Fatih Terim

Fatih Terim efsanesinin bir yerde son bulması gerekiyordu. Gönül isterdi ki, şampiyon olduktan sonra görkemli bir törenle emekli olsun. Lakin pek mümkün görünmüyor.

Geçen sene pandemi arası takıma yaramadı dedik. Başakşehir gibi yıllardır üstüne koya koya gelen bir takıma geçildik. Fakat bu sene, şu Beşiktaş'tan fark yemenin hiç bir maazereti olamaz. Üstelik iki sezondur yapılan transferlere karşın ortaya konan oyun da ortada...

Benim için en çok göze batan kısım ise takımın kondisyon eksikliği... Terim ile lige başladığımız son üç yıldır, takım sezona formsuz başlıyor. Bu formsuzluk Avrupa'daki başarısızlığa ve ligde geriye düşmemize neden oluyor. Devre arası apar topar kondisyon yüklemesi yapılıyor ve bu da sakatlıklara sebep oluyor. Ki, bir teknik adamın en temel görevi takımını antrene etmektir.
 
Fatih Terim'in çağa ayak uyduramadığına katılıyorum. Galatasaray, Avrupa takımlarına göre çok daha ağır oynuyor. Hani FIFA'da ya da PES'te maç hızını en düşüğe ayarlarsınız ya, Galatasaray da o şekilde oynuyor. Türkiye Ligi'nde gelen şampiyonluklar Fatih hocayı başarılı gösterse de Galatasaray gibi bir camianın ve Fatih Terim kalibresindeki bir teknik direktörün 2 sene üst üste UCL'de çuvallaması kabul edilemez.

Ben, Fatih Terim'in Galatasaray için çok büyük bir figür olduğuna inanıyorum. O olmasaydı bugün Galatasaray'ın kazandığı birçok başarıyı yaşamamış olacaktık, bu gerçek. Ama artık üstte de belirtildiği gibi, onun dönemindeki hocaların modası geçerken Fatih hocanın da bundan etkilenmesi çok doğal. Fatih Terim'e yaraşır bir veda töreni düzenlenmeli, hoca artık kulübe gelen oyuncular ya da antrenörler için bir mentor olmalı. Çünkü hem yaşı, hem de Türk futbol ortamının gerginliği nedeniyle hocanın psikolojik olarak bu süreci artık kaldırabildiğini düşünmüyorum. Yerine kim gelirse gelsin, hocadan mutlak suretle destek almalı. Çünkü Fatih Terim gerektiğinde Türk futbolunun perde arkası olan saha dışında da ağırlığını koyabilecek bir karakter ve onun bu yönünün Galatasaray'ı bir adım önde tuttuğu da bir gerçek.
 
Ben bunun en iyi örneğinin zidane olduğunu düşünüyorum yeni nesil oyuncular eskisi gibi değil kendine bağıran çağıran hatta gidersiniz diyen hocaları yiyorlar ilk fırsatta tudorun döneminde çok iyi futbol oynuyorduk ama oyuncularla arası iyi değildi hemen büyük maçlarda tudoru yediler geçen sene basketbolda obradovic mesela taktiklerimi uygulamıyorlar demişti malesef bu böyle o nedenle çok taktik bilen değil oyuncularla arası iyi olan hocalar one cıktı bunun örneği de türkiye de sergen yenildiği maçlarda oyunculari değil sürekli hakemleri suçlama nedeni bu bence
 
Yazmaya inşallah bu kulüpten gider diye başlamak istiyorum.Çünkü kulübe beş kuruş faydası olmayan,hayatta hiçbir yere gelememiş,kendilerine olan nefretlerini hocaya kusan bir topluluk var hoca gitsin de bi rahatlasınlar.Ben de rahatlayayım artık bu pislik düzenin içindeki futbolu takip etmeyerek.Şu gelmiş geçmiş en şaibeli sezon için bile teknik taktik konuşan kimseyi ciddiye almıyorum.Bilgisiz falan değilsiniz hepiniz art niyetlisiniz.Sırf hoca gitsin diye geldiği günden beri yapılan bütün adiliklere susuyorsunuz.En başta yönetim tabi ki.Hocayı kalkan yapmışlar ayda yılda bir çıkıp 1 saatlik toplantı o kadar.Bu adam naptı size anlamıyorum.Galatasaray olmasaydı Fatih Terim diye biri olmazdı evet ama hoca da olmasaydı şuan bjknin gerisinde 3.idik.Bunu hepiniz biliyorsunuz ama gözünüz o kadar kör olmuş ki bütün bu benzersiz başarıları hiçe sayıyorsunuz.Hepinize yazıklar olsun.Merak etmeyin hoca yakında bırakır.Kına yakarsınız artık.
 
