Işıl Alben

Sayın Özyer twitter'da "2. görüşmelerin Işıl alben ile başlayacağını" yazmış. Nasıl bir şube koordinatörüsünüz ? Oyuncularımızın bazılarının sözleşmelerinin bittiğini sezon ortasında bilemeyecek kadar aciz misiniz? Işıl Alben'e Avrupa takımlarından teklifler gelirken hiç mi haberiniz olmadı? Neyi beklediniz? Ben söyleyim : "Bu sene de kupa falan alamazlarsa şube nasıl olsa iyice küçülecek. Alt yapıdaki oyuncularla devam ederiz" mantığıydı dimi?

Yukarıda herşey para içindi gitmek istemeseydi gitmezdi şeklinde bik bik konuşanlara şunu söylemek istiyorum: Işıl Alben'in önceliği her zaman Galatasaraydı. Siz Avrupa takımlarından sadece bu sene mi teklif aldığını sanıyorsunuz? Geçmiş senelerde de bu teklifler sürekli vardı ama O Galatasaray'dan gelen teklifi değerlendirdi. Ancak bu sene Yönetim o kadar ilgisizdi ki, artık oyuncular kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakıldılar. Her ne kadar Işıl Alben Galatasaray'ın kaptanı olsa da, profesyonel bir oyuncu. Kimse en verimli çağını böyle bir yönetimin olduğu bir şubede geçirmek istemez. Atmış olduğu imza ani bir karar değil. Asıl ani davranması gereken yönetimdi. Işıl Alben menajeriyle o masaya oturana kadar yönetim neredeydi? Eminim ödenmesi gereken bonservis futbol takımının bir maç için aldığı primden fazla değildir. Ünal Aysal ise hiçbir zaman şaşırtmadı. Şampiyon takım dağılmayacak cümlesinin ertesi haftası Alba'mız ve Kaptanımız gitti. Şimdi çileklerinizle iyi bir sezon geçirin!
 
Sayın Özyer twitter'da "2. görüşmelerin Işıl alben ile başlayacağını" yazmış. Nasıl bir şube koordinatörüsünüz ? Oyuncularımızın bazılarının sözleşmelerinin bittiğini sezon ortasında bilemeyecek kadar aciz misiniz? Işıl Alben'e Avrupa takımlarından teklifler gelirken hiç mi haberiniz olmadı? Neyi beklediniz? Ben söyleyim : "Bu sene de kupa falan alamazlarsa şube nasıl olsa iyice küçülecek. Alt yapıdaki oyuncularla devam ederiz" mantığıydı dimi?

Yukarıda herşey para içindi gitmek istemeseydi gitmezdi şeklinde bik bik konuşanlara şunu söylemek istiyorum: Işıl Alben'in önceliği her zaman Galatasaraydı. Siz Avrupa takımlarından sadece bu sene mi teklif aldığını sanıyorsunuz? Geçmiş senelerde de bu teklifler sürekli vardı ama O Galatasaray'dan gelen teklifi değerlendirdi. Ancak bu sene Yönetim o kadar ilgisizdi ki, artık oyuncular kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakıldılar. Her ne kadar Işıl Alben Galatasaray'ın kaptanı olsa da, profesyonel bir oyuncu. Kimse en verimli çağını böyle bir yönetimin olduğu bir şubede geçirmek istemez. Atmış olduğu imza ani bir karar değil. Asıl ani davranması gereken yönetimdi. Işıl Alben menajeriyle o masaya oturana kadar yönetim neredeydi? Eminim ödenmesi gereken bonservis futbol takımının bir maç için aldığı primden fazla değildir. Ünal Aysal ise hiçbir zaman şaşırtmadı. Şampiyon takım dağılmayacak cümlesinin ertesi haftası Alba'mız ve Kaptanımız gitti. Şimdi çileklerinizle iyi bir sezon geçirin!

