Ünal Aysal

Adnan Polat'ı aratıyorsun. Hiçbir spor branşından anlamadığın o kadar belli ki. Bu sene olası futbol başarısızlığında gidersin başgan
 
Ünal aysal'ın gidişatı rahmetli özhan canaydın'ın yönetimine benziyor.Şu an elindeki tek kozu Fatih terim eğer onuda küstürürlerse düşünemiyorum sonrasını.
 
Yönetimi savunanlar degil onlarin saksakciligini yapanlar fisleniyor olmasin sakin..

İşte savunanlar şakşakçı oluyor. Bundan sonrası da liseci zihniyet oluyor. Kimse adam gibi fikrini beyan edemiyor. Aaa sanki bu durum bana şu an ülkemde bulunan darbeciler fişlemesini hatırlattı. Biraz başkasının fikirlerine de fişlemeden hakaret etmeden saygı duymasını öğrenin. Burada "ileri demokrasi" yapmayın.
 
Ali Uras yetersiz di Alp Yalman güçlü değildi , Faruk Süren ekonomik olarak batırdı , Mehmet Cansun da kimdi , Özhan Canaydın kurtaramadı adnan polat bulaştırdı Başkanlık ağır geldi. Ünal Aysal.....?

Ünal Aysal da Oktay Mahmutiyi gönderdi :) geçici olarak kötü başkan olması için yeterli

Bir aya geçer bu durum, Bir iki ay sonra Oktay Mahmuti de kalmaz hep beraber büyük başkan diye aslantepe de bağrılır.

Bir arkadaş da demişki Ünal Aysal takımı batırıyor. El insaf be güzel kardeşim Biraz vicdan yahu.

Her branşta başarı hedefleyen bir vizyon sen Galatasaray tarihinde görebildin mi ya da 22 yıllık yaşantın da. Ben bu yaşıma kadar görmedim. Ha fenerbahçe her branşta şampiyon oluyordu onu gördük hep beraber yakın zamanlar da. Galatasaray erkek voleybol bir kenara koyuyorum başarılı olamayacağımız branş var mı?

Cebinden 5 kuruş harcamadan ve kimseye de harcatmadan , Fenerbahçe ve beşiktaş gibi şahıslara dayalı olmayan tamamen güçlü ekonomili bir kulüp yaratıldı. ama Oktay Mahmutiyi gönderdi heryerden vurulmak için yeterli
 
Aslantepe'de bağırılmasının buradakiler için bir önem arz edeceğini düşünmüyorum abi. Ünal Aysal'ın başarısızlığını sadece Mahmuti ile paralelleştirmek de yanlış. Devamlı iddialı konuşmaları ve lafını yemesi başkanlık koltuğu için uygun olmadığını göstermesi açısından yeterli. Konuştuğu, iddialı açıklama yaptığı hiçbir şeyi gerçekleştiremedi. Bu benim görüşüm değil, gerçek.
 
Doğan aman kendine dikkat et. Yönetimi savunanlar falan fişleniyor bu forumda.

Geçen sene Euroleague'e giderken Oktay Mahmuti soktu, bu sene Euroleague'e gidemediğimiz için yönetim suçlu. Vurun kahpeye!

Sunay kardeşim kusura bakma ama algı probleminiz olduğunu düşünmeye başladım. Olay Oktay Mahmuti'gönderilmesi veya değil. Sen yaşanan süreci içine sindirebildin mi Galatasaraylı olarak? Ki daha önce bir benzeri Cem hoca için de yaşandı. Bak koskoca kulüp hala kuru bir teşekkürü bile çok görüyor. Büyüklük kupa almak yada para kazanmak ile olmuyor. (Bence).

