#24 Jewell Loyd

Ekrem hocanın transferi için söylediği sözlerin altında kalmasından korkuyordum, aşırı güveniyordu çünkü hoca. Güvenini boşa çıkarmadı çok şükür.
 
Loyd ilk profesyonel yılı olmasına rağmen her geçen maç üstüne ekliyerek devam ediyo valla helal olsun. Takımın skor yükünü kısa olarak, her maç çekmesinden ziyade, bide her maç 40dakika sahada kalıyo. Rakiplerin en kilit kısalarını savunmasıda cabası.
 
Seni dünyanın en iyi kadın basketbolcusu yapacağız.

attachment.php
 

Ekli dosyalar

  • CY1-iTdWEAAMjhI.jpg
    CY1-iTdWEAAMjhI.jpg
    38.2 KB · Görüntüleme: 114
Muazzam potansiyel gerçekten,
Eksik yanları tecrübesiydi ama Ekrem Memnunun elinde her geçen gün biraz daha büyüyor.
Keşke takım,avrupa basketbolu ve en önemlisi Ekrem Memnun hakkındaki görüşlerini bir röportaj eşliğinde dinleyebilsek.
Umarım bu madeni elimizden kaçırmayız uzun yıllar bizde olmalı kesinlikle.
 
Yabancı sporcularla, özellikle daha önce çalışmadığı yabancı sporcularla başlangıçta 1 senelik sözleşme imzalamak Ekrem Memnun'un genel tercihidir. +1 olması da oyuncuya güvenini, onunla "bir problem olmaması halinde" devam etme isteğini gösterir. Dolayısıyla Ekrem Memnun'un 1+1 tercihi vizyonsuzluk ve inançsızlık göstergesi değildir. Zaten koç, Jewell'a olan inancını her platformda dile getiriyor.

Benim yazımda hocayla ilgili bir eleştiri yok. Ben yönetimden bahsediyorum.
 
+1 opsiyonu olması bizle devam edeceği anlamına gelmez paranın yüzü sıcaktır opsiyonu kullanmayıp yüksek meblarla başka kulüplerle anlaşabilir.
 
Her iki takımda da neredeyse tüm sözleşmeler 1 ya da 1+1 yıllık. Günü kurtarma sözleşmeleri hep. Her sene aynı ızdırap, her sene gidenin yerine oyuncu aramalar. Ne bir takım planlaması var ne orta uzun vadeli yatırım var. Hele erkek takımına her sene sil baştan yeni oyuncular. Hep vur kaç taktiği, ikna et transfer et parasını ödeme seneye tüm yabancıları değiştir. Transfer yasağı gelene kadar diren.
Bu insanlar bu kadar kötü yönetip neden yönetici olurlar, neden ısrarla o koltuklarda otururlar cidden anlamak zor. Belki de kolay da biz bilmiyoruz.
 
Dediğim gibi bu durum kadın takımında yönetimin değil koçun tercihi. Kendisinin bizzat çalışmadığı yabancı sporcuların hemen hemen hiç biriyle 1 yıldan uzun garanti sözleşme yapmıyor. Önce sporcuyu yakından tanımak, takıma, kulübe, ülkeye, oyun sistemine uyumunu bizzat görmek, karakterini bizzat gözlemlemek ve sonrasında uygun görürse sözleşmesini uzatmak istiyor. Yönetim uygun görürse sözleşmeyi imzalıyor sadece. Dediğiniz gibi yönetimle ilgili bir konu değil.

Bu detayları biliyorsanız Kelsey Bone konusunu da biliyorsunuzdur o halde. O kadar emek verip, bir yerlere getirip sonra parasını ödemeyip kaçırıp, ardından özel sorunları var, sevgilisini özlüyor vs diye açıklamalar yapıp bu sene de başka bir Türk takımına kaptırmanın mantıklı bir açıklaması olmalı diye düşünüyorum.
 
Sözleşmenin kısa süreli yapılmasından dolayı vizyonsuz ve inançsız olmakla itham ettiniz . Ben o konunun yönetimle ilgili olmadığı bilgisini paylaştım.

Şimdi konunun özünü neden değiştiriyorsunuz? Kısa süreli sözleşmeden bir anda sporcunun parasının ödenmemesi konusuna geçmenizdeki amaç nedir? İkili tartışmaya dönüştürüp haklı çıkmaya mı çalışıyorsunuz?

