Yazı dizimizin 5.ayağından merhabalar efendim, bügünkü konuklarımız Daye, Thompson, Tyus, Krstic, Ege ve Hacıyeva.
4-5 NUMARALAR (Austin Daye – Deon Thompson – Orhan Hacıyeva – Ege Arar – Alex Tyus – Nenad Krstic)
Austin Daye: Euroleague’de bu yılın fiyat-performans transferi kendi adıma Austin Daye. 400-500k dolaylarına hücumda böylesine spektaküler bir oyuncu almak gerçekten büyük iş. Transferde yarışa girdiğimiz bir kulübün olmaması da hayli enteresan, özellikle Milano’dan bir hamle geleceğini düşünüyordum.
Austin Daye Ergin Ataman’ın 4 numaralardaki isteklerini karşılayan ve bonusları olan bir oyuncu. Mühim olan da bonuslarını kullanabilmek. Koçun geçtiğimiz günlerde yaptığı Erceg benzetmesini biraz sakıncalı buluyorum bu açıdan. Austin Daye sadece pick and pop oynayacağımız, spot up şut attıracağımız bir oyuncu değil. Herşeyden evvel 2.11 ve topu yere vurabiliyor. Savunma ribaundu sonrası topla rakip sahaya geçişleri rakiplere ciddi tehdit yaratıyor. Geçtiğimiz yıl Pesaro’nun aldığı savunma ribaundlarının %27.6’sı Austin Daye’e ait. NCAA yıllarından itibaren %25’lerin çok fazla altına düşmediğini görüyoruz. Takım yapıları farklı olmakla birlikte örnek oluşturması açısından Stephane Lasme’de geçtiğimiz yıl bu oran %19.47’ydi. 4-5 ikili oyunları ve P&R sonrası şutlarıyla klasik Avrupa 4 numaralarından ayrışıyor Daye. Yüzü dönük stepback’leri ve sırtı dönük oyundaki fadeaway’leri de barındırdığı net silahlar.
Gelelim Daye’deki soru işaretlerine. Temel olarak 3 sıkıntı görüyorum ki ilki mental. Austin Daye konsantrasyon sorunları yaşayabilen bazen kendini tamamen soyutlayabilen bir oyuncu. Ama bu periyotlar ciddi sorun teşkil edecek kadar uzun periyotlar değil, bu açıdan çok sorun yaşayacağımızı sanmıyorum. İkinci soru işareti rolünü ne kadar kısacağımıza dair. Geçtiğimiz yıl Pesaro’da Daye’in Usage Rate‘i(kabaca hücumda topa dokunma yüzdesi) %33.87.(Maç başına 16.7 şut) Russ Smith ve Justin Dentmon’ın da başarılı yıllarına bakarsak benzer oranları görüyoruz. Top paylaşımı açısından Daye’in Usage Rate oranı bu yıl düşecek. Bunu düşürürken bonuslarından vazgeçme tehlikesi onun verimini düşürebilir fakat Ergin Ataman’ın bu konuyu zamanla ideal normlarda tutacağını ve Daye’den en doğru verimi alacağını düşünüyorum. Üçüncü soru işareti Daye’in savunma performansı fakat hücumda katacakları kar-zarar dengesinde kesinlikle pozitif yönde ağır basıyor.
Kişisel olarak bu yaz en sevindiğim transfer hamlesi Austin Daye’di. Avrupa’nın en iyi 4 numarası olmaya aday Austin Daye’e başarılar diliyor, kendisini parçalı altında izlemek için sabırsızlanıyoruz.
Deon Thompson: Transfer döneminin başından itibaren 4.5 arayan Ergin Ataman’ın rotasyon hamlesi Deon Thompson oldu. İlk 12’de 6 yabancı olacağını (3 kısa 3 uzun) ve rotasyonda aktif kullanabileceğimiz yerli 4’ün olmayışını düşündüğümüzde kağıt üzerinde mantıklı bir seçimdi 4.5.
Deon’un en temel silahları orta mesafeleri ve pick and pop’ları. Alçak postta ve pota dibinde (bitirişleri, hücum ribaundları) fiziksel özellikleriyle etkili olan, hücumda birden fazla kutucuğu doldurabilecek bir oyuncu. Savunmada kalıplı uzunlar karşısında sıkıntı çekmeyen oldukça sert bir uzun Deon. Fiziksel özellikleri ile ortayı kapatsa da buradaki lateral çabukluğu ve ayak hızındaki defektler dolayısıyla penetre eden kısayı savunmakta zorlanabiliyor. Deon’un tekrar 4’e uyumlu olabilmek adına yazın kişisel antremanlar yapıp biraz kilo verdiği söyleniyor ki transferdeki verimi belirleyecek noktaların başında 4’e uyumluluğu geliyor. Daye, Krstic, Tyus sonrası daha atlet bir 4.5 bulmamız gerektiğini düşünsem de özellikle orta mesafe şutundan ciddi faydalanacağımızı düşünüyorum. Buradaki itirazım bireysel değil sistematikti dolayısıyla hala aynı yerdeyim. Şöyle ki Daye, Tyus, Deon hamlelerini yapmış olsak ve son hamlemiz kalmış olsa yine atlet, ayakları hızlı bir uzun almamız gerektiğini söyleyecektim isimlerden bağımsız. Uzun rotasyonundaki çabukluk ve atletizm eksikliğini muhtemelen yıl içinde yeni bir hamle ile giderme ihtiyacı hissedeceğiz. Yani temel soru işaretim hem Krstic hem Deon’u almamız ki buradaki seçimim Deon alma yönünde olurdu. Deon Thompson’ın yeni Erwin Dudley’imiz olması dileğiyle…
Alex Tyus: Sezonun en kritik oyuncularından Alex Tyus ile devam ediyoruz. Lasme’nin gidişini uzun bir süre hazmedemesek de yerine ikame edebileceğimiz FA oyuncular içinde en güvenilir seçim Alex Tyus’dı. Piyasada hemen hemen sadece Lawal, Mbakwe, Samuels oluşu; D-League’de direkt etki edecek çok fazla oyuncu olmayışı koçu daha güvenilir gördüğü Tyus’a itti muhtemelen ki haksız da değildi. D-League’den Dakari Johnson, Henry Sims ve özellikle de Jeff Ayres’in muhakkak Avrupa yapması gerektiğini düşünüyorum bu arada. Tofaş’ın aldığı Ronald Roberts da en iyilerden seçim, ciddi çıkış yapması kuvvetle muhtemel.