Hadi Euroleuge Oktay Mahmuti yüzünden kaybedildi(direk katılım) ön eleme için yönetim ne gibi somut adımlar attı? Koçun belli mi? Takımda ki oyuncular? Sponsor durumu? Bütçe? Salon? Bunlar için kimi suçlamalıyız?
Hadi bunu da geçiyorum ve samimi olarak soruyorum sana her gün bir gazete veya televizyonda Galatasaray başkanın açıklamalarını duymaktan ve çoğunun gerçekleşmemesinden huzursuzluk duymuyormusun?
Göreve geldiğinden beri yüzdeye vuracak olursak %50 doğrusu varsa %50 yanlışı var başkanın. Bunları eleştirilmeyecek mi? Doğru yaptıkları için alkışlıyorsak yanlışları için eleştirelim bırakında.

Son olarak ben eleştiriyorum diye düşman olmadım sende savunuyorsun diye fişlenmedin. Şu çocuk muhabbetini bırakın lütfen.
 
Aslantepe'de bağırılmasının buradakiler için bir önem arz edeceğini düşünmüyorum abi. Ünal Aysal'ın başarısızlığını sadece Mahmuti ile paralelleştirmek de yanlış. Devamlı iddialı konuşmaları ve lafını yemesi başkanlık koltuğu için uygun olmadığını göstermesi açısından yeterli. Konuştuğu, iddialı açıklama yaptığı hiçbir şeyi gerçekleştiremedi. Bu benim görüşüm değil, gerçek.

Sevgili Kerem güçlü bir Galatasaray dedi. yönetim kurulundan kurulan kadrolara kadar güçlü isimler.
Ekonomik güç dedi. 4 büyüklerde ekonomik sıkıntısını en çok yaşayan ve en derinden yaşayan takımız. Adnan Polat belkide tek ama çok önemli başarısı ekonomik yönden başarı sağladı temeli attı ve bu yönetimde üzerine inşaa ediyor.Şuan da Türkiyenin en güçlü ekonomisi kulüp bazın da Galatasaray da.

Şunu yaptı bunu yaptı bunu yapamadı bazın da herkesin bir fikri vardır. ha şu transferi yapacağız dedi yapamadı . olabilir çok normal x alamadı y alır. bu bir kriter değil. Ama derse ki paf takımıyla çıkacağız haftaya ve paf takım ile çıkılmaz ise güvenilir olmaz. Derse ki her branşta başarılı olacağız ama Galatasaray buna uygun hamleler yapmıyor sa evet lafını yemiş olur.

Futbol takımı zaten başarılı ve hamleler de üstüne koyarak devam ediyor bayan basketbolda zaten iddalıyız. voleybol da çok önemli oyuncular alın dı ve wild card sahibiyiz. erkekler de herkesin takdiridir ki kısa vade de çok zor hemen somut başarı. su topu tekerlikli basketbol zaten bunlar kulübün lokomotifi ama başarıyı devam ettirebilmekte önemli. bir tek artık erkek basketbolda ki hamleler kaldı.

O yüzden ben ortada Mahmuti gönderilmesinden dolayı oluşan bir başarısızlık göremiyorum. ayırdığım arkadaşlar var ama çoğu kesim için Oktay Mahmudi Galatasaray da olsa idi an itibariyle Ünal Aysal büyük başkan dı. Örnekleri var işte. Hadi büyük başkan Oktay mahmuti hamlesini de gerçekleştir diyip 2-3 hafta sonra Ünal Aysal aynı kişi ve kişiler tarafından kötü başkan olabiliyor
 
Kemal abi Adnan Polat sadece mali yapıdan değil bugün başarılı olduğun amatör branşlarında temeli attı. Yoksa sizin dedğiniz gibi tüm branşlarda şampiyonluk mücadelesini Ünal Aysal'a borçlu değiliz. Adnan Polat futbol takımının başarısızlığı, gereksiz inatları ve aciz duruma düştüğü için tepki çekti.

Ünal Aysal da şu an yaptığı icraatlar için değil gösterdiği tavır ve duruş yüzünden eleştiriliyor. Oktay Mahmuti özelinde tekrar tekrar yazıyorum. Adam gibi çıkıp ben bu teknik kadro ile çalışmak istemiyorum der teşekkür eder yoluna devam edersin. Yok anlaştık, pazartesi anlaşıyoruz, ücret fazla, küfür etti vs. vs. yakışmıyor. Sonuna kadar eleştiriyi hak ediyor.

