Dursun Özbek

Febe baskette kadinlarda Rus takımlarının turnuva dışı edilmesinden sonra kupa kazanabildi, erkeklerde ise Sikeci Başkanlarından sonra yatırım yapmaya başladılar; bizim yan branşlara verdiğimiz önem ki zaten ülkede basketi Türkiye’ye sevdiren ilk kulup takımıyız çok öncedir.
Bizde tesislesme eksikligi,bozuk mali yapı ve futbol odaklı gelişim olduğundan önem ve yatırım azaldı.
Basketçi başkanlarımızdan Ozhan Abi döneminde hatta kadin baskette kume düştük.
Dursun Abinin yatırım yapmadığı konusuna ise katılmıyorum eksik ya da az yapıyor denirse kabulümdür. Salon konusunda ağır davranılması konusunda ise oradaki ihtilafci çıkartılması mevzusu bekletiyor ama çıkar çıkmaz başlayacaktır.
Dursun Abinin adam seçimlerinde yanlış tercihlerine katılırım ama bir çok benim de sevdiğim başkandan misal rahmetli Mustafa Abi daha çok düşünüyor basketbolu ya da yan branslari.
 
Rus takımlarının Euroleague Women'da olmaması bence Galatasaray için de büyük bir şansdı.
Eğer bütçeyi arttırıp,Eurocup yerine Euroleague Women'da oynasaydık şu an fb değil,biz art arda 2 kez Euroleague Women'da şampiyon olmuştuk.
 
Verememekle ne alaka eskiden fenerbahçe her branşta kasayim para harcayıp en iyi kadroyu yapayim diye bir motivasyonu yoktu yaşın büyük siz de hatırlasiniz.
Erkek baskette misal Bayülken fenerbahçeli iş adamları derneği 92 de el attı faruk kulenovic levent harun hüsnü mcrea miller takımını kurdu bir anda. Önün öncesi bizim gibi yıllık ortalama kadroları vardı.
Kadın ve engelli baskette biz kupaları aldıktan sonra biz de girelim dediler. 90larda Kadın baskette rekabet ve bütçeler bugünle kiyaslanamaz

Abdullah Polat aynı cevap sana da geçerli. Begenmekle ilgisi yok anlaşılmamis 90 lari hatirlayacak yastaysan bilirsin zaten.

Galatasaray Kadın basketbol için aman aman bir yatırım organizasyon yapmadan başarılı olabildi şimdi şartlar farklı diyorum. Anlaşılması lazımdı halbuki.
Belirli bir sayı farkının altında galibiyet alındığında sonrasında erkek basketbol maçı başladığı halde Abdi İpekçi'nin tribün merdivenlerinde ceza antrenmanı yapan bir takım için, Betsy Bailey'nin antrenörü yapıldığı bir takım için, Euroleague'de Türk takımlarının ilk Final Four deneyimini yaşayan bir takım için organizasyon yapılmadı mı yani?

1973'te neo-liberal ekonomi politikalarına geçiş yaşanan Dünya'da, 200 yıldır Kapitalist üretim ilişkileriyle yaşayan bir haritada kadın basketbolda paranın geçmeye başladığı tarih olarak tam olarak hangi tarihi belirleyeceğiz?

O dönemde Fenerbahçe kadın basketbola dönemin gerektirdiği asgari yatırımı yapmadı, bedelini 2014 Euroleague finaline dek uzanan süreçte çok ağır şekilde ödedi. Zira Galatasaray kadın basketbolu ile Ekrem Memnun'un yolları 90'ların başında kesişmişti. Biz de 2016 yazından bu yana; hem tarihsel zirveyi hem de ensemize vurun lokmamızı alın diyerek tarihsel çöküşü 2 sezon arayla gördüğümüz ortamda peki ya şimdi sorusuyla yaşıyoruz. Tablo bu.
 

Erden Timur kendimiz yaparsak 800 milyon dolar kar elde edeceğiz diyordu. Zaten ikisi arasında ki ayrılıkta sanırım tam bu noktada başladı.

