2016 Rio Olimpiyatlari

ESPN'de US'nin altin madalyasina garanti gozuyle bakiliyor. Ama bence bu sene gevsek oynuyor US. Finalde toparlanmazlarsa Sirbistan surpriz yapabilir.
 
17 günlük festival sona erdi.Büyük zaferleriyle,gözyaşlarıyla,yaşam öykülerinin mutlu sonlarıyla,başarı hikayeleriyle geçen bir olimpiyat...Olimpiyat ateşinin dumanı üstünde tüterken oyunların ruhuna uygun bir şekilde branş branş bir değerlendirme hakediyor.İşte bende iz bırakanlar.

Okçuluk:Bu olimpiyatlarda ülkemiz adına herhalde en büyük kazancı okçuluk federasyonu elde etti.Hem 17'lik sporcularımızın sadece performansla sınırlı kalmayan duruşları,konuşmaları,rahatlıkları,kişisel gelişimleri için nasıl çabaladıkları gibi faktörlerle gelecek için umut vermeleri hemde bu sporun nihayet farkedilmesiyle (kolay anlaşılırlığı,rekabetçi havası,son oka kadar heyecana sürüklemesi gibi) uzun yıllara dayanan bir okçu havuzu oluşturabiliriz.
Okçulukta Güney Kore'nin bariz üstünlüğü olmasıyla beraber müsabaka sisteminin sürprizlere izin vermesiyle bu üstünlüğü her karşılaşmaya yansıtamadılar.Hele sıralama turlarında erkeklerde 700 puanla olimpiyat ve dünya rekoru kıran Woojin KIM'in henüz 2.turda Endonezyalı Riau EGA AGATHA'ya 6-2 elenmesi ve elendiği rakibinin bir sonraki tur olimpiyatlara veda etmesi bunun en açık örneğiydi.Yinede kürsüye tek koreli çıksada o koreli altını alan oldu.Kadınlardaysa sıralamada ilk 3'ü koreliler kapmıştı.Ancak orada da 1 numara çeyrek finalde bizim Yasemin ANAGÖZ'ü tie-break atışıyla eleyen Meksikalı Alejandra VALENCIA'ya çeyrek finalde kaybetmekten kurtulamadı.Altın ve bronz yine G.Kore'ye giderken gümüş Almanya'nın oldu.Erkek ve kadınlarda da birer altın alınca bu branşta beklendiği gibi tulum çıkardılar.Güney Kore'nin ardından en başarılı ülke 1 gümüş ve 1 bronzla ABD oldu.

Atletizm: Olimpiyat demek Atletizm demektir.Olimpiyatların assolisti ve yıldızıdır.İnsan bedeninin sınırlarını zorlamasını sporların anası vasıtasıyla izleriz.Bu olimpiyat oyunlarında da atletizm gerekeni fazlasıyla yaptı.Birçok rekor yerle bir oldu.Sporun efsaneleri sıfatlarını hakeden performanslar sunup altın madalyaları topladılar.
Olimpiyat oyunlarının asıl açılışı olarakta nitelendirilen Atletizmdeki ilk günden kadınlar 10000m'de akıl almaz bir rekor geldi.Etiyopyalı Almaz AYANA 29:17.45 ile seyirciyi selamlarken eski kraliçe DIBABA 3.,Kenyalı CHERUIYOT 2.oldu.2 gün sonraysa assolist 100m erkeklerdi.Onun öncesindeyse izleyicileri 100m'nin heyecanına fazlasıyla hazırlayacak 400 m erkekler finali vardı.Son olimpiyat şampiyonu Kirani JAMES, son dünya şampiyonu VAN NIEKERK ve ABD'li MERRITT'in müthiş mücadelesi bekleniyordu.Ancak VAN NIEKERK elemelerde o kadarda formda gözükmüyordu.Ama ne olduysa finalde startın verilmesiyle başladı.VAN NIEKERK 100M koşar gibi koştu ve son 100'e bir hayli önde girdi.Bu derece hızlı koşabilen sporcuların içerisinde bu derece bir fark yakaladıysanız büyük ihtimalle son 100'e diliniz dışarıda bir şekilde girer ve finish'te yakalanmak makus talihiniz olur.Ancak oda ne VAN NIEKERK'in pili bitmedi ve Micheal JOHNSON'ın kırdığında dudak uçuklatan rekorunu yerle bir etti.VAN NIEKERK 43.03'ü skorbordda gördüğünde uzun süre kendide ne yapacağını bilemedi.44 saniyenin altına inerek 2. ve 3.olan K.JAMES ve L.MERRITT bu rekor yarışını tarihin en iyisi yaptı.K.JAMES yarıştan sonra VAN NIEKERK'in son 100'de yavaşlamamasına kendisininde şastığını açık bir dille ifade etti.VAN NIEKERK'in babanne koçuysa rekor sonrası yıldız oldu.Bu rekorun ardından BOLT-GATLIN rekabetine dönüldü.Acaba BOLT 7 sene önceki BOLT'tan yada 4 sene önceki olimpiyat rekorunu geliştiren BOLT'tan daha iyi olabilecek miydi?Yada GATLIN 12 yıl sonra doping cezasının ardından yeniden 100m'nin kralı olmayı tarihin en yaşlısı olarak başarabilecek miydi?Hiçbiri olmadı ve BOLT'un kendi kendine başardığı 9.8'in altı dışında her dereceye burun kıvırma devrindeyken 9.81 ile altına uzandı.GATLIN ise BOLT'un psikolojik üstünlüğüne bir kez daha yenildi ve gümüşte kaldı.Kanadalı DE GRASSE'ta kürsüyü tamamladı.BOLT üst üste 3.kez 100m'nin kralı olarak eski IOC başkanı ROGGE'un 3 olimpiyatta şampiyon olmadan efsane olamaz iddiasına nazire yaptı.Olimpiyatların tartışmasız en büyük yıldızı sıfatını bu olimpiyatlarda da haketti.Kadınlar gülle atmanın tartışmasız en iyisi dünya rekortmeni polonyalı WLODARCZYK 82.29 ile dünya rekorunu olimpiyatlarda geliştirerek altına uzandı.Aynı gün acaba dünya rekorunu geliştirirmi dediğimiz LAVILLENIE sırıkla atlamada rio'lu taraftarların çirkef yuhalamaları eşliğinde 2.'likle yetinirken Brezilyalı taraftarların ittiği DA SILVA en iyi derecesini yaparak olimpiyat rekoru kırarak altına uzandı ve en azından iyi bir dereceyle LAVILLENIE geçilmiş oldu.Yarışma sonrasıysa DA SILVA'nın seyirciler adına kendisinden özür dilediğini söyledi.
Bizim adımızaysa atletizm son doping olaylarının ardından devşirmelerin sürüklediği bir branş oldu.Üstelik sprinterlerimizle ön plana çıktık.Atletizmdeki tek madalyamızı 400 engelli erkeklerde Yasmani COPELLO'nun bronzuyla aldık.Favori ABD'li Kerron CLEMENT altına uzanırken Kenyalı TUMUTI'DE gümüş aldı.200m'de ise Ramil GULIYEV 2008'in ardından 2.kez finale bu kez bizim formamızla çıktı.Yarışı son sırada tamamlasa da hedefini gerçekleştirdi.BOLT ise yine rekordan uzak bir altın madalyanın sahibi oldu.DE GRASSE 100'den sonra 200'de de kürsüye çıkarken LEMAITRE yavaş koşulan finalin avantajıyla eski günlerindeki gibi 3.olarak kürsüye çıktı.BOLT ardından JAMAİKA takımıyla 100 bayrak yarışında da altın alarak 3 olimpiyatta da 3'te 3 yaptı.Olimpiyatların tartışmasız en büyük yıldızı sıfatını bu olimpiyatlarda da haketti.Bu dalda milli takımımızda devşirmelerin etkisiyle ilk kez olimpiyatta yer alırken az bir farkla finali kaçırdı.Ancak 200'cü GULIYEV'i düz koşulan son 100'de koşturup BARNES'i virajlı kısımda koşturmayı da hiç anlamıyorum.Önceki olimpiyatlarda BOLT'un virajlı 200 koşma alışkanlığından dolayı bayrağı 3.taşıyan Asafa'nınsa 4.taşıyan olduğu Jamaika takımlarını hatırlarsak ne demek istediğim anlaşılır.

NOT:Bugünlük bu kadar zaman ayırabildim.Paralimpiklere kadar her branşı az çok irdelemeye çalışacağım.
 
Badminton: Yıllarca bize uzak kalan sporda son 2 olimpiyata 2 farklı kadın sporcu götürmeyi başardık.Londra'da yer alabilecek Neslihan YİĞİT ve Özge BAYRAK'ın puan toplayabilmesi için dünyanın her yerine federasyon kendi olanaklarıyla bu sporcuları gönderdi.Ancak toplanan puanlarla 1 sporcu gönderebilirdik ve Özge'den 2 yaş küçük 18 yaşındaki Neslihan YİĞİT aynı zamanda biraz daha başarılı olmasıyla da olimpiyata giden isim oldu.3'lü grupta Avusturyalıyı yenip Tayvanlı seribaşı rakibine karşı varlık gösterememişti.Bu sefer Özge BAYRAK bizi temsil etti ve o da İtalyan rakibini yenip 13 numaralı seribaşı güney koreli rakibine karşı bir şey yapamadı.Elbette bu sporda hiç yokken var olmak önemlidir ve asya ülkelerini geçmek kolay değildir.Ancak bu olimpiyat oyunlarında İspanyol MARIN 1 numaralı seribaşı olarak katıldığı organizasyonda altın madalyayı boynuna takarak ayrıldı.Bu kızda Lomdra'da 19 yaşındayken mücadele ederken seribaşı bile değildi.Kendi grubunda daha sonra altına uzanacak Çinli rakibine yenilerek elenmişti.Ancak o da 21-13 ve 21-11'lik setlerle çokta diş gösterememişti.Geçen zamanda 2014 ve 2015 dünya şampiyonu olup olimpiyat şampiyonluğuna yürüdü.Üstelik altyaş kategorilerde şampiyonluklar kazana kazana da gelmedi.Bizim sporcularımızda herhangi bir ilerlemeyse yok.Son yıllarda sporcu çıkarmakta eskiye göre çok daha başarılıyız.Ama iş bir üst seviyeye çıkarmaya geldiğinde bunu başarabilecek bilgi ve vizyonda işinin ehli insanlar yok.Belki bu sporcuları Çin,malezya,Endonezya gibi ülkelere taşındırtıp daha üst seviye sporcularla çalışıp maç yapmasını sağlayarak yeteneklerini gün yüzüne çıkartabiliriz.

