Barclays Premier League...

Tuncaylı Boro Yine Yenildi...
Chelsea yıldızlarıyla kazandı..
Geçen sezon aldığı sürpriz sonuçlarla dikkatleri üzerine çeken Reading güçlü Chelsea karşısında Bikey'nin 29. dakikada kaydettiği golle öne geçti. Chelsea'nin önemli yıldızları Lampard 47'de, Drogba da 50'de sahneye çıkarak Mavilere 3 puan getirdiler. Reading'de Cissé 73. dakikada gördüğü kırmızı kartla takımını 10 kişi bıraktı.

Tucaylı Boro gene yenildi..
Wigan Athletic Fransız Sibierski'nin 55. dakikada kaydettiği golle Tuncay'ın da ilk 11'de sahaya çıktığı ve 38. dakikada sarı kart gördüğü maçta Middlesbrough'yu 1-0 mağlup etmeyi başardı. Boro bu sezonki ikinci maçından da puan çıkaramadı.

ManU Tevez'le de kazanamadı..
Geçen sezonun Premier League şampiyonu Manchester United Arjantinli yeni transferi Carlos Tevez'in de forma giydiği maçta Portsmouth'u deviremedi. ManU tecrübeli orta saha yıldızı Scholes'un 15. dakikada kaydettiği golle öne geçmesine rağmen Mwaruwari'nin 53'te attığı gole engel olamayınca 1 puana razı oldu. Mücadelede Portsmouthlu Muntari ve ManUlu Ronaldo kırmızı kartla oyundan ihraç edildiler.

City bu sene çok sağlam..
Yaptığı flaş transferlerle dikkatleri üzerine çeken Manchester City ilk hafta West Ham deplamanında aldığı 2-0'lık galibiyetin ardından sahasında ligin yeni takımlarından Derby County'yi Johnson'ın 43. dakikada kaydettiği golle 1-0 mağlup etti.

Fulham bu kez kazandı..
Arsenal karşısında öne geçtiği maçı 2-1 kaybeden Fulham bu kez Bolton karşısında geriye düştüğü maçı aynı skorla kazanmayı başardı. Mücadelede Bolton'un golü 12. dakikada Helguson'dan geldi. Londra ekibi Fulham karşılaşmayı Healy'nin 23, Smertin'in de 26'da kaydettiği gollerle kazandı.

Sunderland tat veriyor...
Premier League'in yeni takımı Sunderland ikinci haftada Birmingham deplasmanından 1 puanı 2-2'yle aldı. McShane'in 28. dakikada kendi ağlarına yolladığı golle geriye düşen Sunderland 75'te Chopra'yle beraberliği yakaladı. O'Connor 82'de Birmingham'ı yeniden öne geçirdi ancak son sözü söyleyen 90'da John oldu.

tuncaymilli.jpg
 
Boro Nihayet Galibiyetle Tanıştı...
Cesur Yürek" koşuyor, pozisyon yaratıyor ve alışmaya devam ediyor!

Premier League'de geçen sezon 12. sırada yer alan ve ilk 3 maçında 3 puan alırken, 2006/07'nin ikinci haftasında Chelsea'yi 2-1 yenen Middlesbrough yeni sezonda geride kalan 3 maç sonunda bir önceki yılın istatistiğini yakaladı.

Menajer Gareth Southgate'in üzerindeki baskıların her geçen gün arttığı Boro, ligin üçüncü maçında deplasmanda Fulham ile mücadele etti. İlk maçında evinde Tugay'ın takımı Rovers'a 2-1 mağlup olan ve ardından da Wigan'a deplasmanda 1-0 yenilen Boro, Fulham deplasmanında da kendisinden bekleneni verdi ve 1-0 geriye düştüğü maçı çevirerek sahadan 2-1'lik zaferle ayrıldı.

Tuncay ve son anda takıma katılan Mido ile kadrosunu güçlendiren Boro'da milli futbolcu Şanlı ve takımın yeni ismi Mısırlı Mido ilk 45 dakikada elinden geleni yaptı ancak daha atak ve organize taraf olan Fulham'da 16. dakikada gol perdesini açan kaptan McBride oldu. Altı pas üzerinde aldığı pasla kaleciyle karşı karşıya kalan McBride düzgün bir vuruşla sağ ayağıyla golü kaydederken, şutu çekerken sol dizinden sakatlandı ve yerini Kamara'ya bıraktı. Fulham, kaptanının yanı sıra omuzundan sakatlanan Bouazza'yı da kaybettiği maçta ikinci zorunlu değşiklikte Dempsey oyuna girdi.

Bu arada maçın ilk 10 dakikalık bölümü oynanırken sağ baldırında çekme olan hakem Lee Mason da oyundan çıkanlar arasına katıldı ve maçın geri kalanında dördüncü hakem görev yaptı.

