E
Erdal Can İçelli
Misafir
Hocanın Sırtı
Kimileri iş yapar çıkarır ortaya, sonrasında beğenilmeyeceğini, ağzından köpükler saçarak saldıracak acizleri adı gibi bile bile.
Doğru bildiği yolda tüm kısıtlamalarla ve engellerle savaşarak adam gibi yüreği ve cesareti ile. Sırtında taşır inandığı öğrencilerini, sporcularını ki görsünler ufuktaki hedefi inansınlar. Kimileri iner hocanın sırtından onunla aynı hedefi görmek için inanıp çalışır ve büyürler onlarda hedefi görebilecekleri yere.
Kimide sırtında kalmayı yeğler, işine gelmez çalışmak ayakları üzerinde durup büyüyüp gelişip hedefi görebilmek yerine, rahatı seçer hocanın sırtında da zaten hedefi görüyordur. Onunla beraber hedefe gider, takım sevinir hoca sevinir oda sevinir.
Hoca uyarır sürekli hedefin büyükse in aşağıya çalış ter akıt cesaretli ol sorumluluk al kendi sorumluluğunu alamayan takımın sorumluluğunu alamaz der der der ama rahattır hocanın sırtı birgün oradan ineceğini indikten sonra pişman olacağını bu kadar rahat edeceği başka güvenli bir sırt bulamayacağını bilerek kalır orada ve kanıksar kendinin zanneder orayı kimse onu oradan indiremeyecek zanneder.
Yatırım yapar ev alır araba alır hoca uyarsa da spor vefasızdır plan yapılmaz diye. Dinlemez alır da alır kaptırır kendini hayata neden hocanın sırtında olduğunu bile unutur. O beklerken kendinden 5 gömlek kötü gördüğü sporcular aşağıya inip alır başını giderler tepelere tırmanırlar çünkü hocanın sırtında yaşamak yerine onun gösterdiği hedefi ve ufku görmek için deli gibi çalışırlar denerler öğrenirler.
Seyreder onları kenardan bide kıskanır utanmadan ama onların da sırtına biner çekinmez onlar çalışır hoca çalışır çırpınır o ufukta görünen hedefe ulaşılır hep beraber sevinilir. Fiyakası da herkezden iyidir ama şampiyondur artık üst üste kimsenin gidemediği yerlere gelmiştir ve gitmiştir. Dünyayı sallamıştır takım, oda içindedir.
Kendi gibi hep olmuştur birileri takımda yaşasa da o sevinci ve gururu rahat duramaz kulis bu tiplerin işidir çünkü hedef olmadığından canları sıkılır kendilerini kulise verirler. Filozofu olurlar takımın çalışmak yerine sürekli düşünürler düşünürler düşünürler?
Hoca saftır bir yandan bekler kendi kardeşi gibi öğrencisini 1 gün verir kararını da hedefe koşar bir kişi daha girer kazananların yanına bekler bekler bekler?
Bide aranmak ister teşekkür yetmez? hocasını aylardır bir kez olsun aramayan adam ne iyi günde ne de zor günde. Aramaz çünkü bilir hocasının elindeki acı reçeteyi de dinlemek istemez tekrar tekrar, şişmiştir egosu hocanın indirmesini istemez.
Hoca bekledikçe umudunu da yitirir ve bilir o adamı da sırtından indirdiğinde indiği yerden bıçaklayacağını kendinin zanneder dedik ya bıçaklaması o yeri söküp alma isteğidir aslında, alırken de isterki canı acısın hocanın da.
Öncesi de vardır arar başka sırtları ısrarla hocasını aramaktansa telefonla anlatır ben şunu yaptım bunu yaptım şu hedeflere ulaştım beni alın sırtınıza bakın ne güzel şeyler olacak fiyatını da söyler öyle ucuza inmez çünkü o sırttan ama kimse inanmaz çünkü senelerdir gördükleri yer saha değil hocanın ve diğer kazananların sırtıdır, yok derler biz almayalım?
Sinirlenir bizimki bulur eski filozof arkadaşlarını devam eder kulise onlarda hazırdır zaten çıkarırlar bıçakları hocanın sırtından ne koparabilirlerse yeter ki senelerdir güvenle temel attıkları evler kurdukları arabalar park ettikleri yer başkasına gitmesin?