Erkeklerde tekler ve çiftlerde Çinli sporcular altına uzandı ve bu branştaki üstünlüklerini korudu.Çift kadınlarda altın Japonya'ya karışık çiftlerdeyse Endonezya'ya gitti.Tek erkekler finalini izlemiştim.Gayet zevkli ve heyecanlı bir maçtı.Ancak Chen LONG son 2 olimpiyattır gümüşte kalan Malezyalı Lee Chong Wei(Malezya doğumlu ama Çinli bir ailenin çocuğu)'ye alışkanlığını sürdürmesinde yardımcı oldu.

Basketbol: Kadın basketbol takımımız bir kez daha eleme hakkı elde edip Olimpiyatlara katılmayı başardı.Grubumuzda Avustralya,Fransa,Belarus,Brezilya ve Japonya vardı.Yan gruptaysa ABD,Sırbistan,İspanya,Kanada,Çin ve Senegal vardı.Nedense genel kanı bizim grubun daha kolay olduğu yönündeydi.Ancak ABD ile eşleşme stresinin olmadığı yan grup Çin,Senegal ve hatta Kanada gibi takımlarıyla korkutucu görünmüyordu.Elemelerden İspanya ve Çin bu gruba düşmüştü.İspanya yerine biz burada olsak kaymaklı ekmek kadayıfı olurdu.Londra'da ABD'nin grubundan 2.çıkmayı başarmıştık mesela.Grubun fikstürüde bizim gibi moral-motivasyonun çok önemli olduğu ülkeler adına ya yıkılırsak sorusunu akla getiriyordu.Nitekim savunmadaki azmimizin karşılığını hücumda alamayıp 39 sayıda kaldığımız Fransa maçı ve iyi oynamamıza rağmen kaybettiğimiz Avustralya maçlarıyla başladık olimpiyatlara ilk 2 gün.Üstelik grubun zayıf takımı gibi görünen Japonya evsahibi Brezilya ve Belarusa karşı 2'de 2 yapmıştı.Bir sonraki maçımız onlarlaydı ve zaman zaman tırmalasalar da maçı farklı kazanmayı başardık.Ardından çok kritik Belarus maçından galip çıkarak çeyrek finali garantiledik.Ancak ev sahibi 4'te 0'la sürpriz yapmış ve tüm hayal kırıklığını bir nebzede olsa bize karşı kusmaları gerekiyordu.Bizim Japonya'nın kazanması durumunda ABD'nin oyuncağı olmamak için kazanmamız gerekiyordu.Nitekim çok zor maç oldu ve 2 uzatma sonucunda Brezilya'yı yenip İspanya karşısına çıkmaya hak kazandık.Kağıt üzerinde favori onlardı ama olimpiyatlardan 5-6 gün önce yaptığımız maçı biz kazanmış ve son 3 maçta ivmelenmiştik.Maça iyi girdik ama hücumda istediklerimizi yapamayınca yakalandık.2.yarı tekrar üstünlüğü ele alıp son 4 dakikaya 8 sayı önde girdik.Ama alınanm mola sonrası yorgunluk yine baş gösterdi ve dar rotasyonun kurbanı olduk.2 sayı gerideydik ve topu çalıp sayıyı bulduk.Son 4 saniyede pota altından topu çıkarmalarına rağmen sayıyı bulmayı başardılar.Yinede bu basketbolun içinde olan birşey ve biz daha çok hakettik diyemeyiz.Kadronun darlığı kalite seviyesini gösterir ve bu oyundaki amaç topu potaya sokmak öncelikle.Neticesinde daha çok hakeden İspanya finale çıkıp gümüşünü aldı.Sırbistan ise son zamanlarda tüm takım sporlarında alışkanlık olduğu üzere grup 4 olup Avustralya'yı eledikten sonra bronzuda Fransa'nın elinden aldı(Son avrupa şampiyonasında grup 4'ten gelip biz grup 1 olmuşken bizi eleyip ardından şampiyon oldular.Erkek basketbol takımlarıda son dünya şampiyonasında ve bu olimpiyatlarda grubu 4.bitirip finale kadar yürüdüler.Hatta sutopu erkeklerde bile grubu 4.bitirip daha sonrasında altın madalyaya çok rahat ulaşmışlardı.).
Erkeklerde A grubunda ABD,Fransa,Sırbistan,Avustralya,Çin ve Venezuela;B grubunda ise İspanya,Litvanya,Arjantin,Brezilya,Hırvatistan ve Nijerya bulunmaktaydı.Özellikle B grubu çok sert gözüküyordu ve hakkını fazlasıyla verdi.B grubunda daha ilk maçlardan büyük bir rekabet ortamı vardı.Hırvatistan, İspanya'yı son topa kadar süren mücadelede yenmeyi başardı.Ardından İspanya evsahibi Brezilya'ya da yenildi.İspanya'nın devri kapanıyor mu 38'lik GASOL'a fazla mı yükleniyorlar derken önceki yıllarda turnuvalara kötü başlayıp sonra önüne geleni süpürdüğü unutuluyordu.Bunda İspanya'nın oyun planındaki aksamaların mağlubiyetlerdeki etkisinde fazla olduğu kanısı vardı."Bu sefer oluyor mu" derken önce bir Nijerya galibiyeti ve ardından grupta 3'te 3'le giden Litvanya'ya attıkları 50 fark "Tamam ben buradayım" mesajını verdi.Arjantin ise Litvanya mağlubiyeti dışında Hırvatistan'ı ve çok kritik Brezilya maçını normal sürenin sonunda Nocioni'nin üçlüğüyle 2 uzatma sonunda yendi.Yani her zaman olduğu gibi Brezilya'yı deplasmanda da olsa bir kez daha yendi.Hırvatlar herşey planlandığı gibi giderken Nijerya'nın alabilir diyebileceğimiz 1 maçı kendilerinden almasıyla avantaj kaybetti.Son maçlarda ABD'den kaçma savaşı derin hesaplara dayanıyordu.İspanya, Arjantine şans tanımamış ve Hırvatistan'da 50 şamarın etkisinde olan Litvanya'yı ABD'den kaçma maçında yenmişti.4 takım birden 3 galibiyette olunca 4'lü averajla İspanya 1,Hırvatistan 2,Arjantin 3, Litvanya 4 olur gibi gözüküyordu.Ama bir tek bu turnuvada mı böyle uygulandı bilmiyorum ama 4'lü puan durumunda 2 galibiyeti olanları kendi içinde 1 galibiyeti olanları da kendi içinde 2'li averaja tabi tuttular.Bu durumda Hırvatlar 1,Arjantin 4 oldu(Umarım Arjantin son İspanya maçına nasılsa 3.'lük garanti diye çıkmamıştır:))A grubundaysa hazırlık maçlarında top seviyelerinin çok altında gözüken Fransa ilk maçında Avustralya'ya 87-66 yenildi.Bu o an için sürpriz gözüküyordu ama sert oyunlarına karşı Sırbistan'da sindi ve son çeyrekte tarumar oldular.Ardından son dakikalara kadar ABD'yi bir hayli zorlayıp son bölümde kaybettiler.Aynı gün ibrenin sürekli el değiştirdiği ve grup 3.'sünü belirleyecek gibi gözüken maçta Fransa Sırbistan'ı son topta yendi.ABD,Sırbistan'a karşı son bölümde sayı bulamayınca yakalandı ve son topta BOGDANOVIC'in üçlüğü girse uzatmaya gidecek bir maç oynadı.Ardından Fransa'ya karşıda çekişmeli bir maç oynadı.Çeyrek finallerde Avustralya kafasının etrefındaki kuşları sayan Litvanya'ya son darbeyi vurup evine yolladı.Londra'nın intikamı için İspanya'ya bilenen Fransa üçlüklerle sinince o coşkuyu sahaya yansıtamadılar ve elendiler.Tony PARKER'ın veda maçı ruhsuz bir takımla olmuş oldu ve bu kadro yine madalya takamadı.Aynı gün bir diğer vedayı GINOBILI,SCOLA gibi isimlerle yaşadık.Arjantin ABD'ye karşı varlık gösteremeyince bir devir sona erdi.GINOBILI'nin maçtan sonraki gözyaşlarıysa bir maçtan daha fazlasını izlediğimizi anımsattı.Yukarıda da bahsettiğim gibi Sırbistan bu kez biraz şansla yan grubun liderinin Hırvatistan olmasını kullanarak yarı finali gördü.Yarı finallerde büyük bütçeli bir filmin fos çıkması gibi bir ABD-İspanya maçı izledik.Hakemlerinde etkisiyle temponun yerlerde süründüğü maçta baştan inançsız İspanya ABD'ye finalde başarılar diledi.Sırbistan ise turnuvanın sürpriz performans gösteren takımı Avustralya'ya karşı ilk yarı sadece 14 sayı yiyince rahat bir galibiyet aldı.3.'lük maçında 2 takıma da maç gidip geldi ama en sonunda İspanya gülen taraf oldu.Finaldeyse her zaman olduğu gibi grupların ardından rakiplerine hiç şans tanımayan ABD Sırbistanı 2.çeyreğin ortalarından itibaren rüyadan uyandırdı ve gerçeklerle yüzyüze bıraktı.
 
Boks: Amatör boks yine daha çok hakem skandallarıyla gündem olabildi.Amatör boksun puanlama sistemini profesyonel boksa uydurmaları hem seyir zevkini bu spordan çok anlamayanlar için azaltırken hemde jürinin kararının hakkaniyeti hakkında soru işaretleri doğuruyor.2 yada 3 olimpiyat öncesine kadar 5 hakemden 3'ünün aynı anda bir yumruğu puanlamasıyla skorborda yansıyan puanlar maçın ne derece çekişmeyle geçtiğini gösterip seyirciyi çekerken sonrasında olayı tamamen klasik puanlamaya götürmeleri hiç olmadı.Profesyonel bokstan ayıran bir şeyler olmalı ki olimpiyat sporu olarak kalabildin.Nitekim güreşe yaptıklarına benzer bir şeyden fazlasına maruz kalabilir boks.2024 olimpiyatlarından çıkarılmaya aday gösterilecek branş veya branşlardan biri olabilirler.Güreş gibi bir nevi play-out sistemi sayesinde geri dönme ihtimallerini de göremiyorum.Yeterince kadim ve gerekli bir spor olarak görmeyebilirler.Hakem skandallarının en büyüğü İrlandalı boksöre yapılmıştı.Ancak onuda gündeme twitter'dan PUTIN'e hakemlere kaç para akıttın mesajı getirmişti.Bakalım kendilerine çeki düzen verebilecekler mi yoksa IOC'den sağlam bir kroşe yiyebilirler:)
Amatör Boksta Küba,Rusya,Ukrayna,Orta asya ülkeleri,ABD,Çin,İngiltere gibi ülkeler başı çeker.Bu olimpiyatların en başarılılarıysa Özbekistan(3 altın,2 gümüş,2 bronz),Küba(3 altın,3 bronz),Fransa(2 altın,2 gümüş,2 bronz) oldu.Biz ise yine yokları oynadık.Son 2 olimpiyatta madalya alamamış olduk.Olimpiyatlara özel bir hazırlık yapmadığımız müddetçe de AIBA'nın profesyonel görünümlü amatör boks maçlarında yada çeşitli turnuva ve şampiyonalarda yendiğimiz rakiplerimize yenilmeye devam edeceğiz.