İlk yarıda daha ciddi pozisyonlar yakalayan Craven Cottage'daki ev sahibi Fulham olurken, Boro'nun F.Bahçe'den transfer ettiği yıldız ismi Tuncay iki kez takımını ciddi şekilde atağa kaldıran isim oldu. İleride Mido ile ikili olan Tuncay Mısırlı futbolcu ile ataklarda tehlike yaratmaya çalışırken Boro'da ilk 45 dakikada Stewart Downing, Tuncay ve Mido dışında etkili olabillen bir isim olmadı.

İlk yarısı ev sahibi Fulham'ın 1-0'lık üstünlüğü ile tamamlanan maçta, Boro Menajeri Southgate ikinci yarıda Tuncay'ı oyundan aldı ve Arsenal'den gelen takımın yeni yıldızlarından Fransız Jeremie Aliadiere milli futbolcunun yerine oyuna dahil oldu.

Boro ikinci yarının başlamasında 10 dakika sonra beraberlik golünü buldu. Fulham ceza sahası içinde sol tarafta topla buluşan Mido sert ve düzgün bir şutla takımını beraberliğe taşıyan isim oldu. Mido'nun üzerine gelen sert şutunu elinden kaçırarak gole sebep olan file bekçisi Tony Warner, yediği bu golde taraftarın tepksini aldı.

Boro ile ilk maçına çıkan Mido 68. dakikada oyundan alınırken, Menajer Southgate Mısırlı futbolcusunu 65. dakikada geçirdiği hafif sakatlığın daha artmasına izin vermek istemedi. Tottenham'dan transfer edilmiş olan Mısırlı yıldız Boro formasıyla ilk maçında golle tanışmış olmanın sevinciyle yerini Dong Gook Lee'ye bıraktı.

72. dakikada gole yaklaşan Boro'da David Weather'ın ceza sahası içerisine yapılan ortayı, kaleye sırtı dönükken göğsünde düzeltip röveşata ile kaleye yollaması maçın görsel seyri en güzel anlarından biri oldu.

80. dakikada ev sahibi zafere çok yaklaşırken, ceza sahası içerisinde kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu auta nişanlayan -oyuna sonradan giren- Dempsey takımının üç puan almasını sağlayamadı.

85. dakikada kullanılan köşe vuruşuyla deplasmanda öne geçme lansı yakalayan Boro'da müsayit pozisyonda istediği gibi bir vuruş yapamayan Cris Rigott takımını öne geçiremedi.

86. dakikada Fulham Dempsey ile yeniden golü kokladı. Bu dakikalarda iyice hızlanan maçta, ceza sahasının hemen dışından sert bir şut çeken Dempsey'in topu, zor pozisyonda da olsa, Boro kalecisi Schwarzer'da kaldı.

Son beş dakikada takımların gol arayışlarında gülen Boro oldu. 89. dakikada konuk ekibin geliştirdiği atakta oyuna sonradan Tuncay'ın yerine giren Jeremie Aliadiere'ın sağ kanattan verdiği pasta golü sağ ayağıyla kaydeden Lee Cattermole oldu.

Dakikalar 90'ı gösterdiğinde Fulham'ın kale çizgisini geçen topu gol olarak sayılmadı ve Fulhamlı futbolcular bu pozisyonda hakemlere büyük tepki gösterdi. Sol kanattan gelen ortada David Healy'nin boş pozisyonda 5 metreden çektiği şutu Boro kalecisi Schwarzer -kameralara yansıdığı kadarıyla- kale çizgisinin içinde kurtardı ancak hakem bu pozisyonda yardımcısından aldığı komutla oyunu devam ettirdi.

Bu arada 90+5'te zaferi elinden kaçırmak istemeyen Boro'da Menajer Southgate ikinci yarıda oyuna aldığı Gook Lee'yi oyundan alarak Hines'i oyuna soktu ve zamanı biraz daha geçirerek son düdükle birlikte ilk puanlarına üçüncü maçında ulaştı.

Boro bu sonuçla üçüncü maçında üç puanı alarak ilk galibiyetini elde ederken, Fulham üç puanda kaldı.

GÜNÜN DİĞER MAÇLARINDA
Premier League'de aynı saatte başlayan diğer maçlarda, Birmingham evinde West Ham'a 1-0 mağlup oldu. West Ham'ın üç puana ulaştığı maçtaki golünü 70. dakikada penaltıdan Noble kaydetti.

Reading'in evinde Everton'ı 1-0 yendiği maçta üç puan 44. dakikada Hunt'ın golüyle geldi.

