Abdürrahim Albayrak

Galatasaray sevgisi hep yapmacık, şov gelmiştir bana, belki samimidir bilmiyorum ancak iktidar ile ters düşmemek için ilk fırsatta Galatasaray'ı satacağına adım gibi eminim.
 
çin kuluplerine, futbolculara teşekkür etti. Transferlerin bitmediğini anlamadı galiba yada başka bir şeyler deniyor kendi kafasında.
 
"Bu sene daha hazırlıklı olacağız. son dakikaya bırakmayacağız. şampiyonlar ligine hazır gideceğiz" açıklamasını yapan yönetici ve durum ortada.

Böyle bir amatörün Galatasaray'ın transfer konularında olması başlı başına bir rezalet.

Daha hiçbir şey resmiyet kazanmamışken sırf egosu, popülaritesi için Falcao'ya sarılıp fotoğraf çektiren ve onu sosyal medyaya servis eden birinden ne bekleniyor acaba? İki gün sonra "Monaço'ya teşeççür edeyiruz, pizu çok cüzel ağirladular" diye açıklama yapmamasını umduğumuz şahsiyet.
 
Son düzenleme:
Nasil gelmis acaba buralara ? Sans Bal emek torpil cemaat fikri olan var mi? Universite okuyan onca cocugumuza uzuluyorum. Onlerindeki ornege bakin. Yazik cok yazik.
 
Eğer bu falcao krizini aşamazsa yöneticilik kariyeri biter. Zaten kendi istifa etsin, eline yüzüne bulaştırdı. Bi ara başkanlık falan diyordu. Öyle bir ihtimal artık yok sayın albayrak.
Bir de şu küfür ettiği video çıktı ortaya. Hiç yakışmadı gs ikinci başkanına. Ne işin var senin öyle bir adamla muhattap olup görüntülü konuşuyorsun. Galatasaraylılığına lafım yok ama bu yetmiyor.
 
Bu illet ortaya çıktığında direkt öldürüyor adı altında tanımlandı çünkü. Dermanı, çaresi tedavisi yok deniyordu ki hala öyle deniyor. O yüzden sordum ama umarım herkes iyileşir.
 
Bu illet ortaya çıktığında direkt öldürüyor adı altında tanımlandı çünkü. Dermanı, çaresi tedavisi yok deniyordu ki hala öyle deniyor. O yüzden sordum ama umarım herkes iyileşir.

Sen nerede duydun böyle şeyleri. Galiba fısıltı gazetesinden öğreniyorsun haberleri. Haberleri okusan izlesen böyle şeyler ifade etmezdin çünkü. Virüsün ödürücülüğü yüksek değil öncelikle. Hatta 80 yaş üzerinde bile yüzde 14 seviyelerinde. Ama burada mesele ölüm oranı değil virüsün çok hızlı yayalabilmesi kabiliyeti. Eğer bu ivmelenerek artışın önüne geçilmezse hastaneler hiçbir ülkede yetmeyecek ki İtalya'da olan da bu. Yoksa virüs eğer bizim yararımıza onun zararına bir mutasyon geçirmezse tüm insanlığın yarısından fazlasının enfeksiyon kapmasını sağlayacak. Ancak bu geniş zaman yayılırsa her hastaya tıbbi bakım sağşanabilecek ve virüse geç yakalananlara aiı sağlanabilecek. Tüm çaba bundan ibaret ve bu da içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli global olayı.
 
Fısıltı değil 7/24 haber kanalları açık benim görev yaptığım kışlada. Siz bu yüzdeleri nerden aldınız mesela ? %14 vs gibi bilgilerin kaynağı nedir? Merak ettiğimden soruyorum. Zira ölüm oranları Avrupa’da müthiş seviyelere geldi. Elbet benim gönlüm de virüsün etkisinin minimum seviyede olmasından yana.
 
Hangi kanallar açık bilmiyorum, ama en doğru bilgiler bu 2 sitede.