Katılıyorum söylediklerine ancak gerek Işıl olsun gerek Alba olsun bu oyuncuları sözleşmelerinin biteceğini Sayın Özyer'in yönetime bildirmesi gerekir ve yönetimde görüşmeye başlar bizim şube yöneticimizde iş yok.
 
Bu yazıyı her kim okuyorsa;

Bir içki koy kendine, hüzünlü bir şarkı çal; bu bir ayrılık yazısı...

En azından kendi adıma... Her şeyin arafta olduğu şu günlerde, her şeyin en kötü ihtimalini baz almayı öğrenmiş (belki de öğretilmiş) bir insan olarak; ihtimallerin %10'unu umut ediyor ve %90'ını kabulleniyorum. Her Galatasaraylı gibi...

Önce Euroleague, sonra da TKBL şampiyonluğunun ardından bir yazı yazmak istedim. Yazamadım. İki dili akıcı olarak konuşuyorum -ki bu yüzlerce kelime bildiğim anlamına geliyor- ancak bu takımın başarılarını ve taraftara yaşattıkları gurur ve hisleri hiçbir cümleye sığdıramadım. Herkesin aynı kanıda olduğunu sanıyordum; değilmiş meğer. İnanınca, rakiple beraber bütün olumsuzlukları da yenip, şampiyonluğa yürüyebiliyor bir takım; gördük. O büyük mücadele bile yetersiz kalabiliyormuş bazen. Onu da görmüş olduk.

İşte sırf bu yüzden...

Bir içki koy kendine. Ve hüzünlü bir şarkı daha çal; çünkü daha söyleyeceklerim var.

Şu noktadan sonra yazıda Kaptan'a hitap etmek istiyorum. İçimde kalan bir ton "teşekkür" var zira. Yazıyı okuyanların da vardır, eminim. %90 büyük bir oran neticede. Hazır şansımız varken, daha "çok geç" olmamışken, içimizde kalmasın o teşekkürler.

İnsan sevdiğini başkalarına emanet edemiyor, Kaptan. İşte tam da bu yüzden, Galatasaray'ı emanet ettiklerimizden biri senken, içimiz rahat aslında. En az bizim kadar sevenlere emanet ettiğimizde içimiz rahat... Bu renkler için harcadığın emek ve özveri için ne kadar teşekkür etsek yetersiz kalır. Yorucu ve belki de yıpratıcıydı, eminim. Yorulup, vazgeçmediğin; vazgeçmeyip verdiğin sözü tutarak parçalıyla "kupalara ambargo koyduğun" için teşekkürler, Kaptan. Bizler, yer yer sana çok tahammülsüz, çok kırıcı davrandık. Bizlere kırılmadığın, kırılsan da affettiğin için teşekkürler, Kaptan.

Diyelim ki, gözler yumuldu, kulaklar tıkandı ve yüzde on oldu yüzde sıfır...

Hayat devam ediyor en nihayetinde, ligler de... Elbet başka oyuncular gelir, elbet biri kaptanlık ünvanını alır. Ama senin yerin, Galatasaray taraftarı için hep özel olacaktır. Çünkü "içimizden biri" bile değil, resmen "biz"sin. Çaresizlik zor şey, taşıması çok ağır... -Onlar utanmaz ama yine de- bizi ayıranlar utansın, Kaptan. Daha rahat edebileceğin bir ülkenin, daha çok para kazanabileceğin bir takımını değil de, hep bizleri seçtiğin; "sarı" dediğimizde "kırmızı" diye cevap vermek her zaman ilk tercihin olduğu için de teşekkürler, Kaptan.