Premier League'in yeni takımlarından Derby County'nin hüsrana uğradığı maçta ev sahibi Tottenham zayıf rakibine ilk yarıda 3 ikinci yarıda da 1 gol atarak 4-0'lık zafere uzandı. Tottenham'da Malbranque 2. ve 6. dakikada iki gol kaydederken farkı üçe çıkartan dakikalar henüz 14'ü gösterirken Jenas oldu. İkinci yarının 80. dakikasında maçın skorunu tayin eden isim ise Bent oldu.

Wigan'ın Sunderland karşısında 3 puana 3 golle ulaştığı haftada goller, 16'da tecrübeli golcü Heskey ve penaltı atışları ile 62'de Landzaat ve 69'da da Sibierski'den geldi.

7293.jpg
 
manchester united in 3 maçta 2 puan toplaması çok ilginç.böle giderse şampiyonluk liverpool ile chelsea arasında geçecek gibi.ingiltere liginin en güzel yanı her takım birbirini yenebiliyor olması.alt sıradaki takımların maçları bile çok zevkli oluyor.stadlar falan çok güzel.inşallah foz un spikerleri kendilerinin geliştirirler.sürekli aynı şeyi tekrarlıyorlar.nerde o fikret engin yaw
 
Manchester'da Nefesler Tutuldu...
Manchester Derbisi nefes kesti!

City attı ve kaçtı. İlk yarıda 31. dakikada bir anda golü bulan Manchester City neredeyse maçın geride kalan 60 dakikasında tek kale oynayan ManU ataklarına karşı kalesini kapattı ve Manchester Derbisi'nde ezeli rakibini 1-0 yenerek haftayı 3 puanla kapattı. City bu sonuçla üçüncü maçını da kazanarak puanını 9'a yükseltti ve ManU'da üçüncü maçın sonunda aldığı iki beraberlik ve bir mağlubiyetle iki puanda kaldı.

Manchester City'nin ev sahipliği yaptığı dev maçta, son şampiyon Manchester United elinden geleni yaptı. İlk yarının ilk 30 dakikası tamamen United'ın kontrolü altında geçerken, Sir Alex Ferguson'un öğrencileri top kontrolü ve hakimiyette Sven Goran Eriksson'un öğrencilerine büyük üstünlük sağladı.

Son vuruşlarda etkisiz kalan United sakatlığı sebebiyle takımını yalnız bırakan Wayne Rooney'nin yokluğunu maç boyunca hissetti.

Lige 2'de 2 ile başlayan ve Ferguson'a göre bu sezon ligin şampiyon adayları arasında yer alan Manchester City ilk yarıda nadir gerçekleştirdiği ataklardan birinde uzaktan gelen şutla golü buldu.

31. dakikada orta sahada Scholes'un kaybettiği topu alan City'nin yıldız ismi Geovanni 25 metreden çektiği sert şutla Edwin van der Sar'ı avladı. Geovanni'nin sağ ayağının tersiyle çektiği şut Nemanja Vidic'in ayaklarına adeta teyed geçerken Edwin van der Sar'ın kale dibine doğru yaptığı uçuş ise topun filerlerle buluşmasına engel olamadı.

Bu arada City golü bulduktan sonra maçın kontrolünü kaybeden United yaklaşık 10 dakika boyunca pas hatası yaptı. 31 ile 41. dakikalar arasınca City'nin topla oynama oranı United'a %81'e %19'luk bir üstünlük sağladı.

İlk yarıda başka gol olmazken, United'ta Carlos Tevez ve Nanni ön plana çıkan isimler oldu.

Bir anda golle buluşarak maçta 1-0'lık üstünlük sağlayan City'nin ilk yarıdaki en iyi ismi golü de kaydeden Geovanni oldu. City defansından Richards da bir çok United atağında zamanında yaptığı müdahaleler ile yıldızını parlattı.

City'de ilk yarıda ön plana çıkan bir diğer isim de kaleci Schmeichel oldu! Danimarka'nın efsane isimlerinden ve yıllarca Manchester United'ın da kalesini korumuş olan efsane kalecilerden Peter Schmeichel'ın oğlu olan Kasper Schmeichel babasının da tribünlerden izlediği maçın ilk yarısında iki pozisyonda topu elinden kaçırdı ama yoğun ManU ataklarında özellikle yan toplardaki başarısıyla ön plana çıktı.

Bu arada maçın henüz başında 8. dakikada sakatlanan Valeri Bojinov'un yerine oyuna giren Emile Mpenza orta sahadan başlayan City ataklarında etkili olmaya çalıştı ancak çok fazla top kaybı yaptı.

İkinci yarının başlamasıyla United oyunu tamamen rakibinin üzerine yıktı. İlk tehlike 47. dakikada gelirken sağ kanattan Ryan Giggs'in kullandığı kornerde, topa iyi yükselen Nemanja Vidic kafa şutunu çekti ama bu top üst direkten geri döndü ve Paul Scholes yaklaşık 10 metreden sağ ayağıyla şansını denedi ama top auta çıktı.

