Hamza Hamzaoğlu

Spor Toto Süper Lig'de şampiyonluk hedefleyen Galatasaray'ın teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu, NTVSpor'da yayınlanan % 100 Futbol adlı programda soruları yanıtlıyor...

Sarı-Kırmızılılar'ın hocası Hamzaoğlu'nun yaptığı açıklamalardan satırbaşları şöyle;

'Takımı bir araya getirmeliydim'

"En önemli konu psikolojiydi. Ne camia, ne yönetim, ne taraftarın takdirini kazanamamış bir takım vardı. Oyuncular dahil hiç kimseyi oyun tatmin etmiyordu. Oyuncuların birçoğunu milli takımdan tanıyordum. Durumu dışarıdan tahlil etmiştim. Takımı bir araya getirmem gerektiğini düşündüm. Sahada bir şeyler yapmaya çalışan ama yapamayan bir oyuncu topluluğu vardı. Onları takım yapmamız gerekiyordu. Bu konuda hamleler yapınca gerisi daha kolay oldu bizim için."

'Kendimi Galatasaray'a hazırladım'

"Antrenörlüğe başladığımdan beri ilk Konya'da Saffet Susic'in yardımcılığını yapmaya başladığımdan beri kendimi Galatasaray'da hazır hale getirmeye çalıştım. O zamanlarda bana Galatasaray'dan teklif gelseydi kabul etmezdin. Gittiğinizde o koltuğu doldurmanız gerekir. Oturduktan sonra doldururum mantığı yanlıştır. Daha önce Galatasaray'da çalışan arkadaşlarım 'Sonuçlar önemli' demişti. Ama benim oraya oturmam daha erkendi. Ben kendimi bugünlere hazırladım. Başladığım günden bu günlere geldiysem o deneyimlerimin büyük bir katkısı oldu bana. "

"Taffarel var ne diyorsun. Dedim ben de istiyorum Öyle bir kaleci antrenörünü bırakmak istemem. Ama Metin'i de dışarı da bırakamam dedim. Şimdi bizimle birlikte çalışıyor."

'En büyük destekçimiz yönetim'

"Başakşehir maçını izledim. Orada bir gözlem yapmıştım. 4-0'dan sonra taraftarlar 'Beş, beş' diyerek tezahürat yapıyorlardı. Bir Galatasaraylı olarak çok kötü bir durumdu. Kimse orada 'Ne oluyor arkadaşlar, toparlanalım' demiyorlardı. Bazı şeyler kopmuş. Gelir gelmez bunu düzeltmek için uğraştım. İlk maç toplantımızdı. Eskişehirspor maçı. Baktım herkes farklı yerlerde. İki kişi orada, 3 kişi orada. Herkes ayrı oturuyordu. Arkadaşlar, sizleri biraz öne alayım. Aynı maçta da olacağı gibi aranızdan su sızmasın. Birlik olun. Ondan sonra daha dikkatli dinlemeye başladılar. Beraber bir şey yapıldığında başarının daha da güzel olacağını onlara anlatmaya çalıştım. Bazen bunları kendileri yapamayabilirler, birinin yapmasını beklerler. Biz de onu yaptık. Bazı şartları yerine getirdik. En büyük destekçimiz bizim yönetimimiz. Bizim için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bize olan güven ve inanç fazlalaştı ve gelişti. Ondan sonraki süreç bizim için daha da rahat gelişti."

'Atakların çoğu başlamadan bitiyordu'

"Benim için gözlem çok önemlidir. Burak'la ilgili benim gözlemim önceden takım sürekli Burak'a topu gönderiyordu. Sürekli top kaybeden bir takım. Burak zaten 10 toptan 4'ünde ofsayta kalıyordu. Galatasaray'ın ataklarının çoğu başlamadan bitiyordu. Bizden önceki dönemde Burak'ın topla oynaması 22'ydi, bizden sonra 48 oldu. Burak'ta biz bunları artırdık. Burak da bundan memnun kaldı. Başlarda istemedi. 'Beni önde oynat hocam' dediği zamanlar oldu. Ama sonunda bizi dinledi. Burak mesela bir rakiple bir mücadeleye girdiğinde yüzde 80 faul yapıyor. Çünkü faul yapmadan top kapma alışkanlığı edinmemiş. Biz bunu alışkanlık haline getirmeye çalışıyoruz."

"Savunmada eksiklik vardı. Takım savunması yoktu. Sürekli top rakibe geçtiğinde geri kaçan, ilk 18'e kadar gerileyen bir takım vardı. Biz bunu daha öne çekmeye başladık."