İnşallah dediği gibi öğrenme sürecinin sancılarıdır bunlar.
 
Kaan çok güzel söyledin. Ünal Aysal şuan da tavır ve duruş yüzünden eleştiriliyor ve eleştirilebilir. Sana göre duruşu iyi değildir bana göre duruşu iyidir.Tartışılır. yoksa Ünal Aysala borçluyuz demedim ama başarıyı sürdürmek te çok önemli üzerinede eklenen futboldaki ve voleyboldaki somut başarılar var.

Ama senin de dediğin gibi yada diğer bir özetle başarısız olduğu için eleştirilmiyor çünkü başarısızlık yok ortada.Mali ve sportif olarak. zamanın da Ali Şen aykut ve Oğuzu gönderdiği için büyük eleştiriler almıştı o dönemleri hatırlayanlar bilirler öyle bir karardı ki adam bir takımın kaderi bile oynuyor dendi. Ama sonucunda öyle bir takım kurdu ki o takım da zaten ne aykuta ne de oğuza yer vardı. başarılı da oldular.

Kararlar her zaman eleştirilir. doğruluğu ya da yanlışlığını zaman gösterecek ve bizlerde göreceğiz. Bu takım seneye beşiktaşın yaptığı gibi eurocup alırsa ligde şampiyon olursa vs o zaman ne söylenecek? Bugün isyan edenler haykıranlar feryat figan edenlerle beraber salonda şampiyonluğu kutlarız ama başarısız olursa zaten yapılacak eleştiriler belli. o yüzden bakalım görelim neler oluyor.
 
Doğan, liseci zihniyetin kalkanligini yaptigini biliyordum ama Aysal'in muhasebeciligini yaptigini bilmiyordum..

Kıskandıysan söyle kardeşim senide stajyer yazdıralım? Çoğunuz Ünal Aysal'ın ismini, GS başkanlığı için yada Canaydın onu borç almak için aradığında, ilk defa duymuşken ben adamı yıllardır iş dünyasındaki yükselişini takip ediyordum Tugay.Herkesin düşünce yapısı, yetiştirilme tarzı ve amacı başka. O yüzden benle kişiler üstünden kimse tartışmaya girmesin, sen bile girme kardeşim.

Bunun haricinde senin yine garabet anlarına denk gelmiş LİSE mevzu. Zira ben liseci zihniyeti değil LİSE'nin varliğini ve bir takım ayrıcalıklarının olması gerektiğini savunuyorum. Zararı veren, liseye sunulan bir kaç ayrıcalık değil ; lisecilik yapılmasıdır diyede belirttim. Ancak 'Anlayana sivrisinek saz, anlamıyana davul zurna az.'

Doğan aman kendine dikkat et. Yönetimi savunanlar falan fişleniyor bu forumda.

Her yanımı fişleseler kaç yazar Sunay. Buyursunlar, liseci zihniyet savunucusu, yönetim şakşakçısı diye fişlesinler de neticede bu yönetim gerçekten kulübe zarar veren, benim düşüncelerime ters(örn. stadın bjk'ye kiralanması) bir eylemde bulunduğunda en büyük tepkiyi yine ben vereceğim. O yüzden beni ya ak ya kara diye fişlemenin kişisel tatmin dışında kimseye yararı yok :)
 
Ünal Aysal'ın sürekli demeç verme alışkanlığından, ve daha sonra verilen bu demeçlerin çoğu zaman havada kalmasından ben de rahatsızım. Bunun yanında danışmanı olan Bülent Tulun'un yanlış yönlendirmeleriyle biraz da spora camiasına uzak kalmış biri olması nedeniyle, yaptığı yanlışlar da var. Daha yeni başımızdan geçen Oktay Mahmuti konusu var. Ancak ben Ünal Aysal geldikten sonra yaptıklarını, gelişimi de gözden kaçırmamak gerek diye düşünüyorum.
 