55. dakikada sol kanattan gelişen United atağında Ryan Giggs'in yerden sert ortasında Scholes altı pas üzerinde gol pozisyonuna girmek üzereyken araya giren Micah Richards bu pozisyonda topu uzaklaştırarak Schmeichel'ın zor duruma düşmesini engelledi.

59. dakikada United, Scholes ile golü kokladı. Orta sahada hızla City yarı sahasını aşan Scholes, City ceza sahasının hemen girişinde Nani ile verkaç yaptı ve Nani'nin topukla verdiği pasta topla ceza sahası içerisinde buluşan Scholes sol ayağıyla sert şut çekti ama bu top auta çıktı.

ManU'da Nani 60. dakikada yerini Eagles'a bırakırken, değişiklik dakikasında gelişen atakta ManU boş kaleye golü kaydedemedi. Ryan Giggs'in sol kanattan yerden yaptığı sert orta herkesi aştı ve kaleci Schmeichel'ı da geçen topa Carlos Tevez boş kaleye göndermek için yetişemedi.

İkinci yarıda tam anlamıyla tek kale oynayan ManU'da soldan Giggs ve sağdan da Tevez'in ortaları City kalesini çok fazla bunalttı ama dakikalar 65'i gösterdiğinde ManU henüz aradığı golü bulamamıştı.

66. dakikada City'nin kontra atağında ManU ceza sahasının yaklaşık 7 metre dışında düşürülen, ilk golün sahibi, Geovanni kazanılan serbest atşta topun başına geçti. Geovanni'nin barajı aşan topu iyi yer tutan Van der Sar'da kaldı.

74. dakikada hafif bir sakatlık yaşayan, golün sahibi, Geovanni yerini Michael Ball'a bıraktı.

75. dakikada ManU aradığı gole çok yaklaştı. City ceza sahasına soldan giren Carlos Tevez sol ayağıyla çektiği sert şutla Schmeichel'ı avlamaya çalıştı ama Arjantinli yıldızın şutu az farkla üstten auta çıktı.

City'nin ikinci yarıda ender gelişen ataklarından birinde 77. dakikada ManU yarı sahasında topla buluşan Vedran Corluka 35 metreden sağ ayağıyla çektiği sert şutla farkı ikiye çıkartmaya çalıştı. Corluka'nın şutunda Van der Sar da uçarak topu kurtarmaya çalıştı ve top çok az bir farkla, kale direğini sağ üst köşesinden, auta çıktı.

83. dakikada City'den Emile Mpenza'nın ManU'dan Patrice Evra'ya yaptığı faulden kazanılan serbest atışı Owen Hargreaves kullandı ve ceza sahası içerisinde karambol yaratan pozisyonda topu, bu maçta defansta önemli işler yapan, Micah Richards uzaklaştırdı.

88. dakikada City defansından kaptan Richard Dunne'ın kafayla topu uzaklaştırma çabasında Fraizer Campbell'ın da müdahelesi ile Dunn'un sol kaşı açıldı ve kaptan tedavi gördükten sonra oyuna geri döndü.

89. dakikada ManU bir kez daha çok ciddi bir pozisyon yakaladı. Ryan Giggs'in sol ayağıyla uzak direğe yaptığı kavisli ortasında top yine herkesi aştı ve sol direk dibindeki Carlos Tevez, 4 metreden, bu pozisyonda da ağları bulamadı.

United'ın beraberlik çabaları, tecrübeli kaleci Van der Sar'ın da ataklara katılmasına rağmen, geride kalan dakikalarda işe yaramadı ve hakem Mark Clattenburg'un son düdüğü ile Manchester Derbisi'nde gülen taraf United'ı 1-0 yenen City oldu. City bu sonuçla geride kalan 3 maç sonunda puanını 9'a yükseltmeyi başardı.

tevez_carlos.jpg
 
Devlerin Dansı...Yenişemediler...
Liverpool son ana kadar galibiyeti kovaladı!

İngiltere'nin en büyük dört takımından ikisi Premier League'deki ilk maçlarına çıkarken, zorlu Pazar gününde de perde kapandı. Liverpool'un zorlu 90 dakikanın ilk 45 dakikasında Torres'in muhteşem golüyle öne geçtiği maçta, son sözü Chelsea'nin yıldızı Lampard söyledi ve karşılaşma 1-1 sona erdi.

İki takımda bu hafta sonuna kayıpsız gelirken, Liverpool 2-1'lik Aston Villa galibiyeti ile sezonu açtı ve ardından da Şampiyonlar Ligi elemelerinde Fransa'dan Toulouse'u 1-0 yendi.