'Pandev'de iyi şeyler görüyorum'

"Burak'ın dönüş süreci aşağı yukarı 3-4 hafta gibi. Semih'in 4-6 hafta. Koray'ın da 2 hafta sürecek. Sakatlanmaları talihsiz bir şey ama oturup dövünecek değiliz. Kenarda hazır bekleyen arkadaşlarımız var. Belki de onları kazanacağız. Pandev'de güzel şeyler görüyorum. Pandev, ne yapmasını gerektiğini bilen bir futbolcu. Ancak gücü şu anda benim istediğim gibi değil. Şu anda eski gücünde değil. Zaten o gücünde olsa onu kullanacağım. Onu değerlendireceğim."

'Sneijder'le tek sorunumuz...'

"Salı gününde gelen olmaz ama transferin son günlerine doğru gelenler olabilir. Stopere transfer düşünüyoruz. Eğer bulabilirsek ya da ekstra bir oyuncu da çıkarsa her mevkiye alabiliriz."

"Sneijder'le bir tek sorunumuz tavla maçlarımız. Çok iyi tavla oynuyor Sneijder. Biz Abdurrahim abiyle birlikte oynuyoruz. Çok çekişmeli maçlarımız oluyor."

"Burak ya da Umut'tan vazgeçmek istemiyorum. Kanatlara inen bir Umut, fırsatçı bir Burak."

"Sneijder çok akıllı bir futbolcu. Hangi mevkiye koyarsam oynayabilir. Önde farklı bir futbolcularla oynamak istersem oraya da çekebilirim."

"Düşündüğüm Galatasaray'dan çok daha ilerideyiz. Ancak beklediğim Galatasaray'dan gerideyiz. Son vuruşlarda ve takım olarak ufak tefek sıkıntılar yaşıyoruz. Bunlar kolay değil. Yılların verdiği bir alışkanlık var üstlerinde. Biz de bunları çözmeye çalışıyoruz. Konya maçındaki Galatasaray, benim istediğim Galatasaray'a daha yakın ama o oyundan daha iyisini oynamak zorundayız."

'Şampiyonluk yarışı kıran kırana geçecek gibi duruyor'

"Beşiktaş, Fenerbahçe ve biz sanki ligin sonuna kadar böyle gidecekmiş gibi geliyor. Fenerbahçe ritmini bulmuş. İyi oynamasalar bile kazanmayı biliyorlar. Beşiktaş çok tempolu oynuyor. Genç ve dinamik bir oyuncuları var. Takım olarak da çok motiveler. İyi gidiyorlar. Biz toparlandık iyi gidiyoruz. Sezon sonuna kadar böyle gidebilir. Alt sıradan gelen takımlar da transfer yaptılar. Futbol olarak çok güzel maçlar bizleri bekliyor. "

"Mersin maçında Burak ve Umut ileride fazla top tutamadılar. Mersin takımı da iyi bir savunma yaptılar. İkinci yarıda bir şeyler yapmam gerekiyordu. Devre arasında hakemin sert oynamasından falan yakındılar. Ben de dikkatleri dağıtmaya çalıştım bu konudan. 'Biz hakem ve rakibe bir şey yapamayız. Biz yapmamız gerekeni yapalım' dedik. Sonra zaten skoru yakaladık. Ondan sonra da maçı çevirdik."

'Chedjou'nun yokluğunda...'

"Bizle beraber farklı bir oyun anlayışına bürünmek zorunda kaldı Galatasaray. Ben daha fazla pasla çıkmak istiyorum. O güne kadar bu oyun anlayışını benimsemediği için Galatasaray, pas almaya gelen oyuncu yoktu. Bizim oyun anlayışımıza geçişte bu sıkıntıları yaşadık ama daha bu sıkıntıları yaşayacağımızı düşünmüyorum."

"Bruma'yı 5 yabancı oyuncuyla oynadığımız için kullanamıyorum. Çok önemli ve etkili bir oyuncu. Chedjou'nun yokluğunda ondan faydalanmaya çalışacağız. Çok etkili ve iyi bir oyuncu Bruma inşallah üstüne koyarak da devam eder."

"Sürekli rakip takım videoları izleniyor ona göre bir oyun planlaması yapılıyor. Ama ben geldiğimden beri rakip takımın maçlarını izletmiyoruz. Biz izliyoruz scout ekibi olarak. Biz Galatasaray takımıyız. Onlar bize önlem alması gerekiyor. Bizim bir oyun anlayışımız ve felsefemiz olmalı. Biz de bu oyunu rakibe benimsetmeliyiz. Gerçekten bizim oyunumuzdan daha iyi bir oyun oynayan takımı da tebrik ederiz."