Bizim milletin huyudur; söz, dönüp dolaşıp "kader"e bağlanır. Kader dediğin, aslında, hayatta yaptığın seçimlerin sonuçlarını yaşamaktır. Seçimlerinin sonuçlarını yaşa, Kaptan; tecrübe insanı olgunlaştırıyor. Ve bizler... Bizler de yaşayalım, Kaptan. Zira, hüzün insanı büyütüyor. Belki sesimiz yeterince gür çıkmadı, belki yeterince destek olamadık... Biraz da biz hüzünlenelim. Ama sen hüzünlenme, Kaptan. Sakın! Madem senelerdir hayatlarımıza bu kadar renk katanlardansın, madem takımın en büyük başarılarında senin de özverin ve emeğin var... Sen gül, Kaptan. Ağlayacaksan da sebebi sade zaferler olsun. Hakkındır, hem de sonuna kadar. Hayatlarımıza kattığın her bir renk için, teşekkürler, Kaptan.

Madem bizlerdensin, şimdi sen de bir içki koy kendine. Benimki henüz bitti ama eşlik ederim. Ve bir şarkı çal. Ama bizim çaldıklarımızdan olmasın; bizim şarkılar biraz hüzünlü. Malum, bu bir ayrılık yazısı...

Fakat kesinlikle bir veda yazısı değil. Çünkü senin de kaderinde sarı kırmızı var, Kaptan; tıpkı bizimki gibi. Hayatta seçimlerin ne olursa olsun, sen yine bize, senden olanlara çıkacaksın. Yollarımız yine kesişir elbet; belki tribünde taraftar olarak, belki de adına tezahurat tutarken... Aklın kalmasın, bizler bu takımın arkasındayız; bırakmadık, bırakmayız. Ama gidecek olursan, bizim de sende aklımız kalmasın be Kaptan; ne olur çok iyi bak kendine. Oralar çok soğuk olur çünkü; üşürsün...
 
Şubeden başarı falan beklenmiyordu. 15 yıl önce UEFA kupasına nasıl yönetim hazırlıksız yakalandıysa bu yönetim de Euroleauge şampiyonluğuna öyle hazırlıksız yakalandı.
İyi hoş ben sadece yönetimleri değil gelen her yönetime divan kurullarında salon sporlarında başarısızız diye dert yanıp iş icraata gelince çark eden Galatasaray "büyükleri de" suçluyorum.
Ve taraftara bu kıza ancak amigo olur diyenler şimdi nasıl öveceğini şaşırdı.

Bir kişiyi daha gazla kariyerine göz atmadan sildiniz. Tebrik ederim.
 
Şube yöneticilerinde iş yok o zaten bilinen bir gerçek, M.ÖZYER sosyal medya ve ekran şarlatanı. Ama yazılan sitemler sanki yönetimin çokmu umurunda ? kafalarını sadece FUTBOL,a gömmüşler,alınıpta gözden düşen ve kadroya bile giremeyen öyle oyuncular varki isim vermeyim bilenler bilir vede hedef olmasınlar.Sadece üçüne verilen ücretler kadın takımımızı bozmadan biri süper, komple oyuncu denen Elena Delle Donne dahil veya ona yakın rotasyonu rahatlatacak 2 veya 3 oyuncu pek ala alınabilirdi ama nerdeee ? Şu an bile MaLcini,nin kalan iki yıllık tazminatı bile ( 9 ) milyon Euro dile kolay, neye güvenerek hocalığından şüphe duyduğum hatta alay bile edilmeye başlanan bir herife takımımızın başında kaldığı müddetçe bu tazmınatın rahatlığından gerçekten hocalık yapmaya fırsat bulamayan adama bu kadar uçuk tazminat vaad ediyorlar ? varsa yoksa futbol.Bazı arkadaşların yazdığı gibi Ünal AYSAL ve çetesine bu kulübün sadece bir futbol kulübü değil SPOR kulübü olduğunu birilerinin hatırlatması değil öğretmesi gerekiyor ...


Dursun abi ne yazık ki gerçekçi olursak kulübün lokomotifi Futbol. Aysal geçen iki sezonda STSL'yi alamasaydı ama diğer tüm branşlarda kupaları yurt içi yurt dışı tulum çıkarsaydı yine de geçen Haziran'da seçilebilir miydi? Hiç sanmıyorum. Bizim gibi ana branşı futbol olan kulüpler ona yönelir. Real'de aynıdır Barcelona'da. Hatta Barcelona Avrupa Şampiyonu Hentbol takımını dağıttı mali durumlar yüzünden.
 
