Erkek U-20 Milli Takım / Avrupa Şampiyonası

Bu yıl Bilbao'da düzenlenen turnuvaya iddaalı bir ekiple gittiğimizi belirtmek oldukça zor. Yaş grubunun en iyi oyuncusu olarak nitelendirilen ve belki de bu takımın herşeyini oluşturan Enes Kanter'den yararlanamıyoruz. Homojen bir takımımız olmadığı için onun da yokluğunu kapatamıyoruz.

Kadro açıklandığında çok da ümit vermeyen takımımız İspanya'daki performansıyla bizleri haklı çıkartıyor. İstanbul'da düzenenlenen Turgut Atakol turnuvasında oyun anlamında çok şeyler vaad etmesek de bu denli kötü olacağımızı sanmıyordum.

Turnuva'daki ilk maçımızda ev sahibi İspanya ile oynadık. Rakip de Mirotic ve Josep Franch gibi küçük yaştan adını duyuran isimlerin yanı sıra çok yakın zamanda daha fazla ünlenecek olan Jose Simeon ve Joan Sastre gibi yetenekler vardı. Galibiyeti düşünmek biraz hayal gelse de bu kadar dirençsiz olmak beni şaşırtandı. 90-41 gibi bir skorla kaybettik İspanya'da. En dikkat çeken oyuncumuz Göksenin'di diyebilirim.

2. maçımızda bu akşam Avusturya ile oynadık. Maçın mutlak favorisi haliyle bizdik. Rahat bir şekilde geçeceğimizi düşünen herkesi haksız çıkarttı Milli Takım. Tüm maçı geride götürdük ve ilk kez 36. dakika da öne geçtik yanlış hatırlamıyorsam. Galibiyet elbette güzel ama Avusturya'ya karşı ecel terleri dörmek düşündürücü. Çok düşündürücü.

Kadroyu kısa kısa değerlendirirsem,

Gard bakımından Fırat Töz, oyun anlamında çok sıradan, öne çıkan hiç bir özelliği olmayan bir isim. Şafak Edge ise beklenen çıkışı gerçekleştiremedi bu turnuvada. 1 yaş küçük olmasına rağmen biraz daha sahnede olacağını düşünüyordum.Takımı yönetmek yerine daha çok dış atışlara yöneliyor.

Pivot pozisyonunda Doğan Şenli, Uğur Can Aksoy ve Sertaç Şanlı'ya sahibiz. Bana göre son derece yetersiziz 5 numara pozisyonunda.

Takımın yükü şu an Göksenin Köksal, Maksim Mutaf ve Furkan Aldemir'in omuzlarında . Bu 3 oyuncuyla nereye geleceğimiz meçhul, yedekler böyle performans verdiği sürece. Sonraki maçımız Yunanistan'la. Umarım bir silkinme olur takımda.
 
Sadece İspanya maçlarında var ama ileriki turları gösterirler belki.

Bugün 19:30'da rakip Yunanistan. Gruptan çıktık ama diğer grupta şansımızın olması için bu maçı almak gerekiyor.

Gruptan ilk 3 çıkıyor ve diğer grubun 3 takımıyla ikinci bir grup oluşturuyor.
 
Yaziklar olsn artik rezalet sonuclara devam ediyoruz.bu kadro yunanlardan daha iyi ona eminim cok eksik geldi adamlar ama kafadan farki attilar.bakin bu takimdaki isimler gecen sene de oynadi, onlara ilaveten melih,birkan batuk,ilkan gibi cok degerli isimler kadrodaydi ve gruplari 3'de 0 ile tamamlayn milli takim b divisiona dusmemek icin maclar oynadi pacayi son mac kurtardi yani olay kadroda filan degil buna eminim artik.gecen sene oyuncularin maclardan cok gece hayatiyla ilgilendklerini soyluyodu yabancilar ne kadr dogru bilemem!idari yonden berbat oldugumuz belli izledik istanbulda 1tane set yok savunma da kotu anlamak mumkun degil ama bu is artik cozume kavusmali ve sorumlular teknik heyetse degisim olmali furkan harici standardda oynayan bir adam ollmazmi pes artik.cepten yaziyorm imla hatalari varsa affola
 
Oyu kurucusuz bu kadar. Sert konuşmak istemiyorum ama koskoca milli takım bir maçta toplam 3 asist yapıyorsa Fırat Töz ve Şafak Edge ne işe yarıyorlar? Oyun kurmayı beceremeyen sözde oyun kurucular. İddia ediyorum Furkana top indirebilecek doğru düzgün guardımız olsa şu yaptığı muhteşem istatistiklerin bile çok daha üstüne çıkardı
 
Milli Takım grupta oynadığı 3.maçında Yunanistan'a 78-63,

Sonra Avusturya galibiyeti sayesinde çıkabildiğimiz diğer grupta ilk maçımızda İtalya'ya 69-59 mağlup olduk.

Yunanistan maçı sonrasında koçumuz Mustafa Derin şöyle bir açıklama yaptı;

"Bolu kampına katılamayan oyuncularımızın kondisyon açısından istediğimiz noktaya gelemediğini görüyoruz. Çabuk yoruluyorlar ve bu da şut yüzdemize yansıyor." şeklinde bir açıklama yapınca oyuncuların silkineceğini düşünmüştüm fakat yanıldım.

