Daha sezon başlamadan defalarca “bu yıl Eurocup’ı almak için ne gerekiyorsa yapacağız” diyen bir koç ve oyuncu grubu düşünün; bir de bu yolda “ya tamam ya devam” maçına çıkmadan saatler evvel “seneye bütçede küçülüyoruz” diyen bir başkan …
Oyuncu grubundaki kararlılığa bakıp umutlanmak mı gerekir yoksa başkanın zamansız gelen açıklamasına kapılıp yönümüzü karanlığa çevirmek mi gerekir? İnsanın hevesi kaçıyor be abi, ne denilebilir ki…
Ama gün karanlığa teslim olma günü değil, sabahlara kadar direnip savaşma günü.. Gerekeni yapıp Galatasaray basketbolunu yönetenleri utandırma günü.. Bu yıl Eurocup’ı almak kupa kazanmanın dışında gelecek senenin rotasını da değiştirmek anlamına geliyor. Değişen Euroleague katılım kuralları resmi olmasa da Türkiye şampiyonunu kendi bünyesine almayacak gibi görünüyor. Belki de Euroleague’in tek yolu Eurocup’tan geçiyor ve bunun bilincinde olmamız gerek camia olarak. Euroleague’in katılımcılarına vaad ettiği maddi kaynak da bize ilaç olacak cinsten. Euroleague’e katılan-katılmayan arasındaki makasın açılabileceği bir gelecek bekliyor takımları. “Haydi başlatalım şu isyanı” diyerek Dorsey sonrası uzun rotasyonuna ve Pınar Karşıyaka’ya dair izlenimlerimizi aktarmaya çalışalım.
DORSEY’NİN GİDİŞİ
Joey Dorsey-Ergin Ataman ilişkisi sağlıklı geçmedi sezon başından bu yana ve demeçlere bakarsak aslında ayrılık kaçınılmazdı. Ama bu ayrılığın zamanlaması bizim için çok talihsiz oldu. Dorsey yerine Eurocup için hamle yapamamak şampiyonluğu hedefleyen bir kulüp için ciddi bir sorun. Sadece Lasme ile oynayarak sona kadar gitmek inanın çok zor.Artık takımlar elimizde net 5 olarak sadece Lasme’nin kaldığının farkında ve bunun üzerine oynamak isteyeceklerdir. Şimdi eşleşme ağacımıza baktığımızda finale kadar giden yolun aşağı yukarı (KSK,Münih ve Kazan) olduğunu görüyoruz. KSK-Colton, Münih-Bryant, Kazan-Parakhouski… Rakiplere göz attığımızda özellikle maç başında topu içeri indirip bu oyunculardan sırtı dönük oyun isteyebilirler. Bu tamamen Lasme’ye faul aldırmak ve onun kalan dakikalarda yeterli reaksiyon-agresivite vermesini engellemek amaçlı bir seçim olur. Ben Galatasaray’ın rakibi olsam mutlaka yapardım.
PEKİ BİZ NE YAPABİLİRİZ BUNA KARŞI ?
– Rakiplerin maç başında Lasme’yi yıpratmak, ona faul yaptırmak istediğini anladığımız dakikalarda özellikle maç başında Lasme’yi kısa bir süre kenara getirebiliriz. Maç başlangıcında Lasme gibi savunma yapınızın en değerli taşına rakibin darbe vurması alışık olduğunuz plandan bambaşka bir noktaya iter ve kalan dakikalarda psikoloji yönetiminiz zorlaşır. Yani rakip ısrarla Lasme üzerine oynuyorsa maç başında, en değerli taşınızı 3-5 dakika sakınmak ve onun 1.çeyrekte faul problemine girmesini engellemek çözümlerden birisi olabilir. Ama bu kesinlikle ezbere olmamalı yani Lasme çok iyi başladıysa onun ritmini bozmaya gerek yok.
–Lasme üzerine oynadıkları dakikalarda rakibin planını ekarte etmenin diğer bir yolu da şüphesiz savunma mekanizması. Topa baskıyı artırıp pas kanallarına baskının şiddetini bir tık öne taşımak ve ön alanda göstermelik de olsa baskı yaratmak. Böyle bir baskı yaparsanız rakibin sizin sahanıza yerleşme süresi ve sete yerleşme süresi uzar. Topu içeri geçirmeye hazırlandıkları anda pas kanallarına yapacağınız baskı hem bunu zorlaştırır hem de topun içeri geçme süresini uzatır. Yani top içeri geçtiğinde rakip hücum süresinden epey yemiş olur ve bu rakip uzun üzerinde baskı oluşturur(sertllik ve kalan sınırlı süre). Hem Lasme rahatlar, hem de rakip uzun post oyununa rahat yerleşemez ve ilaver olarak pas açılarını rahat rahat kovalayamaz. Yani bir diğer uygulanabilecek tercih savunma temposunu artırmak ve rakibi boyalı alandan mümkün olduğunca püskürtmek,geciktirmek.