Dursun abi ne yazık ki gerçekçi olursak kulübün lokomotifi Futbol. Aysal geçen iki sezonda STSL'yi alamasaydı ama diğer tüm branşlarda kupaları yurt içi yurt dışı tulum çıkarsaydı yine de geçen Haziran'da seçilebilir miydi? Hiç sanmıyorum. Bizim gibi ana branşı futbol olan kulüpler ona yönelir. Real'de aynıdır Barcelona'da. Hatta Barcelona Avrupa Şampiyonu Hentbol takımını dağıttı mali durumlar yüzünden.

Kardeşim; iyi güzel yazmışsın kulübün lokomotifi FUTBOL,onu hepimiz biliyoruz.Ama Basketbolu,da bu ülkeye getirende GALATASARAY,dır.Mali durumlardan dolayı eğer bir kulüp bazı branşlarda küçülecekse mesela; başarı yakalayamamış ve hala başarıya uzaksa mevcut durumda ilk akla gelen Erkek Voleybol takımı olmalıydı.Bu gün kapatılsa desteklenir eleştirilmez ve hala gerçek olan olay GALATASARAY,ın bir SPOR KULÜBÜ olduğu gerçeğidir.Lokomotif FUTBOL diye; Üst düzey bir basketbolcuya ödenen paralar futbolda neredeyse sıradan futbolculara verilecek anlamına gelmemeli ve bu durum şu anda futbol takımımızda mevcut yani bir denge olması lazım az yada çok yanılıyormuyum ? Ben en çok tabiiki futbolu takip ediyordum ama Basketbolada ilgim arttı hem erkeklerde hem kadınlarda benim durumumda olan nice İNSAN var eminim. İnsanların umutlarıyla ve SPOR sevgisiyle oynanmamalı dahası tutarlı olmalılar bunları göremiyoruz maalesef ...
 
Neden geldin ki 2007’de Galatasaray’a? Git işte Avrupa’nın en güzel ülkelerinden İspanya’ya.

Mihriban Hanım seni aradığında koşarak gelme Galatasaray’a; git işte İspanya’ya, git!

Git de koşsunlar yıllarca senin peşinden, anlasınlar kıymetini daha Galatasaray’a gelmeden.

Gelme Ali Sami YEN’e, alma eski açıktan kombine; al paranı bak keyfine.

Vermediler mi; çek ihtarnameni al söke söke.

Bırak abi duygusallığı bir kenara; kimin kıymetini bildi bu camia?

Kral Hakan’a, Büyük Kaptan’a, Hagi’ye, Tugay’a ve daha nicelerine neler söylendi.

Herkese iyi davranma, kimseye güvenme, yüz verme, söz de verme.

Ne geldiyse şimdiye kadar başına, hep bu yüzden geldi; artık anla!

3 kupayı kazandığın sezonda bile ‘para için gitti’ diyorlar, bırak içindeki Galatasaray sevgisini bir kenara.

Ne derlerse desinler, git ve mutlu ol, bilen biliyor seni ve Galatasaray seygini.

Git Rusya’ya, git ki anlasınlar kıymetini, anlasınlar ne kaybettiklerini.

Herkes hak ettiği gibi yaşar Işıl, biz hak etmedik seni sen hak ettin her şeyin en güzelini.

O yüzden git Işıl; ne olur git!

Sakın arkana bakma; layık olamadı ve olamaz bu camia sana!
 