Kano: Özellikle slalom dalı çok eğlencelidir ve jeneriklik anlara sahne olur.Ancak stiller gereği sprintten daha fazla madalya çıkar.Slalomda altınlar Fransa,Slovakya,B.Britanya ve İspanya'ya gitti.Sprintte ise bu yıl ilk kez Letonya asıllı Lasma LIEPA ülkemizi temsil etti.Sıralamada biraz geride kalmış olsa da bu branşta var olmamız bile bir başlangıçtır.Ama türk sporcuları ortaya çıkarmak adına büyük kulüplerde kürek branşının yanına kanoda eklenebilir.Bu dalda ise Almanya'nın 4 altın,2 gümüş ve 1 bronzla net bir üstünlüğü vardı.
 
Bisiklet: Yarışlar erkekler yol yarışıyla başladı.Normalde bisiklet yol yarışı deyince akla ulusal turlar gelir.Ancak tek gün yada 3 günlük kısa yarışlarda vardır.Olimpiyat oyunlarında da tek günlük ama çok uzun bir parkurda pedal çevrilir.Nitekim bu yarışta 6 saati aşkın bir sürede bitti.Neticesinde Belçikalı Greg VAN AVERMAET altın madalyaya uzandı.GÜMÜŞ Danimarkaya,bronz Polonya'ya gitti.Fransa turu şampiyonu Britanyalı Chris FROOME 12.olabildi.Tabi burada bisikletçilerin alışık olmadığı bireyselliğinde katkısı var.Takımlar mücadele etmediği, herkesin becerilerine göre bir görevi olmadığından iyi takımların tur birinciliğine oynayan bazı isimlerinden aynı başarıları bekleyemeyiz.Elbette tek gün uzunca bir süre bisiklet sürmek tur bisikletinden çok farklı ayrıca.Bizim adımıza yarışan Ahmet ÖRKEN ve Onur BALKAN ise yarışı tamamlayamadı.Ahmet ÖRKEN düşerek yaralandı ve bir süre sonra yarışı bırakmak zorunda kaldı.Bütün yaralarına rağmen sadece 2 gün sonra bu kez zamana karşı yarışta yer aldı ve 37 sporcu içerisinde 34.oldu.Bu sefer kısa yarış "turculara" daha uygundu ve İsviçreli Fabian CANCALLERA altın,Hollandalı Tom DUMOULIN gümüş,Britanyalı Chris FROOME bronzu boynuna geçirdi.Kadınlar yol yarışında Hollandalı Anna VAN DER BREGGEN 1.olurken, zamana karşı yarışta ABD'li Kristin ARMSTRONG altına uzandı.

Yol yarışları zirve noktasının olimpiyatlar olmadığı ender branşlardan biridir.Bu yüzden veledrom,BMX gibi yarışlar daha çok ilgimi çeker.Ancak bu sefer yayıncı kuruluşların pek ilgisini çekemedi ve bu yarışları daha ender izleyebildik.Bisiklette son olimpiyatlarda Britanyanın planlı çalışmaları özellikle veledromda meyvesini vermeyi başardı.Üstüne üstlük veledromda başarılı olan sporcular yol yarışlarına geçip Fransa bisiklet turu başta olmak üzere önemli başarılar elde ediyor.İlk olarak erkekler takım sprintte de Yeni Zelandayı olimpiyat rekoru kırarak geçtiler.Erkekler takım takipte Avustralya'yı dünya rekoruyla geçerek altına ulaştılar.Kadınlar takım sprintte ise olimpiyatlarda bile yoktular.Altını Çin takımı Rusları geçerek elde etti.Kadınlar takım takipte de ABD'yi dünya rekoru kırarak geçip altına uzanmayı başardılar.Erkekler takım sprintte de Yeni Zelandayı olimpiyat rekoru kırarak geçtiler.Kadınlar takım takipte de ABD'yi dünya rekoru kırarak geçip altına uzanmayı başardılar.Kadınlar Keirin'de Hollandalı Elis LIGTLEE altını kazanan isim oldu.2.'likte ise yine bir Britanyalı Becky JAMES yer aldı.Erkekler bireysel sprintte Britanyalı Jason KENNY vatandaşı Callum SKINNER'ı finalde geçerek ülkesine altını getiren isim oldu.Rus Denis DMITRIEV'se 3.'lüğü kaptı.En fazla 2 sporcunun katılabildiği dalda ilk 2 sırayı almayı başardılar.Veledrom yarışlarının özel dallarından biride omnium yarışlarıdır.Bisikletin Decathlon-Hektathlon yarışları gibidir.Her kategoride baştan sona doğru sıralama sonucu puanlama yapılır ve genel toplam belli olur.Erkekler omniumda İtalyan Elia VIVALDI Fransa bisiklet turunda da önemli başarıları olan ünlü Britanyalı bisikletçi Mark CAVENDISH'in önünde altına uzandı.Bronz Danimarkanın oldu.Kadınlar omniumda ise bu kez Britanyalı Laura TROTTaltına uzanırken kürsüyü ABD ve Belçika tamamladı.Son günün bir başka yarışı Erkekler Keirinde ise sprintte altına uzanan Jason KENNY duble yapmayı başardı.Hollandalı BUCCHLI 2.,Malezyalı AWANG 3.oldu.Kadınlar sprintte ise Alman Kristina VOGEL Keirinin gümüş madalyalısı Becky JAMES'i geçerek altına uzandı.Bronzu ise bir başka Britanyalı Katy MARCHANT Keirin'in altın kızı Hollandalı Elis LIGTLEE'yi geçerek elde etti.Netice olarak Chris HOY,Victoria PENDLETON gibi isimlerinin emekli olduğu Britanya bisikleti yine tulum çıkarmayı başardı.

BMX ise bambaşkadır.Kış sporlarında fazlasıyla gördüğümüz XGAMES branşlarının yaz olimpiyatlarına tek yansımasıdır.Başkasının yaptığı bir hatanın sizin tüm emeğinize kastetme durumu olduğundan sürprizlere açıktır.Kadınlarda tribünleri dolduran taraftarlarınında desteğiyle Kolombiyalı Mariano PAJON altını üstüste 2.kez kaptı.ABD'li Alise POST gümüş,Venezuela'lı(yine çok sayıda Venezuelalı vardı) Stefany HERNANDEZ bronzu aldı.Erkeklerde ise ABD'li Connor FIELDS ltına uzandı.Hollandalı Jelle VAN GORKOM gümüş,Kolombiyalı Carlos RAMIREZ foto-finish'le ABD'li LONG'un önünde bronz aldı.Ancak erkeklerde Avustralyalılara yazık oldu diyebiliriz.Çünkü çeyrek ve yarı finallerde müthiş giderken madalyasız kaldılar.Çeyrek ve yarı finallerde sürpriz olmasın, tek bir kaza olimpiyat hayallerine son vermesin diye 3 yarış üzerinden eleme yapılıyor.Ama final tek bir yarıştan oluşuyor.Tek yarış olması heyecan verici ama hakkaniyet adına sorunları var.

Dağ bisikletindeyse erkeklerde İsviçreli Nino Schurter altını alırken kadınlarda İsveçli Jenny RISSVEDS altını ülkesine götürdü.

Binicilik:Olimpiyatlarda hayvanlarla beraber yapılan tek spordur.Bu olimpiyatlarda ise ilk kez bir türk sporcu ülkemizi temsil etti.Ömer KARAEVLİ Engel Atlama kategorisinde ülkemizi temsil etti.Maalesef ilk turda zor engelleri aşmasına rağmen daha basit engellerde yaptığı hatalarla 61.sırada kaldı.75 sporcudan 60'ı bir üst tura çıktı ve Ömer dışarıda kaldı.Bu dalda Britanyalı Nick SKELTON altına uzandı.İsveç ve Kanada kürsüyü tamamladı.Takımlarda ise sıralama Fransa,ABD,Almanya şeklinde oluştu.Kadınların yarıştığı atlarla dans ettikleri dresajda ise takımlarda altın Almanya'ya giderken bireyselde B.Britanya'dan Charlotte DUJARDIN iki Alman'ın önünde kürsünün en üstüne çıktı.Toplamda Avrupa ülkelerinin üstünlüğü vardı.Almanya 2 altın,2 gümüş,2 bronz alırken B.Britanya ve Fransa'da 2 altın 1 gümüş aldı.
 
Eskrim: Bu dalda da uzun yıllar sonra ilk kez bir sporcumuz yer alabildi.Kadınlar florede İrem KAREMETE son 32 turunda bu dalın geleneksel ve kültürel favorilerinden Fransa'dan Ysaore TSIBUS ile eşleşti ve 15-6 kaybetti.Rakibi final göremedi ama yinede eskrim adına önemli bir adımı attık.Finalde 15'e ulaşmadan süre sınırıyla 12-11 galip gelen Rus Inna DERIGLAZOVA İtalyan DI FRANCISCA ve Tunuslu Fransa'da yetişen BOUBAKRI'NİN önünde altına uzandı.Kadınlar Epede Macar Emese SZASZ çekişmeli karşılaşmalar sonrası altına uzandı.Takım epede ise Romanya altına uzanırken bireyselde bronzu alan Sun YIWEN'i barındıran Çin 2.,Rusya 3. oldu.Kadınlar kılıçta yine Rus Yana EGORIAN(Ermeni kökenli) 14-13'ten geri gelip vatandaşı tecrübeli(Londra'nın da gümüş madalyalısı) VELIKAYA'yı 15-14 ile yenip altına uzandı.Takımlarda da elbette bu ikilinin yer aldığı Rus takımı altın madalyayı kazanırken bireyselde bronz alan Olha KHARLAN'ın takımı Ukraynayı 45-30 yenip gümüşte bıraktılar.Bronz ise ABD'nin oldu.

