Ali Sami Yen Stadyumu

Hagi'nin gözyaşlarını gördüğümde ne kadar önemli bir kırılma noktasına tanıklık ettiğimin farkına vardım...

Emiliano Insua
 
TRT ve Gs Tv'nin rezaletçe yayınını bir kenara bırakırsak çok güzel ve hüzünlü bir veda oldu. Daha iyisi olur muydu? Tabii ki ama bu veda da hiçte yabana atılacak cinsten değildi.

Önce Adnan Polat'a yapılan bence "koca bir ayıptı." Tamam daha fazlasını da haketti ama bugün başka be, ne Fener'e edilen küfürler ne başkan'a ve ne de Aykut'a yapılan protestolar haklıydı. Bence günün en kötü olayı bunlar oldu, bir de yayıncılık politikası tabii ki.

Onun haricinde fazla söze gerek yok, sadece ağladık..

VEDA

daha doğduğunda ali sami yen diye fısıldadı kulağına o 'ses' adını..

bir babanın çocuğuna vasiyeti gibi, ali sami yen dedi..

sami yen dedi.. yen dedi..

yen dedi yendin.. yendin bu alemde yenilecek ne varsa birer birer..

önce ümitsizliğimizi yendin..

'galatasaray varsa umut hep vardır' diyip de yendin..

yendin işte..

takarken altı kez krallık tacını, gururu taç yaptın başlarımıza,

ve fakat kralların kibrini yendin o müthiş tevazunda.. yendin..

'sevenleri üzmeyelim baba' dediğinde,

renklerin paraya esaretini yendiğin gibi.. yendin bir kere daha..

çanakkale'deki kınalı kuzulardan mirastı başkaldırışın yedi düvele.

kurtuluş savaşına taşınan mermilerin ışıltısıyla,

yendin bu topraklarda karanlığı en umutsuz zamanda.. yendin..

milan'ı, manchester'ı sildin devler liginden en mağrur anlarında..

barcelona'yı, real madrid'i devirdin, yendin.. yendin..

açıldıysa ilk sen açtın bu ülkenin kapılarını avrupa'ya..

sen getirdin tarihin en büyük şeref madalyasını bu coğrafyaya.

ülkemin yüzyıllık yalnızlığını yendin dünyada..

duyuldu adın c ezayir'den çin'e, kenya'dan arjantin'e,

kimsesizliğimizi yendin bir anda.. yen dedi yendin..

yendin bu dünyada yenilecek ne varsa birer birer , yendin..

çünkü.. sen.. ali sami yen'din..

şimdi... şimdi, gidiyoruz işte... çığlıklarımızı, hasretimizi ve göz yaşlarımızı bırakıp çimlerine,

kahraman ruhunu ödünç alıp götürüyoruz gittiğimiz yere,

adını yazmak için yepyeni zaferlere...
 
Re: Gündemden

ASY'de ne öğrendim?
BANU K. YELKOVAN

13/01/2011

Ali Sami Yen Stadı'yla gözyaşları içinde vedalaştık. Bunca zaman orada yaşananlardan da öğrendiklerim var...

