Mihriban Oğuz Röportajı

  • Konbuyu başlatan Eyüp Yıldız
  • Başlangıç tarihi
E

Eyüp Yıldız

Misafir
2014 DÜNYA KADINLAR BASKETBOL ŞAMPİYONASI ÜLKEMİZDE OLACAK BU KONU HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ
Bu organizasyonu ülkemize getirmek büyük bir başarı, Türkiye artık bu organizasyonları yapmakta çok tecrübeli. Bayan, Erkek Avrupa ve Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonaları , öncelikle bu turnuvayı ülkemize getirdiği için, federasyonu tebrik ederiz. Bu şampiyona kadın basketboluna çok şey katacaktır, 12 Dev Adamın ortaya çıktığı Avrupa Şampiyonası, son Dünya Erkekler Basketbol Şampiyonası, basketbolumuza özellikle erkek basketboluna çok şey kattı. Bu şampiyona da kadın basketboluna çok şey katacaktır, kadın basketboluna ilginin artacağını düşünüyorum. Bu süreç iyi kullanılırsa ligimize sponsor ve yayıncı kuruluş bulmakta kolaylaşacaktır.

KADIN MİLLİ TAKIMIMIZIN MADALYA ŞANSI NEDİR?
Bunu söylemek için aslında epey bir zaman var. Uzun oyuncu konusunda sıkıntı yaşayabiliriz, Nevriye Yılmaz'ın belinde sorun var, Yasemin Horasan ise ara sıra bazı problemler yaşıyor. Bu iki oyuncu şimdilik sezon kaçırmadılar ama 3 yıl sonra ne durumda olurlar bilinmez ama yerlerini doldurabilecek yada yanlarında destekleyecek oyuncular çıkarabilecek miyiz bu önemli. Özellikle Nevriye ve Yasemin özelinde mutlaka bu kadroda olmaları sağlanmalı. Geçmiş yıllarda ki başarılar yaşanırken, milli oyuncularımız kendi takımlarında çok ciddi süreler alıyorlardı. Akdeniz Oyunları Şampiyonluğu, Avrupa Şampiyonasın da aldığımız 8.lik te bu şekilde geldi. Hedef oyuncular belirlenip ligde aldıkları süreler artırılarak tecrübe kazanmaları sağlanmalıdır. Şimdi bu konuda ciddi sıkıntı var. Bu sıkıntılar çözülürse başarı gelebilir.

KADIN MİLLİ TAKIMINDA DEVŞİRME OYUNCUYA SICAK BAKIYORMUSUNUZ?
Geçmişte bu yapıldı, Korel Engin mili takım forması giydi ve katkı da verdi. Sonrasında C.Nevlin’de oynadı, iyi bir uzun oyuncu yine devşirilebilir çünkü uzun oyuncu konusunda sıkıntı yaşayacak gibiyiz ama iyi düşünülmesi gereken bir konu, gerçekten katkı verebilecek bir oyuncu olmalı. Yukarı söylediğim gibi Milli Takımımız için hedef olan oyuncular, takımlarında süre alarak tecrübe kazanmalı, bu konuda başarı için çok önemli. Geçmişte Birsel Vardarlı, Esmeral Tunçluer, Işıl Alben, Nevriye Yılmaz ve Yasemin Horasan ciddi süreler alarak milli takıma geldiler, 2014'de de böyle olmalı. Bunun tekrardan altını çiziyorum.

