Abdi İpekçi Arena Yıkılıyor

Seneye Sinan Erdem'de oynayacağımız kesin mi? Ben olsam Ayhan Şahenk'e dönerdim. 2007-2008'de Dee Brown, Charles Gaines vs.li kadroyla tam bir kolej takımı havası yakalamıştık orada. Derbiler çok güzel oluyordu özellikle. Sinan Erdem'de oynarsak seneye hiçbir cacık olmaz bizden. Beşiktaş'ın Sinan Erdem'deki haliyle, bu yıl Akatlar'daki hali arasında kadro kalitesi ve koç dışında salonun da büyük etkisi var. Biz de Beşiktaş'ın durumuna düşebiliriz.
 
Fener ve taraftarın ilgi gösterecegi maçlar haricinde ayhan şahenkte oynamak daha doğru geliyor bana. Boğucu bir atmosfer oluşturabiliriz.
 
Basit bir sorum var: Erkek ve kadın basketbol takımlarımız gelecek sene lig ve avrupa iç saha maçlarımızı hangi salonda oynayacak, kombine çıkacak mı?
Resmî sitedeki iletişim bölümünden sormaya çalışıyorum ama sürekli hata veriyor. Ne transfer, ne maçların oynanacağı ne de yapılacak salon, ne yeni sezon forması; resmen ölü toprağı serpilmiş şubeye. Durmasın gitsin...
 
Basit bir sorum var: Erkek ve kadın basketbol takımlarımız gelecek sene lig ve avrupa iç saha maçlarımızı hangi salonda oynayacak, kombine çıkacak mı?
Resmî sitedeki iletişim bölümünden sormaya çalışıyorum ama sürekli hata veriyor. Ne transfer, ne maçların oynanacağı ne de yapılacak salon, ne yeni sezon forması; resmen ölü toprağı serpilmiş şubeye. Durmasın gitsin...

Ömer Yalçınkaya geçen Radyospor'da erkek takımının kesin olarak seneye Sinan Erdem'de oynayacağını söyledi. Kadın takımı daha belli değilmiş sanırım. Ahmet Cömert de düşünülebilirmiş. Kombine için de daha takımı kurmadan kombine çıkartmak olmaz demişti. Ağustos-Eylül gibi çıkar kombine.
 
Bayanlar icin ahmet comert dusunuluyodu ama dun sordugumda ibrenin yine sinan erdeme dondugunu soylediler. Fenerle ilgili bir sorun varmismi bisey dedi sordugum kisi ama tam anlamadim telefonda cokda ustune dusmedim bayan maclarina cok gitmedigimden
 
Zaten bütçe küçülmüş, taraftar ilgisi azalmış, sponsordan yana beklenti yok, yönetim desen hak getire...Herşeyde küçüldüğümüz şu ortamda küçük salon rakipler gözünde de iyice küçülmek demektir. Boş olsun ama büyük salon olsun. Bence küçük salon olucağına daha önce yazınca birkaç arkadaş tepki göstermişti ama Daçkanın EL maçlarını yaptığı volswagen arena bile olur; Sinan Erdem şu ortamda en iyi tercih.
 
Kaan Şencan Bey çok güzel yazmış "Salona yaklaşırken Basketbol kokuyordu diye".Aynen öyle. Abdi İpekçi'nin bende de yeri çok ayrıdır. Bilemiyorum, bu salonda izlediğim ilk iki maçın Mahmuti dönemi CSKA ve Olympiakos zaferleri olmasının da etkisi olabilir ama gerçekten de kendine has, muhteşem, vakarlı, bir o kadar da rakibi boğan bir atmosferi vardı bu güzel salonun. Kurulduğu günden beri Euroleague finali, Avrupa Şampiyonası Finali, sayısız Euroleague maçına ev sahipliği yaptı bu salon. 23 yıl sonra gelen şampiyonluğumuz burada kazanıldı, Eurocup kupası burada kaldırıldı.
Eurocup finali için Strassbourg takımının hazırladığı "Finale Eurocup 2016 Galatasaray - SIG: le mini movie" isimli kısa belgeseli tavsiye ederim salondaki atmosferin rakibe etkisini anlamak için.
[video=youtube;VMA95pK828w]https://www.youtube.com/watch?v=VMA95pK828w[/video]