Erkekler Kılıçta Macar Aron SZILAGYI altına uzanırken gümüş HOMER(ABD), bronz JUNG-HWAN(KOR)'a gitti.Erkekler florede Daniele GAROZZO altın madalyaya ulaştı ama takımlarda favori olmalarına rağmen ülkesiyle kürsüye çıkamadı.Erkekler Takım Florede bireyselde bronz alan Timur SAFIN'i barındıran Rusya, Fransa'yı finalde 45-41 geçerek altını kaparken bireyselde gümüşün sahibi MASSIALAS'ın yer aldığı ABD bronzu alan takım oldu.Bireysel Epede ise Güney Koreli Park SANG-YOUNG, Macar IMRE'yi son sayıyla 15-14 ile geçip altın madalyayı kazanırken Fransız GRUMIER bronzu aldı.Takımlarda ise bu kez GRUMIER takım arkadaşlarıyla beraber kürsünün en üstüne çıktı.Gümüş madalya ise Daniele GAROZZO'nun abisi Enrico'nun yer aldığı İtalya'ya gitti.Bronz ise IMRE'nin takımı Macaristan'a gitti.Genel olarak en başarılı ülkeler 4 altın alan Rusya ve 2 altın alan Macaristan oldu.1 altın ve 3 gümüş alan İtalya en büyük hayal kırıklığını yaşadı.Son olimpiyatları eskrim deyince ilk akla gelen ülkelerden biri olmasına rağmen madalyasız kapatan Fransa ise kadınlarda yine yoktu ama erkeklerde 1'er altın,gümüş ve bronz almayı başardı.


Hokey(Çim): Hokey deyince akla buz hokeyi gelir ama hokeyin kökeni çimde oynananıdır.Üstelik gözünüzü alan beyaz zeminde pakın nerede olduğunu aramanız yerine "göz alıcı" mavi renkte oyunu takip etme avantajıda var.Bu oyunun kökenleri Hindistan,Pakistan dolaylarına dayanmakla beraber hokeyin büyük ülkelerce keşfedilmesiyle geride kaldılar.Kıtalararasına yayılmış bir spor oldu.Hollanda,Almanya,Arjantin,Avustralya gibi ülkeler sporu sürükledi.

Kadınlar Hokey müsabakalarında A grubunu son şampiyon Hollanda B grubunu ise son bronz madalyalı ülke B.Britanya 1.bitirdi.Çeyrek finalde de Hollanda, Londra'da finalde yendiği Arjantin ile bu kez erken finalde karşılaştı ve 3-2 ile geçti.B.Britanya ise İspanya'yı geçti.Almanya ABD'yi yenerken ezeli rakiplerden Yeni Zelanda'da Avustralya'yı geçip madalya yolculuğuna devam etti.Hollanda Almanya'yı yarı finalde penaltılarla geçerken B.Britanya ile finalde eşleşti.Bu sefer penaltılarla kaybeden Hollanda oldu ve B.Britanya Hollanda'ya üstüste 2 şampiyonluk izni vermemiş oldu.Almanya ise Y.Zelanda'yı yenip bronzu aldı.

Erkeklerde A grubunu Belçika, B grubunu ise son şampiyon Almanya 1.bitirdi.A grubunda İspanya, Avustralya,Y.Zelanda sıralamayı tamamladı.B grununda ise Hollanda,Arjantin ve Hindistan sırasıyla çeyrek finale girildi.Çeyrek finalde Belçika, Hindistan'ı; Almanya, Y.Zelanda'yı; son olimpiyatların gümüş madalyalısı Hollanda son olimpiyatlarda kürsüye çıkan Avustralya'yı 4-0 ile;Arjantin ise İspanya'yı geçerek yarı finale ulaştı.Yarı finallerde Belçika ezeli rakibi Hollanda'yı 3-1 ile geçti.Arjantin ise son olimpiyat şampiyonu Almanya'yı 5-2 ile geçerek rüşdünü ispat etti.3.'lük maçında son olimpiyatın finalinin tekrarında Almanya,Hollanda'yı penaltılarda 4-3 ile geçip hokeyi çifte bronz ile tamamladılar..Altın madalya maçındaysa Arjantin, Belçika'yı 4-2 yenip hokeyin yeni kralı oldu.
 
Futbol: Olimpiyatlarda tenis, golf ve yol bisikletiyle birlikte dalların en önemli başarılarının taçlanmadığı branşlardan.Ancak aynı zamanda kendi izleyicisinin bile en uzak durduğu spor.Ama olimpik açıdan kadınlar futbolunu tüm bu önermelerin dışına atabiliriz.En önemli şampiyonluk(kulüp takımları dahil) olimpiyatlarda kürsünün en üstüne çıkmak demek.O yüzden buradaki mücadeleye ayrı bir yer açalım.

Kadınlar futbolu, güç dengeleri açısından erkeklere nazaran çok daha kıtalararasına yayılmış durumda.ABD,Brezilya,Almanya,Çin,Japonya,İsveç,Fransa,Kanada,Avustralya gibi önemli ülkelerin birbirine üstünlük sağlaması hiç de kolay değil.Bu ülkelere B.Britanya yada İngiltere'yi de ekleyebiliriz ama maalesef onlar adadaki sorunlar nedeniyle Londra hariç burada yer alamıyorlar.B.Britanya'nın diğer ülkelerinin futbol federasyonları bu bayrak altında yarışmak istemezken sadece İngilizlerden oluşan bir milli takıma B.Britanya takımı denmesinede izin verilmiyor.Neticesinde son dünya kupasında 3.olup avrupadan buraya gelecek şartı sağlasalar da yer alamadılar.

12 takımın 3 gruba ayrıldığı turnuvada en iyi 2 3. dahil 8 takım çeyrek final yapacaktı.Brezilya,Kanada ve ABD gruplarını lider bitirerek çeyrek finale ulaştı.Çeyrek finalde olimpiyatlarda düzenlenen 5 turnuvanın 4'ünde altın madalya kazanıp 1'inde gümüş alan ABD, İsveç duvarını asamayınca penaltılarla kaybetti ve turnuvayı ilk kez madalyasız kapatarak en büyük sürprize imza attı.Almanya, Çin'i; Kanada son olimpiyatta 3.'lük maçında yendiği Fransa'yı 1-0 ile geçti.ABD'nin elenmesiyle heveslenen Brezilya ise ecel terleri dökerek Avustralya'yı penaltılarla 7-6 yendi.Yarı finallerde İsveç duvarının yeni kurbanı bir başka favori Brezilya oldu.Golsüz biten maçta penaltı galiplerinden bu sefer sadece İsveç 4-3 ile ayakta kalabildi.Almanya'da Kanada'yı 2-0 mağlup etti.3.'lük maçında Kanadai Brezilya'yı 2-1 yenip üst üste 2.kez bronzun sahibi oldu.Finaldeyse Almanya İsveç'e dur diyen ekip oldu ve 2-1 ile altın madalyanın sahibi oldu.

Erkekler futboluysa tek paragrafta geçeceğim:) Neymar'lı Brezilya ağır aksak başladığı organizasyonda Almanya'yı penaltılarla yenip altın madalyayı aldı.Bronzu ise Honduras'ı 3-2 yenen "genç" Nijeryalılar aldı.
 
Golf: Geçen yüzyılın başından beri olimpiyat yüzü göremeyen golf, Tiger WOODS markasını da kullanarak nihayet olimpiyatlarda yer aldı.Ama oldukça sönük kaldı.Zika virüsünün kendisinden çok dedikodusunun "kodaman" sporcuları kaçırmasından en çok etkilenenlerdendi golf.Öncelikli olarak tenis gibi dünya sıralamasına bakılarak çağrılan sporda erkeklerde ilk 4 sıra gelmedi.İlk 10'dan 4, ilk 30'dan ise sadece 9 sporcu vardı.Belki bu sporun 4 güne yayılan serüveninden kısarak ilgiyi madalya gününe çekebilirler.

İlk günün sonunda dünya 86 numarası Avustralyalı Marcus FRASER en yakın rakibinden -3 vuruş önde 63 vuruşla liderdi.2.gün dünya 40 numarası Yeni Zelandalı Danny LEE 65 vuruşla günün en iyisiydi.Genel toplamdaysa FRASER liderliğini -1 vuruşla korudu.3.günün en iyisi 64 vuruşla dünya 7 numarası ABD'li Rickie FOWLER idi.Genel klasmanda ise Britanyalı Justin ROSE 201 vuruşla liderliği ele geçirdi.Son gün ise dünya 15 numarası ABD'li Matt KUCHAR'ın 63 vuruşluk gün liderliği onu toplam delik sayısı için belirlenen vuruş sayısının 13 puan önünde bronz madalyaya ulaştırdı.Gümüşü -14 vuruşla dünya 6 numarası İsveçli Henrik STENSON elde ederken; altın madalya -16 vuruşla son güne lider giren dünya 11 numarası Britanyalı Justin ROSE'a gitti.Kürsüye çıkanların yaş ortalaması 38'di.Bu bile klasik olimpik sporlardan ne kadar farklı olduğunu gösteriyor.

Kadınlar golfü erkeklere kıyasla çok geridedir.Ama en azından dünyanın en iyi 9 kadın golfçüsü oradaydı.Altın Güney Koreli Inbee PARK'a giderken;gümüş Y.Zelandalı Lydia KO'nun bronzsa Çinli Shanshan FENG'in oldu.

Jimnastik: Artistik jimnastikte ABD'li Simone BILES bu dalın ve olimpiyatların yeni yıldızı olmayı başardı.Kendisinden başka kimsenin yapamadığı hareketleriyle 3'ü(tüm aletlerin genel tasnifi dahil) bireysel 4 altın madalya aldı.Denge aletinde kendisiyle yarışırken düşmesi onu bronza itti ve ilk olimpiyatlarında nazar boncuğunu da takmış oldu.Erkeklerdeyse Takımlarda Japonya altın,Rusya gümüş, Çin bronz aldı.Genel tasnifte de Japon Köhei UCHIMURA altına uzandı.Genel toplamda BILES sayesinde en başarılı ülke 4 altın, 6 gümüş, 2 bronz ile ABD idi.