Sırtındayken hocanın durum farklıdır ama adam yüzlerce pislikle uğraşır takımı ayakta tutmak için ne ailesi kalır ne de hayatı. Yatırım da yapamaz hoca onlar gibi, elindekini avucundakini de takımına harcar sırtındakilerde sebeplenir tabii ki?
Sıvazlarlar hocanın sırtını büyüksün hoca bir tanesin tek adamsın kralsın bizi sen adam ettin camiaya sen gösterdin işin aslında ne olduğunu. Hoca dinler dinler dinler? dinlese de inanmaz görmüştür çünkü o bakışları takım hedefe giderken haset ve kıskançlık akan. Görmüştür gülüşmeleri en zorlu maçlarda içerde savaşanlardan ter yerine kan akarken ve bilir şaşırmaz ihaneti görünce beklenilendir çünkü onun için üzülür kendinden çok onlara.
Ayırt etmemiştir onları hiçbir zaman diğerlerinden anlatmıştır adam gibi uyarmıştır takımın bir olması gereken yerlerde görüşlerini almıştır inanmıştır ama onlar kendilerinden zannetmişlerdir verilen değeri şiştikçe şişmişlerdir.
Hep garantide güvende hissetmek isterler kendilerini. Ailelerinin yanında olmak isterler hocanın sırtındayken alırlar evleri arabaları ama işleride dursun isterler bi kenarda gelmek istemezler savaşın verildiği sıkıntının çekildiği terin akıtıldığı alana hep isterler isterler isterler ne kadar verirsen daha fazlasını isterler.
Hocayı sevenler, sevmese de inananlar, inanmasa da hocanın onlara neler verebileceğini görenler dinlerler hocayı ama en önemlisi cesaret ederler o topu potaya atmaya elleri titremeden tüm takımın sorumluluğunu ve başarısını sırtında taşıyarak sonunda oyuncu olurlar telefonları durmaz transfer teklifleri yağar diğerleri de telefon çalsın diye telefona bakar bakar bakar?
Sırtından inenler hocadan nefret etmeye başlarlar ama bilmelidirler ki son şansları o nefrettir. Bilir hoca kendine duyulan nefretin dahi onları oyuncu yapacağını seyreder başka takıma gidince el kol hareketlerini ama bir yandan da gurur duyar eski sporcusuyla ve kendisiyle, sevgi ile yapamadığını nefret ile yapmış ve bir oyuncu daha çıkarmıştır.
Sporda Sevginin de nefretin de işe yaradığını bilir o yüzden esirgemez ne lafını ne de sözünü?
Yinede hoca onların iyiliğini düşünür hala iyi olsunlar ister bilir ki yıllardır sömürüle sömürüle çürümüş bu camiada en temiz kalmış adamlardır aslında sporcuları.
Asıl camianın sırtındadır zararı verenler bu sporcuları bu hale getirenler. Sırtında durmakla kalmaz kanını emerler camianın. Üç kuruşluk hacirah için on takla atarlar oda yetmez çaldıkça çalası gelir bunlar doymazlar, nefret eder engelliden aslında zayıf görür çekemez başarısını ama öter mikrofonu görünce bülbül gibi vatan millet Sakarya.
Çaldığı para az buz da değildir ama yetmez çalar çalar çalar?
Seyreder amiri de hırsızlığı kanıtlanmış adamı seyreder seyreder seyreder?
Hocanın anlatacağı ama anlatmakla kalmayıp savaşacağı daha çok cephe vardır. İnsanlar yanında da olsa sırtında da olsa hakarete iftiraya da uğrasa kuyusu da kazılsa tek başına da kalsa hoca savaşır savaşır savaşır.
Bilse de arkası kesilmeden çoğalarak gelecek hırsızlar, şerefsizler, ezikler?
Bilir hoca, yalancı, riyakar ve adaletsizlerin ateşinin içinde yanıp kül olacağını ama?
Küllerinden yeniden doğup savaşacağını da bilir?