Videonun 05:57 ile 08.57 arasındaki bölümüne dikkat çekerim. O soyunma koridorundan çıkıldığında salondaki atmosferin gündüzle gece kadar fark etmesi, Strassbourg oyuncularının ve teknik heyetinin üzerindeki etkisi net bir şekilde görülüyor.

Bu sezon için istediğim şeylerden birisi de bu salona layık olduğu şekilde veda etmemizdi, en azından salonun tarihine yakışan iyi bir mücadele ve maç sonunda taraftar ve oyuncuların beraberce güzel bir veda etmesini istiyordum, en azında kadınlarda Fenerbahçe'yi yenerek şampiyon olduğumuz o muhteşem sezon, Eurocup, lig şampiyonluğu için. Maalesef bunun için fırsat dahi oluşturamadık.

Her neyse buruk dahi olsa en azından forumdan veda edebilirim. Bu salonda yaşadığım tüm anılar sadece resim veya videolarla değil, hatıralarımda hep en nadide yerde yer alacak benim için...
 
Son düzenleme:
Geçmişe doğru bir yolculuk yapıp eski konulara bakarken karşılaştım bu başlıkla, Ayhan Şahenk´ten Abdi İpekçi´ye geçiş yaptığımız dönem geldi aklıma. Benim de dahil olduğum bir görüşe göre yanlış bir hamleydi Abdi İpekçi. Ayhan Şahenk´te yaratılan aile havasının kaybedileceği korkusu, İpekçi´nin o dönemdeki toplu ulaşım sıkıntısı, kapasitesinin FB derbileri hariç atıl kalacağı düşüncesi kafaları karıştırıyordu.


Zaman içinde İpekçi´yi benimsedik, benimsettik yurtiçi ve yurtdışındaki rakiplerimize. Salonun geçmişinde başka takımlar da vardı ama hiçbiri bizim bıraktığımız izi bırakamadı bu salonda. Hiçbir camia bütünleşemedi salonla, bizim bütünleştiğimiz gibi. O nedenledir ki Ali Sami Yen Stadı´nı kaybettikten sonra tutunacak tek daldı benim için burası. CSKA maçındaki Gençlik Marşı, Strausbourg maçındaki "Teker teker geçiyoruz turları" tezahüratı, kadın basketbolu tarihinin en büyüleyici atmosferinde elde edilen -14 yıl sonra gelen- lig şampiyonluğu ve ilk anda akla gelmeyen sayısız güzel günler acısıyla, tatlısıyla..


Eurocup finalinden sonra salondan dışarı adımlarımı atarken veda maçım olduğunu bilmiyordum İpekçi´ye. Tribünlere de veda ettiğimi..
 
Bu baslikta tartisilmis daha once. Ne kadar mumkundur bilemiyorum ama, Volkswagen Arena'yi almak bana gore en dogru hareket olurdu.

Daha once de yazmistim. Abdi Ipekci, cok guzel bir salon olsa da, bulundugu semtten oturu cok ideal bir yer degildi. Ustelik Anadolu Efes'in de burayi kullaniyor olmasi, aidiyet duygusunun tam olusamamasini sagliyordu bence.

Basketbol, Turkiye'de ve butun dunyada, futbola gore cok daha elit bir spordur ve de genel olarak daha ust tabaka bir izleyici grubuna hitap eder. Dolayisiyla "ev"inizin, bu tip bir profil seyirciyi, salona cekecek imkanlari sunabiliyor olmasi lazim. Bunun icin de, salonun kendisi yeterli degil, etrafinda mutlaka duzgun yeme-icme ve alisveris imkanlarinin da bulunmasi cok onemlidir.