Genel Kurul çok önemli bir karar verecek. Ben kabul edileceğini düşünüyorum.

 
Son düzenleme:
10 günü kaldı. 10 gün içinde bir sağ bek bir de orta saha indiremezse boşuna taraftarı yormasin, kendisi bıraksın. baskınla darbeyle, point otel'i aramakla ugrasmasin taraftar.
 
"ELİMİZDE ŞAMPİYON KADRO VAR."

Dursun Özbek: Transfer sezonu devam ediyor. Hocamızla birlikte tespit ettiğimiz eksiklerimiz var. Bir kısmını giderdik, bir kısmını da en kısa sürede gidereceğiz.

Çalışmalarımız devam ediyor. Elimizde şampiyon olan bir kadro var. İki sene üst üste şampiyon olduk. İki sene üst üste şampiyon olan bir hocamız var. Bunlar zaten Galatasaray'ın en büyük gücü. İhtiyaç duyulan yerlere transferlerimiz devam edecek. Bu konuda çalışıyoruz. Bir kısmını yaptık, bir kısmını da kısa sürede bitireceğiz."
 
Bir bilgi okudum sosyal medyada hemen paylaşayım dedim;
"Bir spor kulübü olmayan" Galatasaray ile "dünyanın en büyük spor kulübü" Fenerbahçe'nin 2023-2024 dönemi başarıları...
Galatasaray (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) toplam 22 branşta faaliyet gösteriyor.
Bu branşların 20'sinde yarışmacı, 2'sinde ise yetiştirici misyona sahip.
Galatasaray yarışmacı olduğu 20 branşta, 2023-2024 döneminde kulüp olarak;
12 branşta Türkiye şampiyonluğu, 2 branşta da Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Futbol erkekler
- Futbol kadınlar
- Yüzme erkekler
- Yelken
- Su Topu erkekler (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Deniz Küreği erkekler
- Deniz Küreği kadınlar
- Judo erkekler
- Judo kadınlar
- Binicilik
- E Spor FIFA
- E Spor Zula
- E Spor Pubg (Avrupa Şampiyonluğu)

Fenerbahçe ise (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) 18 branşta aktif olarak mücadele ediyor.
Bu dönemde Fenerbahçe ise kulüp olarak 8 branşta Türkiye şampiyonluğu 1 branşta ise Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Basketbol erkekler
- Basketbol kadınlar (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Tekerlekli Sandalye Basketbolu
- Kürek erkekler
- Kürek kadınlar
- Voleybol kadınlar
- Masa tenisi erkekler
- Masa tenisi kadınlar

Bunlara ek olarak E Spor'da da bir Süper Kupa var. (Bir Türkiye şampiyonası formatında oynanmadı ama kupa kupadır yine de yazalım.)
Bir de bu sezon henüz tamamlanmadığı için geçen sezonun atletizm şampiyonu olarak da Fenerbahçe’yi ekleyelim. Hak geçmesin.
Hadi diyelim ki benim gözümden bir şeyler kaçtı, bilmediğim bazı yerlerde de belki şampiyonluk kazanmışlardır. Ne olur ne olmaz 2 tane de ben ekleyeyim sonra “bunu neden yazmadın” demesinler.
Bol keseden şampiyonluk verip “hadi bunu da sayalım” diye kupa sayıp üstüne gönlümden kopan şampiyonlukları eklediğimde dahi Fenerbahçe, Galatasaray’ın önünde yer alamıyor.
Defalarca kontrol ettim ama hazırladığım tabloda sehven yapılmış bir eksik bir fazla yanlış varsa bile sonuç değişmiyor. Çünkü yaratılan algıya göre aradaki farkın dağlar kadar olması gerekiyor.
Oysa hepimiz Fenerbahçe’nin fersah fersah önde olduğunu, Galatasaray’ın çok geride olduğunu düşünüyorduk değil mi? Çünkü medya ve sosyal medya bize sürekli bunu pompalıyordu.
En popüler spor dalında başarısız oldukları için "önemli olan en popüler olan değil" diyerek diğer branşlara yöneliyorlar. Orada da en popüler olan branşları ön plana çıkarıyorlar, başarılı oldukları branşları konuşuyorlar, reklamı kendileri nereden isterlerse oradan yapıyorlar.
Bunu o kadar uzun zamandır yapıyorlar ki; kendi takım taraftarlarını ve spor kamuoyunu geçtim, Galatasaraylı taraftarları bile buna inanıyorlar.
Ali Koç’un dediği gibi “Türkiye’de her şey algıyla ilgilidir ve algı, gerçeklerden daha önemlidir."
Dursun başkan bunun reklamını yapamıyor maalesef.
 
