Daha once, bizim adimiza bu sezonun en onemli sinavinin “basariyi yonetmek” ile ilgili surec olacagini belirtmistim. zira bizim nesilin gordugu ilk sampiyonluk olan ve 23 sene sonra gelen basarinin yonetilmesi hususu subemizin pek de alisik oldugu bir durum degil.
Takım planlamasi noktasinda, koc Ergın Ataman’ın neredeyse istedigi tum oyuncularin alindigini, ayrica sampiyon kadronun korundugunu biliyoruz. Hatta yonetim katinda Arroyo’ya verilecek paranin cok oldugunun ve daha genc bir oyuncuyla oranin doldurulabileceginin dusunulmesine ragmen, hocanin israriyla oyun kurucu mevkimiz tekrar kendisine emanet edildi.
Sezonun acilis maci olan ve sonucunda o sanli muzemize bir kupa daha goturme imkanimiz bulunan Fenerbahce derbisi, sezon oncesi yapilan tercihlerin isabeti noktasinda da onemli bir sinav olacak. Zannimca kurmus oldugu kadro ve yapmis oldugu koc tercihiyle 2013-2014 sezonunun son macini da Fenerbahce ile oynamamiz yuksek ihtimaldedir. dolayisiyla sampiyonluk kupasini tekrar kaldirmamiz noktasinda direkt rakibimiz olacak Fenerbahce karsi sezon basinda verilecek bir mesaj azami deger tasimaktadir.
Turkiye Kupasi eleme maclarinda, kazanmamiza ragmen takim pek de iyi bir goruntu cizmedi. Buna ragmen subeden gelen haberler takimdaki havanin gayet olumlu oldugu seklinde. Rakibin butcesi ve kariyerli kocuna ragmen, oturmus kadromuz ve sampiyon apoletimizle, parkeye favori olarak cikacagimizi dusunuyorum.
Zorlu lig maratonunun yaninda, oldukca yogun fiksturlu bir Euroleague macerasina baslayacak takimimizin hem kendi icinde yakalayacagi ivme, hem de iki sene once kitanin en guzel atmosferine sahip salonunu Abdi Ipekci haline getiren taraftarimizin inancini arttirmak adina cok onemli bir maca cikiyoruz.
Yasar Dogu kirmizinin rengiyle dolsun, tassin bu aksam, biz de zirveye dogru giden yolculugumuza Samsun’dan baslayalim, ilk adim niyetine;
Galatasaray ulan..