A Milli Basketbol Takımı’nın karşılaşma öncesi yaptığı son antrenmanın ardından açıklamalarda bulunan Başantrenör Ergin Ataman, özellikle Finlandiya ve Avustralya maçlarında son saniyelerde gelen ve basın tarafından “mucize” olarak yorumlanan galibiyetlerin arkasında takımın mücadelesinin yattığına dikkat çekti.
Ataman, “Bugün salona kazanmak için gideceğiz. Artık Türk insanını mutlu etmek istiyoruz. Ama kısmet, rahat veya mucizevi, en önemlisi kazanmak. Ben yüzde 100 kazanacağımıza inanıyorum. Çünkü takımın o direnci var. Basketbolda savunma hiçbir zaman nankör değildir. Savunmayı iyi yaptığınız sürece bir şekilde kazanma yolunu bulursunuz. Biz de yarın aynı formülde oynayacağız” diye konuştu.
Litvanya’nın iyi bir takım olduğunu, ama Avustralya’dan çok da farklı olmadığını dile getiren Ataman, sözlerine şöyle devam ett:,”Zaten grupta baktığınız zaman Litvanya, Slovenya ve Avustralya birbirlerini yendiler. Ben çok fazla çekinmiyorum. İki NBA oyuncusu var.
Türkiye liginin bu sezon flaş transferleri Martynas Pocius ile Renaldas Seibutis var. Tecrübeli Lavrinovic kardeşler var. Ama ben bizim o savunma direncimizin bütün takımlara sert geldiğini, inatçı oyunumuzun onlara ters olduğunu düşünüyorum.”
Hazırlık maçlarından bu yana hücumda yaşanan sıkıntının turnuva boyunca da devam ettiğini anlatan Ataman, “Son anlarda, zor atışlarla kazanıyoruz. Ama oraya gelinceye kadar takımın yapmış olduğu müthiş bir savunma var. Bugüne kadar hiçbir rakibe kolay basket şansı vermedik. Avustralya takımı da 80 sayı ortalamasında oynayan bir takım. Ama 64 sayıda tuttuk.
Mucizeyi yaratan, çocukların sahada döktükleri ter ve o kazanma isteği. Ortaya koyduğumuz arzu, bu mucizeyi getiriyor. Kazanma inancı ve gösterdikleri enerji ile kazanmayı başarıyoruz” değerlendirmesinde de bulundu.
Ergin Ataman, Bogdan Tanjevic ve Aydın Örs ile görüştüğünü, onların tavsiyelerini de aldığını belirtti:
“Tanjevic ile zaman zaman görüşüyorum. Avustralya maçından sonra arayıp tebrik etti. Litvanya maçının sert geçeceğini söyledi. Aydın Örs ile her maçtan sonra konuşuyorum. Onun da tavsiyelerini alıyorum. Kendisiyle bilgi alışverişinde bulunuyorum.”
“Milli Takım antrenörlüğünden zevk alıyorum” ifadesini kullanan tecrübeli antrenör, A Milli Takım ile yaşadığı bu şampiyonadaki ilk tecrübeyi şu sözlerle anlattı,”Bu çocukların çoğuyla bu zamana kadar çalıştığım kulüplerde beraberdik. Kulüp takımlarında yabancı ağırlıklı oyuncu olduğu için molalarda ve soyunma odasında hep İngilizce konuşuyorsun.
Burada her yerde Türkçe konuşmak güzel bir şey. Keyifli bir olay. Bunu bir tek genç takım antrenörü iken yapıyordum. Bence Türkçe iletişim çok güzel. Onun dışında kamuoyunun benden bir beklentisi vardı. Bunu nereye taşıyacağım, nereye kadar gideceğim, bilmiyorum ama en azından dünyanın 8 takımı arasına sokmayı başardık. Bundan sonrası da artı olacak. İnsanları mutlu edebildiysek, ne mutlu bana ve elbette ekibime.”
Kaynak: http://www.tbf.org.tr/detay/2014/09/09/-milli-takim-antrenorlugunden-zevk-aliyorum-