R.SEDAT İNCESU
http://www.sedatincesu.com/ ALINMIŞTIR
Kimileri iş yapar çıkarır ortaya, sonrasında beğenilmeyeceğini, ağzından köpükler saçarak saldıracak acizleri adı gibi bile bile.
Doğru bildiği yolda tüm kısıtlamalarla ve engellerle savaşarak adam gibi yüreği ve cesareti ile. Sırtında taşır inandığı öğrencilerini, sporcularını ki görsünler ufuktaki hedefi inansınlar. Kimileri iner hocanın sırtından onunla aynı hedefi görmek için inanıp çalışır ve büyürler onlarda hedefi görebilecekleri yere.
Kimide sırtında kalmayı yeğler, işine gelmez çalışmak ayakları üzerinde durup büyüyüp gelişip hedefi görebilmek yerine, rahatı seçer hocanın sırtında da zaten hedefi görüyordur. Onunla beraber hedefe gider, takım sevinir hoca sevinir oda sevinir.
Hoca uyarır sürekli hedefin büyükse in aşağıya çalış ter akıt cesaretli ol sorumluluk al kendi sorumluluğunu alamayan takımın sorumluluğunu alamaz der der der ama rahattır hocanın sırtı birgün oradan ineceğini indikten sonra pişman olacağını bu kadar rahat edeceği başka güvenli bir sırt bulamayacağını bilerek kalır orada ve kanıksar kendinin zanneder orayı kimse onu oradan indiremeyecek zanneder.
Yatırım yapar ev alır araba alır hoca uyarsa da spor vefasızdır plan yapılmaz diye. Dinlemez alır da alır kaptırır kendini hayata neden hocanın sırtında olduğunu bile unutur. O beklerken kendinden 5 gömlek kötü gördüğü sporcular aşağıya inip alır başını giderler tepelere tırmanırlar çünkü hocanın sırtında yaşamak yerine onun gösterdiği hedefi ve ufku görmek için deli gibi çalışırlar denerler öğrenirler.
Seyreder onları kenardan bide kıskanır utanmadan ama onların da sırtına biner çekinmez onlar çalışır hoca çalışır çırpınır o ufukta görünen hedefe ulaşılır hep beraber sevinilir. Fiyakası da herkezden iyidir ama şampiyondur artık üst üste kimsenin gidemediği yerlere gelmiştir ve gitmiştir. Dünyayı sallamıştır takım, oda içindedir.
Kendi gibi hep olmuştur birileri takımda yaşasa da o sevinci ve gururu rahat duramaz kulis bu tiplerin işidir çünkü hedef olmadığından canları sıkılır kendilerini kulise verirler. Filozofu olurlar takımın çalışmak yerine sürekli düşünürler düşünürler düşünürler?
Hoca saftır bir yandan bekler kendi kardeşi gibi öğrencisini 1 gün verir kararını da hedefe koşar bir kişi daha girer kazananların yanına bekler bekler bekler?
Bide aranmak ister teşekkür yetmez? hocasını aylardır bir kez olsun aramayan adam ne iyi günde ne de zor günde. Aramaz çünkü bilir hocasının elindeki acı reçeteyi de dinlemek istemez tekrar tekrar, şişmiştir egosu hocanın indirmesini istemez.
Hoca bekledikçe umudunu da yitirir ve bilir o adamı da sırtından indirdiğinde indiği yerden bıçaklayacağını kendinin zanneder dedik ya bıçaklaması o yeri söküp alma isteğidir aslında, alırken de isterki canı acısın hocanın da.
Öncesi de vardır arar başka sırtları ısrarla hocasını aramaktansa telefonla anlatır ben şunu yaptım bunu yaptım şu hedeflere ulaştım beni alın sırtınıza bakın ne güzel şeyler olacak fiyatını da söyler öyle ucuza inmez çünkü o sırttan ama kimse inanmaz çünkü senelerdir gördükleri yer saha değil hocanın ve diğer kazananların sırtıdır, yok derler biz almayalım?
Sinirlenir bizimki bulur eski filozof arkadaşlarını devam eder kulise onlarda hazırdır zaten çıkarırlar bıçakları hocanın sırtından ne koparabilirlerse yeter ki senelerdir güvenle temel attıkları evler kurdukları arabalar park ettikleri yer başkasına gitmesin?