Bu 2 maçta da dikkat çeken oyuncunun kim olduğunu tahmin etmek pek de zor olmasa gerek. Furkan Aldemir adını herkese ezberletmeye başladı. Turnuvadaki istatistikleri sonucunda sayı krallığında 7. , ribaund krallığında 1. , şut yüzdesinde (%56) 5. ve blok krallığında 2. sırada bulunuyor. Aynı zamanda turnuvanın en çok parkede kalan ismi Furkan Aldemir.

İtalya maçında bir kıpırdanma 19 sayı 11 ribaund 3 asist ile Göksenin Köksal'dan geldi. Ondan çok daha dominant bir turnuva oynamasını bekliyordum ama buna hem kendisi hem de Milli Takım'ın oynadığı sistemin kaos üzerine kurulu olması o performansı göstermesini etkiliyor.

Bugün Ukrayna ve yarın Almanya ile oynayacağız. Artık son şanslar çeyrek finale çıkmak için.
 
Guardsız oynamaya devam ediyoruz,Onat Akış, Volkan İncekara ile başlayan yeteneksiz isimlere takımın dümenini emanet etme geleneğimiz Fırat Töz ile devam ediyor. Çok zayıf bir kadro ile şampiyonadayız. Uğurcan Öğüt, Dusan Cantekin gibi bir kaç isim belki biraz daha farklılık yaratabilirdi şu kadroda.
 
Dün Ukrayna ile karşılaşmıştı Milli Takım. Gruptan çıkma yolunda varım diyebilmek için son şanstı bu maç.

Ukrayna karşısında son 5 dakikaya 59-51 geride girdik, çoğu kişi mağlup olacağımızı beklerken 13-2'lik bir seri yakaladık ve maçı kazandık. Oyun stilini hiç beğenmesem de hakkını yememem gerek. O periyot da Sertaç Şanlı bir ışık yaktı sayılarıyla. 11'i son çeyrekte olmak üzere 18 sayıyla maçı takımımıza getirdi. Furkan 16 sayı 7 ribaund ile oynadı.


Bugün ise Almanya karşısında direksiyon tamamiyle elimizdeydi. Rahat bir maç oldu istatistiklerden takip edebildiğimiz kadarıyla. Furkan Aldemir ve Göksenin Köksal öne çıkan oyunculardı. Furkan Aldemir maçı 17 sayı 25 ribaund ve 3 asist ile tamamlarken Göksenin de 15 sayısının yanında 12 ribaund ve 3 asist ekledi.

Şimdi çeyrek final yolculuğuna çıkıyoruz. Yolumuz uzun fakat burda da şanslıyız. Rusya-Fransa maçının mağlubuyla oynayacağız. Rusya'yı İstanbul'da izledik, pek bir numaraları yok. Fransa'ya nazaran daha çok istediğim bir takımdır. Şu ana kadar pek olumlu konuşamadım ama Ukrayna maçının son 5 dakikası ve Almanya maçıyla birlikte bir kıvılcım yanmış olabilir.

Yolunuz açık olsun.
 
Sonunda potansiyelini göstermeye başladı kadro Almanya'ya atılan fark önemliydi, kafa kafaya geçse gene takıma güvenemezdim ama bir silkinme olduğu aşikar, güven sorunu da aşıldı maç sonu Furkan'ın röportajındaki mutluluğu, takımın sevinci de görülmeye değer. Bir rahatlamanın verdiği mutluluk var orada.

Rusya'yı izledik İstanbul'da vasat bir takım ve bizim kadromuz daha iyi onlardan. Turnuvada oynadığı 3 ciddi rakip olan Sırbistan, Fransa ve Karadağ'dan sadece Karadağ'ı yenebildi ki Sırpların bir alt divisiona düşmesi aldatmasın aslında kadro olarak çok güçlü bir kadrosu var. Fransa ve Sırbistan'a rahat kaybeden Rusya'nın kazandığı maçlar zayıf rakiplere karşı genelde. Şunu da söyleyeyim Rusya'nın bu jenerasyonu oldukça iyi ama en önemli isimleri U19 Dünya Şampiyonası'nda oynadıkları için buraya gelmediler o şampiyonada da turnuvanın favorisi Abd'yi yarı finalde elemeyi başarmıştı turnuvayı da 3.lükle bitirdiler. Kulagin ve Karasev Avrupa'nın önemli oyuncularından, özellikle Kulagin adından çok bahsettirecek ileride işte bu tarz adamlar yok Rusya'da. Kalan oyunculardan da dikkat çeken isim Zubkov, pota altında etkili bir isim ki dışardan da çok şut deneyen bir oyuncu pozisyonuna göre. İstanbul'da da bize karşı bol bol dışardan şut denemişti, o maçın da en etkili ismi olmuştu onun dışında dikkatimi çeken isim zaten yoktu İstanbul'daki turnuvada. Furkan'ın iyice forma girmesiyle Zubkov'u devre dışı bırakması maçın kilidi olcaktır bence. Almanya maçında olduğu gibi ribaundlarda ezmemizi bekliyorum Rusya'yı, ribaundlarda çok başarılı bir takım değiller. Bu turnuvada izlemedim Rusya'yı, gözlemim İstanbul'daki turnuvaya ve çok iyi tanıdığım isimlerin bu turnuvaya gelmemesinden kaynaklanıyor. Eğer kadronun hakkını vermeye Ukrayna maçının son periyotunda olduğu gibi ve Almanya maçında olduğu gibi devam edersek zorlanmadan kazanacağımızı düşündüğüm bir maç.
 

Üst