İngiltere?nin önemli spor gazetecilerinden biri gelmiş, almışız İstanbul?un şık sayılabilecek restoranlarından birine götürmüşüz, yanımda Burcu Esmersoy, arka masada Cem Yılmaz var... Ortam, şık şık oturup bir karidesi üçe keserek kibar kibar yeme ortamı... Adamın işi afilli, dünya derbilerini gezip, atmosferlerini yazıyor. ?Bugüne kadar amma çok maça gitmişsindir, en çok hangisinden etkilendin?? diye sorma gafletinde bulunuyoruz. Cevap kürdili hicazkar makamından geliyor: ?Lalala lalala la la la la laaa... ?
?Manchester United?ın Galata-saray?la oynadığı o maçtan bu yana bu besteyi unutamadım. Allah aşkına bana söyleyin, ne diye bağırıyordu tribünler?? Şimdi ben böyle lalala diye yazınca anlamamışsınızdır doğal olarak adamın 1993 senesinden bu yana, yani tam 17 senedir unutamadığı bestenin ASY tribünlerinin ?Avrupa Avrupa duy sesimizi...? güfteli eseri olduğunu: ?Tribünlerin sırayla söylediği bu tezahüratı, çıkan o gürültüyü asla unutamadım. Küçük bir stattı ama hala gördüğüm en etkileyici atmosferdi. Ateşli taraftarın ne demek olduğunu ben Ali Sami Yen?de öğrendim.?
O yemekten sonra düşündüm. Acaba ben ne öğrendim Ali Sami Yen?de diye... Ve sonunda buldum da... Ali Sami Yen?de kazanmayı öğrendim. İlk maçta 3-0 mağlup olmanın ikinci maçta 5-0 galip gelmeye engel olmadığını gördüm...
Ali Sami Yen?de kaybetmeyi öğrendim. En acı verenin, en acı verdiği zannedilen olmadığını da... Geriye dönüp baktığında içini asıl yakanın ne 5-0?lık Chelsea mağlubiyeti, ne Johnson?ın golüyle geleni, ne 3-0?dan 4-3 verileni olmadığını... En acısının ?o sezon? PSV?ye yenilmek olduğunu, tam mucizelere inanmaya başlamışken Steaua?ya elenmek olduğunu gördüm..
Ali Sami Yen?de uçmayı öğrendim. Gol sevinçleri sonrası insanın kendini beş sıra önde bulmasının başka bir açıklaması olamazdı...
Ali Sami Yen?de düşmeyi öğrendim. Ayağım takıldığında, kendimi yerde bulduğumda, üstüme 10 kişi çullandığında birinin kendini gol sevincine kaptırmayacağını, beni oradan çıkaracağını...
Ali Sami Yen?de güvenmeyi öğrendim. Yanındakine, sahadaki futbolcuya, kenardaki teknik adama...
Ali Sami Yen?de inanmayı öğrendim. 2-0 geri düşülen bir maçın 3-2 kazanılabileceğine inanmayı ve karşında Real Madrid bile olsa o maçın kazanılabildiğini...
Ali Sami Yen?de paylaşmayı öğrendim... Aynı koltuğu, azıcık parayı, köfte ekmeği, aynı duyguları, sevinci ve üzüntüyü...
Ali Sami Yen?de Eski Açık?ın çok zor ?Sarı? dediğini öğrendim. Ama yeteri kadar ısrarla her şeyin mümkün olduğunu...
Ali Sami Yen?de mucizelerin gerçekten olduğunu öğrendim... 16 dakika hepberaber beklersen en inanılmaz zannedilen şeyin bile gerçekleşebildiğini...
Ali Sami Yen?de sabretmeyi öğrendim. 13 sene şampiyon olmamanın dünyanın sonu olmadığını... Dört sene üst üste şampiyon olmanın hiçbir şeyin garantisi olmadığını...
Ali Sami Yen?de hayatın sürprizlerine hazırlıklı olmayı, kendini en dipte zannettiğin anın (0-5 Chelsea), inanılmaz bir rüyanın başlangıcı (UEFA Kupası) olabileceğini...
Ali Sami Yen?de sevmeyi öğrendim. Prekazi?yi, Hagi?yi, Bülent Korkmaz?ı, Tugay?ı, Hakan Şükür?ü, Arda?yı, futbolu...
Ali Sami Yen?de taraftar olmayı öğrendim... Ve bir noktada artık taraftar filan olmadığımı, olamayacağımı da...
Ali Sami Yen?de büyüdüğümü öğrendim.Ve bazı şeylerin hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağını... Ali Sami Yen bunu öğrenmeden oradan ayrılmak iyi oldu. Arenaya çıkmaya hazır mısın Galatasaray?
 
Aykırı bir yazı ama...
Ali Sami Yen Şimdi Öldü!

Ali Sami Yen Stadı, yapı olarak ne bir Topkapı Sarayı?dır ne de Galata Kulesi... İstanbul?un tarihi dokusu içinde hiçbir önem taşımaz. Mimari olarak da hiçbir özelliği yoktur. Üstelik köhneleşmiş haliyle Mecidiyeköy?de herkesin gözüne batmaktadır. Haydarpaşa Garı?nın bir bölümü yanınca yüreğim cız etmişti ama yarın Ali Sami Yen Stadı?na buldozer girince kılım kıpırdamayacak. Bundan en ufak bir kuşkum yok.