Avrupada en yüksek oran İtalyada.
Bu arada, oran hesaplanırken "ölüm adedi / hasta sayısı" formülü kullanılıyor gördüğüm kadarıyla. Bence bu doğru değil, "ölüm adedi / (ölüm adedi + iyileşen sayısı)" daha doğru bir formül. Zira ilkinde mevcut hastaların durumu sonuçlanmadığı için sanki hepsi iyileşmiş gibi hesaba katılıyor.
 
Fısıltı değil 7/24 haber kanalları açık benim görev yaptığım kışlada. Siz bu yüzdeleri nerden aldınız mesela ? %14 vs gibi bilgilerin kaynağı nedir? Merak ettiğimden soruyorum. Zira ölüm oranları Avrupa’da müthiş seviyelere geldi. Elbet benim gönlüm de virüsün etkisinin minimum seviyede olmasından yana.
Kışlada durum nasıl ? Herhangi bir önlem alındı mı oralarda ? Askerlik bitince ( ki bitecek mi bu askerlik merak ediyorum :)) senin de 14 gün karantinaya alman kendini iyi olur bence. Şu dönemi askeriyede geçirmek de zor.
 
Şükür şimdilik bi vaka yok, zaten kışla asker mevcudumuz da aşırı fazla değil. Önlemler her gün giderek sıkılaşıyor. Herkesin malumu ikinci emre kadar izinler ve dışarı çıkışlar yasak. İçtimalarda her asker arası en az 1 metre ve birlikler arası en az 5 metre. Her gün yarbay emri ve yer yer gözetiminde, detaylı temizlik var. Her gün duş emri var vs.. 6-7 haftaya çıkıyorum ama şimdilik burası en güvenli yer gibi duruyor sanırım dışarıya nazaran.
 
Hangi kanallar açık bilmiyorum, ama en doğru bilgiler bu 2 sitede.


Avrupada en yüksek oran İtalyada.
Bu arada, oran hesaplanırken "ölüm adedi / hasta sayısı" formülü kullanılıyor gördüğüm kadarıyla. Bence bu doğru değil, "ölüm adedi / (ölüm adedi + iyileşen sayısı)" daha doğru bir formül. Zira ilkinde mevcut hastaların durumu sonuçlanmadığı için sanki hepsi iyileşmiş gibi hesaba katılıyor.

Bu söylediğin konu benim de dikkatimi çekiyor. Bugün tanı konan kişi hemen ölmedi diye payda kısmına eklenmiş oluyor. Hele bizim ülkemizde bu oran hepten yanlış. Çünkü örneğin bugün ölen 7 kişi muhtemelen en az 5 gün önce tanı konan kişilerden ki o dönemlerde her gün 300 civarı vaka olmuyordu. Bence öncelikle ölenlerin ortalama enfeksiyon kaptıkları tarihten itibaren kaç gün içinde öldülerse o gün sayısını geçenler sadece paydaya eklenmeli. Ama bu tip bir istatistik tutulması şu aşamada veriler koordine değilken mümkün olmayacağından ben de senin gibi bir formülün dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu da maalesef bizim ülkemiz için henüz mümkün değil, çünkü iyileşen hasta verilere göre olmadı. Bu hastalığın en sağlıklı istatistiklerini tamamen yok olduğunda anlayacağız. Şimdi her hangi bir kıstasla istatistik verisi çıkarmak doğru değil. Her şeyin sonunda- virüs aldığını alıp gideceği zaman- sadece vaka sayısı değil semptom göstermeyen tahmini vakalar da eklenip ölüm oranı belirlenmeli.

Fısıltı değil 7/24 haber kanalları açık benim görev yaptığım kışlada. Siz bu yüzdeleri nerden aldınız mesela ? %14 vs gibi bilgilerin kaynağı nedir? Merak ettiğimden soruyorum. Zira ölüm oranları Avrupa’da müthiş seviyelere geldi. Elbet benim gönlüm de virüsün etkisinin minimum seviyede olmasından yana.