Sırtındayken hocanın durum farklıdır ama adam yüzlerce pislikle uğraşır takımı ayakta tutmak için ne ailesi kalır ne de hayatı. Yatırım da yapamaz hoca onlar gibi, elindekini avucundakini de takımına harcar sırtındakilerde sebeplenir tabii ki?
Sıvazlarlar hocanın sırtını büyüksün hoca bir tanesin tek adamsın kralsın bizi sen adam ettin camiaya sen gösterdin işin aslında ne olduğunu. Hoca dinler dinler dinler? dinlese de inanmaz görmüştür çünkü o bakışları takım hedefe giderken haset ve kıskançlık akan. Görmüştür gülüşmeleri en zorlu maçlarda içerde savaşanlardan ter yerine kan akarken ve bilir şaşırmaz ihaneti görünce beklenilendir çünkü onun için üzülür kendinden çok onlara.
Ayırt etmemiştir onları hiçbir zaman diğerlerinden anlatmıştır adam gibi uyarmıştır takımın bir olması gereken yerlerde görüşlerini almıştır inanmıştır ama onlar kendilerinden zannetmişlerdir verilen değeri şiştikçe şişmişlerdir.
Hep garantide güvende hissetmek isterler kendilerini. Ailelerinin yanında olmak isterler hocanın sırtındayken alırlar evleri arabaları ama işleride dursun isterler bi kenarda gelmek istemezler savaşın verildiği sıkıntının çekildiği terin akıtıldığı alana hep isterler isterler isterler ne kadar verirsen daha fazlasını isterler.
Hocayı sevenler, sevmese de inananlar, inanmasa da hocanın onlara neler verebileceğini görenler dinlerler hocayı ama en önemlisi cesaret ederler o topu potaya atmaya elleri titremeden tüm takımın sorumluluğunu ve başarısını sırtında taşıyarak sonunda oyuncu olurlar telefonları durmaz transfer teklifleri yağar diğerleri de telefon çalsın diye telefona bakar bakar bakar?
Sırtından inenler hocadan nefret etmeye başlarlar ama bilmelidirler ki son şansları o nefrettir. Bilir hoca kendine duyulan nefretin dahi onları oyuncu yapacağını seyreder başka takıma gidince el kol hareketlerini ama bir yandan da gurur duyar eski sporcusuyla ve kendisiyle, sevgi ile yapamadığını nefret ile yapmış ve bir oyuncu daha çıkarmıştır.
Sporda Sevginin de nefretin de işe yaradığını bilir o yüzden esirgemez ne lafını ne de sözünü?
Yinede hoca onların iyiliğini düşünür hala iyi olsunlar ister bilir ki yıllardır sömürüle sömürüle çürümüş bu camiada en temiz kalmış adamlardır aslında sporcuları.
Asıl camianın sırtındadır zararı verenler bu sporcuları bu hale getirenler. Sırtında durmakla kalmaz kanını emerler camianın. Üç kuruşluk hacirah için on takla atarlar oda yetmez çaldıkça çalası gelir bunlar doymazlar, nefret eder engelliden aslında zayıf görür çekemez başarısını ama öter mikrofonu görünce bülbül gibi vatan millet Sakarya.
Çaldığı para az buz da değildir ama yetmez çalar çalar çalar?
Seyreder amiri de hırsızlığı kanıtlanmış adamı seyreder seyreder seyreder?
Hocanın anlatacağı ama anlatmakla kalmayıp savaşacağı daha çok cephe vardır. İnsanlar yanında da olsa sırtında da olsa hakarete iftiraya da uğrasa kuyusu da kazılsa tek başına da kalsa hoca savaşır savaşır savaşır.
Bilse de arkası kesilmeden çoğalarak gelecek hırsızlar, şerefsizler, ezikler?
Bilir hoca, yalancı, riyakar ve adaletsizlerin ateşinin içinde yanıp kül olacağını ama?
Küllerinden yeniden doğup savaşacağını da bilir?
R.SEDAT İNCESU
http://www.sedatincesu.com/ ALINMIŞTIR