Chelsea de sezona 3-2'lik Birmingham galibiyetiyle başladı ve ardından da 2-1'lik Reading zaferiyle alabileceği 6 puanın tamamını toplayarak Liverpool karşısına çıktı.

Geçen sezon şampiyon olan ManU'dan önce peş peşe iki şampiyonluğu olan Chelsea peş peşe 16 maç ile Premier League'de üst üste en uzun süre yenilmeyen takım unvanı ile geldiği Anfield'da hem bu unvanını korumak hem de 3'te 3 yapmak için sahaya çıktı.

Premier League 20 takıma yükseltildiğinden beri, lig açılışında peş peşe 2 maç kazanarak sadece bir kez sezon açmış olan Liverpool (2002) da Chelsea'yi de geçerek ligde 2'de 2 yapmak ve bu rakamı yukarı çekebilmek için rakibini konuk etti.

Bu arada son üç sezonda Anfield'da yaptığı ligin ilk maçlarını kazanmış olan Liverpool, 17 Ağustos 2002'de Anfield'daki ilk maçında konuk ettiği Chelsea karşısında 2-1'lik bir mağlubiyet yaşamıştı.

BİR LIVERPOOL BİR DE CHELSEA!
Anfield'da oynanan Liverpool, Chelsea mücadelesinde Merseyside ekibi maçın başından sonuna kadar daha etkili olan ve golü arayan taraf oldu.

Anfield'da oynanan ve temposu biran olsun düşmeden nefes kesen maçta, Frank Lampard'ın penaltıdan kaydettiği gol Chelsea'ye bir puanı kazandırırken, İspanyol yıldız Fernando Torres Liverpool formasıyla ilk golünü çok şık bir şekilde Chelsea karşısında kaydetti.

İlk yarıda gol perdesini açan Torres, Anfield'ın Kaptanı Steven Gerrard'ın orta sahadan kendisine yolladığı şık pasta sonuncusu Ben Haim olmak üzere iki Chelsealiyi geride bırakarak çok güzel bir plase ise uzak direğin içinden topu ağlarla buluşturarak Petr Cech'i avladı.

Chelsea beraberlik golünü Daniel Agger'in Florent Malouda'ya yaptığı faulden kazanılan penaltıda Lampard'ın ayağından kazanarak, kendisi için korkutucu olan günde bir puanı almayı başardı.

Bu arada bu penaltı kararı uzun süre Liverpool tarafından protesto edilirken Hampshire Bölgesi hakemi Robert Styles maç boyunca Anfield Road ekibi tarafından eleştirildi.

Öte yandan 90 dakikası da kıran kırana geçen maçta kimse kırmızı kart görmedi ama hakem 8 futbolcuya sarı kart dağıttı.

Pazartesi en az iki takım kadar gazetelerde yer bulması kesin olan hakem Rob Styles, iki takımın ve özellikle de Liverpool'dan Torres'in alacağı övgülerden kendisine de pay çıkarttı!

90 dakika boyunca Torres ve partneri Dirk Kuyt'un ataklarından bunalan John Terry liderliğindeki Chelsea defansı da takımlarının sadece bir gol yemesinde önemli rol oynadı.

Maça ağrı kesicilerle çıkmış olan Gerrard'ın performansı da göz doldururken özellikle Torres'e ayağının dışıyla verdiği pas ve sonunda kazanılan gol Anfield'da büyük alkış aldı.

Chelsea hücumu bu maçta fazla şans bulamazken, Didier Drogba yarım şanslar yakaladı ve bunları tamamlayamadı, bir pozisyonda iyi bir kafa şutu ile şansını denedi ama top üstten auta çıktı.

Jose Mourinho'nun orta alanda görev verdiği Shaun Wright Phillips bu pozisyonda etkili olamazken bir süre sonra sağ kanata geçen futbolcu kendisinden beklenenleri veremeden maçı tamamladı.

Wright Phillips bir pozisyonda yaptığı ortada oyuna sonradan giren Claudio Pizarro'yu pozisyona soktu ama bunun dışında bir etki yaratamadı.

Ancak iki takımın çabaları kadar hakem Rob Styles de maça damga vurdu! Sekiz oyuncuya sarı kart veren ve penaltı pozisyonunda çok eleştirilen Styles penaltıda Agger'in Malouda'ya ceza sahası içerisinde faul yaptığına karar verdi ancak sonradan gösterilen takrarlarda Malouda'nın Agger gelmeden kendisini yere arttığı görüldü.

Lampard'ın penaltı golünden sonra, Styles bir kez daha ön plana çıktı ve hem Terry hem de Essien'e sarı kart verirken gözüktü. Bu arada Essien'in daha önceden sarı kartı bulunuyordu. Hakem bu pozisyonda sadece Terry'e kart verdiğini itirazların ardından açıkladı.

