Ali Sami Yen Stadyumu

Galatasaray'da efsaneler son kez Ali Sami Yen'de



Ali Sami Yen Stadı'na Ziraat Türkiye Kupası 3. hafta maçında Beypazarı Şekerspor ile oynanacak maçla veda edecek olan sarı - kırmızılı ekipte 11 Ocak 2011 günkü karşılaşmada, camianın pek çok önemli başarısında emeği geçen efsaneleri de bir gösteri maçı yapacaklar.

Ali Sami Yen'e veda gecesini daha da anlamlı kılacak bu organizasyonda yer alacak isimler:

Parçalı Forma

Adnan Polat, Umut Oran, Salih Sayar, Semih Yaban, Sabit Sır, Tayfun Hut, Abbas Yaşar, Yusuf Altuntaş, Taner Alpak, Orhan Atik, Osman Akyol, İlyas Kahraman, Ahmet Çakır, Cihat Arslan, Mehmet Aydın, Metin Yıldız, Kemal Yıldırım, Murat Kandil, İbrahim Sokullu, Adnan Aydın, Adnan Esen, Tarık Hosic, Tanju Çolak, Gheorghe Popescu, Gheorghe Hagi, Feti Okuroğlu, Savaş Koç, Tugay Kerimoğlu

Teknik Direktörler:

Cevat Güler, Ahmet Akcan, Öner Kılıç

Mercan Forma

Alp Yalman, Hayrettin Demirbaş, Bahattin Demircan, Fadıl Koşutan, Sefer Karaer, Turgay Kazancı, Faruk Ölçer, Erhan Önal, Vedat İnceefe, Cüneyt Tanman, Bülent Korkmaz, Gürcan Aday, Cengiz Yazıcıoğlu, Turgay Aksu, Okan Buruk, Muhammet Altıntaş, Arif Erdem, Hakan Şükür, Metin Çekiçler, Cevat Prekazi, Saffet Akyüz, Mirsat Kovacevic, İlyas Tüfekçi, Murat İnan, Hamza Hamzaoğlu

Teknik Direktörler:

Bülent Ünder

Müfit Erkasap

Eser Özaltındere
 
Boş işler..
Adnan Polat, her işi bitirdi bir de çıksın top oynasın..
Adnan Sezgin'i göremedim, şoktayım..
Nasıl ayrılır Adnan Polat'tan..
Karşıdan karşıya geçerken bile el ele tutuşurlar oysa ki..
 
Re: Aslantepe

Burak Barut' Alıntı:
http://www.galatasaray.org/kulup/haber/8912.php



hahahahahah 13 numaralı isme dikkat : ) Ayhan Akmanla iyi bir ön libero olabilir miyiz dersiniz : ))9


Adnan Sezginle büyük buluşma wow wow wow : )
Harbiden ne ballı adamsın be Burak. :)
 
Abiler beyler ben değilim yahu isim benzerliği : ) zaten başvurmamıştım bile ama ilginç bi tesadüf oldu ama işin en acı tarafı; kazanmış olsam bile finaller ötürü gidemeyecektim :)
 
Bu Cehennemi Çok Sevdik

?Seni yıkacak dozerin...? diye bağırmak, bir beton yığınını sevmek ne kadar mantıklı? Eğer mantıksız buluyorsanız, türlü futbol mucizelerine ve Türk futbol tarihinin en önemli anlarına sahne olan Ali Sami Yen Stadı?nın sihrine vâkıf olmanız da mümkün değil. Ali Sami Yen?in yıkıntıları arasında pek çok futbolseverin anıları da olacak.

İstanbul?un en işlek ve en kozmopolit semti Mecidiyeköy?de yer alan ve ilk bakışta pek de sevimli gözükmeyen bir yapı; Ali Sami Yen Stadı. Belki iş merkezleri, E5 köprüsü trafik gürültüsü arasında hemen fark edemeyebilirsiniz. Ama son günlerini geçiren bu stat, Türk futbol tarihinin ve birçok sarı-kırmızılı taraftarın anılarını barındırıyor. Galatasaray kulübünü kuran ve kuruluş amacını ?Türk olmayan takımları yenmek? olarak gösteren Ali Sami Yen?in ismini taşıyan stadın ilerleyen yıllarda Avrupa takımları için cehennem olacağını kimse bilemezdi. Şimdi Ali Sami Yen?e veda vakti geldi çattı. Yıkıldıktan sonra buraya belki rezidans ya da alışveriş merkezi yapılacak. Ancak Ali Sami Yen Stadı?nda yaşananlar, G.Saraylılar başta olmak üzere futbolseverin hafızasından asla silinmeyecek.