Ne güzel yazmışlar o pankartta ?Hangi dozer yıkabilir ki yaşananları?. Yarın oraya bir alışveriş merkezi yapsanız, Metin Oktay?ın attığı kafa gollerini beynimden silebilir misiniz? Veya bir gökdelen diktiniz, Tanju?nun Neuchatel?e attığı o golü benden alabilir misiniz? Benim derdim Ali Sami Yen?in cismiyle değil, ismiyle... Taşla betonla değil, ruhla..

Şimdi Adnan Polat?a ve diğer yöneticilere soruyorum: Tamam stat gitti ama Ali Sami Yen?in adını neden bitirdiniz? O ismi Mecidiyeköy?den alıp Seyrantepe?ye taşıyamaz mıydınız? Yeni stadın adı Telekom Arena yerine gene Ali Sami Yen olsaydı fena mı olurdu? ?Lincoln?ü transfer edeceğim?, ?Elano?yu alacağım?, ?Misimoviç?i getireceğim? derken, Telekom?dan alınan isim hakkı paralar da uçtu gitti... Manevi değerler G.Saray?da bu kadar mı ayaklar altına alınacaktı? Paranın bu kadar mı esiri olacaktınız? Statla birlikte, Ali Sami Yen ismi de tarihe gömülmüştür. G.Saray?ın kurucusu Ali Sami Yen?in ölümü 1951 değil, bugündür!

Oğuz Tongsir / Cumhuriyet
 
Ali Sami Yen Stadı,
Hayatımın tam ortası.
Nice şampiyonlukların,
Zaferlerin mekanı...

Her köşende bir anım var,
Hüzünler ve mutluluklar.
Gözümde yaş kalbimde sızı,
Zaman ayrılık zamanı...


Bugün gün boyunca bu tezahüratı söyledim, Ali Kırca´nın Veda Mektubu´nu dinledim tekrar tekrar...
 
Böyle maketleri değerli hale getiren kaç adet üretildiği ve nasıl satışa sunulduğudur.

Mesela 69,90 TL' lık maket için 7500 adet üretim sözkonusudur diyip her bir makedi ayrı ayrı numaralandırırsanız, ya da 249,90 TL' lık maket için 1905 adet sınırlı üretim diyip bunları yine aynı şekilde numaralandırır ve "limited edition" gibi damgalarsanız, o zaman hem iyi pazarlama yapmış olur hem de bu ürüne sahip olanları özel bir ürüne sahip oldu diye onurlandırmış olursunuz.

Ayrıca bu tip hatıra ürünleri bu şekilde sunulmamalı. Mesela bu ürünler önce limitlendirildikten sonra sertifikalandırılmalı. Yani ürünün kutusunun içinde ürünün sertifikası(numarası da yazacak), Başkan' ın ıslak imzası ile sonuçlanan teşekkür yazısı, Ali Sami Yen Stadı' nın tarihçesini anlatan bir kitapçık, Ali Sami Yen' de kazanılan zaferleri de içeren bir DVD veya Blu Ray disk, Ali Sami Yen Stadı ile ilgili yüksek çözünürlükte basılmış 4-5 adet 20x15 boyutunda dijital fotoğraflar da içeren bir paket olsa eminim herkes daha istekli olurdu.

Maalesef pazarlama departmanı bu tip paketleri yapmayı beceremiyor. Arsenal, Manchester United, Liverpool gibi kulüplerin hediye paketlerini görseniz gerçekten imrenirsiniz.

http://willswares.co.uk/3.html Bu Arsenal' ın üyelik kiti mesela. Buna benzer şeyler yapılabilirdi.

Bakalım Neuchatel maçı forması ya da Ali Sami Yen' deki diğer zaferlerimizde oyuncularımızın giydiği eski formaları çıkarmayı akıl edebilecekler mi?

Arsenal' ın eski stadı Highburry için yaptığı yatak çarşafı mesela

http://s1.static.mymemory.co.uk/images/ ... 476678.jpg
 

Üst