–Ve belki de en kritik nokta; Chuck Davis. Chuck muhakkak 5 numaradan süreler alacaktır. Onun kararlılığı, sertliği ne olursa olsun çok önemli. Bunun yanında hücumda yüzü dönük oynadığı “isolation” oyunlarınının yüzdesini artırırsa savunmada defekt oluşturduğu kadar hücumda da artı oluşturur. Yani Chuck Davis’in 5 oynarken salt savunma performansı değil hücum performansı da Lasmesiz dönemin anahtar noktalarından.
Vladimir Micov, Caleb Green, Chuck Davis ve Stephane Lasme uzun rotasyonu ile Eurocup’ta yola devam etmek inanılmaz riskli ve zor. “Abi zaten Dorsey oyuna girdiğinde takıma artı birşey sağlamıyordu ki niye bu kadar sorun ettin uzun rotasyonumuzu” dediğinizi duyar gibiyim. Dorsey-GS uyumu belki hiç olmadı ama Lasme’nin kalıplı 5 numaraları fiziği gereği tutmakta zorlandığı gerçeğini göz önünde bulundurmak ve bu gibi anlar için “kalıplı bir 5 numara” ihtiyacı olduğunu hatırlatmak isterim. Münih ile oynadığımız farzedelim; Bryant’ın oyunda olduğu 20 dakikanın 10-12 dakikasında Dorsey’i sahaya sürmek elimizi rahatlatırdı. Aynı durum Parakhouski ve Colton için de geçerli.
RAKİP KARŞIYAKA
Değerlendirmeye başlamadan evvel Colton Iverson istatistiğini verip yukarıda (bknz:Dorsey’nin gidişi) demek istiyorum.
Colton Iverson-22.28 dk sahada kalıp kendisine ortalama 4 faul yapılıyor.
Sezon içinde yeni bir kadro kuran Karşıyaka Ragland,Justin Carter önderliğindeki takımdan Lazeric Jones ve Bracey Wright’ın direksiyona geçtiği takım halini aldı. Ragland sonrası guard hamlesi Karşıyaka için çok değerliydi. Bobby Dixon’ı parlatıp onun önderliğinde şampiyon olan Ufuk Sarıca ve Karşıyaka’nın oyun mentalitesi adına tempoyu dikte eden, yükselten guard olmazsa olmaz ihtiyaçtı. Yine Bracey Wright’ın hücum liderliği ve skorer oyunu bir anda alev alıp vites yükselten bir takım haline getirdi Karşıyaka’yı.
KARŞIYAKA’YI NASIL DURDURURUZ ?
–Öncelikle altın kuralın tempo olduğunu ve kavgayı asla bırakmamak olduğunu söylemem gerekiyor. Yapacağım her türlü teknik yorumdan evvel bu iki gerçeği büyük puntolarla zihinlere kazımak gerekiyor. TEMPO KONTROLÜ ve KAVGADA GERİ ADIM ATMAMAK..
–Karşıyaka Lazeric Jones ve Bracey Wright’tan sonra bahsettiğimiz bir anda alev alan, coşkuyla oynayan bir takıma dönüştü. İlk hücum silahları tempo,tempo,tempo. Taraftarıyla bütünleşip onların tempo yapmasına izin verirsek; onlara istedikleri coşkuya uygun ortamı sağlamış oluruz. Yani ilk hücum silahları rakip sahaya erken yerleşmek ve savunmayı dengesiz yakalayıp skora gitmek. Dengeli ve akıcı hücum edip geriye iyi koşmak maçın kaos ortamına dönmesini engelleyecek en önemli faktör.
–Sete sete kaldıkları anda olay tamamen Lazeric Jones ve Bracey Wright’a kalıyor. Yani önce tempoyu,kaosu önleyeceğiz daha sonra da sete setteki 2 önemli SALDIRI NOKTALARINI bloke edeceğiz. Bu iki oyuncunun çok iyi yaptıkları rakip savunmayı yıpratan meziyetleri var.
1-Lazeric Jones’un penetreleri
2-Bracey Wright’ın perdeyi aldıktan sonra kaldırıp attığı orta mesafeler ve üçlükler
Perdelere çok takıldığımız ve kısa savunmasında sorunlar yaşadığımız hepimizin gerçeği. Bu yüzdendir ki Lasme bizim savunma sigortamız ve onun alternatifinin olmaması üzerine yazdık çizdik. Jones potaya çok kararlı atak edip sayıya giden ve savunmayı tamamen dağıtabilen bir oyuncu. Jones’a karşı sağlam durmak tempo kontrolünden sonraki 2.anahtar nokta. Jones’u Göksenin ile savunmak ve onu fiziksel temaslarla sürekli rahatsız etmek onun ritm kazanmasını önlemenin bana göre güvenilir yolu. Göksenin’i İzmir’deki maçta daha fazla kullanmak ve tabiri caizse oyun sınırları içinde hafif “pislik” yapmak Jones’un akışkanlığını sekteye uğratmak anlamına gelecek. Göksenin tam sahadan itibaren Lazaric Jones’u rahatsız etmeli. Eğer herşeye rağmen penetreleriyle savunma dengemizi bozacak olursa yarım adım geriden takip etmek anlık faydalar sağlayabilir çünkü penetreleri hem rakip savunmanın dengesini bozuyor hem de Karşıyaka set temposunun artmasını sağlıyor.
