Sesimi Duyan Var mı?

1999 senesinden itibaren tam on sene geçti, dile kolay on sene! 99 ile 09 arasında peki değişen ne? Bana göre hiç birşey.. 99 ile 09 arasında geçen on sene'de aldığımız ders ne? Yine bana göre hiç birşey..

On sene gibi bir zaman geçti depremin üstünden ama hâlâ gözle görülür iyileştirme ve önlem yok. Bugün bütün ana haberler bu konuyu işledi. Yemin ediyorum deprem'i hissetmememe ve yaşamamama rağmen on sene öncesini gözlerim yaşlarla izledim. On seneden beri aralıksız toplanan deprem vergileri nereye gidiyor bileniniz var mı? Bugün İstanbul gibi bir "Megapol" çok büyük tehdit altında, orada okullarda ve binalar da ne gibi önlemler alındı ya da diğer şehirlerimiz de?

Artık bunları görmek istemiyoruz!

cum170800.jpg


deprem.jpg


deprem.jpg


Dogal_Afet%2017_Agustos_Depremi%20kurtarma.jpg


5763deprem1.jpg


17 Ağustos 1999 Deprem'in de yaşamını yitiren binlerce vatandaşımızı saygı ve sevgi ile anıyorum.
 
Yorum yapılamayacak bir an ve olay :(

İnşallah bundan sonra böyle şeyler yaşamayız en azından gerekli önlemleri alabiliriz :(
 
Herşeyi geçtim..Deprem mağdurlarını konutlarından eden yerlerine devlet bürokratlarını yerleştiren ve yine depremzedeleri coplatan hükümet düzenini kınıyorum ve tiksiniyorummm...

depremzedelere geçici cadırlar kurmakla sosyal devlet anlayışı bitmiyor..onlar bu ülkenin vatandaşları..onlar senin imar izni verdiğin arazilerde senin yaptığın tahtadan binalarda afeti yaşayan insanlar..onlara bu durumu yaşatmak bu devletin ayıbı..dilerim 10 yıl sonra dahi olsa bile onların sorunlarının çözümü için grçek anlamda birşeyler yapılır
 
benimde teyzem, eniştem ve 2 kuzenim bu depremi kocaeli nde, gölcükte yaşadı.depremde hayatını kaybedenlere allah tan rahmet, geride kalan ailesine sabır diliyorum.
 
İşin enteresan kısmı olarak şunu gördüm daima. Devletin kasasında "olası yeni depremde kaybı nasıl azaltırız" konulu bir master plan yok ; ama " Deprem sonrası İstanbulun yeniden yapılandırılması " konulu bir master plan var. Sanki adamla deprem herşeyi yıksın da; bizde kalanlarla yeni bir şehir kuralımın telaşındalar...
 
Ünsal Y.' Alıntı:
İşin enteresan kısmı olarak şunu gördüm daima. Devletin kasasında "olası yeni depremde kaybı nasıl azaltırız" konulu bir master plan yok ; ama " Deprem sonrası İstanbulun yeniden yapılandırılması " konulu bir master plan var. Sanki adamla deprem herşeyi yıksın da; bizde kalanlarla yeni bir şehir kuralımın telaşındalar...
Yeni bir ihale ve cebe girecek yeni paralar. Tiksiniyorum bu ülkeyi yönetenlerden. Ölen insanlarımız için huzur içinde yatın diyeceğim ama .................... neyse susmak en iyisi galiba :(
 
Bu olayı yaşadığımda küçüktüm ama yinede az çok hatırlıyorum olanları.Küçük olduğum içinde deprem ne demek tam anlamıyla bilmiyordum.

Uyandığımda babam ,ablamla yanımıza gelmeye çalışıyordu ama depremin şiddetinden ayakta duramıyordu.Yanımızı gelip bizi aldığında hala deprem devam ediyordu.Dışarı çıktığımızda ki görüntü daha kötüydü,yıkılan evlerden çıkan dumanlar,insanların çığlıkları ... daha uzatmaya gerek yok.

Yaşamını yitirenlerin ailelerine sabır,allahtan rahmet diliyorum.
 
11 sene oldu..

Hali hazırda toplanan vergiler nereye gitti, bir iyileştirme yapıldı mı? Sorular çok cevaplar yok.. Ölen on binleri saygı ile anıyorum..
 