Ritmik jimnastikte bireysel ve grup yarışmalardan Rusya 2 altını da topladı.Benim en heyecanlı bulduğum jimnastik dalı olan trambolindeyse erkeklerde Belaruslu Uladzislau HANCHAROU iki Çinlinin önünde altına uzandı.Kadınlardaysa Kanadalı Rosie MacLENNAN kürsünün en üstüne çıkarken; Britanyalı Bryony PAGE gümüş, Çinli Li DAN bronz aldı.
 
Hentbol: Erkeklerde ölüm grubu olarak nitelendirebileceğimiz A grubunda Hırvatistan lider bitirirken onu sırasıyla son 2 olimpiyat şampiyonu 1 numaralı favori Fransa,Danimarka ve son yıllarda bu sporun kalbi Avrupa'dan devşirdiği üst seviye oyuncularla dünya çapında iddialı duruma gelen Katar(Son dünya 2.'si.Açıkçası futbol ve basketboldaki gibi 1 devşirmeden fazlasına izin vermemeleri lazım.7 devşirme de nedir:)) izledi.B grubunuysa tek profesyonel lige sahip ve nihayet başarılar elde eden Almanya lider oldu.Slovenya,Brezilya,Polonya şeklinde sıralama tamamlandı.Çeyrek finallerde Fransa Brezilya'yı, Almanya Katar'ı,Danimarka'da Slovenya'yı rahat geçti. B grubunun 4.'sü Polonya'nın Çin asıllı İspanyol antrenörünün şapkadan tavşan çıkarmasıyla Hirvatistan 30-27'lik skorla dışarıda kaldı.Yarı finallerde müthiş bir geri dönüşe imza atan Almanya'ya son saniye golüyle karşılık veren Fransa maçı 29-28 kazandı.Diğer yarı finalse uzatmada Danimarka'nın 29-28'lik üstünlüğüyle tamamlandı.3.'lüğü Polonya'yı 31-25 yenen Almanya elde etti.Finaldeyse altın madalyaya aç olan taraf Danimarka özellikle maç sonuna doğru farkı da açarak-her ne kadar skor olarak Fransa geri gelmişte olsa-Fransa karşısında galibiyete uzanıp altın madalyanın sahibi oldu.Bu sporu icat eden ülke için güzel bir başarı.

Kadınlarda A grubunu evsahibi Brezilya, B grubunuysa Rusya lider bitirdi.A grubunda Norveç,İspanya ve ANGOLA sıralamayı oluşturdu.B grubunda ise Fransa, İsveç ve Hollanda sıralamayı belirledi.Çeyrek finaller Brezilya'nın sürpriz 31-22'lik Hollanda mağlubiyetiyle başladı.İspanya Fransa'ya uzatmalarda 27-26 kaybetti.Norveç İsveç'i rahat geçip,namağlup Rusya'da Angola karşısında yarı
finale uzandı.Yarı finallerde Fransa Hollanda'yı 24-23 yenerken,normal sürenin son bölümünde yakalanan Rusya yine de Norveç'i uzatmada 38-37 ile geçti.Norveç 3.'lüğü Hollanda karşısında rahat elde etti.Rusya-Fransa maçıysa finalin hakkını verdi.Ruslar 22-19 galip gelip namağlup şampiyon olmayı başardı.
 
Uzun zaman oldu yazmayalı ama yarım kalmış işi görev sorumluluğuyla bitirmeye çalışacağım.

Judo:2000 Sydney olimpiyatlarında Çeçen devşirme Hüseyin ÖZKAN'ın altın madalyasından beri varlık gösteremediğimiz bu dalda son yıllarda bir kıpırdanma var ama tabi olimpiyatlarda yine performanslarının altında kaldılar.Bu dalın baba ülkeleri Rusya,Fransa ve Japonya ise yine kendilerini hissettirdi.Olimpiyatlara ilk kez katılan Kosova ise ilk altın madalyasına çabucak judoda ulaştı.52kg kadınlarda Majlinda KELMENDI-Aynı zamanda bu olimpiyatlarda Galatasaray'ın altın madalya alan tek sporcusu-, İtalyan Odette GIUFFRIDA'yı yenerek altına ulaştı.Özel altınlardan bir diğerine 1 gün sonra yine kadınlar 57 kg'da Brezilyalı Rafaela SILVA, Moğol SUMIYAA'yı yenerek ulaştı.Bu madalyanın önemi sadece evsahibinin bu oyunlardaki ilk altını olması değil Rio'nun kötü şöhrete sahip mahallelerinde büyüyüp halen orada yaşayıp üstüne sosyal medyadan ırkçı saldırılara muhatap olup, altınıyla en güzel cevabı vermesiydi.

Sporun çıkış noktası Japonya 3 altın,1 gümüş, 8 bronzla (erkeklerde 7 sıklette de 2'si altın olmak üzere madalya aldılar.) tartışmasız en başarılı ülke oldu.Fransa 2 altın, 2 gümüş ve 1 bronzla ve Rusya 2 altın, 1 bronzla onu izledi.Diğer altınlar ABD, İtalya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti,Arjantin ,Kosova ve Brezilya'ya gitti.Yukarıda da söylediğim gibi biz yine devşirme sporcularımız dahil avucumuzu yaladık. Paralimpik oyunlarında görme azlığı veya engeli yaşayan kadın judocılarımızın yaptığının yarısını yapabilselerdi keşke.Judo, olimpiyatların madalya deposu branşlarından biridir. Yüksek sayıda madalya bekleyen her ülkenin spor politikasını kusturacak kadar fazla Judo projesi üretmesi gerekir ama bizde nerede o spor politikası...Bırakın olimpiyatları sağlık için spor kültürünü oluşturamıyoruz.Tesis yapmak değil akıllara girmek önemli.
 
Modern Pentatlon: Baron De COUBERTIN'in Olimpiyatlara özel kurguladığı oyunların özel dallarından biri Modern Pentatlon.Üstelik bu oyunlarda kadınlarda gelecek için umutlanmamızı sağlayan kendine güvenen ve ne zaman zirve noktasına yükseleceğini bilip buna göre adımlarını sağlam atabildiğini gördüğüm 19 yaşındaki İlke ÖZYÜKSEL vardı.Geliştirmesi gereken dallardan biri olan binicilikte yarışamyı tamamlayamayıp "0" çeken 6 sporcudan birisi olması onu 36 sporcu arasında 35.'liğe düşürdü.

Kadınlarda ilk gün eskrimde tüm sporcuların birbiriyle tek puanlık karşılaştığı sıralama turları yapıldı.2.gün asıl yarışmaların yapıldığı gündü.400 serbest stil yüzme yarışlarında modern pentatlon kapsamında Rus Gülnaz GUBAYDULLINA 2.07.94'lük derecesi ve 317 puanla olimpiyat rekoru kırarak ilk sıraya yerleşti.İlke ise 18. oldu. Ardından eskrimde önceki günün sıralamasına göre en kötüden başlayarak kazananın bir üst sıraya yükselip teknik olarak son sıradan 1.sıraya ulaşma imkanı olan bonus tura geçildi.Burada İlke 35. olabilirken yüzmenin rekortmeni Gülnaz son sırayı aldı.Binicilikte ise İlke üst sıra şansını tamamen kaybetti.Puanlarına göre bir süre cezasıyla başlanan koş-atış kombinesinde madalyalar sahibini buldu.Avustralyalı Chloe ESPOSITO 1372 puanla olimpiyat rekoruyla altına uzanırken ,gümüş Fransa'ya, BRONZ İSE Polonya'ya gitti. Erkeklerde ise bir başka olimpiyat rekoruyla şampiyonluğu Rus Aleksander LESUN 1479 puanla elde etti.Ukrayna ve Meksika bayrakları da Rus bayrağının yanında yer aldı.
 
Kürek: Olimpiyatlarda yer alamadığımız bir branşta nihayet kota hakkı kazanmışken Türkiye'ye özgü bir sakatlıkla bir sporcumuz olimpiyat hayaline veda etmek zorunda kaldı.Maalesef 2 çifte erkeklerde ülkemizi temsil edecek sporculardan Enes KUŞKU trafik magandaları tarafından yaralanınca yarışamadı.Yine bir diğer Galatasaray sporcusu Cem YILMAZ onun yerini aldı.Sporcularımız Hüseyin ve Cem'in pek parlak performanslar gösterdiği söylenemez ama fazlasını haketmediğimiz de kesin.

Finallerin ilk günü erkekler 4 çiftede Almanya altına uzanırken; Avustralya 2., Estonya ise 3. oldu. 4 çifte kadınlarda da Almanya altına uzanıp duble yaparken; Hollanda 2. Polonya 3. oldu.Finallerin 2.gününde Erkekler 2 tekte Yeni Zelandalı Eric MURRAY-Hamish BOND çifti altın madalyanın sahibi olurken; Güney Afrika ve İtalya'da kürsüyü tamamladı.Erkekler 2 çiftede Hırvat ikili Martin SINKOVIC ve abisi Valent kardeş kardeş zafere ulaşırken;-bu soğuk espri için özür dilerim:)-Litvanyalı çift gümüşün Norveç ise bronzun sahibi oldu.Hafif kilo dört erkekte İsviçre takımı altının sahibi olurken onu Danimarka ve Fransa takip etti.Kadınlar 2 çiftede ise Polonyalı çift altın madalyaya ulaştı.3.gün Britanya rüzgarı esti ve erkekler 4 tek ve kadınlar 2 tekte altına ulaştılar.Hafif kilo 2 çiftede ise erkelerde Fransa, kadınlarda Hollanda altına ulaştı.Son gün Britanya erkekler 8 tekte 3. altınına ulaşırken kadınlar 8 tekteyse ABD'nin ardından gümüşte kaldılar.Tek çiftedelerde ise erkeklerde Yeni Zelandalı Mahe DRYSDALE Londra'daki olimpiyat şampiyonu ünvanını korurken, kadınlarda son Dünya şampiyonu Avustralyalı Kim BRENNAN kariyerinin ilk olimpiyat altınını kazandı.

Genel toplamda Büyük Britanya 3 altın, 2 gümüşle üst üste 3. olimpiyattır bu dalın en başarılı ülkesi olurken onu 2'şer altın, 1'er gümüşle Almanya ve Yeni Zelanda takip etti.
 
