Veda

Zülfü Livaneli'nin filmini merakla bekliyorum.

26 Şubat'ta gösterime girecek.

Umarım beklenen düzeyde bir şey olmuştur.

Aslında filmi izlemeden konu açmak istemem; çünkü Can Dündar'ın Mustafa'sının konusunu da gösterime girmeden açmıştım. Sonra o belgeselin ne olduğunu gördük.

İkisini karşılaştırmak istemem; ama fragmanı ve konusu gerçekten etkiledi beni.




Basında...




[youtube:37s5y4n0]http://www.youtube.com/watch?v=Q1KP96Bj69M[/youtube:37s5y4n0]

[youtube:37s5y4n0]http://www.youtube.com/watch?v=bbM3MOhET0s[/youtube:37s5y4n0]
 
merak ediyorum,vizyona girdiğinde hemen izlemem mümkün değil ama.
mustafa filminde olduğu gibi hem eleştirenler hemde çok beğenenler olacaktır,ortası olmaz gibi.
 
Büyük bir beklenti ile gittim ve istediğim zevki çok fazla alamadım ancak yinede benden geçer not aldı.

Ufaktan biraz yorum yapacağım, aşağıda yazılanlar spoiler içerebilir o yüzden dikkat etmek gerek.

-----------spoiler-----------
Filmi bugün 13.45 matinesinde seyrettim.

İlk önce beğenmediğim ya da olmamış dediğim sahneleri yazalım.

Öncelikle filmdeki savaş sahneleri ve İzmir?in yanma olayı hiç olmamış, tamam gidin bir yerlere bomba atında çekin demiyorum ama animasyon oldukları çok bariz belli. Bu kadar insan seyrediyor bu filmi, biraz daha özenebilirlerdi o sahnelere. Atatürk?ün savaşta en ileride hücum etmesi ve o sırada şarapnel parçası isabet etme sahnesinide beğenmediğim, daha doğrusu yanlış bulduğum olaydı. Bildiğim ve okuduğum kadarı ile Atatürk hiç bir savaşta en ileride hücum etmemişti. Yani o sahne bana biraz saçma geldi, bir de şarapnel çarpma olayı da yine bildiğim kadarı ile cephe gerisinde yani askerlerin arkasında olan bir olaydı. ( bu konuda yanılıyor da olabilirim, tam emin değilim. )

İkinci bir olay ise kazım Karabekir paşa?nın ?kolordum ve ben, emrinizdeyim paşam!? sözü oldu. Filmde bu sözü ?Kafkasya cephesi komutan?ı? olarak veriyor, ancak bildiğimiz kadarı ile Kazım Paşa bu sözü söylediği vakit 15. kolorduda idi, yani Kafkasya olayı yoktu. Hatta doğu cephesi diye hatırlıyorum ben.

Bunlar benim beğenmediğim daha doğrusu yanlış bulduğum olaylar.

Filmin beğendiğim yanlarına gelelim.

Filmin müzikleri gerçekten harika, hiç bir şey olmasa bile müzikler çok şey anlatıyor. Hele Selanik Türküsü ve Manastır Marşı harikaydı. Oyunculuklarda benden geçer not aldı, ancak Sinan Tuzcuyu nedense ben pek benzetemedim Atatürk?e. Filmin en başlarında ve son sahnelerinde ise epey gözyaşı döktüm, benim gibi de bir çok insan vardı salonda..

Bu arada Latife Hanım?a epey gıcık kaptım filmde, bazı gerçekleri biliyordum ama görsel olarak görünce insan daha bir başka oluyor. Fikriye?nin intihar sahnesi de epey dokunaklıydı ama çok fazla bağırıp çağırması biraz garip olmuş gibi sanki..

Ve gelelim son sahneye yani saat 09:05?e.

Yahu bu sahne için şu anda bir şey yazamıyorum, elim bir türlü klavyeye gitmiyor.. Atatürk?ün son kez o masmavi gözlerini açıp annesini görmesi ve yanına gitmesi daha sonra da vefat etmesi beni acayip yıktı. Jenerik?in sonuna doğru kalkabildim koltuktan, öyle ki dışarı çıkana kadar epey sendeledim. O anda ki içimde kopan fırtınalar bambaşkaydı..