KARŞIYAKA DIŞINDA KADIN VE ERKEK BASKETBOL TAKIMLARIMIZ AVRUPA KUPALARINDA BAŞARISIZ OLDULAR BUNUN NEDENLERİ NEDİR?
Ben bu sezon, kadınlarda ve erkeklerde Final Four yapacağımıza inanmıştım, kendimi de 2 tane Final Four'a gitmek için hazırlamıştım. Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımını ayrı tutuyorum, büyük bir talihsizlik yaşadılar, bu sebeple Final Four yapamadıklarını düşünüyorum ama Final Four'a kalabilseydi Fenerbahçe, organizasyonu da İstanbul’a taşıyabilirdi ve ülkemizde ki kadın basketbolu adına sevindirici olacaktı. Erkeklerde alınan başarısız sonuçların nedeni, organizasyonumuzun yetersiz olmasından kaynaklanıyor olabilir, maçlar zorlaştıkça, konsantrasyonumuzun dağıldığını da düşünüyorum, deplasmanda mağlup ettiğin takımlara, kendi evinde mağlup olarak eleniyorsun, böyle olmamalı. Başarılı olmak için yüksek bütçelere sahip olmak yeterli değil, takım kimyasını oluşturmak, yakalamakta önemli. Hatta organizasyonunuzun da bu anlamda büyümesi gerekiyor. Takımlarımız sürekli sil baştan yapıyor, koçlarımız veya yöneticilerimiz, verdikleri demeçlerde, yeni bir takım olma vurgusu yapıyorlar, bir arada olmak çok önemli, takımlarımızın oyunu sezon sonuna doğru oturmamalı, sezona başlarken geçmişten gelen bir yapılanma olmalı, buda başarı için önemli.

BEKO BASKETBOL LİGİ VE ŞAMPİYONLUK MÜCADELESİ İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?
Herkesin herkesi yenebileceği bir sezon yaşanıyor, sezon başında Fenerbahçe ve Efes Pilsen'in domine edeceği bir lig beklentisi vardı, belki Galatasaray, Beşiktaş ve Banvit sürpriz sonuçlar alabilir gözüyle bakılıyordu, ama şuan tablo o kadar net değil. Fenerbahçe 1 galibiyet farkla lider, arkasında ise Galatasaray ve Banvit var, Efes Pilsen gerilerde kalmış durumda..Sezon başından bu yana süren kapatılma dedikoduları Efes Pilsen'i olumsuz etkilemiş gözüküyor. Beşiktaş son derbi galibiyeti ile atağa kalkmış durumda. Ayrıca Karşıyaka ve Olin takımları da çok iyi sonuçlar alarak başarılı bir sezon geçiriyorlar. Şampiyonluk mücadelesi veren takımların durumları, birbirleriyle oynadıkları maçlardan sonra belli olacak, şimdiden bir şey söylemek, bu tabloya bakarak güç. Play off eşleşmelerinden enteresan sonuçlar çıkabilir.

KÜME DÜŞME HATTI İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?
Oyak Renault ve Mersin BŞB takımları en zayıf halka olarak gözüküyor. Özellikle Oyak Renault, hiç ışık vermiyor, üst taraf ile olan puan farkı da açılıyor, lige tutunmaları zor gibi gözüküyor. Mersin BŞB, daha derli toplu bir basketbol oynamaya başladı, şu anda sene başına göre daha iyi bir kadroları var, Galatasaray'a da son saniye basketi ile mağlup olduktan sonra Efes galibiyeti onların için çok önemliydi. Oynadıkları basketbol umut veriyor. İzmir takımları Bornova ve Aliağa, düşme tehlikesi yaşayan diğer takımlar. Oynadıkları basketbol pek iç acıcı değil. Mersin atağa kalkarsa sıkıntı yaşayabilirler. Toparlayacak olursam, Oyak'ın artık şansı olmadığını düşünüyorum, Erdemir kendini kurtardı gibi, Mersin BŞB, Bornova, Aliağa ise ciddi bir çekişme içindeler.