Son beş hafta da bir biz dağıtmadık ki ts alanya üst sıralarda ki bir-çok takım 5 hafta da 5 veya 6 puan aldı beşiktaş bence büyük risk alıyor şu ortamda o riski biz alabilir miydik zannetmiyorum gs camiasının o riskleri aldığını hiç görmedim takımımızı tutmaya başladığımdan bu yana
 
Tolgahan Bey, belliki duygularla yazılmış bir mesaj yazmışsınız ama terbiye sınırlarında kalmanızı öneririm. Üslubunuz çok bayağı görünüyor. Malum Ramazan ayı, kalp kırmaya ve başka üslupla konuşmaya gerek yok. Ben uzun uzun yazmak yerine tek cümle yazdım belki anlarsınız diye ama hata etmişim sanırım. Fatih Terim'i çok severim ama buraya hatalarını yazmaya kalkarsam sanırım dinlene dinlene okuruz gözümüz yorulur paragrafları okumaktan. O çok aşağılayıp dalga geçtiğimiz, alay edip yerden yere vurduğumuz Fenerbahçe şu an 4 puan farkla önümüzde gidiyor. Hayırlı Ramazanlar.
 
Tolgahan Bey, belliki duygularla yazılmış bir mesaj yazmışsınız ama terbiye sınırlarında kalmanızı öneririm. Üslubunuz çok bayağı görünüyor. Malum Ramazan ayı, kalp kırmaya ve başka üslupla konuşmaya gerek yok. Ben uzun uzun yazmak yerine tek cümle yazdım belki anlarsınız diye ama hata etmişim sanırım. Fatih Terim'i çok severim ama buraya hatalarını yazmaya kalkarsam sanırım dinlene dinlene okuruz gözümüz yorulur paragrafları okumaktan. O çok aşağılayıp dalga geçtiğimiz, alay edip yerden yere vurduğumuz Fenerbahçe şu an 4 puan farkla önümüzde gidiyor. Hayırlı Ramazanlar.
Muhammed bey maçları takip etmiyorsunuz herhalde daha bugün hakemle kazandı fb.Bari puan tablosuna bakıp maç fazlası olduğunu da görseydiniz.Terbiyesizlik yaptığımı düşünmüyorum.Alaycı tavrı kendiniz kullandınız.Üslubuma bi isim koymak size düşmez ayrıca.Selametle.
 
Estağfurullah ben kimseyle alaycı konuşmam. Ciddi olarak yazdım; üçüncü sıradayız maalesef.
Hakemler konusuna gelirsek; hakemleri yıllardır beğenmediğimi söylerim. Ama sadece bizim maçlar için değil, Anadolu takımlarının kendi aralarındaki maçlarda bile hakemleri çok berbat bulduğumu hep söyledim burada. Çok kafa ağrıtmayayım, kısaca yazayım: Tudor sonrası dönemde 200 maç yaptıysak 150 tanesinde futbol göremedim ben sahada. Ya hepsini bi kenara koydum; Avrupa'daki maçlarda da mı hakemler kötüydü? Rezil futbolumuz yüzünden artık şampiyon olan bile Şampiyonlar Ligi'ne gidemeyecek konuma geldi.
Hadi bunları da bi kenara koyuyorum. Hatay'dan 3 yemek, Rize'den 4 yemek, Karagümrük'ü yenememek... Bunların izahı yok. Emin olun herkes seviyor Fatih hocayı ama bazı birliktelikler iki tarafa da zarar veriyorsa o birliktelik bitmeli. Mesela Ergin hocayı da hala çok sever takip ederim, bende yeri ayrıdır ama Galatasaray'dan gitmesini çok istedim. Çünkü hem ona hem bize zarar veriyordu artık o birliktelik.
FB bugün hakemle kazandı demişsiniz mesela, doğrudur. Bizim de hakemle kazandığımız maçlar var ama. Yani ben şu Erol, Ali Koç, Emre, Volkan diye dalga geçtiğimiz takımın bizim önümüze geçmesini kabul edemiyorum. Hatta Trabzon salaklığına doymasa bizi çoktan geçmişlerdi, şu an dördüncüydük.
 