Biz seni tanıdığımız günden beri hep bekliyoruz zaten, o yüzden duygusallığa gerek yok;
Transferini bekledik, ilk seneki oyunundan daha iyisini bekledik, sakatlandın iyileşmeni bekledik, iyileştin formunu bulmanı bekledik, kendine geldin kupaları kaldırmanı bekledik, onu da yaptın, gidiyorsun. Şimdi de dönüşünü bekleyeceğiz. Biz hep beklentide olduk senden, er ya da geç tüm beklentilerimizi karşılayan sen; ihtiyacımız olan ilk gün döneceksin biliyoruz.

Ne yapalım şimdi, alalım beyaz kağıdı elimize Baba Gündüz'ün Palermo başkanına yazdığı mektubun aynısını mı yazalım Kursk başkanına? "Siz bu kadar üzerinde titrenen bir kıymete sahip olduğunuzu nereden bilebilirsiniz ki. Ne olur, ona iyi bakın. Ona babacan davranın. Ne kadar büyürse büyüsün, daima sevgiye, şefkate muhtaçtır Işıl. Belki de muhitine cömertçe dağıttığı sevgi ve şefkat akümülatörlerini şarj edebilmek için." Baba Gündüz, Metin için yazmış işte. Biz de kızımızı yolluyoruz geçici olarak olarak, Kursk başkanı da açsın okusun artık o mektubu. Ne Esmeral ne de Birsel ya da başka bir kadın basketbolcuya mazhar olmayacak bir sevgisiyle branşının çok ötesine çıkan, oyunuyla da bunu taçlandıran kaptanımızı kısa bir süreliğine emanet ediyoruz onlara.

Kursk'un forması sarı-kırmızı değil, yetmeşmiş gibi parçalı da değil, Işıl'ı özdeşleştirebilecekleri bir efsaneleri de yoktur diye düşünüyorum ama alışacak. Her zorluğun üstesinden geldi nasıl olsa o kariyeri boyunca. Galatasaray'ın kızı, Galatasaray'ın taraftarı, Galatasaray'ın gururu bir süre bizi temsil edecek işte orada. Takım arkadaşlarını, Türk basketbolunu, Galatasaraylılığı gösterecek. Hep başarılarını, felek rakip bile yapsa bizi bir gün, iyi performansını görmek istiyoruz orada da.

2 Cumhurbaşkanlığı, 5 Türkiye, 1 TKBL Şampiyonluğu, 1 Eurocup, 1 de Euroleague kupası kaldırdı 7 sezonluk Galatasaray kariyerinde. Şubenin ayağa kalkmasında, taraftarın ilgisini çekmesinde bir oyuncudan çok daha fazlasını verdi Galatasaray'a.

Geldi, yaptı, gitti, bekliyoruz, dönecek, döndüğünde de yine yüzümüzü güldürecek kaptanımız. Allah yolunu açık, başarını daim etsin.
Bir de Rusya çok soğuktur Işıl, dikkat et kendine. Döndüğünde soğuk algınlığının geçmesini beklemeyelim...
 
Tam her şey düzeldi derken hep bir aksilik hep bir sıkıntı. Galatasaray'ın genlerinde bu var demek ki. O yüzde onluk dilimin pek gerçekleşeceğini de sanmıyorum. Biz taraftarların istedikleri şeyler genelde olmaz. Yolun açık olsun kaptan. Eğer bir gün gelirsen biz hep buralarda olacağız.
 
Üzerimizde 2. bir şok etkisi daha :( Önce "Alba Torrens sonra Işıl Alben" takımdan ayrıldı.Hemde Galatasaray için canını,yüreğini kısaca her şeyini ortaya koyan biri..Tarif edilmesi zor bir durum.Kelimeler düğümlendi boğazımda ben bu güzel insana nasıl veda edebilirim ki..

Kısıtlı bütçeye rağmen 3 kupa birden kazanan üstelik Avrupa'nın en büyüğü dedikten sonra bu kadro dağıtılır mı bee..Sorun ilgisizlik ,para ne ise koskoca Galatasaray Kulübü bunların üstesinden gelemez miydi yani..Kadroya bile alınamayan oyunculara dünya kadar para dökülürken buraya gelince mi kısık bütçe?Bazı şeylere gözümüzün bu kadar kapalı olması gerçekten çok üzücü.