Mücadelede yoğun çabalara rağmen başka gol olmadı ve 1-1'in sonunda iki takım da puanları paylaşırken, Chelsea 7 ve Liverpool da 4 puana yükseldi.

a02bb5e913253950213dd2b5ec40b8f5_extras_albumes_0.jpg
 
Tugaylı Rovers Arsenal'den puan aldı...
Arsenal 10 kişi kalan rakibini yenemedi!

Tugay Kerimoğlu'nun takımı Blackburn Rovers Premier League'deki ikinci maçında Arsenal'i konuk etti. İki takım da hafta içinde Avrupa'da maç yaptığı için çıktıkları ikinci maçlarında haftayı 1'er puanla kapattı.

İki takımın da 3'er puanla başladığı Premier League'de çıktıkları ikinci maçta puanlar paylaşıldı. Arsenal 18. dakikada Gael Clichy'nin ortasında doğan pozisyonda gol şansını yakaladı ve Robin Van Persie'nin penaltı noktası üzerinden yaptığı vuruş Gunners'ı Rovers karşısında 1-0 öne geçirdi.

İlk yarısı Arsenal'in 1-0 üstünlüğü ile tamamlanan maçın ikinci yarısında Tugay'ın takımı hem 10 kişi kaldı hem de beraberlik golünü buldu.

71. dakikada David Dunn'ın sol taraftarn 23 metreden çektiği sert şutla takımına beraberliği kazandırdığı pozisyonda asisti Matt Derbyshire yaptı.

Rovers'da 60. dakikada sarı kart gören Nelsen, bir sarı kartı da 84. dakikada Robin Van Persie'ye faul yaparak gördü ve takımının maçın son dakilarını 10 kişi tamamlamasına sebep oldu.

Ligdeki ikinci maçlarına 3'er puanla giren iki takım da bu maçın ardından puanlarını 4'e yükseltti.

Rovers'da yedekler arasında yer alan Tugay Kerimoğlu bu maçta forma giymedi.

19965.jpg
 
Newcastle Umduğunu Bulamadı...
Newcastle'ın çabaları yetersiz kaldı!

Premier League'deki ilk maçında Bolton'u deplasmanda 3-1 yenen Newcastle United, St. James's Park'ta konuk ettiği Aston Villa karşısında aradığı golleri ve üç puanı bulamadı.

Avrupa Kupası maçları olduğu için iki takımında hafta içinde maç yapmadığı ve Premier League'de ikinci maçlarına çıktıkları haftada Newcastle sakatlıktan kurtulan ve hazırlık maçında denediği Owen'ı bu maçta Villa karşısında sahaya sürdü. Ancak Martins'in yerine ikinci yarıda oyuna giren İngiliz yıldız istediği pozisoyonlara giremedi ve gol perdesini açamadı.

Magpies'in atak olduğu dönemlerde Aston Villa'nın kontra ataklarla etkili olduğu maç yağmur sebebiyle ağır bir zeminde oynanırken, konuk ekip Reo-Coker ile zaman zaman etkili oldu. Rahatsızlığı sebebiyle bu maçta ilk 11'de olup olmayacağı kesin olmayan Beşiktaş'ın eski yıldızı Carew'in de başladığı ve ilk yarısında etkili olduğu maçta Villa hücumu Newcastle kalecisi Harper'ı aşamazken aynı durum Newcastle hücum hattının Villa kalecisi Carson'a takılmasıyla yaşandı.

Magpies evinde oynadığı maçta ilk yarıda Viduka ve Martins ile etkili olmaya çalışırken ikinci yarıda da Martins'in yerine oyuna giren Owen ile Viduka'nın yerine oyuna giren Ameobi gol aradı ancak taraflar 90 dakika sonunda sahadan 0-0'lık eşitlikle ayrıldı.

Lige Bolton karşısında elde ettiği zaferle başlayan Newcastle puanını bu sonuçla 4'e yükseltirken, lige Liverpool ile oynadığı maçta elde ettiği 2-1'lik mağlubiyetle başlayan Villa ilk puanını aldı.

Uzun süredir sakatlıkla boğuşan ve bu maçta kadroda yer alması beklenen Emre Belözoğlu bu maçta da görev almadı.
 
Styles'a maç yok!
İngiltere Premier Ligi'nde haftanın maçı olan Liverpool-Chelsea karşılaşmasında Chelsea lehine verdiği tartışmalı penaltı pozisyonu ve hatalı kararlarıyla tepki toplayan orta hakem Rob Styles'in önümüzdeki hafta maç yönetmeyeceği bildirildi.

Premier Lig'de haftanın en çok tartışılan isimlerinden biri olan Liverpool-Chelsea maçının orta hakemi Rob Styles, verdiği tartışmalı penaltı kararı ve maç boyunca gösterdiği hatalı davranışları nedeniyle önümüzdeki hafta maç yönetmeyecek.