'Kontrat getirsinler hemen imzalarım'

"Beşiktaş maçı öncesinde birisi bana Beşiktaş'ta Gökhan Töre var. Karşısında Alex Telles oynayamaz. Bir önlem alacak mısınız dedi. Ben de dedim neden ben alayım Bilic alsın dedim esprili olarak. Telles'e destek olarak oraya Emre'yi aldım. Daha rahat etmesi açısından. Gökhan çok etkili bir oyuncu. Tabii ki rakibe göre bir şey planlıyoruz ona göre oynuyoruz ama bunu oyuncuya hissettirmemek gerekiyor. Veli'nin atılması da bizim için artıydı."

"Bir kontrat getirsinler hemen imzalayayım. Süresine bakmadan parasına bakmadan imzalarım. 10 yıllık kontratım da olsa bana yarın gelip 'hocam olmuyor işler kötü gidiyor derlerse' giderim yani. Kağıt üzerinde yazılı olan şeyler bu kadar önemli olmamalı. Benim gönlümdeki kontrat sınırsız yani. Ben her zaman her çalıştığım kulüpte böyleydim. Akhisar'daki yöneticilere de sorabilirsiniz. Ben kontrattaki şeylere bakmam. Yarın ayrılacakmış gibi bakarım ama hiç ayrılmayacakmış gibi çalışırım."

'Uğur Demirok transferinde geç kaldık'

"Hem performans, hem takımda oyuncu sayısı yüksekti. Veysel'in pozisyonunda Tarık var, Hamit var, Sabri var. Birilerini göndermemiz gerekiyordu. Veysel'i gönderme kararı aldık. Onun açısından da iyi, oynayacağı bir yere gitmesi daha iyi. Eboue kendi çalışıyor. Maaşını alıyordur, tam bir bilgim yok."

"Gökhan Zan konusunda bir karar aldık, bunun arkasındayız. Buradaki eksiğimizi kapatabiliriz. Uğur Demirok'u Trabzonspor almasaydı transfer etmek isterdik. Ligin bitmesini istedim, önceden arayıp kafasını karıştırmak istemedim. Fakat geç kalmışız. Nikahında şahitlik yaptım, konuştum. Biraz üzüldü. Ancak, 'Trabzonspor'a söz verdim' dedi. Ben de, 'Söz verdiysen oraya gitmelisin' dedim."

"Emre Can'ı da oynatabilirim. Dzemaili henüz hazır değil. Yavaş yavaş güçlenmesini istiyoruz. Fizik olarak şu an hazır değil. Dzemaili de iyi bir oyuncu. Yekta'yla İzmirspor'da çalışmadım. Yekta'dan çok çok memnunum. Hem çalışkanlığından hem efendiliğinden hem oyunundan memnunum. Emre Çolak belki fizik olarak zayıf kalıyor gibi düşünebilirsiniz ama top ondayken fiziğini çok iyi kullanıp topu iyi saklıyor. Emre topu ileriye iyi taşıyor, teknik bir oyuncu. Alex Telles iyi bir oyuncu. Sol bek mevkisine baktığınızda. Ufak tefek eksiklikleri var. Kanatlardan gittiği zaman yaptıkları ortaların yüzde 80'i 90'ı rakibe gidiyor. Biraz daha pas oynaması gerekiyor."

"Genç milli takımlar sorumluluğu yaptım ben. Genç milli takımdaki arkadaşlarımızın koordinasyonunu yapıyordum ben. Aslında cevap ne durumda ise ligimize bakmak gerek. Ligimiz ne kadar kaliteli olursa milli takıma da o derece yansıyor."