Az önce televizyonda o günlerden görüntülere denk geldim yine. Çok acı gerçekten. Tüylerim diken diken oldu. Umarım böyle acılar yaşanmaz bir daha.
 
sahilimizin önünden giden ve sualtı dalış ile denizin içinde gördüğümüz otel , suların içindeki balerin , gazete almaya gittiğim büfe , para kazandığımız eczanemiz... Çocukken hayatımın geçtiği yerleri şimdi hayal meyal hatırlıyorum. Çünkü insanların üstüne yeni binalar , otoparklar , iş hanları yapıldı... Ama bazen düşününce aptallığımıza üzülüyorum. Çocuğuna öğretmen bağırdı diye okul basan velilerin evinde bir adet depremde kullanılmak üzere ilk yardım çantası yok biliyor musunuz ? Ya da şu an evimin 4 bir tarafında inşaat olduğu gerçeğini ? O herşeyi bilen insanlar çocuğunu okuldaki deprem tatbikatına götürmüyor birşey olur diye korkup. Ve şimdi de Gölcük - kavaklı sahilinde(hani şu meşhur balerinin , dönme dolabın olduğu sahil) tek gözünü saçıyla kapatmış , uzun enseli aptal tipler umursamadan makara yapıyorlar. Yarası olanları hiç umursamadan kendi dertlerindeler. Özellikle Kocaeli'nde depremle ilgili hiç bir ilerleme yok. Memleketin başındakiler mi ? Bizim şehir çok sever onları , hatta dualarıyla bizi depremden koruduklarına inanan bile var . Çağdaş Şehir Kocaeli - Donanma Kenti Gölcük...
 
Deniz Baskın' Alıntı:
sahilimizin önünden giden ve sualtı dalış ile denizin içinde gördüğümüz otel , suların içindeki balerin , gazete almaya gittiğim büfe , para kazandığımız eczanemiz... Çocukken hayatımın geçtiği yerleri şimdi hayal meyal hatırlıyorum. Çünkü insanların üstüne yeni binalar , otoparklar , iş hanları yapıldı... Ama bazen düşününce aptallığımıza üzülüyorum. Çocuğuna öğretmen bağırdı diye okul basan velilerin evinde bir adet depremde kullanılmak üzere ilk yardım çantası yok biliyor musunuz ? Ya da şu an evimin 4 bir tarafında inşaat olduğu gerçeğini ? O herşeyi bilen insanlar çocuğunu okuldaki deprem tatbikatına götürmüyor birşey olur diye korkup. Ve şimdi de Gölcük - kavaklı sahilinde(hani şu meşhur balerinin , dönme dolabın olduğu sahil) tek gözünü saçıyla kapatmış , uzun enseli aptal tipler umursamadan makara yapıyorlar. Yarası olanları hiç umursamadan kendi dertlerindeler. Özellikle Kocaeli'nde depremle ilgili hiç bir ilerleme yok. Memleketin başındakiler mi ? Bizim şehir çok sever onları , hatta dualarıyla bizi depremden koruduklarına inanan bile var . Çağdaş Şehir Kocaeli - Donanma Kenti Gölcük...

Deniz bahsettiğin tiplere yeni ve bilinen bir tabir ile apaçi diyorlar, tabi kendileri emo lakabını uygun görüyorlar. Amaçları nedir bu adamların kendilerinden başkası bilmiyor ve boşuna oksijen tüketip karbondioksit üretiyorlar...

Kocaeli'nin gelişmeyen,yara sarmayan bir şehir olmasının nedenlerini çok uzakta aramaya gerek yok. Bir şehrin potansiyeli olup futboldan uzak kalması, futbolu dışlaması hayattaki beklentilerini bir kenara bırakması demektir benim için. Kentin kelli felli takım elbiseli iş adamları sadece birlikte geyik yaptıkları kokteyllere, esneyip uyukladıkları konferanslara katılıp boy fotoğrafı çektiredursunlar şehir can çekişiyor, görmüyorlar. Görüyorlar ama işlerine gelmiyor. Ama onları adam eden bu şehir elbet herşeyin hesabını sorar. Devleti zaten anlatmıyorum bile, kullandığımız harflere yazık israf yapmayalım. Hepimiz biliyoruz, rantlarını, peşkeşlerini, timsah gözyaşlarını...

Neyse fazla uzattık; hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yakınlarına tekrar tekrar sabır dilerim...
 
Allah bundan böyle ne bize nede ülkemize böyle acı yaşatmasın.

Allah o gün yaşamını yitiren binlerce vatandaşımıza gani gani rahmet eylesin.
 
Bu acıyı yaşayacağız.Ayrıca İstanbuldaki yıkım ve bunun getirdiği sonuclar dahada büyük olacak.
İstanbulda hangi semtlerin tehlike altında oldugu/zeminin dayanıklılıgı yada kaldırabileceği maksimum ağırlık kapasitesi belli.
Mühendis olmanıza gerek yok.Sadece metrobüsle giderken etrafınıza bakmanız yeterli.Binaların çogu "ben yıkılacagım,bilginize" der gibi bakıyorlar.