Bu ülkenin de futbol kültürü şampiyon olamayınca suçu hakemde bulmak oldu. Son 30 küsur Avrupa maçında 2 galibiyeti var Avrupa Fatihi Galatasarayın.Lig sıralamasında 15.liğe doğru koşuyoruz. Bana göre de en çok bizim hakkımız yendi ama hangi takım taraftarına gitsen benim hakkım yeniyor der yok ki bunun sonu... Biz Bjk-Fb derbisinin olduğu hafta evimizde hasan kartalın rizesinden dört yiyerek yenildik, hakemlikte bir durum yoktu ortada aşamıyorum ya bunu. En ufak bir hakkımız yok şampiyonlukta Alanya bizden 10 kat daha fazla hakketti. Karagümrük maçında adamların en önemli oyuncusu yok, kalan maçlarını kazansan yetmeyecek belki de ama sen pozisyon bile bulamıyorsun sonra 90. Dk da penaltımı vermediler. Sen önce bir boğ rakibi at 2 tane bakıyım sonra hakem mi kalıyor. Şu dediğim şeyi 13 haftadır yapamayan ama şampiyonluğa oynayan bir Galatasaray var ortada yazarken ben bile inanmadım.
 
Burası Galatasaray. Başarısız olan herkes gider. Futbolda dün yoktur. Bir kesim taraftar çok istese de biatçılık kültürünün, “hocam küme düşsek de seninleyiz” saçmalığının yerleşmesine izin vermeyeceğiz. En kolay şampiyon olunacak sezonlardan biriydi bu sene. Hiçbir izahı, bahanesi yok bulunduğumuz konumun. Her şeyin bir sonu var ve zamanı geldiyse olması gerekiyor. Mottosu “Türk olmayan takımları yenmek” olan takımımızı Avrupada vasatlığa alıştırmaya çalışanlar da boşa kürek çekiyorlar. Kişileri Galatasaray’ın üstünde görenler, onlarla birlikte gidebilirler.

Biz hep burada olacağız.
Yaşasın Galatasaray’ı menfaatsiz sevenler!
 
Bu biat muhabbeti nerden dilinize pelesenk oldu yav? Takımın başında bitirdiği 10 tam sezonun 8'inde şampiyon olmuş, Türk futbol tarihinin en büyük başarısını kazanmış, milli takıma gittiği her seferde bir yaraya dokunmuş ve ilklerini yaşatmış, Adana'nın köyünden çıkıp dünya futbolunun en büyük 3 takımından birine alnının teriyle geçmiş adama sabır, güven ve sevgi gösterilmeyecek de kime gösterilecek Igor Tudor'a mı? Şimdi Galatasaray basket takımının başına kulübe 30 yıl sonra ilklerini yaşatan Ergin Ataman'ın gelmesini istesek ne olacağız biatçı mı, çıkarcı mı, menfaatçi mi? Fatih hoca başarılıdır, başarısızdır orası ayrı, ki 4 sene FFP'yle boğuşup tek maliyetli transferini 8 milyonluk Luyindama'yla yapan adam bu 4 seneye 2 şampiyonluk sıkıştırdıysa benim ve istatistiklerin gözünde hala Galatasaray tarihinin tüm antrenörlerinin %90'ından daha başarılıdır. Biz oyun olarak 2011'deki kadar büyük fark yaratamadık ama eldeki ölçülerde 2 yıl üst üste şampiyon olduğumuz sezonkilerden daha kötü değiliz. Ki o kadrolardan Mariano-Fernando-Gomis-Belhanda gibi adamlar fiziken, Feghouli-Muslera gibi adamlar mental olarak eksildi. Eldeki tam 11 devre arası Berat eklemesiyle bence Trabzon'un da dahil 3 takımın gerisinde, Terim'le aynı isyanı gösteren Sergen hocanın çeyreği kadar cezayı zor almış, futbol tarihinde ilk defa bir adama hedefsiz videodaki küfüründen 2 maç ceza gelmiş, sezonun en önemli maçı 1 defaya mahsus rakip holiganlarla oynatılmış, son 10 yılın belki oyuncu karakteri anlamında en yumuşak Galatasaray'ı toplam kart sıralamasında ligin en çok görenleri arasında 4. sırayı almış. Oyun stili rakibi sindirmek olan Beşiktaş aynı listede 6, oyuncu yeteneksizliği nedeniyle çoğu pozisyonu illegal kesen, Serdar Aziz gibi cebinde 10 hafta sarı kart sınırında gezen bir adamla Fenerbahçe 8. sırada.