Sana veda etmiyoruz KAPTAN çünkü biliyoruz ki sen doğma büyüme Galatasaraylısın.Zaten veda etmeye de dilim varmaz..Ne yaparsan yap nerede olursan ol biz her zaman senin yanındayız KAPTAN bunu unutma..Biliyorum ki bir gün geri gelip kaldığın yerden devam edeceksin..

Galatasaray'a yaptıkların için,kupalara ambargo koyduğun için,bizlere bu güzel duyguları yaşattığın için sana sonsuz teşekkürler.Yolun açık olsun BÜYÜK KAPTAN...
 
Bu bir veda yazısı değil, zira Atilla İlhan boşuna yazmamıştır ayrılık da sevdaya dahil diye. Niyetim "Galatasaray'dan ne gelirse kabulümdür" diyen insana giderken 2 satır bir şey yazabilmek...

Gözümüzün önünde ön çaprazını bıraktığı o maç, evet en acısından başladım çünkü o gün olmasa şu an bambaşka şeyler yazıyordum belki. Sakatlıktan yeni çıkan bir sporcuya yapılan ağır ithamlar, buraya yazmaktan imtina ettiğim yüzlerce saçma sapan eleştiri, çünkü en büyük suçu en az bizim kadar Galatasaraylı olmaktı. Çoğu şeyi hak etmiyoruz biz taraftar olarak, hatta hiçbir şeyi...

Üçlü çektirmekten başka bir işe yaramayan kaptanımız bugün alabileceği tüm kupaları aldıktan sonra aramızdan ayrılıyor ve bizim yapabilecek bir şeyimiz yok. O sözünü tuttu, kupalara ambargo koyup gidiyor. 3 sene önce "O şampiyonluğu almadan gitmem" demişti ama o bu öyle bir cümle ki; o gün geldiğinde haklı olarak gidecekti işte, bardağın maalesef boş tarafı...

Hep diyoruz ya; bu takımın 2 şampiyonluğu çalındı, bu takım dünya üzerinde hem hakemler hem de kendi taraftarı tarafından en çok hakkı yenen takım. Sahi biz kaç kere kapadık bu şubeyi, kaç kere hiçe saydık bu takımı, Ekrem Hoca'nın 7 kişi vardı dediği o maçta hangi 7 kişi oradaydık? Benim Işıl'a ayrıldığı için söz söylemeye hakkım yok, belki bir hayal kırıklığı olurdu ama maalesef o da yok. Gitsin, çünkü seneye ne olacağı belli değil, zira vefasızlık bu kulübün daha önemlisi taraftarının damarlarına işlemiş.

Yolun açık olsun kaptan, tüm kalbimle diliyorum...
 
Birkaç gündür çok güzel yazılar okuyorum. Yıllardır kıymetini bilemedik gerçi ama geç de olsa güzel bu diyorum.
Diğer yandan da, bu kadar çabuk pes etmeyi kabullenemiyorum.
Başkan Ünal Aysal'ın serbest kalma parasını cebinden ödemeyi taahhüt ettiğini, Işıl'ın da kalmak için elinden geleni yaptığını biliyorum. Ayrıca Işıl % 10 da olsa kalma ihtimlinden söz etmişken neden şimdiden uğurluyoruz kaptanımızı? Biliyorum, % 10 çok düşük bir ihtimal, hatta mucize bile denebilir. Ama bu sezon başı 3 kupayı alma ihtimalimiz % 10'un üstünde miydi sanki?
Eğer % 10 gerçekleşmez ve kaptanımız giderse o zaman en güzel şekilde uğurlayalım kendisini. Ama gitmesi % 100 olana kadar Işıl hala bizim kaptanımız, bunu unutmayalım.
Galatasaray'ın olduğu yerde her zaman umut vardır.
 