Yedili Rugby: Bu olimpiyatlara Golfle beraber dahil edilen iki spordan biri.Dünya üzerinde güç dengesi Güney ve Kuzey Yarım Küreye bu kadar eşit dağılan başka bir spor pek bilmiyorum.Üstelik bu olimpiyatlara dinamizm getirdi.Daha popüler olan 15'li haline göre daha amatör sayılsa da daha hızlı, daha anlaşılabilir ve daha heyecanlı olmasıyla ön plana çıkan yükselen bir stardı.Yarımşar saat arayla maçların başlamasıysa heyecanı sürekli diri tuttu.Buda çok sayıda maç yapılmasına rağmen kısa sürede kürsüye çıkan takımların belli olmasına neden oldu.

Açılışın hemen ardından kadınlar müsabakalarıyla maçlar başladı.Maç süreleri kısa olduğundan gün içinde 2'şer maç yapılabildi ve A Grubunda Avustralya, B Grubunda Fransa ve Yeni Zelanda, C Grubunda ise B.Britanya ve Kanada günü 2'de 2 ile kapattı.2.gün yapılan karşılaşmalarda Yeni Zelanda, Fransa'yı 26-7; B.Britanya, Kanada'yı 22-0 yenip Avustralya ile beraber gruplarını lider bitirdiler.Evsahibi Brezilya ise Japonya'yı son gün 26-10 yenmesine rağmen en kötü 3. olup veda etti. Çeyrek finallerde Avustralya, İspanya'yı; Kanada, Fransa'yı; B.Britanya, Fiji'yi; Y.Zelanda ise ABD'yi yenip yarı finalist olup günü kapadılar. Yarı finallerde Avustralya, Kanada'yı 17-5; Yeni Zelanda ise B.Britanya'yı 25-7 yendi ve final bir Okyanusya derbisine sahne oldu.Öncesinde 3.lük maçında Kanada B.Britanya'yı 33-10 geçerken çekişmeli finalde gülen taraf Y.Zelanda'yı 24-17 yenen Avustralya oldu.

Erkeklerde ise Fiji, G.Afrika ve B.Britanya gruplarını lider bitirdi.Eleme turlarında sırasıyla Y.Zelanda, Japonya ve finalde B.Britanya'yı(43-7 ile rahat geçtiler) yenip rüzgar estiren Fiji tarihinin ilk Olimpiyat madalyasını bu yeni takım sporunda altın olarak aldı.Bu küçük ülkenin başarısında pay sahibi olan sahada devleşsede ülkelerinde sıradan bir hayat yaşayan sporcular olimpiyat ruhunu da tam anlamıyla yaşattı.Japonya'yı 54-14 yenen G.Afrika kürsüyü tamamlayan son takım oldu.

Diğer takım sporlarında yavaş yavaş kalkan klasman maçları bu dalda 11.'lik maçına kadar yapıldı ve uğruna oynadıkları derece ne olursa olsun sonuna kadar mücadele eden takımları fazlasıyla izleme şansı bulduk.
 
Yelken: Her olimpiyatta çok sayıda sporcuyla temsil edilip madalya deposu olmasına rağmen payımıza düşenin yakınından geçemediğimiz bir branştır.Ancak bu sefer en ağır yelkencilerin yarıştığı FINN sınıfında Alican KAYNAR ile ilk günlerde heyecanlandık.İlk üç yarışta sırasıyla 2., 7., ve 6. olunca ilk sıralarda kendine yer buldu ve ümitlendirdi.Ancak ardından kötü yarışlar çıkarınca geriye düştü ve toparlaması mümkün olmadı.İlk 10'un 10 yarış sonunda en kötü dereceler silindikten sonra en az sıralama puanı alandan en çok alana doğru olan sıralamaya göre belirlendiği yelken branşında madalya yarışı denen 11. yarışta ise aldığınız dereceler 2 katıyla çarpılıp bir nevi ceza puanı olarak genel toplama işleniyor.Neticede ilk yarışta 17. olmasına rağmen bunun ardından çok iyi bir grafik çizip ilk yarış puanını sildiren ve 3 etabı 1.'likle bitiren B.Britanyalı Giles SCOTT Madalya yarışında 2.olmasına rağmen rahat bir şekilde 36 ceza puanıyla altın madalyaya ulaştı.Sloven Vasilij ZBOGAR 68 puanla gümüş, madalya yarışını galip bitirip 3.'lüğe çıkan ABD'li Caleb PAINE 76 puanla bronz aldı.

RS:X sınıfında Erkeklerde Hollandalı Dorian Van RIJSSELBERGHE 25 toplam puanla rahat bir şampiyonluğa ulaşırken Kadınlarda madalya yarışında aldığı 2.'lik sayesinde Fransız Charline PICON Çinli PEINA'nın 2,madalya yarışına lider giren ancak 7.olmasıyla-altın için 4.'lük yetecekti-3.'lüğe düşen Rus ELFUTINA'nın 5 puan önünde altına ulaştı.

Erkekler Laser sınıfında Avustralyalı Tom BURTON madalya yarışında 3. olmasına rağmen geriden gelip altına ulaşırken;Madalya yarışını 9. bitirerek altının sadece 2 puan gerisinde kalan Hırvat STIPANOVIC 2.,Yeni Zelandalı MEECH ise 3. bitirdi.Kadınlar Laser Radial'de ise Hollandalı BOUWMEESTER'e madalya yarışını 7. bitirmesi bile yetti ve 61 puanla altını aldı.Karışık Nacra 17 sınıfında Arjantinli çift madalya yarışında 6.olmasına rağmen 2. ve 3.'nün 1 puan önünde ülkelerine altın madalyayı kazandırdı.

Erkekler 470 sınıfında Hırvat çift 43 puanla şampiyonluğa ulaşırken, Kadınlarda B.Britanyalı çift zafere uzandı.Erkekler 49er sınıfında Yeni Zelandalı çift altın madalyayı ülkelerine getirirken, Kadınlarda madalya yarışınında galibi olarak zafere uzanan Brezilyalı çift bu dalda evsahibine tek altını getirdi.,

Genel toplamda 2 altın ve 1 gümüş alan B.Britanya ve 2 altın alan Hollanda en başarılı ülkeler olarak öne çıktılar.
 
Atıcılık: Olimpiyatların lokomotif branşlarından olmamasına rağmen 15 altın madalya dağıtılmasıyla madalya deposu olarak nitelendirilebilecek bir branş.Ancak tam olarak hiç bir ülkenin üstünlük kuramadığı atıcılıkta yıllardır madalyamız bile yok.Her federasyon üyesi yada antrenörün kendi branşıyla ilgili dediği gibi dünya çapında sporcularımızın(!) ne hikmetse olimpiyattan olimpiyata yarışma günü şansının tutmadığı gününde olmadığı performanslar yaşanır.Bu olimpiyatta da katılımda sıkıntımız olmamakla birlikte performanslarını yansıtamama dalında madalya dağıtılsa rekor üstüne rekor kıracak birçok sporcumuz vardı:)

İlk gün kadınlar 10m havalı tüfek elemelerinde Çinli Du LI ve Alman Barbara ENGLEDER son atışlara kadar büyük mücadele vermesinin sonucu olimpiyat rekoruyla atıcılığın açılmasına sebep oldu.LI 420.7 puanla 1.olup finale çıkarken, ENGLEDER 420.3 puanla 2.oldu.Elemelerden 8 sporcu finale kalırken her şeyin sıfırlandığı final turunda elemeleri 9.'nun 0.5 puan önünde tamamlayan ABD'li Virginia THRASHER(Sadece 19 yaşında olması bazı sporcularımıza örnek olmalı) final turunda harika bir performansla 208 puanla altına ve final turunun olimpiyat rekoruna uzanırken; elemelerin rekortmeni LI 207 puanla 2., bir başka Çinli Yi SILING 3.olup kürsüyü tamamladılar.Erkekler havalı tabancada ise Yusuf DİKEÇ ve İsmail KELEŞ 21. VE 24.olarak elendiler.Finaldeyse büyük bir çekişme sonucu Vietnamlı Hoang Xuan VINH 19.atışta ev sahibi sporcu Felipe Almeida WU-Çin asıllı ama Brezilya doğumlu-'ya yaptığı 9.2'lik atışla(18. atışta da 9.3 yapmıştı) geçilmesine rağmen son atışlarda 10.7'lik atışıyla 202.5 puanla olimpiyat rekoruyla şampiyon olurken;Brezilyalı WU 202.1 puanla 2.. Çinli WEI 3.oldu.

Kadınlar 10m havalı tabancada Çinli Zhang MENGXUE 199.4 puanla olimpiyat rekoruyla altına ulaşırken;elemelerin lideri Rus Vitalina BATSARASHKINA gümüşü,Yunan Anna KORAKAKI bronzu boynuna taktı.Kadınlar trapta ise Avustralyalı Catherine SKINNER ve Yeni Zelandalı Natalie ROONEY arasındaki finalde 12-11'lik üstünlükle SKINNER ülkesine altın madalyayı kazandırdı.Bronzu ise finali shoot-off atışıyla ROONEY'e kaptıran ABD'li Corey COGDELL 13-13 biten bronz maçında bu kez shoot-off atışıyla kazandı.Erkekler Trapta ise Yavuz İLNAM iyi başladığı elemelerde ilk günü ilk 6'da bitirmeyi başarmasına rağmen 2.gün 4.serideki 25'de 20'lik isabetiyle 3 atış geriden 115 isabetle 13. oldu.Finalde ise Hırvat Josip GLASNOVIC 13-13'lük skorun ardından 4-3'lük shoot-off ile beraber İtalyan PELLIELO'yu geçerek altına ulaşırken,Britanyalı LING bronzun sahibi oldu.Erkekler 10m havalı tüfekte İtalyan Niccolo CAMPRIANI hem elemede hemde final turunda olimpiyat relorlarıyla altına ulaştı.Kadınlar 25m tabancada elemede olimpiyat rekoru kıran Çinli JINGJING bronzda kalırken, finalde Alman KARSCH'ı yenen Yunan KORAKAKI altına uzandı.

Erkekler 50m tabancada Jin JONG-OH 193.7 puanla olimpiyat rekoru kırarak altına uzanırken, Yusuf DİKEÇ 22.olarak elemeleri geçemedi.Erkekler double trapta ise olimpiyat adına güzel birşey oldu ve Kuveyt olimpiyat komitesiyle anlaşamadığı için IOC bayrağı altında yarışan AL-DEEHANI altın kazandı.Elemelerde olimpiyat rekoru kıran İtalyan ZUBLASING'in kürsü dışında kaldığı Kadınlar 50m tüfek 3 posizyonda(eğimli,ayakta,diz çökmüş) Alman ENGLEDER olimpiyat rekoruyla bu kez altına ulaştı.