Konuyla ilgili olarak bir açıklama yapan İngiliz hakem şefi Keith Hackett, "Hakemlerin önemli ve doğru kararlar almasını ümit ediyorum. Bu olayda da yanlış yapılmıştır ve bu nedenle de Rob Styles, önümüzdeki hafta resmi maç yönetmeyecek" dedi.

Rob Styles; Liverpool, Fernando Torres'in 16. dakikada attığı golle 1-0 öndeyken, 62. dakikada Chelsea lehine çok tartışmalı bir penaltı kararı vererek İngiliz kamuoyunda büyük tartışma konusu olmuştu. Chelsea kazanılan penaltıyı Frank Lampard'la gole çevirerek beraberliği sağlamış ve maç da 1-1 sona ermişti. Rob Styles ayrıca, kart seçimlerinde yaptığı yanlışlarla da her iki takımın da büyük tepkisini toplamıştı.
inşallah bizim merkez hakem kuruluna örnek olurlar...
 
Re:

Emre Özdoğan' Alıntı:
Ömer Üründül yorumcu olsun da mümkünse Manchester United maçlarına yorumcu olarak katılmasın. Bıktım o adamın Mançester demesinden ya :D


:D sonuna kadar katılıyorum ancak türkiyede futbol bilgisini tartışmıyacağım tek insandır kendisi
 
Ömer Üründül futbol bilgisi üst düzey olan yorumculardan beri. Onun yorumlarını dinlemek güzel oluyor. Konuşma tarzı bakımından diğer yorumculara benzemiyor. Örneğin ben hayatta Telegol izlemem çünkü adamlar futboldan başka konuşmuyor. Bu arada Fox'ta pazartesi akşamı Ogan Tarhan ve Uğur Meleke 4-4-2 diye bir programda Premier Ligi yorumluyor. Yeni neslin Avrupa'yı bilen en iyi iki ismi diye biliriz. Uğur Meleke,Ogan Tarhan, Gökmen Özdemir ve Mehmet Demirkol gerçekten çok iyi yorumlar yapıyor...
 
Liverpool'a gene haksızlık yapıldı.Gene Chelsea kollandı.Lanet olsun ya.İspanyol Boğa golünü attığında evi yıktım ama o hakem bozuntusu alakasız penaltıyı verince delirdim.

YOU WILL NEVER WALK ALONE ...
 
Bugün,Sunderland-Liverpool maçı vardı.Pek keyif alamadığımı söyleyebilirim.Maçın başlamasıyla Liverpool oyunu Sunderland yarı sahasına yıktı.İlk yarının sonlarına doğru güzel de bir gol buldular.İkinci yarı başladı,herşey değişti.Liverpool,1-0 ın verdiği rahatlıkla oyunda etkisini kaybetti.Bir kaç tehlikeli ataklarını Sunderland'ın kalecisi önledi.Sunderland'ın gol ayakları daha etkili olsaydı,sonuç daha farklı olurdu.Maçı Liverpool,Sissoko ve Voronin'in golleriyle 2-0 kazandı.
 
Liverpoll....
Liverpoll....
Liverpoll....

Abi İngiltere dendimi benim için This is Anfiel yazısının altındaki daracık koridorundan başlarında efsane Sir Bob Paisley ve topçuları Clemence, Neal, Kennedy,R.Kennedy, Souness ve Toshak 'lı kadrosuyla sahaya çıkan kırmızılar gelir ve de hep bir ağızdan söylenen you'll never walk alone.

Liverpoll....
Liverpoll....
Liverpoll....
Liverpoll....

Düzeltme: Vurgulamak istediğiniz bölüm için farklı bir renk kullanalım, yazının tamamı için değil.
 
Anelka Bolton'da Kaldı...
Bir dönem Fenerbahçe forması da giyen ve geçtiğimiz yaz İngiliz ekibi Bolton Wanderers'a 8 milyon pound karşılığında satılın Fransız golcü Nicolas Anelka, Bolton'la olan sözleşmesini 2011 yılına kadar uzattı.

Anelka için Manchester United, Portsmouth, Manchester City ve West Ham United gibi İngiliz takımlarının devrede olduğu iddia ediliyordu.

Anelka, sözleşme yenilemesinin ardından yaptığı açıklamada, "Birçok takım bana talip oldu ancak benim kalbim Bolton'da. Performansımdan, kulübümden ve teknik direktörümden memnunum. Bu nedenle sözleşme imzalama kararım zor olmadı" dedi.