Bracey Wright ikili oyunları biraz geriden oynuyor ve bu ona şut için daha geniş bir alan vaad ediyor. Wright şüphesiz en güvenilir elleri ve tempo kontrolü, Jones’a karşı sağlam durmanın ardından 3.anahtar nokta olarak karşımıza çıkıyor. Wright ikili oyundan sonra perdeyi alıp şutu yolluyor ve bunda ciddi isabet sağlıyor. Bracey Wright bu ikili oyunları oynarken Lasme’yi 1-2 saniyeliğine show up’a yollamak onun şut atmasını engeller. Rakip kısa süreliğine 4-3’ü yakalasa da oyun aklı olarak üst seviye olmamaları ve Lasme’nin mutlaka yetişeceğini bilmek bence değerli kılıyor bu planı. Bracey eğer ikili oyunları Colton ile değil Gabriel ile oynarsa o zaman Bracey-Gabriel’e Sinan-Micov eşleşmesinde birkaç pozisyon “switch” de denenebilir.
– Diğer kilit nokta; Kenny Gabriel.. Sezona harika başlayıp daha sonra durulan Gabriel özellikle son Türkiye Kupasında çok iyi performans sergiledi. Lazeric Jones ile oynadıkları 1-4 ikili oyunlar sonrası pick and pop ile attığı 3’lükler Karşıyaka’yı havaya soktu. Micov mutlaka ikili oyunlarda Gabriel’i iyi takip etmeli ve boş şut imkanı tanımamalı.
HÜCUMDA NELER YAPABİLİRİZ ?
–Hücumda mümkün olduğunca dengeli olup doğru tercihlerde bulunmak, maç temposunun inanılmaz boyutlara ulaşmasını engellemek adına tercih edilmesi gereken seçim. Maç temposu ile hücum temposu arasında farklar var. Hücum temposunu yükseltip akıcı oynamalı ve özellikle çizgi gerisinden yüzdeli oynamalıyız. Karşıyaka savunmada rakibin aklını karıştırmayı seven bir takım. Ufuk Sarıca’nın korkusuz uyguladığı savunma riskleri takdire şayan. Herşeyden önce savunmada rotasyonları ve yardımlaşmayı en üst noktaya taşımaya çalışan bir takım. Mesela rakip 1-5 ikili oyunlarından sonra rakip 5 devrildiği anda Gabriel’den hemen yardım geliyor ve uzunu bloke ediyor. Bu anda Lasme devrildikten sonra Micov’un diplerde alacağı doğru pozisyon ve açı onların yardımlarını engellemek anlamına geliyor. Yani ya Lasme’nin Colton’a karşı ayak çabukluğunu kullanarak avantaj sağlayacağız ya da yardım gelmesi durumunda Micov’un diplerden ve kenarlardan bulacağı 3 sayılarla yardımları minimalize edeceğiz. Lasme’nin bireysel performansı dışında Micov’un şut yüzdesinin hücumlarımız adına kilit nokta olduğunu düşünüyorum. Gabriel’in maç içinde savunma kısmında fazla uyuduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu yıl Euroleague’de Gabriel karşısında +20 rnk yapmayan 4 numara kalmadı neredeyse. Micov, hadi abi sendeyiz.. Genel olarak dış şut isabetimizi yüzdeli hale getirmek onların bağlantılarını açacak ve yardımlarını zorlaştıracaktır.
Ne kadar yazıp çizsek de basketbol sahası birçok değişkeni içinde barındırıyor. Önemli olan ruh,azim,inanç. Önce İzmir’den avantajlı skorla dönüp, daha sonra da Abdi İpekçi’yi tıklım tıklım doldurararak cehenneme çevirdiğimiz bir tur olmasını diliyorum.
Selam olsun “O kupa buraya gelecek” , “Yüksel ta arşa kadar şanlı Galatasaray” yazan Göksenin Köksal’a; Banvit maçında ölümüne oynayıp molaya girerken amansız haykıran kaptan Sinan Güler’e..
Haydi beyler bir daha başlıyoruz. Allah utandırmasın sonu final olsun.
Unutmadan;
“Başka bir şey yok kardeşim, en büyük Galatasaray…”
Oğuzhan Günebakan
https://twitter.com/OgzhnGnbkn