Alex Tyus savunma, sisteme uygunluk ve guardlara uygunluk bakımından mevcut havuzu düşündüğümüzde doğru transfer. Özellikle Russ Smith sahadayken oynamak isteyeceğimiz erken P&R’lerde Russ Smith’in birincil partneri. Ribaundlarda savaşan, ikinci şans sayıları için emek koyan yetenekleri sınırlı bir uzun Tyus. Kendisinden kalıplı uzunlar karşısında yaşadığı zorluk ve ara ara pozisyonunu kaybedişi savunmasında eksi atacağımız yerler. Alex Tyus Maccabi yıllarında yaklaşık 20-21 dakika alıp Efes yılında ortalama 12.6 dakika sahada kaldı. Bu yıl özellikle ligde daha fazla süre alacak; artan dakika ve role vereceği cevap da transferin verimindeki kritik noktalardan birisi. Havuzda çok fazla seçenek olmaması ve genel oyun tarzı olarak makul karşıladığım bir transfer oldu Tyus. Umarım artan rolüne uyum sağlayıp Maccabi senelerinin üzerine çıkar.
Nenad Krstic: Esasında ilk 2 yazıda Krstic hamlesine dair birşeyler karalamıştık. Koçun bu yazki kumarımız diye nitelendirdiği Krstic’in savunma perfromansı kendi adıma büyük soru işareti. 5 numaraların alçak post tehditi hala bir silah olsa da değişen basketbolda artık eskisi kadar efektif değil. Krstic’in sadece alçak post silahı olmayıp iyi bir ikili oyun ve orta mesafe bitirici olması onu verim alamadığımız salt alçak post uzunlarından ayırsa da savunma-hücum terazisinde dengenin pozitif tarafa kayacağını öngörmüyorum. CSKA yıllarındaki Krstic’i bu bütçelerde istememek delilik ve koç da kumar diyerek bunu kastediyor. Fakat kadroyu Krstic’e göre dizayn etmedik. Ne ön alanda sert savunmacımız var ne de forvetlerde atletizm desteğimiz. Nenad Krstic Efes yılında içinde bulunduğu ikili oyunların %38’inde sayıya izin verirken diğer transferimiz Tyus’ın Efes yılında bu oran %18. Sakatlık sonrası daha da ağırlaşmış olabileceğini düşündüğüm Krstic’in takıma katılışını eleştirmek için savunma, sistem ve kısalara uygunluk bakımından kendimce sebeplerimin olduğunu düşünüyorum. Nedenselliğe dayalı her veri değerlidir, eleştirler de öyle. Krstic’in kar-zarar dengesi pozitif yönde ağır basarsa eleştirilerim dolayısıyla “yanıldım” diyeceğim tabi ki. Umarım ben yanılırım ve Krstic ile birlikte pozitif ivme yakalarız.
Ege Arar: Yaklaşık 1 ay önce u20 Avrupa Şampiyonası çeyrek final maçında İtalya’ya karşı attığı 24 sayıyla kariyer rekoru kıran Ege’nin yaz dönemi performansı özellikle bu yıl için umut veriyor. İyi yapabileceği işlere kanalize olması ve bir basketbol kimliği kazanması bu yıl için oldukça kritik. Kariyeri için kritik senelerden birisi olduğunu düşünüyorum. Artan Avrupa maçları ve lig rotasyonundaki yeri dolayısıyla muhakkak fırsatı değerlendirmeli, ligdeki sürelerini artırmalı. 4-5 oynayıp, şut performansı ve ribaund sezgileriyle öne çıkacak şekilde çalışmalar yapması bana göre kariyer planlaması açısından oldukça sağlıklı olacak. Yine fiziksel olarak kuvvetlenmesi de şart. Yürüyedur!
Orhan Hacıyeva: Yaklaşık 3-4 yıl önce iyi bir yerli alternatifi olabileceği dolayısıyla istediğimiz Hacıyeva’nın transferi birçoğumuz için sürpriz oldu. Lig rotasyonunda dönem dönem kullanacağımız Hacıyeva’nın Ege’den süre çalmaması dileğiyle…
Oğuzhan Günebakan
https://twitter.com/OgzhnGnbkn