"Bu tepkiler Galatasaraylı oyuncuya yakışmaz"

"Olcan'da gördüğüm şey de istikrarsız bir kadronun getirdiği bir sıkıntılar vardı. Bu hafta iyi oynadım ama haftaya var mıyım yok muyum. Olcan da yavaş yavaş toparlanıyor. Olcan'ı ben farklı mevkilerde oynatıyorum. Zaman zaman sol beke koyuyorum. Kupa maçlarında orta sahada oynattım. Yavaş yavaş bu yerlerde bakıyorum çünkü zaman zaman sıkıntılarımızı çözmeye yarayabilir. Melo'yla özel bir konuşma yapmadım. Ama takıma yaptığım konuşmada gereksiz kart görmeleri konusunda uyarılarda bulundum. Bu özel turnuvada Pandev'in çocuğu itmesi, Burak'ın boğazına yapışması falan. Bu tepkiler Galatasaraylı oyuncuya yakışmaz diye biz bunları konuştuk. Agresif bir oyuncu ona da ihtiyacımız var ama gereksiz hareketlerden kaçınacak tabii ki. Selçuk bizim kaptanımız. Şu anda takım kaptanlığını çok iyi yönetiyor. Biz geldiğimizden beri iyi bir performansı var Selçuk'un. Herkesin performansı arttığı gibi onun da arttı. İyi top saklıyor, top kaybetmiyor. Çok iyi bir futbolcu."

"Her kulüp onu istiyor"

"Sinan Gümüş bizim geldiğimizden beri takımdaki en çok transfer teklifi gelen oyuncumuz. 2. lig PTT 1. Lig gibi Süper Lig ekiplerinden çoğu beni arayıp Sinan'ı istedi. Galatasaray takımının ondan çok yararlanacağını düşünüyorum. Hayırlısıyla bu çizgisinde kalmasını devam eder."

"Ben 14 yabancı kuralı doğru buluyorum ama ihtiyaçtan fazlasını doğru bulmuyorum. Türk oyuncular benim açığımı kapatabiliyorsa yabancı futbolculara gerek duymam."

"Transfer yapacağız ama..."

"Elimizi büyük ölçüde bunlar bağlıyor. Oyuncularımızın sözleşmeleri, kulübün içerisinde bulunduğu durum. Sözleşme süresini ben istedim. Onlar nasıl yapalım dediklerinde siz burada mayısa kadarsanız mayısa kadar yapalım dedim. Transferle ilgili şu anda rahat hareket edemiyoruz. Hem bütçemize uygun hem de bizim ihtiyacımıza göre transfer yapmayı istiyoruz. Bulursak yapacağız ama bulamazsak yüksek paralar verip transfer yapmayacağız."

"Finansal anlamda hiçbir sorun yaşamadık. Şu anda bizim bir hedefimiz var. Kimseyi göndermek istemiyoruz. Ancak herhangi bir oyuncu gelir gitmek istediğini söylerse onu takımda tutamayız. Kağıt üzerinde kolay kolay kazanabileceğimiz maçlar değil ancak onların da üstesinden geleceğiz. Şu anda biz diğer rakiplerimiz ile beraber eşit seviyedeyiz. İşi sıkı tutmamız gerekecek. Hiç kolay olmayacak. Benim oynattığım sistemde öndeki oyuncudan ziyade ben arkadaki 3'lü oyuncudan daha çok gol beklerim. Oradaki oyuncuların gol sayısını biraz daha artırması amacımız. İnşallah bunda biraz daha muvaffak oluruz."

"Sneijder'e yeteneği yıldız oyuncu olması durumda daha çok iş düşüyor ama Bruma'nın da Hamit'in de gol atmasını bekliyorum. Biz diğer oyuncularımızdan da gol bulmalıyız. Çalışmalarımızda ceza sahası içerisinde gol pozisyonu artışında da belirli bir artışımız oldu."

"En beğendiğim futbolcu..."

"En beğendiğim teknik direktör Simeone, en başarılı olarak gördüğüm teknik adam ise Löw. Dar alandan daha çok rahat çıkabilen, fiziksel anlamda da baktığınızda Ronaldo ön plana çıkıyor. Ama Messi, göze daha çok hoş gelen bir oyun oynuyor, çok daha yetenekli. Modern futbolun biz oldukça gerisindeyiz."

"Fatih hoca milli takımda başladığında durum çok içler açıcı değildi. Ama iyi toparlandık diye düşünüyorum. Ben 4-2-3-1 taktiğini iyi buluyorum. Hem orta saha özelliği olacak hem de hücum özelliği olan bir diziliş. Oyuncuya göre sistem eğer uzun süreli çalışıyorsanız sisteme göre oyuncu."

"En zor deplasman zor Mersin deplasmanı olabilir. Caner'i beğeniyorum. Gökhan Gönül'ü beğeniyorum. Olcay. Hem zeki hem de etkili bir futbolcu. Fernandao. Joseu iyi bir futbolcu."