Bir bilgi okudum sosyal medyada hemen paylaşayım dedim;
"Bir spor kulübü olmayan" Galatasaray ile "dünyanın en büyük spor kulübü" Fenerbahçe'nin 2023-2024 dönemi başarıları...
Galatasaray (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) toplam 22 branşta faaliyet gösteriyor.
Bu branşların 20'sinde yarışmacı, 2'sinde ise yetiştirici misyona sahip.
Galatasaray yarışmacı olduğu 20 branşta, 2023-2024 döneminde kulüp olarak;
12 branşta Türkiye şampiyonluğu, 2 branşta da Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Futbol erkekler
- Futbol kadınlar
- Yüzme erkekler
- Yelken
- Su Topu erkekler (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Deniz Küreği erkekler
- Deniz Küreği kadınlar
- Judo erkekler
- Judo kadınlar
- Binicilik
- E Spor FIFA
- E Spor Zula
- E Spor Pubg (Avrupa Şampiyonluğu)

Fenerbahçe ise (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) 18 branşta aktif olarak mücadele ediyor.
Bu dönemde Fenerbahçe ise kulüp olarak 8 branşta Türkiye şampiyonluğu 1 branşta ise Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Basketbol erkekler
- Basketbol kadınlar (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Tekerlekli Sandalye Basketbolu
- Kürek erkekler
- Kürek kadınlar
- Voleybol kadınlar
- Masa tenisi erkekler
- Masa tenisi kadınlar

Bunlara ek olarak E Spor'da da bir Süper Kupa var. (Bir Türkiye şampiyonası formatında oynanmadı ama kupa kupadır yine de yazalım.)
Bir de bu sezon henüz tamamlanmadığı için geçen sezonun atletizm şampiyonu olarak da Fenerbahçe’yi ekleyelim. Hak geçmesin.
Hadi diyelim ki benim gözümden bir şeyler kaçtı, bilmediğim bazı yerlerde de belki şampiyonluk kazanmışlardır. Ne olur ne olmaz 2 tane de ben ekleyeyim sonra “bunu neden yazmadın” demesinler.
Bol keseden şampiyonluk verip “hadi bunu da sayalım” diye kupa sayıp üstüne gönlümden kopan şampiyonlukları eklediğimde dahi Fenerbahçe, Galatasaray’ın önünde yer alamıyor.
Defalarca kontrol ettim ama hazırladığım tabloda sehven yapılmış bir eksik bir fazla yanlış varsa bile sonuç değişmiyor. Çünkü yaratılan algıya göre aradaki farkın dağlar kadar olması gerekiyor.
Oysa hepimiz Fenerbahçe’nin fersah fersah önde olduğunu, Galatasaray’ın çok geride olduğunu düşünüyorduk değil mi? Çünkü medya ve sosyal medya bize sürekli bunu pompalıyordu.
En popüler spor dalında başarısız oldukları için "önemli olan en popüler olan değil" diyerek diğer branşlara yöneliyorlar. Orada da en popüler olan branşları ön plana çıkarıyorlar, başarılı oldukları branşları konuşuyorlar, reklamı kendileri nereden isterlerse oradan yapıyorlar.
Bunu o kadar uzun zamandır yapıyorlar ki; kendi takım taraftarlarını ve spor kamuoyunu geçtim, Galatasaraylı taraftarları bile buna inanıyorlar.
Ali Koç’un dediği gibi “Türkiye’de her şey algıyla ilgilidir ve algı, gerçeklerden daha önemlidir."
Dursun başkan bunun reklamını yapamıyor maalesef.
Galatasaray ile ilgili istatistikler genelde doğru (Erkek futbolda kazandığımız Süper Kupa hariç) ama fb ile ilgili istatistiklerde bariz eksikler var.
Mesela fbnin geçen sene erkek basketbolda Türkiye Kupası, kadın basketbolda Türkiye Kupası ve SuperCup Women kupası; kadın voleybolda Kupa Volley; Tekerlekli sandalye basketbolda Euroleague-1 Kupası var.
Tamam arada büyük fark yok ama adil bir karşılaştırma için bunların da göz önünde bulundurulması gerekiyor diye düşünüyorum.
 