KADINLAR LİGİ İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ ÇOK REKABETÇİ BİR LİGİMİZ YOK BUNUN SEBEPLERİ NEDİR?
Sezon başında, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın ligi domine edeceğini söylemiştim. Maalesef bu 2 takımla rekabet edebilecek, 3. bir takım yok ligimizde. Sezon boyunca sadece 2 sürpriz sonuç oldu, Panküp Kayseri, Fenerbahçe'yi mağlup, Tarsus Takımı da Galatasaray'ı mağlup etti. Bunun dışında maç kalitesinin çok yüksek olmadığı fazla renkli olmayan bir sezon yaşadık. Galatasaray sezonu lider durumda bitirdi. Play off'larda da Galatasaray ve Fenerbahçe finali olacak. Bu arada Tarsus Takımını tebrik etmek lazım, harcadıkları paraya göre çok başarılı bir sezon geçiriyorlar. Rekabetin olması için, Galatasaray ve Fenerbahçe dışında takımların bütçelerini arttırmaları ve altyapıdan oyuncu yetiştirmeye daha çok önem vermeleri gerekiyor.

BEŞİKTAŞ KADIN BASKETBOL TAKIMI NEDEN SON YILLARDA GERİDE KALDI?
Beşiktaş basketbol şubesinin, son yıllarda ödemelerde yaşadığı bir sıkıntı var, bu takımlarını çok olumsuz etkiliyor diye düşünüyorum. Baktığımızda futbol ve erkek basketbol takımlarına yapılan önemli yabancı oyuncu transferlerini kadın takımı gerçekleştiremedi. Geçmişe baktığımızda, Beşiktaş, kadın basketboluna, büyük hizmetlerde bulunmuş bir kulüp, bir dönem milli takıma en fazla oyuncu gönderen takım olmayı başarmış bir kulüp. Koç Aziz Akkaya, şubenin Aleks Ferguson'u durumunda, buraya senelerdir çok önemli hizmetlerde bulundu, camiaya şampiyonluk yaşattı, ama bütçede yaşanan düşüş ve ödemelerde ki aksaklıklar, onun yapacaklarını da sınırlamakta. Gazetelerde çıkan bazı haberlere göre Aziz Akkaya'nın şuan durumu belirsizmiş, her an koçluk görevini bırakabilir, ama ben Beşiktaş'ta ki sorunun koçla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Beşiktaş, bütçeyi yükseltip, ödemeleri düzenli yapmayı başarabilirse ve organizasyon, yönetim bölümünü kuvvetlendirirse tekrardan şampiyonluk mücadelesinde yer alacaktır düşüncesindeyim.

GALATASARAT MEDİCAL PARK'A GEÇELİM, TÜRKİYE KUPASINDA ŞAMPİYON OLAN BİR TAKIM VAR KARŞIMIZDA, SİZ GÖREVE GELDİĞİNİZDE GALATASARAY 1. LİGE YENİ ÇIKMIŞ VE LİGE TUTUNMAYA ÇALIŞAN BİR TAKIMDI, O GÜNLERDEN, BUGÜNLERE NASIL GELİNDİ?
Şubeye menajer olup, gittiğim ilk antrenmanda, oyuncuların şortları bile aynı değildi, şubede ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Takım 1. lige yeni çıkmıştı. Malzemesinden, oyuncusuna, konaklanan tesisten, yenilen yemeğe kadar her şeyi değiştirdik, bunların olmasında o zamanın şube sorumlusu Sayın Ahmet Dedehayır ve Genel Sekreter Sayın Selçuk İren’in desteği çok fazla olmuştur. Bu iş tamamen vizyon ve karakter ile alakalı. Bu kişiler bana güvenmeyip, yetkilerimi arttırmasalardı takımımız şu anda ki haline gelemezdi. Sonrasında iyi yerli ve yabancı oyuncuları kadromuza katmaya başladık, bu transferlerin gerçekleşmesinde, benim ismimin çok etkili olduğunu söyleyebilirim, ilk sene oyuncuları ben kişisel çabalarımla ve onlar ile daha önceki senelerde ki tanışıklığım ile ikna ettim. Galatasaray, kadın basketboluna damgasını vurmuş, Clarissa Davis gibi kadın basketbolunda efsaneleşmiş bir oyuncuyu kadrosuna katmış, Eurolig'de 3. olmayı başarmış, ligimizde kupalara ambargo koymuş bir kulüptü. Maalesef başladığım dönem ki durum pek iç acıcı değildi. Bu sebeple işin başında şube olarak bazı sıkıntıları kişisel ilişkilerimizle aşmak durumunda kaldık. Oyuncuların transferi, sponsorların bulunması ve camianın dikkatinin takımımıza çevrilmesi gibi. Bunda da oldukça başarılı olduk. Sonrasında da kupalar gelmeye başladı, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Eurocup Şampiyonlukları geldi ve sonrasında bugünlere gelindi.