Başının yan tarafa düşmesi ve insanların ağlaması da olayı benim açımdan tamamen kopartmıştır. Her Atatürk filminde oturup ağlayan ben, yine geleneği bozmayarak ağlayarak bitirdim filmi.

Velhasıl çok beğenmemekle birlikte geçer not almıştır benden, evet beklentilerim büyüktü evet Zülfü Livaneli üstat?tan daha iyi bir şey beklerdim ama olsun. Yine de pişman olmadım..

7/10

-----------spoiler-----------
 
-----------spoiler-----------
* Dindar bir kadın olan Zübeyde Hanım?ın sokaklarda başı açık dolaşması mümkün değil.

* Mustafa Kemal?in, bekâr arkadaşlarıyla birlikte evde yiyeceği yemekte Fikriye Hanım?dan örtüsünü çıkarmasını istemesi ve sonra rakı sofrasına davet edip karşılıklı rakı içmeleri, senaristin özgürlüğüne bağlanabilir; ama o devirde böyle bir olay mümkün görünmüyor.

* Fikriye Hanım 1923?te Almanya yolculuğuna çıkarken bindiği arabanın plakasının Latin harfleriyle yazılı olması. Bilindiği gibi, Latin harfleri 1928?de kabul edilmişti.
-----------spoiler-----------

Not: Filmi izlemeyenlerin birşeyleri öğrenmemesi için spoiler eklenmiştir..
 
Ben de filme gideceğim ama yüzünü, fiziğini, cismini bildiğimiz bir insanın canlandırılmasını ben pek benimseyemiyorum. Yani çakma bir film gibi geliyor. Sonuçta Atatürk'ü temsilen rol alan oyuncuların onu yansıtamadığını hepimiz biliyoruz düşünüyoruz.

Bir de Mustafa ile zıt bir yapıt olacak. Her ne kadar biri belgesel diğeri film olsa da. Keşke ikisinin ortası olsa da gerçek bir şaheser izleyebilsek. Ama ülkede Atatürk siyasetin bir parçası haline geldiği için bu başyapıtı yapacak adam bulmak da zor gerçekten.

Önyargım bu. İzledikten sonra da düşüncelerimi yazarım.
 
Bende filmi izlemedim ama..Herkesin kendi gözünden Atatürk'ü diye zırt pırt başka başka film ve belgesel yayımlanmasından hoşnut değilim..Bu kim olursa olsun benim Atatürk'üm diye birşey olamaz..Atatürk tektir..
 
Kaç zamandır yazacağım yazacağım ama bir türlü kısmet olmamıştı, filmin soundtrack'i tek kelime ile mükemmel..

Toplamda çok güzel 15 tane enstrümental ve sözlü şarkılar-türküler mevcut, özellikle Elçin Bulut'un seslendirdikleri türküler harika. Bence almadıysanız mutlaka alın, dün Mediamarket'e gittiğimde rafta görmüştüm 1-2 tane. Filmi beğenmeyenler var ama albümü beğeneceğinize yüzde yüz eminim zira filmin müzikleri on numara idi. Yani dinlerken bir anda filmden kareler geçiyor gözünüzün önünde, ne yalan söyleyeyim ben ne zaman dinlesem gözlerim doluyor.. Fiyatı da öyle çok değil, 12 TL'ye alabilirsiniz. Eğer internetten sipariş verirseniz belki daha ucuza bile alabilirsiniz, unutmadan albümün bütün geliri Mehmetçik Vakfı'na bağışlanıyor.
 
Barış Şişman' Alıntı:
Sanırım bu ay sonu tekrardan vizyona girecekmiş yoğun istek üzerine..

Gitmeyenler bu sefer mutlaka gitsin.. ;)
Bir sinema sitesinde görmüştüm bu haberi, sanırım yalan oldu.

Ayrıca her defasında gözlerim yaşlarla izliyorum, müzikler ise bitiriyor resmen. Bugün 30 Ağustos olması sebebi ile imkanınız varsa açıp izleyin, Zülfü Livaneli'nin önünde saygı ile eğiliyorum tekrardan.
 

Üst