ah Nurettin Sözen ah. Hatırladıkça kahrediyor beni. Öteki dünyada da iki elim yakasında olacak. Koskoca İstanbulda kongre salonu yapacak yer bulamadı, Türkiyenin basketbol mabedi olan spor sergi sarayını yerle bir etti. Şimdi her maçta seyircisizlikten şikayet edenler o günlere dönüp bakmalıdırlar. Tribünler tıklım tıklım dolardı. 1982 yılı, bir şubat günü okul çıkışı hava günlük güneşlikken salona girdik, o gün tam beş maç vardı. Çıktığımızda yarım metre kar vardı. Ne kadar büyüleyici bir atmosfer varmış ki sıcak bir hava da girdiğimiz salonda, o kadar kar yağmış haberimiz olmamış. Seyirci basketbolu bilen, bilinçli kalabalıklardı. Top rakipteyken ıslıklayan, kendi takımına geçtiğinde teşvik eden bir kitleydi. Bilgileriyle hakemleri etkilerlerdi. Şimdi tribüne gidince, eskiyi hatırlayıp müthiş sıkıntı duyuyorum. Kendi oyuncusu serbest atış yaparken gerekli sessizliği sağlamayıp lay lay lom yapan bilinçsiz seyircinin zarar verdiğini düşünüyorum. Mutlaka basketbol kültürünü bilen seyirciyi salona çekmek gerekir. Yunanistanda, Sırbistanda seyirci maçı alıyor. Seyirci katkısıyla bizim aldığımız maç bir elin parmağını geçmez. Spor Sergide bütün lige hakim olma şansımız oluyordu. En geç dört hafta içinde ligdeki bütün takımları tanıma şansını elde ediyorduk. Hoş eskiden bu kadar canlı yayın yoktu. İstatistik denilen şey ön planda değildi. Şu an ülkemizde çok gelişmiş bir basketbol oynanıyor. Ah keşke bu günlere spor sergide şahit olsaydı. Şu bir gerçekki basketbol daha gençliğe hitap eden bir spor. Şehir içinde ulaşımı kolay salonlar yapılmalı. Ayhan Şahenk şehir içinde gözükmesine rağmen oldukça ulaşımı ters bir yer. Öğrenci birinin maça gitmesi içinde oldukça eziyet çekmesi gerekir. Ben Kabataş Ticarette okuyordum. okuldan çıkınca doğru maça. Cihangirde oturuyordum, yürüye yürüye hafta sonu maça. yani bir yaşam biçimi geliştirebiliyordu insan. Orada unutamadığım basketbolcular izledim. Baba Nusret ile Çengel Halilin mücadelesine şahit oldum. İkiside renkleri uğruna kanının son damlasına kadar savaşan insanlardı. Şimdi ne galatasaraylılar nede fenerbahçeliler bu iki ismi anmamasına şaşırıyorum doğrusu.