Galatasaray kuruluş yıllarında maçlarını bugün Şükrü Saracoğlu Stadı?nın bulunduğu yerde, Papazın Çayırı?nda yapardı. Ardından Taksim Stadı?nın hizmete açılmasıyla sarı-kırmızılı ekibin maçları Avrupa yakasına taşındı. 1933?te Taksim Stadı?nın istimlak olmasıyla birlikte yeni bir stat arayışına geçen Galatasaraylı yöneticiler, kulüp başkanı Ali Haydar Barşal?ın çabalarıyla Ali Sami Yen Stadı?nın ilk adımını attılar. 1936?da yapımına başlanan stat, 1940?ta 30 yıllığına Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından Galatasaray Kulübü?ne kiralandı. 15 bin seyirci kapasitesiyle 1945?te hizmete giren stada isim olarak da kulübün sembollerinden Ali Sami Yen seçilmişti.

Ancak futbola olan ilginin büyümesi ve Galatasaray?ın aldığı başarılı sonuçlarla stadın kapasitesi yetersiz kalmıştı. 1950'de genişletme çalışmalarına başlanıldı ama Galatasaray ile Beden Terbiyesi arasında çıkan anlaşmazlıklar yüzünden yenileme işlemi 5 yıl süreyle durdu ve ancak 1964?te tamamlandı. Galatasaray?sa Ali Sami Yen Stadı?nın genişleme çalışmaları yapılırken maçlarını bugünkü Fiyapı İnönü Stadı?nda oynamaktaydı.

Resmi açılışı 20 Aralık 1964?te Türkiye-Bulgaristan karşılaşmasıyla yapılan Ali Sami Yen'de ufak çaplı bir facia yaşandı. Bilet kontrolünün yetersiz kalması ve kapasitenin üzerinde seyircinin tribünlere alınmasının üstüne yeni açık tribünde bir tezgâhtarın tüp gazı alev almış, panik sonucu çıkan izdihamda bir kişi yaşamını yitirirken 81 kişi de yaralanmıştı.

Ali Sami Yen ilk yıllarında stat yetersizliğinden dolayı üç büyükler arasında dönüşümlü kullanılmış. 1969 yılıyla birlikte Galatasaray düzenli olarak maçlarını Ali Sami Yen?de oynamaya başlamıştı. Sarı-kırmızılı takım 1971-72 sezonunun son haftasında Boluspor'u yenerek şampiyon olmuş ve Ali Sami Yen?deki ilk kutlamasını yapmıştı. Ancak ikinci bir kutlama için uzun yıllar beklemek gerekecekti. 1972-73 sezonunda E5 yolu inşaatı nedeniyle maçlara ara verildi. Ardından stat alt liglerde mücadele eden İstanbul takımları tarafından kullanılmaya başlandı. Bu sırada Galatasaray Ali Sami Yen?i yalnızca antrenmanlar için kullanıyordu. Bu dönemde köprü inşaatının stadın temellerine zarar verdiği iddiaları ortaya atıldı, aydınlatma direkleri söküldü. Beden Terbiyesi stadın 1976'da yeniden kullanıma açılacağını açıkladı ama Galatasaray'la aralarında masrafı kimin karşılayacağı kavgası yaşandı. Sonunda stat 1980-81 sezonunda hizmete girdi. Ancak İnönü?deki zemin sorunu ve Fenerbahçe Stadı'nın bir türlü açılamaması sebebiyle yine üç takım arasında paylaşıldı. Sarı-Kırmızılı kulübün gerçek anlamda Ali Sami Yen Stadı?nda oynamaya başlamasıysa 1982-83 sezonunda gerçekleşti. İki sezon Ali Sami Yen Stadı?nda maçlarını oynayan sarı-kırmızılı takım aşırı yüklenme sebebiyle stat zemini bakıma alınınca yeniden İnönü Stadı?nda döndü. 1986-87 sezonunda stat yeniden açılınca Galatasaray bu kez bir daha çıkmamak üzere mabedine döndü ve 14 yıl sonra gelen şampiyonlukla stadın makus talihi değişti.