GALATASARAY BASKETBOL ŞUBESİNDEN KOPUŞ SÜRECİNİ TEKRAR ANLATABİLİRMİSİNİZ?
Aslında bu konu da çok fazla konuşmak istemiyorum ama kısaca şöyle anlatayım; 3 sene çalıştım şubede, tabi sıkıntılı dönemler de oldu, geçen sezon, Litvanya deplasmanında alınan bir yenilgi ve sonrasında ligde Mersin karşısında alınan çok farklı mağlubiyet, can sıkıcıydı. Bu dönemde yönetim seviyesinde de seçimin yaklaşmasından dolayı bazı sıkıntılar oldu. Açıkçası bunlar bana çok net yansımadı ama dolaylı olarak bazı rahatsız edici konuşmalar kulağıma geldi. Camia içinde de fazla ön plana çıkmamdan rahatsız olan bazı gruplar vardı herhalde ki bu dönemi çok iyi değerlendirdiler. Sonrasında ise bir sevgili gibi kulübümle yollarımı ayırmak durumunda kaldım, aslında ayrılışımda yönetimde pek bir şey yapmadı, ben de yapmadım ama bitti, nasıl olduğunu anlamak güç oldu. Git de demediler kal da hatta konuşmadık bile desem doğru olur, net bir istifa dilekçemde yok. Ben Galatasaray'lıyım, kulübümü de çok seviyorum, bu sebeple kulübüme karşı maddi manevi hukuki bir girişimde bulunmadım. Şunu da ekleyeyim, o dönem Galatasaray'da oluşturmuş olduğumuz sistem, şuan devam ediyor. Bu da emeklerimin boşa gitmediğini ve unutulmadığını gösteriyor. Kazanılan Türkiye Kupası sonucunda ve Takım Ligi Lider bitirdikten sonra telefonuma mesajlar yağdı, gururlandığımı söyleyebilirim. Bu takımda ve şubede benimde çok fazla emeğim var mütevazi olamayacağım. Birçok yerde dile getirdim mühim olan kurduğunuz sistemdir. Öyle bir yapı oluşturmalısınız ki siz gitseniz de işler devam etmeli. Yükseliş devam etmese de en azından geriye gitmemeli. Saf hizmet etiği ile çalışmak budur. Tüm egolardan uzak bu tavır içinde olmak gerçekten yüksek bir erdemdir. Ben kişilerin geçici kurumların kalıcı olduğuna ve yüksek hizmet disiplinine inanırım. O yüzden takımın geldiği şu noktayı görünce içim çok rahatlıyor.
Birçok yerde dile getirdim mühim olan kurduğunuz sistemdir. Öyle bir yapı oluşturmalısınız ki siz gitseniz de işler devam etmeli. Yükseliş devam etmese de en azından geriye gitmemeli. Saf hizmet etiği ile çalışmak budur. Tüm egolardan uzak bu tavır içinde olmak gerçekten yüksek bir erdemdir. Ben kişilerin geçici kurumların kalıcı olduğuna ve yüksek hizmet disiplinine inanırım. O yüzden takımın geldiği şu noktayı görünce içim çok rahatlıyor.


