Yarı Final Maçları

Çeyrek final maçlarıyla konuyu açalım, finale kadar başlığı değiştirerek devam ederiz. Program şöyle;

Yarın (Çarşamba)

18:00 İspanya-Slovenya
21:00 Makedonya-Litvanya

Perşembe

18:00 Fransa-Yunanistan
21:00 Rusya-Sırbistan

Aynı gün oynanan maçların kazananları yari finalde karşılaşacak.
 
Merakla beklediğim sadece Rusya-Sırbistan maçı var. Diğer 3 maçta favoriler çok ağır basıyor. Lakovic'in zorluk düzeyi bu kadar yüksek ve kazanma şanslarının çok düşük olduğu ortamda vereceği reaksiyonu görme açısından İspanya-Slovenya maçı güzel olacak. Makedonya için de bu kadar iyi gittikleri turnuvaya erken bir veda gelecek muhtemelen, yine de herkesin saygısını kazandılar.
 
Ispanya - Litvanya ve Fransa - Sırbistan yarı final maçları olur gibi görünüyor. Final ise Ispanya - Sırbistan daha mantıklı geliyor.

Ispanya' da sanırım herkes hemfikirdir ama persembe grubundan Sırbistan' ı düşünmem pek çoğunuz için ütopya gibi geliyordur. Ben şahsen Sırbistan' ın gerek kadro yapısı gerekse kenar yönetimi açısından finale yakın olduğunu ön görüyorum ancak pek tabi ki bu basketbol, herşey olabilir. Ivkovic' in yerinde olsam veteranlar Igor Rakocevic ve Marco Jaric ile Darko Milicic' i de kadroya alırdım ve çok korkulacak bir kadroya sahip olabilirdim.

Ayrıca bahsetmeden geçemeyeceğim:
Çeyrek finalde Ispanya karşısında hiç şans vermediğim Slovenya; eğerki şampiyonaya Sasha Vujacic, Beno Udrih, Primoz Brezec, her nekadar basketbolu bıraktığını açıklamış olsa da Radossav Nesterovic ve Turkiye' yi seçmiş olsa da altyapı ulusal takımlarında hep Slovenya formasını giymiş olan Emir Preldzic gibi basketbolcularla katılsaydı ortalık ne hale gelirdi diye düşünmek lazım. Aynı şekilde Litvanya' da da Linas Kleiza' nın yokluğu çok büyük eksiklik.

Bu ortamda Ispanya' nın şampiyon olması kuvvetle ihtimaldir.
 
Ben de her ne kadar çok iyi bir turnuva geçirmeseler de, iniş çıkış grafikleri ile dolu olsalar da, Sırpların şansının hiç az olmadığını, finalin sürpriz olamayacağını düşünüyorum. Ama bunun için de biraz savunma gayreti gerek onlar adına. Zira savunmayı unuttukları maçlar da oluyor.
 
Yazmayı unutmuşum. Zor geçecek olan Rusya-Sırbistan maçında benim favorim de Rusya :) Sırbistan bir ekol, Ivkovic oyuncularından maksimum verimi almayı başarıyor çoğu zaman ama kadro kalitesi konusunda sıkıntıları var. Kadroda yıldız diyebileceğimiz 3 oyuncuları var; Teodosic, Savanovic, Krstic. Bunların dışında Tepic, Perovic, Keselj, Bjelica, Macvan gibi isimler ise kulüplerinde kötü sezon geçirmiş, ne yapacakları belli olmayan oyuncular. Rusya ise bu noktada Kirilenko, Khryapa, Mozgov, genç yetenek Shved, Ömer Onan'ın Rusya şubesi Fridzon ve Vorontsevich ile daha kaliteli ve daha çok silaha sahip bir kadroya sahip.

Burada onların tek dezavantajı kendi gruplarında hiç Sırbistan ayarında bir takımla maç yapmamaları olabilir sadece. Kısacası ben bu maçı Rusya'nın alacağına, dahası finalde İspanya-Rusya eşleşmesi olacağına inanıyorum. Kenarda da Ivkovic-Blatt kapışmasını izleyeceğiz ki en az maç kadar bu 2 kurt koçun neler yapacağını izlemeyi de bekliyorum.
 