"Burak Yılmaz'ın yokluğunda Pandev de doldurabilir. Wesley'i oraya çekip kenarları başka oyuncularla da doldurabiliriz. Galatasaray taraftarlarına sezon sonuna kadar bugüne kadar nasıl destek oldularsa onları sürdürmelerini bekliyoruz. Biz onlarla varız. Taraftarsız bir maçtan kimse zevk almıyor. İyi bir ikinci yarı olmasını temenni ediyorum"
 
Osmanlı maçındaki 11, yaptığı oyuncu değişiklikleri ve verdiği demeçler sonrasında artık net bir şekilde Galatasaray'ın hocası olmadığını düşünüyorum. Ne acıdır ki şu anki yönetim de Galatasaray'ın yönetimi değil.
 
Adamlığı bütün gs yönetimini gömer. Ama teknik Direktörlüğü ve özellikle oyuncu değiştirme becerisi en azından Galatasaray için yetersiz.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Sevmiyorum beğenmiyorum , mantıksız buluyorum çoğu şeyini. Hocası futbolcu kayırır , yönetimi bilet satarken adam kayırır , oyuncusu hocasına göre maç seçer. Dingonun ahırı.
 
Akhisar bile fazla sana. Çapsız, vizyonsuz, cahil, taraftara atar yapan, kibirli, yerli yalakası, yabancı düşmanı, yönetimin savunucusu... İstifa ulan istifa!
 
Çok gereksiz toplara giriyorsun be hocam. Sana mı yönetimin yaptığı hatayı yorumlamak, savunmak. Yorum yapamam de, yönetimin sarumluluğu de çık işin içinden.

Onun dışında bir ton boş beleş eleştirilere de maruz kalıyorsun ama yaptıklarında buna çanak tutuyorsun.
Zaten sen kazandın mı ballı, oyuncular kazandı gibi sıfatlar takılacak. Kaybettin mi de vizyonsuz, çapsız olacaksın. Üstüne konuşup da iyice zora sokma kendini.
 
Konuşsa da, konuşmasa da çapsız ve vizyonsuz. Galatasaray'ın hocası değil, olamaz! Hocalığına hayran kalanlar kariyeri boyunca destek olabilir bu zâta. Bize uzak olsun da..
 
Uğur Meleke'nin yazdığı gibi her maç taktik değiştirmeye gerek yok. Burak, solda Poldi, ortada Snejider, sağda Yasin, bunu böyle dizmek zor olmasa gerek. İSTİFA DA BİR HİZMETTİR!

Tarih 8 Ağustos’tu. Galatasaray, Bursa’yı ideal 11’iyle, çizgilerde Podolski-Yasin, on numarada Sneijder ve santrforda Burak’la 1-0 yenip Süper Kupa’yı müzesine götürdü. Her şey yolundaydı. Düzen oturmuş, yeni sezona 3 kupayla başlanıyordu... Sadece 1 hafta sonra, şampiyon takım Sivas’a gitti, Hamzaoğlu anlaşılmaz bir şekilde Burak’ı yedek bıraktı. Sonradan giren tecrübeli golcü beraberliği kurtarabildi ancak.
Bir hafta daha geçti, bu kez çengeli Yasin’e taktı, 60’ta onu sokarken Burak’ı çıkararak takımını kendi eliyle karıştırmaya devam etti. Konya deplasmanında sağ açıkta hiçbir şey yapmayan Umut’la devam etti. 4’üncü haftada içeride Mersin maçına gelindiğinde özgüvenini yitirmiş Yasin’i 11’e geri döndürdü.
Yani özetle şu oldu aslında: Galatasaray’ın ileri dörtlüsü Bursa’yı yenip kupayı aldıktan sonra 3 hafta anlamsızca kurcalandı, 4’üncü hafta tekrar başa dönüldü! Arada da olan Yasin’in özgüvenine ve Burak’ın sinirlerine oldu.
Sonra o kritik Salı geldi, sezonun ilk Avrupa kupası maçında Hamzaoğlu arayışları maalesef bitmedi. Yasin, her iyi sonucun da-her kötü sonucun da bedelini ödemeye devam etti, bu kez de formasını Emre’ye kaptırdı. 4 aydır ilk 11 oynamamış Emre sudan çıkmış balığa döndü, basit hatalar yaptı. Olabilir, oyuncunun iyi günü gibi kötü günü de olacaktır şüphesiz. Ama hocası ona da 45 dakika dayanamadı, 32’de çıkartıp ıslıklattırmaktan da geri kalmadı.
Mesele, Atletico’yu yenmek-yenilmek değil kesinlikle. Zaten Galatasaray’ın geçen yıl daha güçlü olan kadrosu Devler Ligi’nde 1 puan alabilmiş; bu yıl da Kupa 1 için yetersiz olduğu aşikardı.
Zaten Melo gitmiş, Telles gitmiş, Sabri alternatifsiz, ön liberoda Hakan var. Her şey eksik, her yer eksik. Esas mesele şu: Zaten yetersiz olan bir takımda, az sayıdaki işleyen yeri de kurcalamanın manası ne? 3 kupanın mimarları Burak’la Yasin’i yok etme girişimi kime ne fayda sağladı? Takımın oturmuş tek yeri Semih-Hakan’ı bozmak akılcı mı? 20’lik Rodriguez yeni bir ülkede, ilk 11’deki ilk maçında neyi eksik yaptı ki formasını bir stopere devretti? Ya da eğer Salı günü tercihleriniz böyle olacaksa, bunu test etmek için en uygun zaman, içerideki Mersin maçı değil miydi?
Bu Atletico Madrid, her halükarda bu maçı kazanırdı, doğru. Ama dün Atletico kazanmadı. Hamzaoğlu kaybetti.
 