GALATASARAY MEDİCAL PARK KÖTÜ SONUÇLAR ALDIĞINDA BAZI TARAFTARLAR BU TAKIMIN SİZİN ESERİNİZ OLDUĞUNU YAZDI TARAFTAR FORUMLARINDA... BUGÜN İSE KUPA SAHİBİ VE LİGİ LİDER BİTİREN BİR TAKIM VAR BU TAKIM SİZİN ESERİNİZ Mİ GERÇEKTEN?
Sanırım farklı bir Fenerbahçe yenilgisinden sonra yazıldı bunlar, eğer o takım benim eserimse, bu takımda benim eserim, bunu söyleyen kişiye teşekkür ediyorum sağ olsun var olsun J Tabii ki bu bir takım sporu ve bir ekip ile bu işleri yaptık ve asla tekil konuşmayı sevmem, başarı tüm ekibindir ama bir mağlubiyet sonrası bu şekilde sert gelen bir yorum sonrası ancak “benim eserim” derim.

SİZİN TARAFTARLA İLİŞKİNİZDE ÇOK İYİYDİ TARAFTAR İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?
A.Cömert'te bizi takip eden bir kitle vardı, ama A.Şahenk'e geçmemizle beraber taraftar sayımız çok düştü. Cem Akdağ'ın çalıştırdığı dönemde, takımın mücadeleci kimliği, salona taraftarı tekrar çekmeye başlamıştı. Bizler de verdiğimiz demeçler ile, taraftarlarımızla iyi bir ilişki kurmayı başardık. Bizi takip eden taraftar sayısında büyük bir artış oldu. Ankara'da ki Cumhurbaşkanlığı Kupasında, taraftarımızın büyük desteği vardı, büyüleyiciydi. Sonrasında Eurocup finalinde ki destek ile büyük bir mutluluk yaşadık. Çok güzel bir sinerji yakalandı o dönem ve başarılı sonuçlar geldi. Ne zaman bir çağrı yapsam taraftarımız bu çağrıya ciddi özveriler gösterip salona gelip, takımımızı destekleyerek cevap verdi. Bu yüzden onlara minnettarım.

GALATASARAY CAFE CROWN İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ? ORGANİZASYON OLARAK İYİYE GİDİYOR DİYEBİLİRMİSİNİZ?
Galatasaray CC, 2. kupaya katılması itibari ile, Fenerbahçe ve Efes Pilsen'e oranla handikaplı, ama gelinen noktaya baktığımızda, özellikle ligde ki durum ve Galatasaray'ın taraftar sıkıntısı yaşamaması, organizasyonun da iyi olduğunun göstergesi. Genel olarak başarılı diyebiliriz, ama daha da iyi olması gerekiyor.

BUNDAN SONRASI İÇİN KİŞİSEL PLANINIZ NEDİR? GALATASARAY'DAN TEKLİF GELİRSE TEKRARDAN GÖREV ALIRMISINIZ?

Şu anda spor ve eğlence pazarlama üzerine proje üretimi ve danışmalık yapan bir şirketin kurucularındanım. “Backcourt”… Sektörde bir ilk. Son 6 aydır tüm konsantrasyonumu burası alıyor. Takım yöneticiliği ile ilgili olarak;
Galatasaray'dan nasıl gittiğimi bilemediğim için, tekrar nasıl geri dönerim bilemiyorum, komik ama maalesef bu böyle. İşini iyi yapan bir profesyonelim. Bu konuda da mütevazi olamayacağım, kadınlar liginde ve erkekler liginde görev yapabilecek donanıma sahibim, şunu da belirteyim, sporun ve basketbolun içinde kalmak istiyorum. Halihazırda kulüplerden gelen teklifler var. Bunları değerlendirip tekrar bir kulüp takımı ile olabilirim.

