Her sene final serisinden önce yazılırdı bu mektup ama bu sene yazmadık. Çünkü gerek görmedik, hepsi durumun farkındalardı. Onlara söylenecek bir şey yoktu, hazırlardı. Bizim tribünde, evimizde pes ettiğimiz yerlerde onlar daha bitmedi dediler. Ben inanmanın ne demek olduğunu bir kez daha onlardan öğrendim. Sezonu bir kupayla kapadığımıza göre, iyi bir sezon geçirdik demek yanlış olacak sanırım. Fakat kızlarla gurur duyuyoruz yine de.
Hiç utanmadan, sıkılmadan göstere göstere bir senenin emeği çalındı. Kiminle konuşsam ağlıyor, çıldıracak gibi. Fakat lanet olsun ki yapacak hiçbir şey yok artık. Biz böyleyken, sizlere "ağlamayın, üzülmeyin" diyemiyoruz. Hislerinizi anlayabilecek kadar bizim de canımız yandı, ne desek boş... Bilin ki; Galatasaray forması için verdiğiniz mücadele göğsümüzü kabarttı, tüm üzüntümüz sizler hakkınızı alamadınız diye. Bize gurur verdiniz, son ana kadar sahaya ter akıttınız. Tuğba, Hodges, Yasemen, Gözde, Bahar, Işıl, Gintare, Gülşah, Balım, Nihan, Tamika, Michelle, Seimone ve Sylvia hepinize sonsuz teşekkür ederiz. Galatasaray'ın ve Galatasaraylılığın ne demek olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Ve bunu herkese gösterdiğiniz için bir kez daha teşekkür ederiz. Gönül isterdi, tüm şartlar altında daha fazlasını kazanabilmeyi, oyunu bozabilmeyi. Olmadı, yapamadık... Ama sizlerin canı sağ olsun.
Sizin gibi karakterli sporcularla başımıza gelecek en kötü sonuç, şampiyonluklara bedeldir. Eğer sizin için de öyleyse kalbimizdeki yerinizin o olduğunu söyleyip sizleri bir parça mutlu edebilirim. Seneye ve sonraki sene ve hatta sonraki sene, emeklerinizin karşılığını, herkesi yenerek alana kadar bizimle kalmanızı rica ediyorum. Sizin hak ettikleriniz bu formanın da hakkı çünkü, gönül ister hep bizimle kalın. Fakat gitmek isteyenler varsa aranızda, geri dönmeyecekler, lütfen söyleyin bize. Sizleri anlayışla karşılayacağız. Borcumuzu da ödemek isteriz, Galatasaray için burkulan bilekleriniz, kopan bağlarınız, akıttığınız ter ne istiyorsanız verelim size. Ama sakın bir hata yapıp kalbimizi istemeyin, çünkü sizlerin yüreği bizimkilerden kat be kat büyük.
Hoşça kalın, yine gelin, yine savaşın ve gururumuz olun...
Hiç utanmadan, sıkılmadan göstere göstere bir senenin emeği çalındı. Kiminle konuşsam ağlıyor, çıldıracak gibi. Fakat lanet olsun ki yapacak hiçbir şey yok artık. Biz böyleyken, sizlere "ağlamayın, üzülmeyin" diyemiyoruz. Hislerinizi anlayabilecek kadar bizim de canımız yandı, ne desek boş... Bilin ki; Galatasaray forması için verdiğiniz mücadele göğsümüzü kabarttı, tüm üzüntümüz sizler hakkınızı alamadınız diye. Bize gurur verdiniz, son ana kadar sahaya ter akıttınız. Tuğba, Hodges, Yasemen, Gözde, Bahar, Işıl, Gintare, Gülşah, Balım, Nihan, Tamika, Michelle, Seimone ve Sylvia hepinize sonsuz teşekkür ederiz. Galatasaray'ın ve Galatasaraylılığın ne demek olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Ve bunu herkese gösterdiğiniz için bir kez daha teşekkür ederiz. Gönül isterdi, tüm şartlar altında daha fazlasını kazanabilmeyi, oyunu bozabilmeyi. Olmadı, yapamadık... Ama sizlerin canı sağ olsun.
Sizin gibi karakterli sporcularla başımıza gelecek en kötü sonuç, şampiyonluklara bedeldir. Eğer sizin için de öyleyse kalbimizdeki yerinizin o olduğunu söyleyip sizleri bir parça mutlu edebilirim. Seneye ve sonraki sene ve hatta sonraki sene, emeklerinizin karşılığını, herkesi yenerek alana kadar bizimle kalmanızı rica ediyorum. Sizin hak ettikleriniz bu formanın da hakkı çünkü, gönül ister hep bizimle kalın. Fakat gitmek isteyenler varsa aranızda, geri dönmeyecekler, lütfen söyleyin bize. Sizleri anlayışla karşılayacağız. Borcumuzu da ödemek isteriz, Galatasaray için burkulan bilekleriniz, kopan bağlarınız, akıttığınız ter ne istiyorsanız verelim size. Ama sakın bir hata yapıp kalbimizi istemeyin, çünkü sizlerin yüreği bizimkilerden kat be kat büyük.
Hoşça kalın, yine gelin, yine savaşın ve gururumuz olun...