Bolton Teknik Direktörü Sammy Lee de, Anelka'nın takımda kalmasından dolayı memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Nicolas Anelka, 4. haftası geride kalan Premier Lig'de, şu ana kadar 3 gol atarak dikkat çekti.


anelka_nicolas_bwfc_profile_2006.jpg
 
Mourinho'dan şok karar!
İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Chelsea'yi çalıştıran ünlü teknik adam Jose Mourinho'nun takımla ilişkisinin kesildiği bildirildi.

Chelsea'yi üst üste iki sezon şampiyon yapan Portekizli ünlü teknik adam Jose Mourinho, takımının bu sezon aldığı başarısız sonuçların ardından görevinden ayrıldı. Mourinho'nun kulüp yöneticileriyle karşılıklı anlaşma sağlayarak görevi bıraktığı, Chelsea Kulübü tarafından kamuoyuna duyuruldu. Kulübün resmi internet sitesi aracılığıyla yapılan açıklamada, "Chelsea Kulübü ve Jose Mourinho karşılıklı anlaşma çerçevesinde yollarını ayırmayı kabul etmişlerdir" denildi.

Mourinho'nun ayrılmasının İngiliz futbolunda büyük bir şok dalgası oluşturması bekleniyor. Zira Mourinho, 2004 yılı Haziran ayında geldiği Chelsea'ye üst üste 2 Premier Lig Şampiyonluğu, geçtiğimiz sezon FA Cup Şampiyonluğu ve 2005, 2007 Lig Kupası Şampiyonlukları kazandırmıştı. Mourinho, Chelsea'yi 50 yıl aradan sonra ilk lig şampiyonluğuna ulaştırma başarısı da göstermişti.

Sezon öncesi, Chelsea sahibi Rus dolar milyarderi Roman Abramovich'in transfer politikasını eleştirerek yönetimle ters düşen Mourinho, takımının Premier Lig'e kötü başlaması ve son olarak Şampiyonlar Ligi'nde kendi sahası Stamford Bridge'de Rosenborg'la 1-1 berabere kalması üzerine iyice köşeye sıkışmıştı. Mourinho, Rosenborg maçından sonra yaptığı açıklamada takımda 'mutsuz' olduğunu ve işlerin iyi gitmediğini söylemişti.

Portekiz ekibi Porto'yla da 2004 yılında Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu sevincini yaşayan Mourinho Chelsea'nin başında toplam 185 karşılaşmaya çıktı. Bu maçlarda, Chelsea 124 galibiyet, 40 beraberlik ve 21 mağlubiyet elde ederken, Londra temsilcisi Mourinho döneminde, Stamford Bridge'de 60 maç üst üste yenilmeyerek bir rekorun da sahibi olmuştu.

Jose Mourinho, gerek hareketleri gerekse açıklamalarıyla İngiliz basınında hep gündem konusu olmayı başaran teknik direktörlerden birisiydi.

Chelsea'nin sahibi Roman Abramovich'in Jose Mourinho'nun yerinde teknik direktörlük görevine, Rusya Milli Takımı Teknik Direktörü Guus Hiddink ya da Almanya Milli Takımı'nın eski teknik direktörü Jurgen Klinsmann'ı getirmesi bekleniyor.


20.09.2007

Kaynak : İHA
 
Chelsea hocasını buldu
Avram Grant resmen Chelsea'nin yeni menajeri oldu. Chelsea kulübünden yapılan açıklamada, "Kulübümüz, Avram Grant ve Steve Clarke'ın bugünden itibaren takımın sorumluluğunu üstleneceği haberlerini doğrulamaktadır" denildi.

Kulübün resmi internet sitesinde de yayınlanan açıklamada, İsrailli futbol adamı Avram Grant için "Bu zor dönemimizde takımımızı hedefimiz doğrultusunda düzeltebilecek tecrübeye sahip birisi" yorumunda bulunulurken, yardımcı menajer olarak atanan Steve Clarke için de "Chelsea için çok önemli birisi. Takımın yönetiminde çok önemli bir rolü olacak" denildi.

Açıklama, "Avram ve Steve'e güvenimiz ve desteğimiz sonsuzdur" şeklinde noktalandı.

20.09.2007

Kaynak : İHA
 
bence roman abrahamovich hata yaptı.chelsea morinho ile süper bir ritim yakalamaştı.bir sezon şampiyon yapamadı diye göndermek yanlış oldu.bu arada gelen td dikkat ettiyseniz 52 yaşında.acaba ingiliz basını bu adamın yaşını sorun yapar mı???? yarın fotospor fotomaç gibi gazetelerde mourinho fenerde veya fenerde mourinho sesleri manşetlerini görürseniz şaşırmayın :D
 
Mourinho birkaç gün içinde FB veya BJK ile sözleşme imzalar hatta Allah korusun biz kötü gidersek bu Sion maçından sonra bize gelme ihtimali bile yüksek... :) Mourinho acaba nereye gidecek..
 

Üst