Kulüp yapılarına baktığımızda en önemli eksiklerden birisi kaliteli yönetici eksikliği. Tabii ki bu işin mutfağından yani oyunculuktan gelmiş olmanın bana kattığı ciddi bir katkı var. Her zaman söylediğim şu sadece bütçenizi arttırmak bu işin küçük bir parçası. Esas iş bu parayı, takımı, yurt içi ve yurt dışı tüm idari işleri yönetecek organizasyonu oluşturmak.


Röportaj: Eyüp Yıldız, Hürol Yöney ve Fotogol
 

Ekli dosyalar

  • mihriban 004.jpg
    mihriban 004.jpg
    94.9 KB · Görüntüleme: 45
Mihriban hanım gerçekten işi bilen bir insan. Güzel şeylere imza atıyordu ama özel hayatında yaptığı bazı hatalar sonuna neden oldu. Oysa ki hedefleri her geçen gün yükselen takımımızda onun gibi birine gerçekten çok ihtiyaç var.

Saygılar.
 
Galatasaray'ın onun gibi insanlara ihtiyacı yok!

Galatasaray'ın çıkarlarını herşeyin önüne koyabilen insanlara ihtiyacı var...Egoları uğruna ilişkisini kullanarak bu armayı uçuruma itmiş birinin bu felsefeylede uzaktan yakından alakası olması hak verirsinizki imkansız...

Kısaca açtırmasın kutuyu söyletmesin kötüyü diyorum...Günahlarıda,sevaplarıda kendisinindir bu arma'yı bir daha buna alet etmediği sürece tabi...

Şampiyonluğa yürüdüğümüz şu günlerde gerek yok böyle şeylere!
 
Kerem Bozgeyik! Sen cidden çok fazla şansını zorluyorsun bu forumda. Lafını bil de öyle konuş, birşey bilmeden boş boş, salak salak şeyler yazma buraya.

Galatasaray Bayan Basketbol takımının bu günlere gelmesinde çok büyük emeği olan insanların başında Mihriban Oğuz gelir. O insan emin ol senden fazla Galatasaray' ın çıkarlarını herşeyin önüne koyuyordur. Ayrıca senin gibi buraya gelip ego tamini de yapmıyor. Ve umut ediyorum ki en kısa zamanda yeni yönetimle beraber tekrar takımın başına gelip kaldığı yerden de devam eder. Ama sen bu forumu ve armayı kişisel egolarını tatmin etmek için kullanmaya devam edemeyeceksin ne yazık ki! Günahların da sevapların da sana ait, ister cehenneme git ister cennete. Elveda !
 
Ablalarım, Abilerim

Konuyla ilgili bir şey konuşmuyoruz, şikayetlerimizi "Duyurular - Eleştiriler - Öneriler" paylaşsak?

Röportajı okuyan ve o konu hakkında bir şeyler söylemek isteyenler buradan devam etsin lütfen.
 
Konuyu dağıtmamak adına Aras´ın da belirttiği gibi tartışmayı "Görüş ve İstekler" bölümüne taşıdım.

Bu başlıkta sadece röportajla ilgili düşüncelerimize yer verelim.
 
Mihriban Oğuz'u ben de çok sevmem, birçok hatasını duyduk ama bu onun işini iyi yaptığı gerçeğini değiştirmez. Buraya gelipte şunları şunları yaptı diye de yazacak halimiz yok. Bildiklerimiz bize kalır. Yukarıda da yazdım yine tekrar edeyim. Aynı hataları yapmayacaksa her zaman hedefleri yüksek bir Galatasaray'da yeri olmalıdır.

Kerem Bozgeyik'in yazdıklarını gereksiz, Önder Çiçekoğlu' nun yazdıklarını da bir anlık sinire bağlıyorum. Kendisinin Mihriban Oğuz ile samimi olduğunu da biliyoruz zaten. Koruma psikolojisi ile yapılmış bir çıkış olmuş.

Saygılar.
 

Üst