Galatasaray?ın Avrupa?da yükselen ivmesiyle beraber yeni bir sıfat kazandı; cehennem! Saatler öncesinden hınca hınç dolan tribünler, maçtan iki, üç saat önce başlayan tezahürat, tribünlerin önüne dizilen onlarca davul , konfeti ve meşalelerle tüm dünyanın gıptayla baktığı bir ortam oluşmuştu, cehennemin fitilini ateşleyen kapalı tribün de dünya çapında ünlenmiş, pek çok ünlü futbolcu ve teknik adam Ali Sami Yen Stadı?nda yaşadıklarını hayranlık dolu cümlelerle aktarmaktan geri durmamıştı. Bu atmosferde Galatasaray tarihinin en büyük zaferlerini kazandı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Mallorca, Leeds United, PSV, Barcelona, PSG, Eintracht Frankfurt, Roma, Lazio ve daha birçok takıma karşı alınan zaferler, tribünleri defalarca sevince boğan Metin Oktay, Turgay Şeren, Gökmen Özdenak, Fatih Terim, Tarık Hoçiç, Cüneyt Tanman, Cevat Prekazi, Zoran Simovic, Uğur Tütüneker, Tanju Çolak, Roman Kosecki, Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Gheorge Hagi, Arda Turan, Harry Kewell gibi futbolcular Ali Sami Yen Stadı?nı Galatasaraylılar için bir başka kılıyor. İşte bu yüzden, Sarı-Kırmızılılar bugün mabetlerine veda edecek olmanın üzüntüsünü ve burukluğunu yaşıyor.
Ali Sami Yen?e ayak basanlar

Turgay Şeren: Ali Sami Yen Stadı?nın temeli 45 yıl önce atıldı. O zaman Galatasaray Lisesi?ndeydim. Kulüp bizden 5?er lira destek istemişti. Hepimiz stada katkıda bulunduk. O stadın temelini bizler atmıştık. Ali Sami Yen?de çok büyük maçlar oynadım. Bizler ağlıyoruz ama en çok ağlayan Ali Sami Yen Stadı. Ömrümüzde unutamayacağımız bir yeri var. Ali Sami Yen?in yerini alamayacak bir yere gidiyoruz. Türk Telekom Arena bana teneke gibi, gümüşle pırlanta arasındaki fark gibi geliyor. Olimpiyat Stadı?ndaki zorluklar yeni statta da olacak. Ben olsam Ali Sami Yen?i vermezdim. G.Saray çok yanlış bir iş yaptı. Çok sayıda unutulmaz hatıram var.

Fatih Terim: Ali Sami Yen Stadı?nda hepimizin unutulmaz hatıraları var. Hem futbolcu hem de teknik direktör olarak hayatımın en önemli maçlarına o statta çıktım. Manevi değeri bu kadar yüksek olan bir stadın artık olmayacağını bilmek gerçekten üzücü. Ali Sami Yen Stadı, G.Saray?ın yanı sıra Milli Takım?ın da çok sayıda zaferine tanıklık etti.

Bülent Korkmaz: Türk futbol tarihinde ilkler hep orada yaşandı. G.Saray Avrupa?ya adını Ali Sami Yen Stadı?yla duyurdu. Yıkılacak olması nedeniyle üzgünüm. İsterdim ki olduğu yere yeni bir stat yapılsın. Ali Sami Yen?i gördüğümde bile heyecanlanıyordum. Umarım Türk Telekom Arena?da da aynı başarılar elde edilir. Sadece galibiyetler değil, mağlubiyetler bile birer anıydı. Özellikle karlı bir havada Werder Bremen?le oynadığımız maçı unutamam. Taraftarlar 5 saat önce stada gelmiş, maç boyunca bizi desteklemişti. Ancak mücadele 0-0 bitti ve elendik. Ancak soğuk havaya karşın tribünleri saatler öncesinde tamamen dolduran ve bize müthiş destek veren taraftarın fedakârlığı benim için çok ayrı bir yerde.