Bir kere zaten, sizin agresif futbol seyircisini, mumkun oldugunca basketboldan uzak tutmaniz lazim. Aslantepe'de yapilacak bir salon, bunu malesef azaltmak yerine arttiracaktir. Hele ki, futbol ve basket maclarinin ayni oldugu gunler, salon tamamen futbol seyircisi ile dolacak, yine her zaman oldugu gibi Fenerbahce maclarinda olaylar kontrolden cikacak, Euroleague'de Israil takimlariyla oynanacak maclarda yine rezaletler yasanacaktir.

Sizin oncelikle, kombine satabiliyor olmaniz lazim. Basketbolun ruhu geregi, bunu 'surumden kazanma' mantigiyla yapamazsiniz. Islemez, islemiyorda. 5 Lira yapiyorsunuz biletleri, kimse gelmiyor yine de maclara. Kombine satabilmenizin yolu da bu yukarida bahsettigim kosullari saglayabilmenizden geciyor.

Volkswagen Arena, bu acidan cok uygun bence. Ustelik, hafta icine denk gelecek Euroleague, Eurocup maclarinda, Maslak-Levent bolgesinde calisan kitleyi de salona cekecektir. Hafta ici aksam eve donus trafigine girmemek icin, cok guzel bir "sebep" olacaktir Galatasaray maclari. Ustelik su anki durum buna cok musait. Hem Dogus, taraftari olmayan ve sponsorlugunu cektigi Darrussafaka icin yapmadi bu salonu, hem de Turkiye'nin mevcut durumunda, yurtdisindan fazla grup gelmiyor, dolayisiyla burada, mekanin maliyetini cikartacak sayida konser ve etkinlik de gerceklesemiyor.
Ferit Sahenk, rakibe sponsor olmus olabilir ama sonucta kendisi bir is adami. Iki taraf icin de fayda saglayacak bir formule hayir demeyecektir diye dusunuyorum.

Bu tip konularda, duygusal davranmamak lazim diye dusunuyorum. Eger her sene Euroleague de mucadele eden basarili bir takim gormek istiyorsak, ozellikle bu tip konularda biraz daha faydaci bakis acisiyla yaklasmamiz lazim. Isin ekonomik boyutunu goz ardi ederek, hicbir asama kaydedemeyiz.
 
Son düzenleme:
oOZm99.jpg


"Bir tarihe bugün veda ediliyor..."

Abdi İpekçi’deki unutulmaz zaferler

Abdi İpekçi’deki unutulmaz zaferler
Bir tarihe bugün veda ediliyor... 1989 yılında hizmete açılan Abdi İpekçi Spor Salonu'nun yıkımına başlandı. Türk sporuna, sayısız organizasyonlara ev sahipliği yapan Abdi İpekçi Spor Salonu Galatasaray'ın unutulmaz zaferlerine tanıklık etti... Sarı-kırmızılılar için Abdi İpekçi’de akıllardan çıkmayacak sayısız maç bulunuyor. Galatasaray, 3 Kasım 1993’te Manchester United ile Ali Sami Yen’de karşılaşırken maçtan önce Galatasaray taraftarı “No Way Out” sloganlarıyla rakibini karşıladı ve o slogan sadece futbolda değil Galatasaray basketbolunun da oyun felsefesine işledi!

