Unutamadığınız Yabancı Oyuncularımız

sezonu noktaladığımız efes maçında arka arkaya kaldırıp atmıştı dediğiniz gibi sınırlı olduğu halde.takımdaki her oyuncunun maksimumunu verdiğini,özgüvenle birlikte ekstra işler yaptığını görmek çok keyifliydi.tribün geçirilen sarsıcı sezonun etkisiyle futbola kanalize olmasa efsane bir seri yaşayabilirdik.
Gözümde 10 tane fitch eder kendisi. :)
o maçı ve pozisyonu hatırlıyorum, biri son saniye 3'lüğü olmak üzere 2-3 tane şut sokmuştu o maçta. Taraftar ise alaycı bir alkış ve tezahürat yapmıştı.
Her neyse, belki elinden gelen oydu, yetenekleri sınırlıydı ve kimse o sıkıntılı dönemlerde onu suçlayamazdı ama unutulmaz oyuncular listesine almanıza şaşırdım.
 
Gailon Nickerson, crudup ikilisi bize 1995 yılında Türkiye Kupasını getirmişlerdi ayrıca play off yarı finalinde Ülkere karşı kıyıma uğramış ve 5. maçta 36-2 gibi bir faul atışına rağmen Levent Topsakalın son saniyede dipten atamadığı şut ile 1 sayı fark ile finali kaçırmıştık. Şayet o sene Galatasaray ile Fb final oynasaydı Türk Basketbolu 5 sene daha ileride olabilirdi. O kadroda sadece yabancı değil, unutulmaz yerliler olan Levent Topsakal ve Ömer Büyükaycanda unutulmazlardı.

Ayrıca;
Dawkins
Erick Meek
Brian Tolbert
JR Koch
Lloyd Daniels
ve herkesin unuttuğu benide şaşırtan isim Anthony Bonner.

Bu isimler bence unutulmazlar

Çok güzel özetlemişsiniz. Teşekkür ederim.
 
Brian Tolbert...

Özellikle Ankara'da bir Telekom maçı oynamıştı,gitmiştik ve müthiş bir performans göstermişti.Yanılmıyorsam 40 civarı bir sayı atmıştı fakat yenilmiştik.

Sonrasında sanırım uyuşturucu falan mahvetti kariyerini.

O maçı 101-96 kaybetmiştik, Tolbert 40 atarken Telekomdan Earl 45 sayı atmıştı. Tolbert'ın uyuşturucu ile sorunu olduğunu bir gün bile görmedim zira o dönemler kendisiyle iyi arkadaştık. Onun getirilmesi konusunda da Onursal, Önder, ben ve Fehmi Sadıkoğlunun büyük çabaları olmuştur zira Koray Mincinozlu o dönem Rum kesminden basketçimi alınır diye Onursal, ben ve Fehmi Hocaya sitem etmişti. Hatta oyuncuyu apar topar BJK maçına Salona getirmiştik, Mincinözlu oynatmamak için direnmişti, ancak maçın gitmekte olduğunu anlayınca sanırım kaybedecek bişey yok diye düşünüp ikinci yarı onuya sokmuştu ve bu adam maçın ikinci yarısında 17 sayı atıp son saniyede dipten attığı 3'lük ile maçı bize 1 sayı fark ile kazandırmıştı, hatta o hafta haftanın oyuncu seçilmişti. BJK de de o dönem Wooldridge ve Thompson ikilisi muhteşemlerdi.
 
Nasl unuttum diye şimdi kendimden utandım, o dönemler istatistikler bukadar gelişmiş tutulmuyordu ancak söyleyeceğim oyuncu o sezon mutlaka 5-6 tane triple double yapmıştır. Kendisini hayranlıkla anıyorum LARRY STEWART...
 
Mike Batiste :)

İsin sakasi, Tolbert unutulmazdi gercekten,
Ve hawkins.. Kızgınlık özlem vs karışık duygular yasıyorum şahsen ama net olan nokta onu da hiç unutmayacagimdir
 
Jason Keep. 04-05 sezonunda Tuborg deplasmanında, maçın bitimine 1 saniye kala serbest atış çizgisinde 2/2 ile atıp maçı 71-70 kazanmamızı sağlamıştı. Bodyguard gibi adamdı.
 
Jason keep hatirladigim sarisin,teknigi yuksek bir pivottu.bu sene basi tutuklanmis haberlere gore.
 
Jason Keep. 04-05 sezonunda Tuborg deplasmanında, maçın bitimine 1 saniye kala serbest atış çizgisinde 2/2 ile atıp maçı 71-70 kazanmamızı sağlamıştı. Bodyguard gibi adamdı.

O maçtaydım; maç içindeki şut yüzdesi çok kötüydü ona faul yapıldığında 'kahretsin kaybettik' psikolojisine girmiştim.

Serbest atışları atmak için potaya giderken bilek hareketi ile serbest atışa kendini hazırlamasına çok gülmüştüm.
 
Benim de adını tam hatırlamıyorum ancak gary nikersen gibi bişeydi sanırım bir oyuncumuz vardı.94 ya da 95 yılıydı show tv o zaman basketbol maçı veriyordu bir fener maçına denk gelmiştim sanırım bir de kupa finali vardı müthiş bir oyuncuydu diye hatırlıyorum hatırlayan başka arkadaşlar var mı bilemiyorum. Akibeti ne oldu bizden sonra merak eetim aklıma geldi gece gece :)
 
Hawkinslere yetişemedim ama Charles Gaines uzun olarak yakın geçmişte,
skorer olarak da Gerald Fitch, takım oyuncusu degildi katkısı tartışılır.NBA da t-mac, kobe, baron davis gibi efsanelerin 50şer atıp atıştığı dönemde bileği bu kadar düzgün ve her maç 30 atacak heyecanını veren bir oyuncuydu.
 
Burayı ill kez gördüm.
Ve hiç sıkılmadan hepsini tek tek okudum.
Başlık 2005'te açılmış.
Nice 10 senelere gsbasket.org...
 
İtalya liginin italya ligi olduğu zamanlarda bize Varesa'dan gelmişti Richard Petruska. Gerçekten iyi bir pivottu. O dönem Pat Durham ve çaylak Bennet Davidson ile ligin en kaliteli pota altı bizdeydi belkide. Şimdi Gran Canaria Basketbol akademisinde antenör olarak çalışıyormuş. Şöyle bir röportaj videosuna rastladım.

[video=youtube;HfrSFK09FDo]https://www.youtube.com/watch?v=HfrSFK09FDo [/video]

Bu arada bu eski basketbolcuları staff'da veya altyapı'da kullanma işi acayip hoşuma gidiyor ama bizde yok öyle şeyler. Son 20 yılda en uzun süreli görev yapan yerlilerden eski kaptanlardan Burak Sezgin Ataşehir Yıldızları basketbol okulunda muazzam işler yapıyor. Keşke altyapının başına geçse.
 

Üst