Hasan Şaş: Ali Sami Yen?de başarılı yıllarımız geçti. Akustik açıdan müthiş bir stattı. Rakip takımlar için çok zor deplasmandı. Real Madrid maçında gol attıktan sonra yedek kulübesine koşuyordum. Bu sırada numaralı üstten aşağı atlayan bir adam gördüm. Onu tutmak için koşarken hızlandım ama olmadı. O olayı görünce, bizzat yaşayınca neler başardığımızı daha iyi anlıyoruz. 2005-06 sezonunda Kayseri ile oynadığımız maç da benim için unutulmazdı. Denizli?den gelen ?maç bitti? haberinin ardından stadın yıkılacağını düşündüm. Gerçekten inanılmazdı.

Destanlaşan maçlar

7 Haziran 1987

Galatasaray-Eskişehirspor: 2-1

Dile kolay, şampiyonluktan uzak geçen tam 14 yıl? Galatasaray, Eskişehir?i yendiği takdirde zafere ulaşacak. Derwall-Denizli ikilisinin yönetimindeki Sarı-Kırmızılılar, Prekazi ve Muhammet?in golleriyle şampiyonluğa ulaşıyor. Tribünleri dolduran 40 bine yakın seyirci, dev bayraklar ve bitmek bilmeyen tezahüratlarla uzun süre zaferi kutladı. Ali Sami Yen?deki ilk efsane maç olma özelliğini de taşıyor.

9 Kasım 1988

Galatasaray-Neuchatel Xamax: 5-0

Mustafa Denizli yönetimindeki Galatasaray, İsviçre?de 3-0 yenildiği rakibini Ali Sami Yen?de ağırlıyordu. Tribünleri tıka basa dolduran sarı-kırmızılı taraftarların önünde suratları kireç gibi olan Neuchatel?li futbolcularsa ilk maçtan sonraki alaycı tavırlarını çoktan terk etmişlerdi. Türk futbol tarihinin en önemli maçlarından biri olarak gösterilen bu mücadelede attığı 3 golle tarih yazan Tanju Çolak ile 2 kez fileleri sarsan Uğur, Galatasaray?ı Şampiyon Kulüpler Kupası?nda çeyrek finale taşıyordu.

3 Kasım 1999

Galatasaray-Milan: 3-2

Şampiyonlar Ligi?ndeki 5 maçta 4 puan toplayan Galatasaray, Milan?a puan vermesi halinde Avrupa?ya veda edecekti. Dünyanın en güçlü takımlarından biri olan İtalyan temsilcisinin de Şampiyonlar Ligi?nde yoluna devam etmesi için mutlak kazanması gerekiyordu. Ali Sami Yen Stadı şölen yeri gibiydi. Ancak Weah ve Guinti?nin golleri, Sarı-Kırmızılıların maçın son bölümünü çaresizce beklemelerine neden oluyordu. Yine de taraftar durmuyor, İtalyan devinin üstüne kâbus gibi çöküyordu. Dakika 86 olduğunda Hakan Şükür?le gelen gol, Galatasaraylıların ?Acaba mı? sorusunu sormasına neden oldu. Maçın uzatma dakikalarında Ümit Davala?yla gelen penaltı golü ise, Galatasaray?ın UEFA Kupası?na giden zafer yolunun kapısını açıyordu.

3 Nisan 2001

Galatasaray-Real Madrid: 3-2

Real Madrid?i 25 Ağustos 2000?de Süper Kupa finalinde 2-1 yenerek dünyanın en büyüğü olduğunu tescilleyen Galatasaray, İspanyol ekibiyle 6 ay içerisinde 2. kez karşılaşıyordu. Yıldızlar topluluğu Real Madrid maça hızlı başlayıp ilkyarıyı 2-0 önde bitirince, Galatasaraylılar devre arasına buruk girdi. Ancak 2. yarı öncesi futbolcuları tribünlere çağırarak ?bizler inandık siz de inanın? diye bağıran Sarı-Kırmızılı taraftarlar, tarihe geçen müthiş bir 45 dakikanın hazırlayıcısı oldu. Dünya devi rakibini sahadan silen Galatasaray, Ümit, Hasan ve Jardel?in attığı gollerle zafere ulaştı. Üçünvü golden sonra kapalı tribünde yaşanan coşku sırasında ışıkların sallanması ve bir bölümünün sönmesi unutulmaz görüntüler arasına girdi.