2010/11 sezonunda Ayhan Şahenk’ten Abdi İpekçi’ye geçiyordu Galatasaray basketbolu. Ali Sami Yen’in yıkılışından sonra Abdi İpekçi’yi ikinci evi gibi gören Galatasaray taraftarının yıllar geçse de unutmayacağı zaferler ise şöyleydi:


Galatasaray Medical Park 78–77 Olympiakos (26 Ocak 2012)

O sezonla birlikte tarihinde ilk kez EuroLeague’e kalmayı başaran Galatasaray gruplardan da çıkarak son 16 turuna kalmayı başarmıştı. Bu turun ilk maçında Anadolu Efes’e kaybeden sarı-kırmızılılar Olympiakos’a karşı bilenmişti. Güçlü kadrosuyla Abdi İpekçi’ye çıkan Yunan ekibi, dördüncü çeyreğin sonlarında Jaka Lakovic’in serbest atışlarıyla birlikte 3 sayı geriye düşerken Kostas Sloukas’ın orta sahadan bulduğu 3 sayılık basketle maçı uzatmaya götürmeyi başardı. Ancak Abdi İpekçi orkestrası geri adım atmayacaktı, atmadı da. Jamon Gordon uzatma devresinde sorumluluğu alarak maçı Galatasaray’a getirirken erkek basketbol şubesi için EuroLeague serüveni gerçekten bu maçla birlikte başlamış oldu.


Galatasaray Medical Park 68–64 CSKA Moskova (9 Şubat 2012)

“Kaybetmez” denilen, “Tek maç bile kaybetmeden Euroleague şampiyonluğuna erişir” denilen CSKA Moskova, Abdi İpekçi Spor Salonu'nun atmosferinde boğuluyordu... Galatasaray Medical Park yıllarca konuşulan bir galibiyet kazandığı bu geceyle "Son Topa Kadar" felsefesinin hakkını yine verdi.


Galatasaray Medical Park 76–68 Banvit (15 Haziran 2013)

Ergin Ataman yönetiminde ligde normal sezonu lider bitiren Galatasaray, yarı finalde Pınar Karşıyaka’yı seride 3-0’la elerken play-off final serisinde ise Dimitris Itoudis’in çalıştırdığı Banvit'i seride 4-1 geçerek 23 yıl sonra şampiyon olmayı başardı. Sezonu şampiyon tamamlayan sarı-kırmızılılar bir sonraki sezon EuroLeague’e katılmaya hak kazandı.


Galatasaray Odeabank 73–54 Fenerbahçe (5 Mayıs 2014)

Aynı sezonda EuroLeague Women ve Türkiye Kupası’nı Fenerbahçe’nin elinden alan Sarayın Sultanları, ezeli rakibiyle bu kez Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi finalinde karşı karşıya geldi. Serinin ilk iki maçını Abdi İpekçi’de kazanan sarı-kırmızılılar, serinin üçüncü ve dördüncü maçını deplasmanda kaybediyordu. Son maça taşınan final mücadelesinde Abdi İpekçi’yi tıka basa dolduran taraftarıyla kazanan Galatasaray, aynı sezonda Fenerbahçe’nin elinden üç kupa birden almış oldu.


Galatasaray Liv Hospital 110–103 Kızılyıldız (21 Kasım 2014)

Turkish Airlines Euroleague D Grubu altıncı haftasında Galatasaray Liv Hospital, maç öncesinde Vladimir Micov ve Martynas Pocius gibi önemli iki yıldız oyuncusundan yoksun şekilde Kızılyıldız’ı evinde ağırladı. Rotasyonu oldukça daralan Galatasaray karşılaşmanın son 10 saniyesine 3 sayı geride giriyordu. Ancak maç boyunca takımını Arroyo ile sırtlayan Erceg orta sahadan topu yollayarak maçı uzatmaya taşıdı. Karşılıklı basketlerle mücadele bir çeyrek daha uzuyordu. İki uzatmaya giden maç sonunda Kızılyıldız’ı 110-103’lük sonuçla mağlup eden Galatasaray, Avrupa arenasında unutulmaz bir zafere daha imza attı.


Galatasaray Liv Hospital 92–88 Fenerbahçe Ülker (9 Mart 2015)

Sene ortasında birçok oyuncusunu kaybeden Galatasaray, ligde ezeli rakibi Fenerbahçe Ülker ile karşı karşıya geldi. Abdi İpekçi Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmaya 9 kişiyle çıkan ancak yalnızca 6 oyuncunun süre aldığı mücadeleden takımımız 92-88 galip ayrıldı. Sarı-kırmızılılarda koç Ergin Ataman da cezası nedeniyle parkeye çıkamamış, Yağızer Uluğ takımın koçu olarak sahada yer almıştı.