Doğan, seni ilgilendirebilir ama Ünal Aysal'ın bilmem kaç milyar serveti beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey aptal yerine konulmamdır. Ünal Aysal ne söyledi ne yaptı bunca zamandır görüyoruz. Olaya finansal açıdan bakacaksak kulübün mali dökümanları önümüzde olmadan konuşmak da ne kadar gerçekçi olur bilinmez. Lakin sportif anlamda basiretsiz bir başkana ve yönetime sakip olduğumuz kesin. Futbol şampiyonluğu konusunda sen de çok iyi biliyorsun ki Fatih Terim isminin bile sadece 1 puan farkla önde bitirmemizi sağlaması olayın vahimiyetini gösteriyor. Şike sürecinde takınılan tavrın net olmaması, TFF Başkanlık seçimindeki kararlar, Arena'nın BJK ile paylaşılmasında noktayı koyamamk ve aslında en önemlisi basketbol branşında yakalanan havayı,istikrarı yerle bir etmek. Basketbol şubesinin içinde bulunduğu durum önümüzde. Hocasını teşekkür ederek gönderemeyen bir yönetim işte. Neyleyim onun servetini, alsın tepe tepe Yunan sevgilisi ile yesin umrumda değil.

Lise konusunda aslında sizin anlamadığınız değil anlamak istemediğiniz konu birilerinin elinde sopa ile Galatasaray Kulübünü, Hacivat-Karagöze döndürmesidir. Atanmış kişiler ile şubelerde kendi borularını öttürmete çalıştılar her daim ve çoğunda da başarılı oldular.
 
Doğan, seni ilgilendirebilir ama Ünal Aysal'ın bilmem kaç milyar serveti beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren şey aptal yerine konulmamdır. Ünal Aysal ne söyledi ne yaptı bunca zamandır görüyoruz. Olaya finansal açıdan bakacaksak kulübün mali dökümanları önümüzde olmadan konuşmak da ne kadar gerçekçi olur bilinmez. Lakin sportif anlamda basiretsiz bir başkana ve yönetime sakip olduğumuz kesin. Futbol şampiyonluğu konusunda sen de çok iyi biliyorsun ki Fatih Terim isminin bile sadece 1 puan farkla önde bitirmemizi sağlaması olayın vahimiyetini gösteriyor. Şike sürecinde takınılan tavrın net olmaması, TFF Başkanlık seçimindeki kararlar, Arena'nın BJK ile paylaşılmasında noktayı koyamamk ve aslında en önemlisi basketbol branşında yakalanan havayı,istikrarı yerle bir etmek. Basketbol şubesinin içinde bulunduğu durum önümüzde. Hocasını teşekkür ederek gönderemeyen bir yönetim işte. Neyleyim onun servetini, alsın tepe tepe Yunan sevgilisi ile yesin umrumda değil.

Lise konusunda aslında sizin anlamadığınız değil anlamak istemediğiniz konu birilerinin elinde sopa ile Galatasaray Kulübünü, Hacivat-Karagöze döndürmesidir. Atanmış kişiler ile şubelerde kendi borularını öttürmete çalıştılar her daim ve çoğunda da başarılı oldular.

Valla şu ana kadar ben yönetimin çoğu icraatinden memnunum kardeşim tabi ki yanlışları hataları var ancak hata yapmayan hiç bir takım yok ister amatör yönetilsin ister profesyonel, %100 başarı ve doğru tercih ile yönetilebilen tek bir organizasyon yok dünyada.

Sportif olarakta çoğu kişiye göre dirayetsiz kabul edilebilir ancak bu adamlar sonuç odaklı adamlar. Cem Akdağ'a teklif yapıldı aynı zamanda Ekrem Memnun'ada gidildi ikiside ikiside teklifi kabul etti aralarından başarılı olacağına en çok inandıkları adamı seçtiler.