Hoca kendi taraftarı dışında kimin canını bu kadar yaktı bilmiyorum ama bu yıl onunla özel bir hesaplaşma olduğunu görmek için at gözlüklerini çok az indirmek yeterli. Başarısız olsun diye ekstra bir çaba harcandı, devre arası istediği 3 orta sahanın hiçbirinin alınmamasıyla yönetim tarafından katmerlendi, hocanın da bir türlü değiştiremediği nato mermer anlayışı ve garip tercihleriyle finallendi. Her şeye rağmen adaletin en azından ilk hecesini görebildiğimiz bir sezonda olsaydık bizim önümüzde uçup kaçmadan dolaşan rakiplerle çok daha başabaş bir son 8 haftaya girebilirdik. Hocayla derdi olanlar Galatasaray'ın yakasından düşecekse hoca gitsin ama aynı minvalde devam edip esas dertleri hocayla değil, daha korkuncu Galatasaray'sa bizi daha kötü günlerin de beklediği aşikardır. Hoca sene sonu teknik direktör olarak bıraksa iyi olur ama hala alacak nefesi varken Galatasaray'la bağı kopartılmamalı, öncekilerde olduğu gibi zor zamanda bizi kurtar diye yakasına yapışılacak bir pozisyona düşmemelidir. Açıklanan başkan adayları ya Koç'un maaşlı elemanları ya da lisenin vasıfsız evlatları. Gönlümden geçen hocanın güçlü bir yönetimle Galatasaray'a hizmet etmediği tek pozisyona geçmesidir ama inadını bildiğim için bu çarpık düzeni yıkana, en azından adaletsizlikte standartı getirene kadar çırpınacaktır. İnşallah bu süreçten Galatasaray bu yıl olduğunun aksine en az hasarla çıkar. Bizim tek derdimiz, tek menfaatimiz Galatasaray'dır. Ondan en sağlıklı şekilde çıkmak için işin en güçlü adamının arkasında durmak da biatçılık değil, akıllılık, gerçekçiliktir.
 
Çıkıp küme düşürme hakkı var diye hadsizlik yapılırsa orda burda biatçı da olursun başka bi şey de olursun.
Şampiyon olmuşuz yahu son gün getirdiği adamla lig çözülüyor. Bilerek orta saha almayan takım geçen sene Seri-Nzonzi-Lemina-Belhanda ile 6. oldu. Şampiyon olduğu senelerde bile 34 maçta 60 puan gibi abuk subuk puanlarla şampiyon oldu. Hepsini geçiyorum 70 yaşında adam internette troll besliyor. Yok galasevgisi bilmem ne oyun eleştiremezsiniz şöyle oyun oynuyorlar falan. Daha 6 hafta önce süper kadro kurmamış mıydık? Feneri irfanla kazıklayıp benficanın oyuncusunu almamış mıydık? Niye şimdi yine kadro kurulmadıya döndük?
İnsanları baskılaya baskılaya eleştiri haklarını elinden alırsanız en ufak olayda tepki büyür önünü alamazsınız. Kendi aranızda kavga ettiğinizle kalırsınız bu çok basit.
Hoca 4 senedir en çok kendi taraftarının canını yaktı. 2 yıldır televizyonu açıp sinirlenmeden kapattığım bir maç yok. Rezil kepaze futbol, sonrası hiçbir şey analtmayan 20 dakikalık basın toplantıları, yıllarca Beşiktaşlılarla dalga geçilirdi üstümüze oyun oynuyorlar diye farkımız kalmadı geldiğimiz noktada.
 
