Aziz Yıldırım, Türk sporu için büyük bir sanşsızlıktır. Yarattığı terör ortamı, illegal yollardan kazanma alışkanlığı ile birleşince, yıllarca onarılamayacak nefret tohumları ekilmiştir, bu ülkenin sporseverleri arasında.
Aynı Aziz Yıldırım, baskıyı ve nefreti kendi üzerine çekebilmek, biraz da olsun takımının stresini azaltabilmek için, Abdi İpekçi’ye geliyor bugün; belki de dünyada kendisinden en çok nefret eden 12.000 kişinin arasına.
Şu durum gerçekten ağrıma gidiyor benim: bir tarafta maç gecesi yönetim kurulunu arayıp, “Yarın Ataşehir’e gitmeyi unutmayın” çağrısı yapan, buna rağmen ciddiye alınmayan, üstüne üstlük kendi de ortalarda olmayan bir başkan; diğer tarafta ise uğruna para ve emek harcadığı takımını hiçbir ortamda yalnız bırakmayan, tüm şimşekleri kendi üstüne alan bir başkan… Halbuki, “Galatasaray sahipsiz değil” mesajını ele güne gururla vermeyi öyle çok istedik ki…
Bugünün birincil gündem maddesi olarak bu yönetilmeme krizini belirlemek, o güzel kızlarımızın emeğine saygızlık en nihayetinde.
Yarı sayıda yabancı oyuncu, yarıdan az bir bütçeyle, haramilerin saltanatını yıkmaya bu kadar yaklaşan oyuncu grubumuz, son dönemlerin, benim nazarımda, bu armayı en güzel şekilde temsil edenleri. Önce uluslararası camianın gözleri önünde kaldırılan kupa, en tabii Galatasaray’ın kuruluş felsefesiyle birebir uyuşan da o büyülü ünvan, ancak lokal ligde Fenerbahçe’yi önümüze almamak, işte bundan büyük de bir hedef yok.
Türkiye Kadın Basketbol liginin tarihinde, hiçbir dönem organizasyonun en çok şampiyonluk tacını takan takımı Fenerbahçe olamamış, her daim Galatasaray onun adımlarca önündeymiş. Son yıllarda adım adım yaklaştı karşı yaka, son bir adım kaldığında ise, son sözü her zaman Galatasaray’ın söyleyeceğini gösterme şansı geçti elimize.
Benim Abdi İpekçi’nin tüm haşmetini üstümde hissettiğim iki müsabaka oldu şimdiye kadar: CSKA ve Banvit maçları. Bugün onun dahi üstüne çıkmalı arma sevdalıları. Hatta gönlümün bir tarafı istenmeyen olaylar dahi istiyor, ancak öyle bir lüksümüz yok. Aziz Yıldırım’ın maça gelişinin bir diğer sebebi de, bizleri provoke edip salonun boşaltılmasını sağlamak. Bu sinsice plana müsaade edemeyiz! Bizler sadece, tribünde yakacağımız ateşle, tüm misafirlerimize cehennemi yaşattırıp, Sarayın Sultanlarının işini kolaylaştıracağız.
Senelerdir yaşadığımız fetret devri artık bitiyor! Yasadığımız hayal kırıklıkları, kızgınlıklar, üzüntüler son buluyor; bugün şampiyonluk geliyor.
Bizi bu devirden çekip çıkartan büyük lider Ekrem Memnun’un da dediği gibi, bugün tek bir ihtimal var, o da Galatasaray!
Haydi Sarayın Sultanları! Bu sefer Galatasaray’dan çalamayacaklar, çaldırmayacağız! Yüreğimizde büyük aşkınla, yanındayız, yanında olacağız.
Bugün günlerden Galatasaray;