Yabancı sınırı kalkmış bir CL maçında 5 yabancı ile sahadayız! Alex, Melo, Bruma, Amrabat gönderildi!
Takım çalışmamış sezon öncesi. Koşu rakamları her maç rakiplerin çok altında.
Pozisyon alma diye birşey yok oyuncular nerede duracaklarını bilmiyor, çalıştırılmamış.
Madrid'in en tehlikeli adamı Griezman'e sıfır önlem alınmış, hiç çalışılmamış.
Oyuncular normal yerinde oynatılmıyor, oyuncu ve kadro seçimleri yanlış yapılıyor. 30. dakikada oyuncu değiştirmek bu hatanın itirafıdır.

Ben mi düzelteceğim hocam bunları?

Artık bizim de bir Aykut Kocaman, İsmail Kartal'ımız var!
 
Hamza Hoca eğer Wesley,Poldı,Yasin ile oynayacaksa onların arkasında duracak iki sağlam orta saha oyuncusu bulmak zorundaydı ne Selcuk ne Rodriguez onlarin açıklarını kapatacak fizik kapasiteleri yok. (Yasin ağlayacağına fizik kalitesini artırması gerekir.) Bu sezon artık transfer yapmak zor eğer devre arasına kadar ligde tutunabilirsek orta sahaya mutlaka 2 adam transferi yapılmalı.
 
Hamza Hoca bu sezonki bütün maçlarında hem rezil top oynatmış hem rezil sonuçlar almış. Üstüne 60tan sonra takımı yürümeye başlıyor. Onun da üstüne bugün futbol tanrısının yardımı değil bizzat attığı golle maçı kazanmış. Şimdi bunların üstüne çıkıp Ayşenur tribi atıyor. İnsaf be . Bir de ilginçi şu var ; Hamza'nın ironi yapmak amacıyla söylediği şeylerin hepsi gerçek olan şeyler. Rakip yürüyerek orta sahayı geçti bütün maç ayıp be hala neyin tribindesin !
 
Ne şanslı bir adam bu Hamza'ya. Adam bu maçı da kaybetse belki de gidecekti ama Trabzon'un şanssızlığı bizim şansa golümüz adamı ipten aldı.
 
Hamza Hoca'nin üstüne çok gidildi.
3 kupa da onun payı yokmuş gibi davranıldi.
Hayır efendim 3 kupada da en büyük lay kimse kusura bakmasın Hamza Hoca ve ekibindeydi.
Çok beğendiğiniz Mancini ve Prandelli neden beceremedi bu 3 kupayı almayi ?
Oyuncular aynı oyuncular değil miydi ?
Hamza Hoca duygusal bir adam.
Bugünkü konuşma da bu duygusallığı yüzünden geldi.
Evet bazen saçma işler yapıyor ama yönetim izin verirse bu sene yine iyi işler yapacak inşAllah.
Yeter ki takımı fazla kurcalamasın.
Umut ve Sabri'yi fazla kullanmasın.

Edit: Halil ve Veysi Beyler bu sizlere verilmiş bir cevap değildi yanlış anlaşılma olmasın.
Forumun geneli böyle düşündüğü için ben onların tersi yönde yukarıda ki düşünceleri paylaştım
 
Hoca yönetime kizip rapor sunmamis acaba gönderirler mi :/ hem hamza hocanin hemde yönetimin birlikte gitmesi gerek bu kadar amatör olunmaz...
 

Üst