Seri-Zonzi-Lemina transferlerinde 3 oyuncunun da 6 numarada sivrilmesi dışında bir hata yoktu. Zonzi karakter olarak sıkıntılı bir arkadaştı, Fernando da haklı sebeplerle Fatih Terim'e bayılmıyordu ama en azından kritik maçlarda kendini hazır tutacak kadar iş disiplini vardı. Zonzi küçük maçlarda uyuması bir yana 2 Şampiyonlar Ligi maçında da saçma sapan penaltılar yaptırarak kendi ipini çekti. Seri-Lemina varken zaten takım bu yılki 8 maçlık galibiyet serisi hariç son 4 yılın en iyi topunu oynuyordu. Araya pandemi girmese, daha da önemlisi dönüşündeki maçın ilk yarım saatinde son 10 yılın bayram adamını kaybetmesek o yolun da sonunun şampiyonluğa çıkacağı aşikardı.

Sene başı hoca 6 numara istedi mi bilmiyorum ama Taylan tutmayıp Etebo gibi olsaydı bugün 3.'lük değil, 6.'lık için konuşuyor olurduk. Geçen yıl herkes oynadı oynamadı muhabbeti yaparken adam 25 yaşındaki oyuncunun içinden belki seneye Avrupa yapabilecek bir milli oyuncu çıkardı. Buna rağmen devre arası yetinmedi ve en azından ön tarafı iyi tutmak için İrfancan'ı, en kötü Taylan'ı yedeklemek için Yusuf ve Berat'ı istedi. Berat Ankaragücü maçı dönüşü ''hocam sen canını sıkma, Berat Galatasaray'da'' denip ertesi gün Trabzon'a imza attı, Yusuf Terim'in İrfan transferi için getirdiği 7 milyonluk kaynağının çeyreğine Başak'la anlaştı. Hocanın bu sezon yaptığı tek nitelikli insani hatası eğer gerçekten bir sağlık durumu yoksa Taylan'la arayı açmak, tek nitelikli taktiksel hatası ise 8 numarada bile yeteneğiyle sırıttığı aşikar Etebo'dan 6 numara regista çıkarmaya çalışmak oldu. Ha Etebo Taylan gibi tutup Taylan küstürülmese dış etkenlerle bu takım şampiyon yapılır mıydı, nefesi yeter miydi, bence yetmezdi ama en azından son 5-6 hafta oynadığımız gerçek ''utandırı futbol''u yaşamadan sezonu noktalardık.

Ben bu forumda 4-5 yıldır Ekrem Memnun avatarıyla bulunuyorum. Ekrem hocanın bu sezon ortasında bile transferlere müdahil olamadığını öğrendikten sonra evet, küme düşürse bile Galatasaray'ın başında olmasını isterim. Fatih hoca da bilhassa 2 yıldır transferde, daha da önemlisi masada sürekli yalnız bırakıldıktan sonra benim gözümde sezon nasıl biterse bitsin 1 yıl, daha düzgün ve sorumlu bir yönetimle çalışmayı hak etmiştir. Bunu söylemek biatçılık olarak yaftalanıyorsa ömrünü Galatasaray'a adayıp her şartta başarılı olmuş bir adama yapılan bel altı yorumlar da vefasızlık, vasıfsızlık, mantıksızlık olarak yaftalanabilir. Ama ben öyle yapmayacağım çünkü burdaki herkesin ilk derdinin Galatasaray olduğuna dair şüphem yok. Terim'e olabilecek bir şekilde soğuk olanların tek bilmesi gereken Terim'in arkasında Terim olduğu için değil, Türk futbol tarihinin en büyük teknik direktörü olduğu için durulduğudur. Karakter olarak da ülke sporuyla mücadele edebilecek yetkinlikte tek adam olduğu için başa Süren, Cansun, Aysal gibi alfa bir başkan geçene kadar Terim'in teknik direktör olarak kalması gayet mantıklı bir yaklaşımdır. Gönlümden geçen hocanın Galatasaray'a daha verimli olabileceği başka pozisyonlarda hizmet etmesidir ama Mayıs'ta bu kulübün başına yine Özbek-Yarsuvat-Cengiz gibi bir başkan ve yönetimi gelecekse bu ülkenin spor çamurunda tek kurtuluşun Terim'e güvenmekten geçtiğini görmemek de fazla hayalperestliktir.
 