Erkekler yüzüstü 50m tüfekte Rus KAMENSKIY elemeyi olimpiyat rekoruyla geçip kürsüye çıkamazken,Alman JUNGHANEL altın kazandı.Kadınlar Skeet'de Çinli MENG olimpiyat rekoru kırdığı elemeler sonrası bronz maçını dahi kaybederken,İtalyanların altın mücadelesinden CAINERO galip çıktı.Erkekler skeet'de ise IOC sporcusu Abdullah AL-RASHIDIve İsveçli Marcus SVENSSON 125'te 123 isabetli atışla elemelerin olimpiyat rekorunu beraber kırdılar.Ancak AL-RASHIDI 6'lı yarı finalden madalya maçlarına 2 rakibiyle beraber çıktığı shoot-off atışlarıyla 4-3-3 şeklinde ancak girebildi.Bronz maçında Ukraynalı MILCHEV'i 16-14 geçip kürsüye çıkmayı başarırken,finalde İtalyan Gabriele ROSSETTI elemelerin bir başka rekortmeni SVENSSON'u 16-15 geçip şampiyon oldu.Erkekler 25m hızlı ateşlemeli tabancada elemelerde ve finalde Alman REITZ olimpiyat rekorları kırarak altına uzandı.

Son gün erkekler 50 m tüfek 3 posizyonda ise Rus KAMENSKIY 3 posizyonda toplamda 1184 puanla olimpiyatların eleme rekorunu kırarken, 8'li finalde 0.3 puan geride finalin olimpiyat rekorunu 458.8 puanla kırıp 2.kez şampiyon olan Niccolo CAMPRIANI'nin ardından gümüşü boynuna geçirebildi.Fransız Alexis REYNAUD ise bronzu aldı.

4 altın, 3 gümüş ile İtalya bu olimpiyatlarda atıcılığı madalya deposu olarak kullanırken;Almanya 3 altın,1 gümüş ve Çin 1'i altın 7 madalyayla onu takip etti.
 
Yüzme: Yüzmeyle ilgilenmeyenlerin bile iki çift kelam etme şansı bulabildiği PHELPS'in fikrinden yine caymazsa son olimpiyatıydı Rio. Haliyle onun yarışları ayrı bir gözle, yine tarihe tanıklık etme hisleriyle izlendi.Bu adam zaman geçtikçe daha hızlı olmadı ama daha "insan" oldu gözümde.Hem karakter olarak kendini geliştirdi hem de kaybedebildiğini cümle aleme gösterdi.Ama yeni yıldızlara da sahne olan olimpiyatın en çok ilgi çeken 2.branşı yine unutulmaz anlara sahne oldu.

İlk günün en önemli olayı kadınlar 400m bireysel karışıkta Macar efsane Katinka HOSSZU'nun 4:26.36 ile dünya rekoruyla altın madalya alması oldu.ABD'li DiRado 5 saniye geriden 2.olabilirken madalya alma umuduyla gele İspanyol BELMONTE bronzu kaptı.Kadınlar 4×100 serbest finalindeyse CAMPBELL kardeşlerin sürüklediği Avustralya altın madalyayı 3:30.65 ile Dünya Rekoruyla kazanırken LEDECKY'nin çabaları yetmeyen ABD ve Kanada 2. ve 3. oldu.

2.günde Britanyanın yeni yıldızı Adam PEATY dünya rekortmeni sıfatıyla geldiği 100m kurbağalama elemelerinde önceki günde rekorunu geliştirmiş ve yarı finale öyle çıkmıştı.Finalde de 57.13'lük derecesiyle dünya rekorunu bir kez daha kırarak G.Afrikalı VAN DER BURGH ve ABD'li Cody MILLER'ın önünde altın madalyayı kazandı.400m Kadınlardaysa adeta rakipsiz yüzen Katie LEDECKY çok rahat gelen şampiyonluğu 3:56.46'lık dünya rekoru derecesiyle alırken Britanyalı CARLIN ve vatandaşı ABD'li Leah SMITH onu takip edebildi.

NOT:Bugünlük bu kadar ama yüzme tek günde bitmezdi zaten:)
 
Merakla beklenen Kadınlar 100 m Kelebek finalinde Sarah SJOSTROM 55.48 ile dünya rekoru kırarken;Yalnızca 16(yazıyla:eek:naltı-kimilerine örnek olsun)yaşındaki Kanadalı Penny OLEKSIAK hemen ardından 2.,son şampiyon Dana VOLLMER(ABD) 3. olabildi.4×100 Erkekler serbest finalindeyse Micheal PHELPS ilk finaline çıktı.3:09.92 ile en önemli rakipleri Floren MANADOU'lu,STRAVIUS'lu Fransa'yı geçen ABD altına uzanırken, kürsüyü MAGNUSSEN'li Avustralya tamamladı.

200m erkekler finalinde Çin'in en önemli madalya adayı Sun YANG 1:44.65 ile altını kazanırken; YANG'ın doping yapmış bir sporcu olmasından dolayı her daim ona karşı hırsla iddialı açıklamalar yapan G.Afrikalı Chad Le CLOS maalesef 2.,ABD'li Conor DWYER 3.oldu.

3.günde Kadınlar 100m sırtüstünde Macar Katinka HOSSZU altına ulaşırken nihayet olimpiyat oyunlarının da yıldızı olacağının sinyalini verdi.ABD'li BAKER ve Kanadalı MASSE onu takip edebildi.4.günün yıldızı ise tabii ki efsane Michael PHELPS'ti ve 200m Kelebekte kürsünün en tepesine çıkarken;Japon SAKAU 2. Macar KENDERESI 3.oldu ve son şampiyon Le CLOS kürsü dışında kalarak bir hayal kırıklığı daha yaşadı.200m Kadınlar finalindeyse 19'luk yaptığını kolay gösteren kusursuz yıldız Katie LEDECKY bir şampiyonluk daha elde etti.SJOSTROM altının yanına bir gümüş eklerken, Avustralya'lı McKEON bronz aldı.Kadınlar 200m karışıkta 3.altınını Macar HOSSZU 2:06.58'lik olimpiyat rekoru derecesiyle elde ederken;Britanyalı O'CONNOR ve ABD'li DiRado sırasıyla onu takip ettiler.Günün son yarışı olan Erkekler 4
×200 serbest yarışında eski gücünde olmayan ve olimpiyatlar sırasında malum skandala imza atan Ryan LOCHTE kötü performans göstermesine rağmen Michael PHELPS'li ABD'ye yanaşan olmadı ve altına uzandılar.Onları James GUY'ın çabalarıyla B.Britanya ve Kosuke HAGINO'lu Japonya sırasıyla takip etti.

5.günün en önemli yarışlarından biri atletizmdeki 100m'nin karşılığı gibi gösterilen Erkekler 100m serbest finaliydi.Eskiden bu dalda en iyiler kendilerini en hızlı stilde sınarlardı.Ama bu sefer o kadar renkli olmasada Avustralyalı 18'lik Kyle CHALMERS'ın dünya gençler rekoruyla altın aldığı yarışta; Belçikalı TIMMERS gümüş, ABD'li son şampiyonNathan ADRIAN bronz aldı.Kadınlar 200m Kelebekte ise İspanyol Mireia BELMONTE 2:04.85 ile ülkesine yüzmede ilk olimpik altını getirirken;0.03 SANİYE GERİDEN GROVES(AUS)2., HOSHI(JPN) 3.oldu.Günün son yarışıKadınlar
4×200 serbestteyse "Dişi Michael PHELPS" Katie LEDECKY sayesinde geriden gelip kazanan ABD'yi sırasıyla Avustralya ve OLEKSIAK'ın çabalarıyla Kanada takip etti.

6.günde 200m sırtüstünde ABD'li Ryan MURPHY altına uzanıp 100-200 sırtüstü dublesi yaparken aynı zamanda 1996'dan beri süre gelen bu daldaki ABD hakimiyetini sürdürdü.LARKIN(AUS)2., RYLOV 3.oldu.Erkekler 200m Karışıkta ise tabii ki rahat bir şekilde Michael PHELPS altın koleksiyonunun ağırlığını artırırken; Japon HAGINO 2. Çinli SHUN 3.oldu.LOCHTE ise 5.bitirebildi. Kadınlar
100m serbest finalindeyse CAMPBELL kardeşler kesin favoriydi.Ama Kanadalı Penny OLEKSIAK ve beklenmedik şekilde son 50'deki atağıyla ABD'li Simone MANUEL 52.70'lik olimpiyat rekoruyla altını beraber aldılar.Bu altın ABD'li ilk bireysel altın alan siyahi ünvanını almasına da neden oldu MANUEL'in.SJOSTROM 3.olurken CAMPBELL kardeşler baskıyı kaldıramayıp kürsü dışında kaldı.

NOT: Devamı yarın:)
 
7.gün yarışlarında teknik olarak en hızlı ama uzun kulvarda dönüş olmadığı için sadece hız yapabilenlerin rekabet noktası olabilecek genelde sadece 50m yüzenlerin yarıştığı Erkekler 50m serbestte 35 yaşındaki ABD'li Anthony ERVIN 21.40 ile altın madalyayı boynuna takarken, son şampiyon Fransız Florent MANAUDOU yalnızca 0.01 saniye geriden gümüşle yetindi.ABD'li Nathan ADRIAN ise 50-100 serbest bronz dublesi yaptı:) Sadece bu olimpiyatlarda 50m serbestte yarışan ve Rio'daki zaman farkından dolayı biyolojik saatini 1 sene önceden Rio'ya uydurmak için antrenman ve uyku saatlerini bile buna göre ayarlayan Ukraynalı Andriy HOVOROV eleme ve yarı finallerde sırasıyla 1 ve 2. en iyi dereceleri yapsa da (o dereceler onu kürsüye çıkarırdı)
finalde 21.74 ile 5.olabildi.100m Kelebekse ayrı bir hikayeye imza attı.Yine Mizhael PHELPS'in yarışı olması ayrı bir ilgi yaşanmasına neden olsa da yarış sonunda spotlar farklı bir ismi gösteriyordu.21 yaşındaki ABD okullarında cevherini parlatıp piyasaya sürülen(Michael PHELPS ile küçük bir çocukken bir hayran olarak fotoğraf çektirmesi de ayrı bir hikaye kattı.) Singapurlu Joseph SCHOOLING 50.39 ile PHELPS'in 2008'deki olimpiyat rekorunu da tarihe gömmeyi başarıp rahat bir şekilde altına uzanırken;ardından gelen 3 değerli isim Michael PHELPS, Lazslo CSEH ve Chad Le CLOS 51.14'lük dereceleriyle kürsüde Joseph'in solunda gümüş almaya hak kazandılar(Kürsüye hep beraber çıkıp aldıkları madalyadan PHELPS dahil memnun görünmeleri ayrı bir güzellikti.Özellikle PHELPS'in kariyerinin son olimpik bireysel yarışında altın alamadıktan sonraki bir şeyleri aşmış hali onun bundan sonraki yaşamında da egolarından arınmış-belkide zirveyi gören biri olarak bunun çokta matah bir şey olmadığı konusunda aydınlanmıştır.- düzgün bir kişilik olacağı izlenimini verdi.). Kadınlar 800m serbestte ise yine Katie LEDECKY şov vardı ve 8:04.79 ile en yakın rakibine metrelerce fark atıp rahat bir şekilde kendisine ait olan Dünya Rekorunu yinelerken;Britanyalı CARLIN 400'den sonra 2.kez "insansı" performansların en iyisiyle gümüşe, Macar KAPAS ise bronza razı oldu.