10 # Işıl Alben

İnşallah gereken yapılır ve Galatasaray'dan bir gün bile ayrılmaz. Ama tersi olursa biz ile takımını aynı gruba yerleştirsinler adamı hasta etmesinler. Çok uzak kalmayalım :)
 
Birkaç gündür çok güzel yazılar okuyorum. Yıllardır kıymetini bilemedik gerçi ama geç de olsa güzel bu diyorum.
Diğer yandan da, bu kadar çabuk pes etmeyi kabullenemiyorum.
Başkan Ünal Aysal'ın serbest kalma parasını cebinden ödemeyi taahhüt ettiğini, Işıl'ın da kalmak için elinden geleni yaptığını biliyorum. Ayrıca Işıl % 10 da olsa kalma ihtimlinden söz etmişken neden şimdiden uğurluyoruz kaptanımızı? Biliyorum, % 10 çok düşük bir ihtimal, hatta mucize bile denebilir. Ama bu sezon başı 3 kupayı alma ihtimalimiz % 10'un üstünde miydi sanki?
Eğer % 10 gerçekleşmez ve kaptanımız giderse o zaman en güzel şekilde uğurlayalım kendisini. Ama gitmesi % 100 olana kadar Işıl hala bizim kaptanımız, bunu unutmayalım.
Galatasaray'ın olduğu yerde her zaman umut vardır.

( Başkan Ünal Aysal'ın serbest kalma parasını cebinden ödemeyi taahhüt ettiğini )

Serbest kalma parası derken; Erken imza attığı RUS kulübündenmi bahsediyorsunuz ? eğer öyleyse verdiği taahhütü yerine getiripte kaptanı takımda tutarsaki şimdi tam zamanı, CAMİA nezdindeki kaybettiği güven ve itimatını tamamen olmasada azda olsa kazanır :p hadi bakalım bekliyoruz ne kadar samimi olabilecek ?
 
Sen hala Asvel maçında arkalarda tek başına oturup finale çıkışımızı izleyen sarı kısa saçlı kız...
Bizse artık taksimden kalkıp havalimanında takım karşılayan adamlar değildik. Neden bilmiyorum ama değildik işte.
Dürüst olayım hiç gitsin demedim ama bunda kişisel sempatinin de etkisi vardı. Hep süresi azaltılsın dedim. Ama el insaf ; 40. dakikada hücum ribaunduna girecek bir kondüsyona sahip olacağını düşünememişim. Kabul edelim ki kondisyon işini çok abarttın.
Rakip taraftarın sesini dinlediğimiz ( o gün tek başıma bile olsa bağırmadım içimde çok büyük yaradır) 20 kişilik karlı ekterinburg maçına giden adam olarak değil , bu sene maçlara gelmeyen biri olarak yazıyorum artık.
Kal demeye yüzüm yok benim ama , insan bekliyo işte...
 
Yatacak yeriniz yok Murat Özyer ve Sayın Yöneticiler.

Eğer kaptan-i derya giderse beddualar peşinizi bırakmayacak.

Şu takıma sahip çıkın.

Armaya ihanet etmeyin !!!
 
Şube kapansıncılardan sonra yeni akım git kurtulcular mı?

Yönetim hatalar yapar yapmıştır yapacaktır.eksik kaldığı yerler vardır açık ve net ama Bu kulüp ya da camia kaçıp kendini kurtaracağın bir camia değildir biraz sınırlarımızı bilelim.
 
Kulup kadın basketbol tarihinin en özel sezonunu geride birakti . 14 yil sonra gelen lig sampiyonlugu , tarihimizde ilk kez kazandıgımız eurolig sampiyonlugu . Ama bu son 1-2 haftadir yasananlar taraftarlar olarak hevesimiz ve istegimizi resmen kursagımızda birakti . Gercekten inanılmaz üzülüyorum . Kadın basketbol forumuna girip bugunde kim gitti acaba düsüncesini bize yasatanların allah belasını versin !
 

Üst