Tartışmaya çalışan sizsiniz korkarım. Ben hala aynı noktadayım. Yönetimin beceriksizliği, vizyonsuzluğu, plansızlığı yüzünden Kelsey Bone nasıl kaçtıysa Loyd da kaçar diyorum. Bunu anlamak bu kadar zor mu?
Linsay Whalen'ı kaçırıp bir de arkasından eşcinseldi diye haber yaptıran, resmi siteden bizim geleneklerimize uymuyordu diye açıklama yapan, aynı dönemde takım arkadaşı ve eşcinsel evliliği olan Ann Wauters'i rencide eden vs saymakla bitmez bunlar. Hep bizim vizyon sahibi yönetimlerimizin marifetleri değil mi? Üç sene önceki oyuncuların parasını ödememiş bu yüzden aylarca FIBA'nın yasaklı listesinde afişe olmuş, bundan rahatsız olmamış yönetimlerin nesini savunuyorsunuz anlamadım ki?
 
Asla bu hataları savunmak gibi bir çabam olmadı. Jewell ile 1+1 sözleşme yapana vizyonsuz ve inançsız dediniz. Ben de sözleşmeyi bu şekilde isteyen kişi olan koçun vizyonsuz yada inançsız olmadığını gerekçeleriyle belirttim. Siz ise ısrarla 1 senelik sözleşmelerle günün kurtarıldığı suçlamalarınızı sürdürdünüz. Haklı çıkmak adına konuyu koçun tercihi olan 1+1'den alıp Kelsey, Whalen ve Wauters'a taşıyarak demagoji yapıyorsunuz.

Fowles, Zellous, Kelsey gibi karakteri istediğimiz seviyede olmayan, Petra, Casas gibi yetersiz olan sporcularla 3 senelik sözleşmelerimiz olsaydı da kontratlarından nasıl çıkıcaz diye mi düşünseydik?

Sizin günü kurtarmak, ıstırap ve plansızlık olmakla itham ettiğiniz 1+1 senelik sözleşmeler konusunda yukarıda belirttiğim sebeplerle koça katılıyorum.

İçiniz rahat edecekse o halde Koçu da eleştiriyorum. Karakterini de bi zahmet transfer etmeden araştırıversin de Galatasaray Kulübü deneme tahtası olmasın.
Fowles, Zellous, Kelsey uzaydan gelmediler. Bir zahmet kariyerlerini incelersiniz, günümüz teknolojisi ile internette bile binlerce sayfa bilgiye ulaşırsınız. Tam bir Türk mantığı, paralarını ödeme ama bu insanlar bize bağlılık duysunlar. Yahu bu insanlar Amerikalı, para kazanmak için yapıyorlar bu işi. Kimi kime şikayet ediyorsunuz? Koç da 1+1 istemesin. Koç da eleşririlmez değil sanırım.
Bir ara pahalı oyuncular getirip pahalı kadrolar kurmaya çalıştık, ne başarılı olabildik ne de onların paralarını karşılayabildik. Kulüp strateji değiştirdi biz yıldız adayı genç oyunculara yatırım yapacağız dedi. Hepimiz bunu anlayabiliriz. Ama 1. sıradan seçilmiş genç bir yıldız adayına da şüpheyle bakacaksak, uzun süreli sözleşme yapamayacaksak ne anladık bu işten?
Takımın en eski yabancı oyuncusu 1.5 senelik ise biz bir türlü karakterli oyuncu bulamıyoruz nedense.
Tartışma üslubunuz da hiç hoş değil bunu da belirtmiş olayım. Demogoji yapıyorsunuz falan diyerek tartışmada verimli olamazsınız. Dilediğimi kurallar ve nezaket sınırları içinde eleştirebilirim, burası fikir beyan etme platformu. Kimsenin kimseyi ikna etme mecburiyeti yok.
 
Gelmeden sporcuların karakteriyle ilgili gerekli araştırmalar yapılıyor. Sistemden ve sistemdeki rollerinden de bahsedilip bu sisteme uyum sağlayıp sağlayamayacakları da soroluyor. Ama ön inceleme ile 1 sezon boyunca haftada 6 gün birlikte çalışmak arasında dağlar kadar fark var.

Ayrıca büyük kulüplerde herşey farklıdır. Ülke ve şehirin kültürü farklıdır. Bu detay gibi gözüken konularda da geldikten sonra ortaya çıkan problemler olabiliyor. Dolayısıyla sporcu ile 1 sezon geçirip, sonrasında uzatmak mantıklı bir tercih. Hatta bazen 1 sezon bile yeterli olmuyor!

Galatasaray Kadın Basketbol şubesinin bugüne kadar yerli ya da yabancı herhangi bir oyuncunun satışından kazanmış olduğu tek kuruş var mı? 1 senelik sözleşmeler yaparak parlattığınız yıldızlardan bile tek kuruş kazanamayacağınız da aşikar iken neden her sene sil baştan yapmayı göze alıyoruz benim anlayamadığım bu.
Yeri değil diye buraya yazmak istemiyorum ama aynı sorun erkek takımında da böyle. Geçen seneden kalan tek yabancı Micov. Ondan önceki sene oynayan oyuncuların isimlerini bile unuttuk. Ama hala borcumuz var.
 

Üst