Yüzde 14 verisini her haber kanalında, haber sitelerinde, gazetelerden alabilirsin. Az önce Habertürk'te de bir prof bu oranları verdi zaten. Şu anda Dünya çapında 415.146 vakadan 18.562'si ölmüş. Yani ölüm oranı %4.5 ki bu rakama semptom göstermeyen taşıyıcılar dahil değil. İtalya'da bu oran %10'lara vardı ki zaten dünya ortalamasını yükseltenler de onlar. Bunda da virüse daha çok İtalya'da yaşlıların maruz kalması gösteriliyor çeşitli nedenlerle. Avrupa'da müthiş seviyelere gelen durum hastane kapasitelerinin artık yetmemesi ve doktorların hangi hastanın hayatta kalması için yoğun bakıma alınacağıyla ilgili karar verecek kadar zor duruma gelmeleri. Salgının asıl büyük darbesi de sağlık sistemini göçertecek kadar hızlı yayılım göstermesi zaten.
 
Bu söylediğin konu benim de dikkatimi çekiyor. Bugün tanı konan kişi hemen ölmedi diye payda kısmına eklenmiş oluyor. Hele bizim ülkemizde bu oran hepten yanlış. Çünkü örneğin bugün ölen 7 kişi muhtemelen en az 5 gün önce tanı konan kişilerden ki o dönemlerde her gün 300 civarı vaka olmuyordu. Bence öncelikle ölenlerin ortalama enfeksiyon kaptıkları tarihten itibaren kaç gün içinde öldülerse o gün sayısını geçenler sadece paydaya eklenmeli. Ama bu tip bir istatistik tutulması şu aşamada veriler koordine değilken mümkün olmayacağından ben de senin gibi bir formülün dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak bu da maalesef bizim ülkemiz için henüz mümkün değil, çünkü iyileşen hasta verilere göre olmadı. Bu hastalığın en sağlıklı istatistiklerini tamamen yok olduğunda anlayacağız. Şimdi her hangi bir kıstasla istatistik verisi çıkarmak doğru değil. Her şeyin sonunda- virüs aldığını alıp gideceği zaman- sadece vaka sayısı değil semptom göstermeyen tahmini vakalar da eklenip ölüm oranı belirlenmeli.



Yüzde 14 verisini her haber kanalında, haber sitelerinde, gazetelerden alabilirsin. Az önce Habertürk'te de bir prof bu oranları verdi zaten. Şu anda Dünya çapında 415.146 vakadan 18.562'si ölmüş. Yani ölüm oranı %4.5 ki bu rakama semptom göstermeyen taşıyıcılar dahil değil. İtalya'da bu oran %10'lara vardı ki zaten dünya ortalamasını yükseltenler de onlar. Bunda da virüse daha çok İtalya'da yaşlıların maruz kalması gösteriliyor çeşitli nedenlerle. Avrupa'da müthiş seviyelere gelen durum hastane kapasitelerinin artık yetmemesi ve doktorların hangi hastanın hayatta kalması için yoğun bakıma alınacağıyla ilgili karar verecek kadar zor duruma gelmeleri. Salgının asıl büyük darbesi de sağlık sistemini göçertecek kadar hızlı yayılım göstermesi zaten.

Bu dediklerinizin hepsi doğru. Ben de başka bir soru sorayım size. Şu an karantina koşulları uyguluyoruz, hastalığın mümkün olduğu kadar sağlık sistemini çökertmeden yayılmasını ana amaç olarak belirledik. Hatta bütün dünyanın stratejisi bu. Başarılı olsak bile biz normal hayata döndüğümüzde yani karantina koşullarından çıktığımız anda bu virüs yine hızlı bir şekilde yayılmaz mı ? Sonuçta tek bir kişiden tüm dünyaya yayılmadı mı bu. Dünyadaki son virüslü insan ortadan kalkmadan ( ki bu da mümkün değil ) bu virüs her zaman yayılır. Yani biz normal hayatımıza nasıl döneriz yeniden ? Aşı bulunmadan bunun cevabını bulamıyorum ben.
 