Cumhuriyet - Dergi
 
7 Haziran 1987

Galatasaray-Eskişehirspor: 2-1 , 14 yıl sonra gelen şampiyonluk

Evet, şu yukarıdaki maçın son 3-4 dakikası idi benim yuvamla tanışmam, 11 yaşında idim. Maçı evde izliyorduk abimlerle, 2-0 öne geçince çıktık yola stada vardığımda heyecanım anlatılmazdı, çünkü orası sadece televizyonda gördüğüm ulaşılmaz bir yerdi. İçeriye girdiğimde iğne atsan yere düşecek gibi değildi, herkes ayakta ve maçın bitmesini bekliyordu. Ve o an maç bittiği an sanki bir yanardağ volkanı fışkırmaya başlamıştı. Herkes çılgınlar gibiydi. O mutluluğu yaşadığım Ali Sami Yen Stadı o günden sonra bana hep mutluluk ve huzur getirdi, oraya her maça gidişimde sanki evimin salonuna oturup maç izliyorum huzuru vardı içimde çünkü orası bizim yuvamızdı. Teşekkürler Ali Sami Yen Stadı yaşattığın tarif edilemez tüm mutluluklar için.
 
?Seni yıkacak dozerin...? diye bağırmak, bir beton yığınını sevmek ne kadar mantıklı? Eğer mantıksız buluyorsanız, türlü futbol mucizelerine ve Türk futbol tarihinin en önemli anlarına sahne olan Ali Sami Yen Stadı?nın sihrine vâkıf olmanız da mümkün değil.

Müthiş bir yazı olmuş.
 
Kalan koltukları söküyorlarmış statta, çimleri de söksünler hem koltuksuz hem de toprak sahada tam nostalji maçı oynarız.
 
Gençlerbirliği maçında, Eski Açık'ta taraftarın %90'ı koltukları kırıp aşağıya atarken(hatıra amaçlı alanlara değil bu lafım), koltuklarımızı kırmadık, aşağıdan sırf bulunduğumuz yerdeki koltuklarımızı kırmak için gelenleri geri dönderdik.

O koltukları kırmamak lazımdı. "Seni Yıkacak Dozerin" diye bağırırken kendi ellerimizle yıkmaya başlamıştık stadı. Eski Açık'ta toplu şekilde kalan 3-4 grup koltuğun olduğu yerdi orası.

Son maç herkes beton üstünde dururken, devre arasında koltuklarımıza oturabileceğiz diyordum ki sağolsun bugün yönetimimiz kalan koltukları çıkartmış.

Yanlış yapmışız, o koltukları tek tek kırıp sahaya atmak lazımmış.

Teşekkürler yönetim..
 
20-21 Ocak'ta yıkılması planlanıyormuş, daha önce bize aitmiş yıkım işi ama sonra değişmiş, TOKİ 10 gün mühlet vermiş. "Ne alacaksanız alın, hemen yıkılacak" demişler.
 
Sami Yen, Tromso maçı sonrası bir Trabzon maçında Heinz'ın golüyle Eski Açık'ta dört sıra aşağı düşmektir. Aynı maçta yağan yağmur ile ıslanmak (o zaman Eski Açık'ın üstü henüz kapanmamıştı), "beraber yürüdük biz bu yollarda" tezahuratında tüylerinin diken diken olmasıdır.

Yeni Açık altta, yer kalmadığı için en ön sıradan OFTAŞ maçını izlemeye çalışmak, bağırmayan tribünde iki kişi sürekli bağırıp herkesi dahil etmektir. Hakan Şükür'ün göremediğimiz golünde, şampiyonluk geliyor diye ağlamaktır.

Ama her şeyden önemlisi, Avrupa'da her deplasmanı ona benzetmeye çalışmaktır...

Mensubu olduğum uA-Hollanda grubunun Amsterdam tayfasından, Ali Sami Yen'e elveda ederken küçük bir hediye. Amsterdam, Ali Sami Yen oldu!

http://www.youtube.com/watch?v=IMGFZPuSu64
 

Üst