Birçok kişiden farklı olarak Fitipaldo’nun ağırlıklı olarak milli takım maçlarını izlemeyi tercih ettim. Lega Basket’in bazı oyuncuları olduğundan iyi veya kötü gösterdiğini düşündüğüm için daha çok milli takım maçlarına göz attığımı söyleyebilirim fakat tabi ki de sadece bununla sınırlı kalmayarak Lega Basket günlerini de izledim. Milli takımda oynadığı süre içinde karşısında Vargas, Campazzo ve benim kişisel hissiyatımla alakalı olarak birbirlerine çok benzediklerini düşündüğüm JJ Barea ile karşılıklı oynamış olmasının, oyuncu özellikleri açısından bizlere daha net bir fikir sunacağını düşünüyorum. Öncelikle Fitipaldo’nun herhangi bir kolej kariyeri bulunmuyor. Tamamen Güney Amerika topraklarına ait, oranın ikliminde büyümüş bir oyuncu. Fitipaldo’yu yakından tanıyanlar onu izlemenin fantastik olduğunu belirtiyor ve analiz yazısı yazmak için izlediğim her maçta onlara hak vermemek yanlış olurdu.
Temel olarak sorulacak ilk soru kaptan Sinan Güler ile olan uyumunun nasıl olacağı. Fitipaldo topsuz oyunda oldukça etkili olan bir guard. Sinan ile birlikte çift kısa oynadıkları dönemde onu skorer olarak kullanmak Galatasaray’a avantaj sağlayacak. Skorunu şut üzerinden de bulması oyunun sıkıştığı dakikalarda rakibi açmak için iyi bir anahtar olacak. Şutlarını dripling üzerinden attığı gibi set içinde topsuz koşular sonrasında da bulması hücum çeşitliliği bakımından pozitif gözüküyor. Kısaca Fitipaldo’dan 3 sayı çizgisinin gerisinden şut atmasını ve buralardan skor üretmesini beklemek gerçekçi bir yaklaşım. Zira 3 sayılık şutlarının yüzdesi bir hayli yüksek.
2015: FIBA Americas (8 MAÇ): %38 – (2.4/6.2)
2016: Orlandino (11 MAÇ): %42.6 – (2.4/5.5)
Topsuz oyunda Fitipaldo ve Diebler’ın sahada olduğu dakikalarda hücumda aşırı enerjik bir Galatasaray Odeabank izleme şansımız var. İki oyuncunun da yaptığı topsuz koşular, oyunu yönlendiren Sinan, Schilb gibi oyuncular için çok değerli. Koşulardan bahsetmişken açık sahada da etkin bir model Fitipaldo. Tam sahada toplu ya da topsuz çembere atak etmekten çekinmiyor. Galatasaray’da Ergin Ataman’ın özellikle ortaya enerji koyan beşlerle oynadığında sezonun geri kalan kısmında takımın çembere daha çok gittiğini göreceğiz. Topsuz oyunun dışında büyük resme baktığımız zaman bazı maçlarda kaptanın aldığı yüksek sürelerden kaynaklı ciğerini sahaya bırakacağını anlar gelse de Fitipaldo’nun rotasyonu rahatlatacağı ve bu doğrultuda Sinan’ın veriminin artması olası.
Geçiş Hücumları, Cut’ları ve Çembere Gidişi
https://www.youtube.com/watch?v=FQ1O4Jycgmk
https://www.youtube.com/watch?v=2qrZyshCjFg
Fitipaldo’nun en büyük artılarından biri Pick and Roll hücumlarında olan aktifliği. Özellikle Slip-Screen yapan çabuk ayaklı uzunları (Alex Tyus) besleme konusunda çok yetenekli bir kısa. Diğer yandan Tibor Pleiss’ı rakip savunmayla çok fazla içli-dışlı yaşatmak, en azından hücumda, bizim isteyeceğimiz bir durum değil. Sonuçta 2.20’lik Tibor’u savunmada diri tutmak Galatasaray için başlıca gayelerden biri. Bu durumda Fiti’nin, sezonun son 1.5 ayında olduğu gibi, Tibor’a hazırlayacağı orta mesafe şutlar hem Tibor, hem de Galatasaray için yararlı olacak ve anlatmaya çalıştığım bölümler kuş bakışı olarak Galatasaray’ın 1-5 P&R hücumlarını özetleyecek. Ek olarak forvetleri de besleyebildiği P&R hücumlarında pick sonrası ters tarafta olan oyuncuyu görüş açısına alması, oyun aklının yaşından daha da büyük olduğunu gösteriyor.
P&R Videosu
https://www.youtube.com/watch?v=MZq0iyYIMM8
Orlandina kariyerinde henüz 11 maça çıkan Fitipaldo Euroleague arenasında ilk kez yer alacak ve bu, kafalarda bazı soru işaretleri oluşturuyor. “Uyum sağlayacak mı? Fiziği yeterli olacak mı?” Bu kısımda öngörü yapmak kolay değil. Çünkü Russ geldiğinde büyük umutlarla büyük performanslar göstermesini beklemiştik fakat bir türlü o çıkışı yapamamıştı ama bir önceki sezonda vasat takımlarda forma giyen Galatasaray’a Errick geldiğinde sezon sonunda Eurocup MVP’si olmuştu. Zaten sezon ortası bir hamle ve çoğu sezon ortası transferinde olduğu gibi Fitipaldo transferinin de riski mevcut.
Zayıf karnı ilk olarak elbette fiziği ve savunması fakat burada önce küçük bir emsal sunmak istiyorum. Savunma emek isteyen, fedakarlıklardan oluşan bir eylem. Burada Diebler örneği üzerinden konuşmak doğru olacak. Diebler kariyeri boyunca savunmasıyla anılan bir oyuncu olmadı fakat Galatasaray’da durum öyle bir noktaya taşındı ki, Göksenin ile birlikte Diebler takımın en ateşli savunma oyuncusu haline geldi. Diebler bu sezon başlarken “ben harika bir savunma oyuncusu olacağım” demedi fakat savaştı ve ortaya büyük bir emek koydu. Fitipaldo’nun zihnine Galatasaray’da hücumda var olduğu kadar savunmada da + yazması kazınmalı. Rakibi rahatsız etmeli ve yüreğini parkeye sermeli. Ön alanda Fitipaldo & Sinan / Fitipaldo & Göksenin / Fitipaldo & Diebler ile oldukça hareketli bir savunma ikilisi görmemiz mümkün.