İspanya, Sırbistan, Litvanya ve Fransa bir üst tura çıkar bence. Finalin adı da İspanya - Fransa olur.. Bu 4 takım haricinde, olimpiyat vizesini Rusya alır diye düşünmekteyim
 
İspanya-Slovenya maçına yorum bile yapılmaz, yoruma gerek bırakmadı İspanya. Üçüncü çeyrek ezip geçti rakibini. Navarro da tam bir sahtekar ama çok iyi oyuncu gerçekten. Sanırım turnuvadan bize kalan tek güzel anı herkesi ezip geçen İspanya'yı yenmemiz olacak.
 
şu adamı kaçırdık..mersinde herkesin gözü şu fenere 50 sayı atan adamdayken bu gözden kaçtı

F.Ülker'e 47 atan Lofton'dı. Aslında McCalebb'ten daha parlak duruyor gibiydi ama sonra asıl patlamayı yapan McCalebb oldu.

Navarro insansa ben de bir şey bilmiyorum arkadaş, ne kadar zor an var, ne kadar sıkışma var, orda Navarro var. Otomatiğe bağladı mı, bir anda 10 sayıyı bırakıyor, kaşla göz arasında. Onda sonra siz istediğiniz gibi takılın. Onu durdurmadan İspanya'yı durduramazsınız. Makedonya'ya ise saygılar..
 
İki maç izledik bugün, birincisi, diğerinin yanından geçmeyecek kadar zevksiz anları gösterdi. Yani değişik bir takım İspanya. Her an ezeceklerini düşünülen Slovenya maçında ilk çeyreği geride bitiriyorlar, bir devrede 35 sayı atıyorlar, sonra şalter atıyor ve efsane üçüncü çeyrek performansını gösteriyorlar. Hayatımda potansiyeli bu kadar yüksek olup da dengesizliği bu kadar bariz takım az gördüm. Hele son çeyreği hatırlayın, Slovenya 9-0 başladıktan sonra üst üste boş üçlüklerden yararlanamadı, maç ortaya gelebilirdi bile. Sonucunda beklenen oldu ve İspanya kendini son 4'e attı. Elbette büyük favori onlar ancak bu dengesiz yapının bir sürprizi doğurmayacağını kimse bilemez.

İkinci maç tarihi gösterdi bize ve peşinde sürüklediği acımasız gerçekleri. Bir oyun kurucunun takımın kaderini nasıl etkilediğini, takım gücünün ne kadar olursa olsun, moral ve konsantrasyon ikilisinin önemini, rakibinden daha fazla istemenin getirdiği avantajları, Litvanya'nın basketbol seviyesinin eskiyle kıyaslanmayacak derecede olduğunu vs. Makedonya'nın galibiyeti bir çok açıdan büyüleyici. Hak ettikleri yere geldiler kesinlikle, karakterli takım olmanın sağladığı ağırlık bambaşka.
 
Eurobasket tarihinin gelmiş geçmiş, bizim görüp görebileceğimiz en büyük sürprizi yaşandı bu gece. Helal olsun'dan başka diyecek söz yok Makedonya'ya. Bu sadece oyuncu kalitesiyle, McCalebb ile filan açıklanacak bir şey değil, bu takımı özel yapan bir şey var ama henüz kimse çözemedi.
 
Tepic'in yardımı olmayınca iş tamamen Teo'nun üstüne kaldı. O da büyük oyuncu, büyük yetenek ama işte bazen olayı fazla bireysele döküyor, taktik, disiplin, set falan yalan oluyor ve ''kafama göre takılayım'' modunu açıyor. Tepic olsaydı en azından arada devreye girip, hücum organize ediyordu. O da olmayınca Teo kayışları iyice kopardı. Rusya çok iyi bir takım, hücumda topu iyi paylaşıp, savunmada ise çok iyi işler yapıyorlar. Kırılenko zaten ayrı bir dava. Bir takımın ana skoreri yapamazsınız, ama iyi kullanırsanız bir takımın her şeyi yapabilirsiniz. Sırpları bıraktım, benim bile sinirimi bozdu oyunu. Ama hak ettiler ve yarı finaldeler. Sırplar da beklentinin çok altında bir turnuva geçirdiler. Ben onlar için yine en azından bir final diyordum ama olmadı.

Fransa da hak etti, yarı finale geldi. Ama Big3 + Baby Shaq yokken, Yunanlılar çok iyi dayandı. Bourousis ortalığı dağıttı. Ama işte son periyot Batum + Parker devreye girince, iş bitti. İyi de gidiyorlar, ama bence şampiyonluk gelmez.
 

Üst