Mahmuti konusunda küfür olayı doğru ise zaten olay bitmiştir benim için. Hiç bir başkan kendisine küfür eden bir maaşlı personel ile çalışmak istemez heleki o mevkide insanlarsa. Keza Kunter ile Ataman arasında tercih yapılması gerekti Ataman daha mantıklı gözüktü demek yada Ataman'ın sunduğu hedefler daha doyurucu çıktı bunu bilemeyiz.

TT Arena ve TFF konusunda durumdan bende memnun değilim bu olayların sonuçlarını bekliyorum şimdilik. peşin hükümlü olmamaya çalışıyorum Tugay sadece olay bu, bu adamlarda GS'lı ve GS menfati için çalışıyorlar, GS'ın değerlerini kırıp,incitmek onların istediği,amaçladığı bir şey değildir bence.
 
galatasaray başkanı diğer başkanlara benzemez. o yüzdendir ki birilerinin oğulları diye yönetime kimseyi almaz, almamalı. emir sarıgül ve ali gürsoy gibi babadan torpilli adamlar yönetime alınmamalı. yaptıklarıyla bu insanlar yönetici olmayı haketmeli, ailelerinden dolayı yönetici olmamalılar.

- geçen sezon melo transferinden öncesinde mutlaka fikir ayrılıkları olur ama transfer edildikten sonra yönetimdeki çatlakların medyaya sızmasını engellemesi, bu sorunların toplantı masasında kalmasını sağlaması gerekir. eğer ki köstebek var ise bunun da temizlenmesi gerekir. liverpool ile oynanan hazırlık maçının ardından herkese fatih terim'i kaybetme korkusu yaşatmaması gerekir. ondan sonraki transferlerde takıma güven vermeli, transferin son günü yunanistan bağlantılarıyla riera kazığını yedirmemeli bize.

- galatasaray başkanı'nın bir ağırlığı olmalı. madrid seferi adı altında transfer yapmaya gidiyorsa tüm işler bitmeli, o imzalar atılmalı. 3'ün 1'i alınmamalı. galatasaray başkanı transfer görüşmesine gitmez imza atmaya gider çünkü. daha oyuncularla bir kere görüşmeden apar topar madrid'e gitmemeli, klüple anlaşmanın oyuncuyu almak demek olmadığını bilmeli.

- benim istediğim galatasaray başkan'ı bir iftar yemeğinde önüne sunulan play-off teklifini lig ruhuna aykırı diyip reddetmeli. eğer ki kabul ediyorsa tüm sezon buna saygı duymalı, 9 puanlık fark kapandığında hiç bir galatasaray mensubu ama biz normal sezonda şampiyonuz, 2 kere şampiyonuz yeaa saçmalığına girişmemeli. kural maç başlamadan değişti, bu sene kural böyleydi demeli. buna hazırlıklı olup devre arasında yiğit gökoğlan gibilerini değil direkt skora katkı etki edecek adamları alması gerekir. istersek shaqiri'yi alırız diyip transferin son günlerinde fatih terim'i yiğit'e mahkum etmemeli. şu tercihten dolayı şampiyonluk kaçıyordu.

- galatasaray başkanı seviyesiz programlara (telegol) ve seviyesiz insanlarla (n.özdemir) aynı programa çıkmamalı. eğer şampiyonluktan sonraki yarım saatlik bir programda (kanal d haber) 29 dk nihat özdemir konuşup, sana sallıyorsa sen sana söz hakkı verildiğinde sadece "teessüf ederim" dememelisin. cevap isteyen adamı en güzel cevabı vermelisin. bu cevabı ben istiyorum diye nihat özdemir tipi bir başkan istemiş olmuyorum.

- metristekilerin gizli temsilciliklerini yapan anadolu takımlarına mesafeli olmalı, gerekirse o takımlarla ilişkilerini kesmeli. anadolu'dan alınacak bir topçu için karakteri beş para etmez adamların lafının altında kalmamalı, "fb erkek gibi para veriyor, gs ise oyuncuyu ayartıyor" diyen biri için özür dileme anlamına gelen liseli birinin ağzından çıkan bir açıklama yapmamalı gs başkanı. sana bunları söyleyebilen, aziz'in uşağı bir adamı klüpler birliğinde desteklememeli hatta onun karşısına kendi adayını çıkartabilecek gücü olmalı.