Ekrem Hocanın durumuyla Terim'in durumu farklı. Hoca zaten ateşten gömlek giyip almış takımı. Kalmasını da kalmamasını da savunan olacak tabiki. Bu kadar rezilliğin olduğu bir noktada hocanın tek hatası Taylan ile arayı açmakmış :) Gerçekten diyecek bir şey yok. Hiç sevmem kendisini ama Oğulcan'la ne derdi vardı da 10 hafta kadro dışı bıraktı peki? Madem hepsine bir kulp bulunuyor. Burda da "bir bildiği vardır" heralde.

Elinde stoper varken hayatında stoper oynamamış Gedson'u stopere koydu adam. Haftalarca yerine ölmüş Selçuk'u oynatan da kendisiydi. Mecbur kaldı oynattı bir daha kesemedi. Sonra yine ne yaptı ne etti bir yolunu buldu onu da kesmeyi başardı.

Bir de şu laf var "pandemi girmese". Dünya yanmış, millet evine ekmek zor götürüyor. Her takım etkilenmiş pandemiden. Nedense bir tek bu bahane bizde var. "pandemi girmese". Hiç kimse de demiyor bu takım arada ne yaptı, hangi aradan iyi dönmeyi becerdi. Yani bunun bir tık ilerisi "Koronavirüs, Galatasaray şampiyon olmasın diye oynanan küresel bir oyundur" diyecek ve buna inananlar olacak.
 
Fatih Terim'in zaten takımı küme düşecek duruma getireceğini sanmıyorum, metafor olarak düşünmüştüm. Oğulcan'la derdini bilmiyorum ama 6 hafta zaten transferdeki usulsüzlükten dolayı ceza aldı, dönüşünde ya Taylan'da olduğu gibi İrfancan tipi bir soğukluk girdi ya da maç ritmini bulana kadar süre beklendi.

Hatay maçına çıkarken elinde stoper yoktu, İspanya 2. liginde bile 3 maç stoper oynamış ve en iyi ihtimal ortalama bir sweeper olabilecek Ozornwafor vardı. O maçta yapılması icap eden 3'lü savunmaya dönüp eldeki kötü ''stoperler''den bir karma çıkarmaktı. Ama oyunu tutup daha direkt güvenebileceği adamlarla sonuca gitmeyi tercih etti. O 11'deki tek tartışmasız savunmacı Saracchi'nin lise takımı hatasından golü yiyip maçı o noktada kaybettik. Doğru olan 3'lü şekilde çıksaydık da o maçtan puan çıkarma ihtimalimiz var mıydı, bence yoktu ama en azından farklı bir şey denemiş olurduk.

Pandemi biz formumuzun zirvesindeyken girdi. Bazı takımlar düşerken yükseldi, bazıları yüksekten düştü. Ama pandemi dönüşü tam kadro lige alışmak taş çatlasın 1-2 haftayı alırdı, tabii ki bariz ofsayt olan pozisyonunun avantajı oynatılmayıp geçen yılki takımın tek, son 10 yılınsa parmakla sayılabilecek kadar az olan bayrak adamlarından birinin ayağı 3 yerden kırılmasaydı. Bunu görmeyip sadece pandemi girmeseyi okumayı ''ben fikrimden dönmem, o yüzden sadece çevirebileceğime yanıt vereceğim'' gibi iyi niyetli olmayan bir yaklaşım olarak görüyorum. O yüzden tartışmanın da bir yere çıkmayacağını seziyorum. Ben bu yönetimle çalışmak zorunda bırakılıp Türkiye Liglerinde bile direkt rakiplerine ne masada, ne de transferde rakip olabilen tüm antrenörlerinin arkasındayım. Fenerbahçe gibi tüm branşlara para akıtıp gerçek bir Spor Kulübü gibi yönetildikten sonra Cengiz yönetimli Galatasaray'ın puanda gerisindeysiniz futbol takımı antrenörünüzü gönderebilirsiniz ama Galatasaray gibi yönetimin beceriksizliği, cimriliği ve güvensizliği ama en önemlisi korkusuyla tüm branşlarda kağıt üstünde rakiplerinizin fersah fersah gerisine düşürüldüyseniz burdaki en sağlıklı çözüm yönetim koltuğunu fikri hür, vicdanı hür isimlerin eline bırakmak olacaktır. Baş nereye giderse ayak da oraya gidermiş, yöneten böyle olursa personelinde de sonsuz başarı bekleyemezsin.
 