Bir bilgi okudum sosyal medyada hemen paylaşayım dedim;
"Bir spor kulübü olmayan" Galatasaray ile "dünyanın en büyük spor kulübü" Fenerbahçe'nin 2023-2024 dönemi başarıları...
Galatasaray (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) toplam 22 branşta faaliyet gösteriyor.
Bu branşların 20'sinde yarışmacı, 2'sinde ise yetiştirici misyona sahip.
Galatasaray yarışmacı olduğu 20 branşta, 2023-2024 döneminde kulüp olarak;
12 branşta Türkiye şampiyonluğu, 2 branşta da Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Futbol erkekler
- Futbol kadınlar
- Yüzme erkekler
- Yelken
- Su Topu erkekler (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Deniz Küreği erkekler
- Deniz Küreği kadınlar
- Judo erkekler
- Judo kadınlar
- Binicilik
- E Spor FIFA
- E Spor Zula
- E Spor Pubg (Avrupa Şampiyonluğu)

Fenerbahçe ise (cinsiyetlere göre kategorize ettiğimizde) 18 branşta aktif olarak mücadele ediyor.
Bu dönemde Fenerbahçe ise kulüp olarak 8 branşta Türkiye şampiyonluğu 1 branşta ise Avrupa şampiyonluğu kazandı.

- Basketbol erkekler
- Basketbol kadınlar (+Avrupa Şampiyonluğu)
- Tekerlekli Sandalye Basketbolu
- Kürek erkekler
- Kürek kadınlar
- Voleybol kadınlar
- Masa tenisi erkekler
- Masa tenisi kadınlar