- ne amaçla geldiği belli olan demirören ile seçimin son gününde anlaştı şeklinde haber çıkmamalı galatasaray başkanı'nın. galatasaray başkanı net olmalı, bir kararı olmalı ve tüm galatasaray taraftarları bu kararı bilmeli. nabza göre şerbet verilmemeli. çıkan haberler yalansa yalanlanmalı. yalanlanmadığına göre destek verildiği anlamı çıkar ki bu da ünal aysal'ın çok yanlış kararlarından biridir. geçen 1-2 ay sonra gelen başkan görevini yaptıktan sonra ulu orta tff başkanı'nı düşürmek için uğraşıyoruz diye reklam kokan açıklamalar yapmamalı, eğer yapıyorsa bunu icraate dökmeli ve o tff başkanı'nı devirmeli. galatasaray başkanı'nın ağzından söz bir kere çıkmalı ve o uygulanmalı. devamlı konuşmamalı, konuşurken düşünmeli ve yapamayacağı şeyler dememeli.

- şike yaptığı ortaya çıkan tapelerden, açıklamalardan, itiraflardan belli bir klüp için "umarım hiç bir klüp mensubu ve klüp ceza almaz" değil "en ufak bu işe karışan kişi ve kurumlar cezasını çekmeli, futbol temizlenmeli" demeli. biz avrupa'ya gidelim de gerisi önemli değil mantalitesiyle icraatler yapmamalı. bu konuda taraftarın tercümanı haline gelen yöneticisini susturup geri plana atmamalı.

- rakiplerimizin hepsi şikeye bulaşmışken, kirlendikleri iddianamede belliyken, tek temiz büyük takım biz kalmışken kendi "şahsi" danışmanı olduğu söylediği kişi bizi bu sürecin içine çekmemeli. bu kişi eğer ki bunu yaptıysa kapı dışı edilmeli. galatasaray başkanı böyle kirli insanlarla çalışmamalı. galatasaray'da kendi şahsi danışmanına iş bulmamalı. o şahsi danışmanını galatasaray transfer komitesi adı altında klübe sokmamalı. eğer ki bu kişi klübe giriyorsa açıkça klübün çalışanı demeli, gelen eleştirelere cevap olarak "o benim şahsi danışmanım, taraftar buna karışamaz" dememeli. yani taraftarı yine salak yerine koymamalı.

- 2 senedir takım için uğraşan, geçen yaz haftalarca yurtdışında kalarak euroleague lisansı almak için gecesini gündüzüne katan, seçim günü olmasına rağmen banvit maçı için bandırma deplasmanına gelip takıma destek verecek kadar takımı sahiplenmiş bir adam 2 ayda klübe küstürülüp, istifaya zorlanmamalı. kendi şahsi danışmanı görev kapabilmek için bu olaydan sonra basketbol maçı kaçırmamak için uğraş vermemeli. daha önce engelli basketbol maçına gelmemiş danışmanı takıma destek veriyor gibi görünmek için maçlara gelip basketbol için klüpte görev almayı hedeflememeli.

- tapelerde çıkan bazı konuşmalarda muhbirlik yaptığı belli muhabirlere tepkisini koymalı, o muhabir o kanalda çalıştığı sürece o kanala yasak koymalı. florya muhbirlerin yeri değil en nihayetinde.

- galatasaray başkanı çıktığı bir yayında siyasi otoriteye yaranmak için " 20 milyon o partiye oy veren galatasaraylı vardır, hehehe" dememeli, galatasaray'ı siyaset malzemesi yapmamalı.

- galatasaray başkanı'nın ağzından çıkan söz senet gibi olmalı. resmi siteden yapılan açıklama taraftar için son nokta olmalı. 4 seneliğine anlaştık deyip 1 ay sonra elenince anlaşmadığımız ortaya çıkmamalı. anlaşmadığımız biri için sözleşme yeniledik denmemeli. yollar ayrıldığı belliyken bile taraftar tepkisinden çekinip "ufak pürüzler kaldı, anlaşacağız" deyip taraftarı salak yerine koymamalı. çalışmayacağımızı belirtip, başka hoca düşünüyoruz diyebilmeli. kısacası taraftarına dürüst olmalı.