Hadi biz izliyoruz.Peki belediye başkanı ne iş yapıyor İstanbul da ?Avm yada Toki evleri açılısı yapmaktan baska ?

Zaman zaman mühendis arkadaslarla konusuyoruz.Durum sanıldıgından dahada vahim.Kabaca bir hesapla 7,0 büyüklüğünde bir depremde İstanbulda 100.000 binanın yıkılacagı sonucu cıkıyor.Biraz Polyannacılık oynayalım ve 50.000 bina diyelim.Her binada en iyimser tahminle 10 kişi oldugunu düşünürsek gerisi çarpım cetveli bilgimize kalıyor.

Ayrıca deprem sonrası enaz deprem anı kadar önemli.
99 depremini Yalova da yasamıs biri olarak o anki kaosu,insanların koşuşturmasını,devletin organize olamamasını ve getirdiği olumsuz sonucları iyi biliyorum ve bunun İstanbul gibi bir yerde olmasının felakete yol açacagını her aklıbasında insan gibi görüyorum.

Tekrar söylüyorum.Hangi semtler yıkılacak/en cok hasar verecek hersey belli.Bunu ben bile biliyorum.
Fakat 11 yıldır hiçbir şey yapılmadıgını görüncede ne diyeceğini bilemiyor insan.
Deprem öncesinde hiçbirşey yapmayan yetkililerin çadırları gezerken "nasip böyleymiş,Allah baska dert vermesin" dediklerini duyar gibiyim.

Umarım bu defa yanılırım.
Umarım.
 
Zamanında olan depremin nedeni olarak, Gölcükteki komutanların Kuran-ı Kerim üzerine dansöz çıkartıp oynamasına bağlayanlar, bu kez böyle bir durum olması halinde nereye bağlayacaklar konuyu merak ediyorum. Umarım merakım hayat boyu hava da kalır ve öğrenmek nasip olmaz.

Ülkenin en tutucu kesiminin yaşadığı Sakarya ve civarında ölen insanalrın MÜslüman olduğunu unutup Tanrıyı bu derece vahşi gösteren bu zihniyet, her an herşeyi istediği gibi lanse etme hürriyetine sahip. Allahın, kızdıklarına ceza vermek yerine, 35000 insanın ölümüne yol acacak bir doğa olayına neden olacağına onlar da inanmaz. Bilirler Allahın bağışlayıcılığını, ama inanacak kendine bağlı malları uyutmanın yoludur bu. Ondan sonra Marx" din afyon insanlar uyuştucu" dedimiydi bunu kullanırlar solcuların aleyhine:) E buyrun kardeşim kullanmadınızmı?

Geride kalanların bile unuttuğu bir deprem oldu. Dİnar ve Ceyhan'ı zaten kimse hatırlamaz. Birileri orada ev yapmak için aldıkları paralarla zengin oldular. Marinalar yaptılar çeşme-kuşadası-göcek. Sakaryadakiler çadırda yaşasın alıştı onlar 99-01 arası...

Neymiş? İnsanlar layık oldukları şekilde yönetilirler. Ödeyin deprem vergilerinizi..
 
Küçüktüm ama bazı şeyleri çok net hatırlıyorum. Dolap kapaklarının, ışığın nasıl sallandığını, gecenin körü olmasına rağmen anında nasıl kalktığımı ve üstümde hiçbir uyku emaresi olmadığını...

Her ne kadar bir daha olmaması için dua etsek de bir gerçek var ki er yada geç bu gerçekle bir daha karşı karşıya gelme olasılığımız oldukça yüksek. Yapmamız gereken depremden sonrasını düşünmekten başka depremden önce neler yapılacağıdır.

Allah o gün ölenlere rahmet eylesin, bize bir daha böyle acılar yaşatmasın.
 
O depremde çok küçüktüm hiç birşey hatırlamıyorum tabi ama amcam yengem ve kuzenlerim bazı akrabalarım Gölcükte yaşadılar depremi can kaybımız olmadı ama o travma o görüntü hiç unutulmaz..
Babam Ankara'dan gelip Gölcükte amcam ve ailesini aradığını anlatır insan düşününce bile nasıl bir ortam olduğunun farkına varabiliyor.
Kayıbı en az indirmek için çalışmalar yapılmalı özellikle şu dönemde İstanbul'da büyük bir depremin beklendiği gündemde sonradan hiçbirşey için geç olmasın.
Allah ölenlere rahmet eylesin,bir daha o günleri yaşatmasın..
 

Üst