Soru: Galatasaray da yazın üç kısalı, switchlere ve ters eşleşmelere atak edebileceği bir sistem inşa etmeye çalışıyordu. Geliş kararında bu mu etkili oldu?
Otis Livingston: "Koçla konuştuğumuzda bahsi geçen konulardan biri de buydu. Koça beni nasıl kullanmak istediğini, sistemine nasıl uyum sağlayabileceğimi sordum.
Bunun üzerine pick and roll'lardan ve birebirlerden konuştuk. Würzburg'a benzer bir sistemden bahsetti. Dolayısıyla bu çok dikkat çekiciydi."
(via @semih_tuna)
Galatasaray'a transfer süreci
Otis Livingston: “Galatasaray'a sakatlığıma rağmen bana karşı pozitif yaklaşmaya devam ettikleri için minnettarım. Transfer sürecinin tamamı boyunca sağlam durdular.
Galatasaray'la anlaştığım için mutluydum, EuroLeague'den teklif gelmediği için mutsuz değildim.”
(via @semih_tuna)
Yakup Sekizkök ile iletişimi
Otis Livingston: "Bu yüzden Galatasaray gibi büyük bir kulüpte sahip olduğum sorumluluklardan dolayı minnettarım. Elbette burada biraz baskı var, bir skorer olarak her seferinde iyi performans vermeyi istiyorsunuz.
Bazı akşamlar yeterince iyi olmayabiliyor, bu tür akşamlar olduğunda sayı atamasam bile sahada farklı şeyleri yaparak takıma yardım etmeye çalışıyorum. Tabii çok sayı attığım akşamlar da oluyor. Basketbol böyledir, hayat da böyledir.
Her daim mükemmel ve yaptığınız işte başarılı olmak istersiniz ama bazen işler istediğiniz gibi gitmez. Koç bana çok güveniyor, bana inanıyor ve bu yüzden benden çok şey bekliyor."
(via @semih_tuna)
Öğrendiği Türkçe kelimeler
Otis Livingston: "Dostum, Türkçe çok zor. Dolayısıyla kelimeleri öğrenmek zor ama 'baba' kelimesini söyleyebilirim.
Takımda sürekli gelip 'baba, naber?' diyorlar. Bence güzel bir şey, arkadaşlığı ifade eden bir kelime."
(via @semih_tuna)