Galatasaray Odeabank 78–67 Strasbourg (27 Nisan 2016)

EuroCup normal sezonunda iç sahada yalnızca bir mağlubiyet alarak bir üst tura çıkan Galatasaray Odeabank turları “teker teker” geçerken çeyrek finalde güçlü Bayern Münih’in rakibi oluyordu. İlk maçta 10 sayılık fark yakalayan Almanlar, İstanbul’a skor avantajının vermiş olduğu özgüvenle gelse de taraftarının müthiş desteğini arkasına alan takımımız mücadeleden 72-59 galip ayrıldı ve yarı finale yükseldi. Bu kez rakip İspanyol ekibi Gran Canaria oluyordu. 6 Nisan’da Abdi İpekçi’de oynanacak mücadele için maç biletleri günler öncesinden tükenmişti. Sarı-kırmızılı takımın başantrenörü Ergin Ataman, maç öncesinde sosyal medyadan camiaya yaptığı çağrıyla 21 sayılık farkı hedef gösterirken müthiş mücadele sonunda takımımız 89-75 galip ayrılmıştı. Rövanş maçından da istediği skor farkını alan Galatasaray Odeabank adını finale yazdırdı. Finalde ise Fransa’nın Strasbourg takımıyla eşleşen Aslanlar, deplasmanda 4 sayılık farkla mağlup ayrıldı: 66-62. Rövanşta ise yine günler öncesinden maç hazırlıkları yapıldı. Taraftar, satışa çıkan maç biletlerini beş dakikada tüketirken salonda da daha önce Avrupa’da eşi benzeri görülmemiş koreografi hazırlanmıştı. Ataman’ın öğrencileri başa baş geçen mücadeleden 78-67 galip ayrılarak Türk basketbol tarihinin en önemli zaferleri arasında yer alacak olan EuroCup kupasını müzesine aldı.


Galatasaray Odeabank 102–63 Maccabi FOX Tel Aviv (24 Ocak 2017)

EuroLeague 19. hafta maçında Galatasaray Odeabank, Abdi İpekçi’de Maccabi FOX Tel Aviv’i 102-63’lük skorla mağlup etmişti. Maça çok iyi başlayan ve skorda hiç geri düşmeyen Ataman’ın öğrencileri, Avrupa arenasının en önemli takımları arasında yer alan Maccabi Tel Aviv’e EuroLeague tarihindeki en büyük yenilgisini yaşatarak tarihe geçmişti.
 
Eurocup finalinde de salondaydım, CSKA maçında da ve daha birçok maçta. Efes'in efes pilsen olduğu ufuk'lu, volkan'lı, naumoski'li avrupa zaferlerinde de okuldan kaçıp maçlara giderdik. Bu salon nice zaferler gördü ama benim kişisel fikrim bu salonun gördüğü ve yine bence bir basketbol maçında görülebilecek en büyük atmosfer kadın takımımızın fenerle yaptığı şampiyonluk maçındaki atmosferdir. Eurocup finalinde bile öyle bir coşku, gerilim, heyecan yoktu ve bence daha ötesi de olamaz. O gün hiçbir şekilde o salondan çıkış yoktu ve öyle de oldu. Abdi İpekçi denince benim aklıma her zaman ilk olarak kadın takımının o maçı gelecek.
 
15 bin kişinin geldiği ve Fenerbahçeli kızların ellerinin ayaklarına dolaştığı final maçı. bir ara fark 30 olmuştu. birinci sırada yer alır bende.
 
Yazacak cümle yok, yani bin tane cümle var duyguları anlatacak da... Özellikle cska maçı bir devrin değiştiği maçtı.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
 

Üst