Bunlara ek olarak E Spor'da da bir Süper Kupa var. (Bir Türkiye şampiyonası formatında oynanmadı ama kupa kupadır yine de yazalım.)
Bir de bu sezon henüz tamamlanmadığı için geçen sezonun atletizm şampiyonu olarak da Fenerbahçe’yi ekleyelim. Hak geçmesin.
Hadi diyelim ki benim gözümden bir şeyler kaçtı, bilmediğim bazı yerlerde de belki şampiyonluk kazanmışlardır. Ne olur ne olmaz 2 tane de ben ekleyeyim sonra “bunu neden yazmadın” demesinler.
Bol keseden şampiyonluk verip “hadi bunu da sayalım” diye kupa sayıp üstüne gönlümden kopan şampiyonlukları eklediğimde dahi Fenerbahçe, Galatasaray’ın önünde yer alamıyor.
Defalarca kontrol ettim ama hazırladığım tabloda sehven yapılmış bir eksik bir fazla yanlış varsa bile sonuç değişmiyor. Çünkü yaratılan algıya göre aradaki farkın dağlar kadar olması gerekiyor.
Oysa hepimiz Fenerbahçe’nin fersah fersah önde olduğunu, Galatasaray’ın çok geride olduğunu düşünüyorduk değil mi? Çünkü medya ve sosyal medya bize sürekli bunu pompalıyordu.
En popüler spor dalında başarısız oldukları için "önemli olan en popüler olan değil" diyerek diğer branşlara yöneliyorlar. Orada da en popüler olan branşları ön plana çıkarıyorlar, başarılı oldukları branşları konuşuyorlar, reklamı kendileri nereden isterlerse oradan yapıyorlar.
Bunu o kadar uzun zamandır yapıyorlar ki; kendi takım taraftarlarını ve spor kamuoyunu geçtim, Galatasaraylı taraftarları bile buna inanıyorlar.
Ali Koç’un dediği gibi “Türkiye’de her şey algıyla ilgilidir ve algı, gerçeklerden daha önemlidir."
Dursun başkan bunun reklamını yapamıyor maalesef.
Yatırım yaptığımız ve başarı sağladığımız sporlar araında futbol basketbol ve voleybol gibi olimpik üstü zaten popüleritesi olan branşlar dışında(Onlarda da sadece futbolda başarılıyız) olimpik branşlar judo, binicilik, yelken, su topu ve yüzme. Bunların da hiçbirinden olimpiyat madalyası çıkaramıyoruz hatta su topunda tarihte hiç katılamadık ve binicilikte de tek tük ama bu olimpiyatta hiç sporcumuz yoktu. Algı dediğiniz şey lafla değil olimpiyatlara sporcu göndermekle oluşuyor. Bunun için de fenerin elinde atletizm gibi boks gibi ve top seviyeye çıkabilecek seviyede sporc olan Kuzey'i çıkardığı yüzme gibi branşlar var. Popüleritesi yüksek basketbol ve voleyboldaki üstünlükleri de ortada. Böyle bakınca algı dediğiniz şey kendiliğinden geliyor. Bizim olimpik sporcu yetiştirmemiz gerekiyor ve bunun için de önceliğimiz rakiplerimizin olmadığı atıcılık, okçuluk ve fenerle rekabete girmek için de uluslararası federasyonla sıkıntıları nedeniiyle olimpiyat programından çıkmazsa boks olmalı ve Beşiktaş'ın da yer aldığı güreş olmalı. Olimpik olmayan veya olsa da çok etkili olamayacağımız branşlardan kaynak aktarıp buralara yöneltirsek o zaman çift haneli olimpiyat sporcumuz olursa "algı" yavaş yavaş değişmeye başlar. Bir ara Adna Polat'ın her sene 2 yeni branş projesi vardı ama Tenis'e girmesi bile sürüncemeli oldu Hentbol'a da girmedi. Ancak daha az yatırımla daha büyük algılar yaratmak istiyorsak buralara yönelmeliyiz. Belki atıcılık ve dövüş sporları tesisleri bile inşa ederiz gelecekte ama şimdilik gerek yok sadece sporculara ve antrenörlere maaş bağlayıp giderlerini sağlasak yeterli.
 
İki kadın yarışmacının çektiği araba üzerinde kırbaç sallar gibi bir görüntüsü yayınlayan, "küçükken hep iki kadınla evlenmek isterdim, büyüyünce daha fazlasıyla evlenebileceğim gördüm" gibi yorumlar yapan sözde dövüşçü ama gerçekte göbekli abilerin dansçısı olduğu ortaya çıkan yarışmacısını "kardeşim" diyerek defalarca yarıştıran; kadınları aşağılayan cinsiyetçi yorumları olanları önce yarıştırıp sonra kovma şovu yapan; küfürün, hakaretin, aşağılamanın biri bin para şeklinde devam eden programlarına gelen eleştirileri, bu kişiler elensin isteklerini "biz yarışmacı kaybetmeyi değil kazanmayı tercih ediyoruz" diyerek geçiştiren reyting kulu yarışma sunucusu eskisinin, hep karalar giymesinin nedeni ortaya koyan sözlerine sessiz kalan, bu kişiden rahatsız olan aklı selim Fenerbahçe taraftarları da dâhil gerçek sporsever kamuoyunu harekete geçiremeyen sayın başkanımıza ve yöneticilerimize selamlar...
 

Üst