- stad konusunda "galatasaray taraftarının bir şey söyleme hakkı yok, o stad devletin bir hediyesi" gibi şeyler söyleyen fbjk başkanına gerekli tepkiyi göstermeli. hiçbir klüp başkanı bu yalan şeyleri söyleyememeli. bu söylendiğinde bu stad karşılığında eskiden 49 yıllığına bize ait olan ali sami yen arazisinin stad maliyetinin katlarca fazlasına satıldığını ve devletin stad yapımından karlı çıktığı duyurmalı. önüne gelen stad konusunda atıp, tutmamalı. bunun için de yalanları değil doğruları açıklamalı. galatasaray başkanı hiç bir iradeden çekinip silik durmamalı. en haklı olduğumuz konuda bile bir şey söyleyemeyen bir başkan için taraftar ne düşünür bir düşünmeli.

- galatasaray başkanı'na lütfi arıboğan sorulduğunda "ilk kez sizden duydum, yok öyle bir şey" dedikten 3 gün sonra klüpte görev alacağı açıklanmamalı. saklanmasının önemi olmayan bu konuda bile bu kadar kolay yalan söylememeli.

- stad paylaşımı konusunda en ufak açıklama yapmazken sırf taraftarı yumuşatmak için taraftarın çok sevdiği imparator kullanılmamalı. taraftarı yumuşatıp anlaşma zemini aranmamalı.

- beni kolay kolay tv'de göremezsiniz dedikten sonra gelen şampiyonlukla her kanala çıkmamalı. cidden merak ediyorum çıkmadığı kanal var mı?


şampiyonluk çoğu kişinin gözünü bağlıyor. şampiyon olduk ama nasıl olduk bir düşünmek gerekiyor. transferin son günlerinde arda'nın gidişine rağmen bu duruma engin hamlesiyle mükemmel cevap veren, servet-gökhan ikilisindense semih kaya ile oynayan, riera gibi bitik bir adamdan bir şey olmayacağını anlayıp emre çolak'ı kazanmaya çalışan teknik ekip ve oyuncular sayesinde şampiyon olduk. yönetim ise kendi iç çatışmaları ile uğraştı koca sezon. arada hükümete yağ çektiler, arada şikede kimse ceza almasın dediler. bu sene işine iyi yapan futbol ekibimizdi sadece ve sadece futboldaki neticeye bakan taraftarlarımız olduğundan ünal aysal eleştirilemez gibi geliyor.

ayrıca o dediğiniz vizyon aysal'da değil terim'de var. fatih terim ile ünal aysal'ı karıştırıyorsunuz.

ünal aysal başlığı değil ama konu açılmak yazmak istedim. hayalimdeki galatasaray başkanı ile ünal aysal'ı karşılaştırdım. gözümde ünal aysal'ın şu an yaptığı tek iyi iş ekonomik olarak yaptığı işlerdir, onun dışında benim için fiyaskodur.
http://www.rerererarara.net/sozluk.php?id=978483

Bence müthiş yazmış kelimesi kelimesine katılıyorum
 
Bu yaşıma geldim
sözünün eri, tuttuğunu koparan, taraftarına sahip çıkan, sözünü esirgemeyen bir yönetim ne gördüm ne duydum
ünal aysal dan çok umutluydum ama yine hayal kırıklığı
konuştuklarının yarısını bile yapmayan insanlar
futbolda 25 haziranda toplu imza töreni denildi, haziran bitti hala ses soluk yok
basketbolda ne olacağı belli değil, anlaştığımız açıklanan adamlar başka takımlara gidiyor
voleybolda zaten başarıyı unuttuk...
Biz göremedik
İnşallah bizim çoluğumuz çocuğumuz adam gibi bir yönetim görürler...
 

Üst