8.günde en uzun yarış olan 1500m Erkekler finali yapıldı.Bir dönem acaba rekor gelir mi umuduyla takip edilen 1500m artık erişilmesi daha güç rekorlara sahip olmakla beraber yinede bir umut izlenen klasik bir yarış. Gregorio PALTRINIERI 14:34.57 ile altın alırken, ABD'lli Connor JAEGER 2.,bşr başka İtalyan Gabriele DETTI 3.oldu.50m Kadınlar finalindeyse Danimarkalı Pernille BLUME 24.07'lik derecesiyle altını boynuna geçirirken;0.02 saniye geriden gelen Simone MANUEL gümüş,Belaruslu HERESIMENIA bronz kazandı.4×100 Karışık Kadınlarda ABD altını kazanırken;Avustralya 2, Danimarka ise 3.oldu.Erkekler 4×100 Karışık Finalindeyse Sırtüstünde ABD'li Ryan MURPHY 51.85 ile Dünya Rekoru kırıp görevini fazlasıyla tamamladı(Bayrak yarışlarında ilk yüzücülerin aldıkları dereceler Bireysel Dünya Rekoru,En İyi Derece gibi unvanları alabiliyor.)3. yüzücülerde Michael PHELPS'in harika Kelebek performansıyla liderliği tekrar alan ABD Serbestte ADRIAN'la liderliği korumanın yanı sıra 3:27.95 ile Olimpiyat Rekoruyla altın kazanırken;PEATY'li, GUY'li B.Britanya Ulusal Rekorlarını kırıp gümüş,Avustralya ise bronz aldı.

Yüzmeyi yine altın deposu olarak kullanan ABD 16 altın,8 gümüş,9 bronzla yine rakip tanımazken; 3'ü altın 10 madalya kazanan Avustralya-Beklentileri karşılayamayan sporcuları ve ABD ile çekişebilen dönemlerinden çok uzakta olmaları nedeniyle buna pek sevindiklerini sanmıyorum- ve 3'ü altın (Katinka sağolsun) 7 madalyayla sükse yapan Macaristan bir hayli uzaktan ABD'yi takip etti.
 
Senkronize Yüzme: Olimpiyatlarda Ritmik Jimnastikle beraber sadece kadınların yaptığı tek branş. Dans, estetik ve sporu birleştiren senkronize yüzmede 2'li ve 8'li takımların mücadelesi tabii ki adrenalin olarak olmasa da estetik anlamda nefes kesti.Kukla oynatıcısının ellerinden çıkmaymış gibi senkronu oluşturan sporcular sporun başka bir yönünü yine bizlere sundular.

2'li olmasına rağmen bazı ülkelerin kesin üstünlüğü ve branş sayısının azlığından dolayı her ülkenin tek çifti yani tek atımlık kurşunu vardı.Hataya yer olmayacak kadar mükemmele yakın performansların en mükemmeli olabilmek nüanslara bağlıdır.Teknik programda 96.4577 ile en yüksek puanı alan Rus çift Natalia ISCHENKO&Svetlana ROMASHINA çifti serbest programda da açık ara farkla 98.0667 puan alarak Londra'dan sonra aynı ikili üstüste 2.altına ulaştı(Toplam:194.5244).Çinli çift Huang XUECHEN ve Sun WENYAN çifti Rus çifti her iki programda da en yakından takip eden olsa da Rusları yinede çok zorlayamadılar ve 191.4355 puanla gümüş alabildiler.Serbest programda 94.4000 puanla 3.olan Japon çift Yukuki UNUI ve Risako MITSUI ise toplamda 187.5214 puanla Ukrayna'yı geçerek bronz madalyanın sahibi oldu.

8 ülkenin 8'erli takımlarının mücadelesindeyse Rus takımı teknik ve serbest programlarda en yüksek puanları alarak toplamda 196.1439 puanla altına uzanırken;Çin takımı 192.9841 puanla 2.,yine Japon takımı ise 189.2056 puanla 3.oldu.Böylelikle Rusya 2000 olimpiyatlarından beri programda çift ve 8'li takımlar şeklinde olan senkronize yüzmede tüm altın madalyaları-10 altın madalya- toplamış oldu(Öncesinde sadece 8'li takımlar yada 8'li ve bireysel kategorilerinde madalya dağıtılıyordu.).Senkron ve estetik olabilecek kadar "minik" olabildiklerinden asya ülkelerinin başarısı da tesadüf değil.
 
Masa Tenisi: Tüm dünyadan en iyi Çinli masa tenisi oyuncularının bir araya geldiği bir organizasyon oldu:)Şaka bir yana özellikle Avrupa ülkelerinin Çin kotası bir hayli yüksek.Ama diğer yandan kendileri de üst düzey çinli olmayan sporcu çıkarabiliyorlar.Bizdeyse çin pazarına rağbet devam ediyor.Bu tür devşirmeler örnek alınıp alttan sporcu çıksın,mevcut sporcuların rekabet ortamı artsın diye yapılır ama bizde gelişme yok.Engelli kategorisinde sürekli sporcu çıkarabilirken masa tenisinde neden çıkmaz anlamış değilim.Yine Çin malı Melek ve Ahmet ile oynadık ama katılımın önüne geçemedik.

Oyunlar erkeler ve kadınlar müsabakalarıyla başladı.3.turda 5 numaralı seribaşı Tayvanlı Chuang CHIH-YUAN oyunların sürpriz ismi Nijeryalı ARUNA'ya karşı 4-0'lık net bir mağlubiyet alarak elendi.ARUNA geçen olimpiyatlarda da mücadeleci oyunuyla dikkat çekmişti ama enerjisini efektif kullanmakta tecrübe eksikliğinden zorlanmıştı.ARUNA, 4.turda 10 numaralı seribaşı Alman BOLL'u da 4-2 yenerek çeyrek finale çımayı başardı.27 numaralı seribaşı ARUNA'nın rüyası çeyrek finalde 1 numaralı seribaşı Çinli Ma LONG'A 4-0 yenilerek sona erdi.Yarı finallerde de Ma LONG 4 no.lu seribaşı Japon Jun MIZUTANI'yi 4-2 yenerken,2 no.lu seribaşı olan diğer Çinli Zhang JIKE Belaruslı 7 numara Vladimir SAMSANOV'u 4-1 yenerek altını Çin'e getirmeyi garantiledi.3.'lük maçında MIZUTANI Japonya'ya bronz madalya getirirken; LONG, jıke'yi sadece 25 sayı vererek 4-0 yendi ve şampiyon oldu.Ülkemizi temsil eden 29 numaralı Çinli LI ise 2.turdan başladığı oyunlarda 41 numara Kanada'yı temsil eden Çinli WANG'a 4-0 yenilerek varlık gösteremeden veda etti.

Kadınlarda Kuzey Kore'nin kapalı düzeninde pek fırsat bulamasa da "kapalı kutu" misali önce 2.turu geçtikten sonra 3.turda 4 numara Japon ISHIKAWA'yı 4-3,4.turda Tayvanlı Chen SZU-YU'yu 4-2,çeyrek finalde 9 numaralı Singapurlu Yu MENGYU'yu 4-2 yenip; yarı finalde 1 numara Çinli Ding NING'e 4-1 yenildikten sonra bronz maçında Japon 6 no'lu Ai FUKUHARA'yı 4-1 yenen 27 numara Kim SONG-I en büyük sürprize imza attı.Finaldeyse yine 2 Çinlinin mücadelesinde 1 numaralı seribaşı NING, 3 no'lu seribaşı XIAOXIA'yı 4-3 geçmeyi başarıp altın madalyaya uzandı.Sporcumuz 14 numaralı seribaşı Melek HU ise 3.turdan başladığı oyunlarda hayal kırıklığı yaratarak 23 numara Tayvanlı Chen SZU-YU'ya 4-0 yenilerek elendi.

Kadınlar takım mücadelesinde yarı finalde 1 no'lu seribaşı Çin 4 no'lu seribaşı Singapuru 3-0 yenerken, 3 numaralı seribaşı Almanya 2 nolu seribaşı Japonya'yı 3-2 yenerek finale yükseldiler.Bronz maçını Japonya 3-1 kazanırken, Çin ise finalde Almanya'yı da 3-0 yenip hiçbir oyuncusu ne teklerde ne çiftlerde maç kaybetmeden şampiyonluğa ulaşmış oldu.

Erkekler takım mücadelesinde 1 nolu seribaşı Çin, 3 nolu seribaşı Güney Kore'yi 3-0 yenerken; 4 nolu seribaşı Japonya ise 2 nolu seribaşı Almanya'yı 3-1 yenip finale kaldılar.Bronz maçında Almanya, Güney Kore'yi 3-1 yenip kürsüye çıkarken; finalde Çin, Japonya'yı 3-1 yenip kürsünün en üst basamağına çıktı.

Sonuç olarak Çin toplayabileceği en üst derece madalyaları toplayıp 4 altın ve 2 gümüşle en iyi Çinlilerin kendilerinde olduğunu bir kez daha ispat ederken; Japonya 1 gümüş ve 2 bronz, Almanya ise 1 gümüş ve 1 bronzla ufuk çizgisinin bir hayli gerisinden Çini takip ettiler.
 

Üst