Muslera'nın pozisyonu tamamen şanssızlık. Bariz ofsayt bile olsa bu pozisyonlar artık kesilmiyor. Kesilmesi değil, kesilmemesi doğru zaten. Burdan bir mağduriyet yaratmak saçma. 6 maçta 1 kez kazanmış Hatay, GS'ye karşı. 5 maçta 1 kez kazanmış Rize, GS'ye karşı. Adamlar gelip sana kendi evinde 4 tane atıyor. Ama bunlar "ben lafımdan dönmem" avuntusu oluyor. Peki :)

Operasyon çeken adam arıyorsanız, Galatasaray'a tarihinin en büyük operasyonlarını çeken adamla yan yana gülerek poz vermiş şahsiyette birinin bunu yaptığını savunmayın bari. Tartışmanın bir yere çıkmasına gerek yok. Herkes görüyor olanı biteni zaten. Avrupa'da 40 maçta 2 galibiyet almışsın. Makas açıldı, pergel açıldı, cetvel açıldı. Öbür tarafta Slavia Prag, deplasmanda Leicester'i yeniyor.

Beşiktaş kalesinde 19 yaşında kaleci, sol bekinde 19 yaşında çocukla şampiyon oluyor. Muslera'nın ayağı kırıldı üzüldük, eyvallah da geriye kalan 8 haftada ne top oynadık? Bütün takım Muslera'ya üzülmekten top oynamadı galiba. Tam profesyonel futbol takımına yakışacak hareket. En iyi 2 oyuncusu oynamamış 10. sıra takımına bile üstünlük kuramıyoruz, 60-70 dakika şut atamıyoruz. Ama bahane hep var.

Bi de en sevdiğim şey "siz kötü niyetlisiniz, biz iyi niyetliyiz, en büyük gsli biziz" lafları. Tamam en büyük GS'li siz olun. Plaketleriniz de benden. Sadece siz düşünüyorsunuz bu takımı. Adam en iyi oyuncusunun arkasında bile duramıyor ama sorsan yönetimle büyük kavgalar vermiş. Terim rantı nerdeyse oraya biat eder. Çıkıp o gün Belhanda'yı niye savunmamış?
 
Cümlenin başında geçen yılki sakatlığın çıkarımı bu yılki maçlar üzerinden yapılmış, cümlenin sonunda Belhanda takımın en iyi oyuncusu olmuş. Diyebilecek bir şey yok, Allah gönlünüze göre versin.
 
Terim beyin bırakması için acaba daha neler gerekiyor, sanki adam kulübün hissedarı gibi bir hırs yaptı, çek git be dedem, bu kadar da önümüzde barikat olma!

Takımın oyun oynamıyor, oyuncu seçimin hatalı ve her hafta aynı yanlışlar, oyuna müdahalelerin yanlış, rakip analizi yok, ekibindekiler de senin gibi başarısız artık bırak git be, bizi kanser etme...
 
Benzer konuşmaları Ataman'ın Gs'deki başarısız olduğu son senenin ardından da yine bu forumda, ne tesadüftür ki yine aynı insanlar tarafından dinlemiştik. Ataman gönderildikten sonra basketbol şubesinin hali ortada. Arada Ataman başlığını bulup o dönem yazılanları tebessümle okuyorum.

Terim bıraktıktan sonra da futbol takımının gidişatına bakarız. Bu başlıkta yazılanları da döner okuruz
 
Son düzenleme:

Üst