Bu dediklerinizin hepsi doğru. Ben de başka bir soru sorayım size. Şu an karantina koşulları uyguluyoruz, hastalığın mümkün olduğu kadar sağlık sistemini çökertmeden yayılmasını ana amaç olarak belirledik. Hatta bütün dünyanın stratejisi bu. Başarılı olsak bile biz normal hayata döndüğümüzde yani karantina koşullarından çıktığımız anda bu virüs yine hızlı bir şekilde yayılmaz mı ? Sonuçta tek bir kişiden tüm dünyaya yayılmadı mı bu. Dünyadaki son virüslü insan ortadan kalkmadan ( ki bu da mümkün değil ) bu virüs her zaman yayılır. Yani biz normal hayatımıza nasıl döneriz yeniden ? Aşı bulunmadan bunun cevabını bulamıyorum ben.

Bu konunun uzmanı değilim ama geçmişte yaşanan pandemilerden ve virüslerle ilgili bilgim üzerinden bir şeyler söyleyebilirim. Virüs, konakçı olmadan faaliyette bulunamayan ve bu nedenle literatürde canlı grubuna bile alınmayan bir şey. Dolayısıyla Dünya nüfusunun önemli bir kısmını enfekte edip ilk verilerin söylediği gibi de iyileşenler bağışıklık kazanıp kitle bağışıklığı kazanırsak er ya da geç bitecek. Arada artçı şoklar olacaktır elbette ama bunlar pandemiye mi dönüşür yoksa epidemi seviyesinde mi kalır bilinmez. Ancak ilk dalga kadar büyük olması beklenmez genelde bu tip hastalıklarda. Daha önceki mesajda da söylediğim gibi burada önemli olan hastane kapasitesini aşmayacak hasta yoğunluğunun olması. Bu nedenle hastalığın yıllarca devam etmesi bile bu sınır aşılmadıkça sorun olmaz demiyorum ama çok daha büyük problemler yaratmaz. Dünya tarihinin en önemli pandemilerinin çoğu veba üzerineydi ve o dönemde doğru düzgün bir ilaç olmamasına ve hatta vurduğu yeri ezip geçerek o dönemlerde ki dünya nüfusu ölçüsünde 100 milyonu geçen inanılmaz ölümlere yol açmasına rağmen bir yerde durdu. Evrimin bunda önemli bir payı vardır uzun vadede ama kısa vadede de sonuçta hiçbir hastalık alınan kişisel önlemlerin ve devletlerin aldığı önlemlerle sonsuza kadar insan hayatını karartmadı.

Bu salgının en büyük tehlikesi ise bulaşıcılığı bu kadar etkinken kendi adına olumlu bizim adımıza olumsuz bir mutasyon geçirmesi bir çevrede ve virüsün bu yeni halinin de tüm dünyaya yayılmaya başlaması. Kötü bir senaryo yazacak olursam eğer; Bulaşıcılığı aynı ölçüde güçlü, semptomları aynı ölçüde geç çıkabilen, ölüm oranlarının ise en az 1/3 olduğu ve bunun yanında da genç nüfus ölüm ihtimalinin neredeyse yaşlılar kadar olması. Böyle bir ton senaryonun yanında aşı çalışmalarının da kısa vadede başarısız ya da tam başarı sağlayamayan ölçüde olduğunu düşünün. Bu tip bir senaryo bugün bu virüsün mutasyonuyla olmaz belki ama başka bir virüsün mutasyonu sonucu insana bulaşabilmesiyle karşımıza çıkabilir. İlk SARS ve MERS ölüm oranları açısından buna yakındı zaten. O nedenle asla yaşanmayacak senaryolar olmadığından insanlık adına sadece bu salgını bitirmekle kalmamalı özellikle vahşi hayvan-insan temaslarını kontrol edip, yine de salgın olması durumunda da bu yaşadıklarımızdan ders alıp gerekli önlemleri şimdiden almamız gerek.
 
Hangi amatör branşlarda ne sponsoru var bir söylesene başkan? Amacınız sadece kapatmak olsun, bir boka yaramayın!
 

Üst