Eurocup Yarı Final 1. maç | Galatasaray OB 89-75 Gran Canaria

Bukadar olumsuzlukların olduğu bir maçın deplasmanda olduğunu düşünemiyorum bile, dolayısı ile bu saha avantajı olayı bu turda lehimize oldu. Hoca maçın tekrarını izliyorum yazmış muhtemelen oyuncularda izliyordur.2.maç için gerekli dersler alınacaktır. Kesinlikle daha iyi takımız ama farkı korumaya değil kazanmaya oymamalıyız.
 
Schilb bugün evet skor bakımından çok kötüydü ancak yan istatistikleri (10 rib,3 asist) ile skor atamasa da oyundan tamamen kaybolmadı ki kendisi de çok üzgündü bu konuda.Rövanş maçında elbet toparlanıp turu bize getiren etmenlerin başlıcalarından olacaktır bundan eminim.
 
Bence Schilb ve Green net olarak bir üst seviyenin oyuncuları değiller. Maçların zorluk seviyesi arttıkça özellikle Green saçmalamaya başladı. Ama hakikaten takımımız müthiş karakterlerden kurulu, o attığımız sayılardan sonra benchtekilerin yaşadığı sevinci çıplak gözle görünce daha iyi anlıyor insan. Egenin tepkileri dikkatimi çekmişti geçen Münih maçı mesela. Oynayan oynamayan hepsi düzgün insanlar belli ki ve çok iyi "takım" olduk. Böyle zevk veren ve bizi gururlandıran bir takım yarattığı için koça sonsuz teşekkürler inşallah Galatasaraylı Ergin Ataman uzun yıllar daha kalır. Lasmeyi son 1 dakika alması haricinde çok çok iyi yönetti maçı, Pangosla Oliver hiç ortalıkta yoklardı 2.devre
 
Beni en çok sevindiren şey , takım eurocup'ı almaya yaklaştıkça, art niyetli olup, saçma sapan yorumlar yapan ne idüğü belirsiz, sözde basketbolu seven forum ergenlerinin ortalarda gözükmemesi :D ohh be !
 
Schilb çok çok özel, çok çok yetenekli bir oyuncu özellikle hücüm alanında hem bitirici hem yaratıcı özellikleri çok güçlü sorununun daha çok mental/duygusal temelli olduğunu düşünüyorum.Farklı bir adam Markonun bize geldiği dönemde öncelikli terchimiz Schilb'di.Chalona bonservis verip almak istedik Schilbi ,Schilb kabul etse Chalon ılımlk transfere aslında .Chalon başkanının açıklaması var .Aldığının üç katını önermişiz glmemiş.Bir de adam birkaç ay önce kardeşini kaybetti öyle kolay değil ağır bir travma.
 
Evet Omic çok uzundu, Lasme de faul alacaktı,
Ama Davis durmadı, ribaund alıp sayı CHUCK'tı!

Schilb ve Green berbattı, onların günü değildi,
Bir kahraman Türk lazımdı, sahne Göksenin'indi!

Yine deli etti bizi McCollum, bazen iyice battı,
Lâkin anlamadık bu adam ne ara 18 sayı attı?

Lasme her zamanki gibi hırslıydı, mücadeleye açtı,
Çıkana kadar düşman askerleriyle aslan gibi savaştı.

Micov bildiğimiz gibi varlığı güven verdi,
Yine en kritik yerlerde onun imzası vardı.

Belliydi Ataman inanmıştı, bu maçı alacaktı,
Gerekirse hakemle rakibi üst üste koyacaktı..

Son olarak Aslan pençesinin değdiği yer kanar ya,
Daha bitmedi oraya da geleceğiz, bekle bizi Canaria..
 
Yine salondaydık, daha Bayern maçından düzelmemiş boğazım tekrar patladı. Galibiyet güzel, 14 sayı fark güzel Chuck-Göksenin-Lasme-Micov harika fakat...

Ben dağıtılan tişört için birbirini yiyen adamları gördükçe, saha kenarına kurulup ruhsuzca maç izleyen avantacıları gördükçe,Karşıyaka-Bayern maçlarına oranla çok çok daha düşük profilde basketbol seyircisini gördükçe moralim düştü.

Üstüne üstlük ilk çeyrekte Canaria rüzgarı yakaladığında uA dahil tribünler oyundan düşünce çıldırdım. Yine bir ispanyol takımı Zaragoza maçında 3 bin kişiyle(sallıyorum) çok daha coşkulu ve efektif bir tribün oluşturmuştuk. Hem hakemler baskıda kalmış hem de biz rakibi ezmiştik. Seyircinin kendilerine gelmeleri için Ergin hocanın teknik alması gerekti. Orada da fazlaca gaza gelen bazı holiganlar sahaya bir şeyler fırlattılar. Canarialı bir oyuncu hemen kafasını tuttu, iyi ki devamı gelmedi yoksa manipüle etmeye çalıştılar. Tribündeki nicelik nitelik ifade etmedi maalesef ve bugünkü hakem yönetimi ile karşı karşıya kaldık.

Beni tam anlamıyla kendime getiren Chuck ve Göksenin oldu. Son ses tellerimi de onlarla birlikte kaybettim.

Maça bakarsak ilk çeyrek sallanmamız iyi oldu, bu bizim genelde dağıldığımız 3. çeyrekte uyanık ve diri kalmamızı sağladı ve bir daha bu şekilde rüzgar yakalamalarına fırsat vermedik. Rakip çok sinir bozucu bir takım özellikler üçlükleri. Maçtan önce 5-6 farklı değerli arkadaşın analizini okudum, hakikaten de haklarında ne yazıldıysa onu oynadılar. Deplasmanda çirkef ve coşkulu oynayacaklardır, biz 'cool' ve sinir bozucu olmalıyız. Her hücumda sonuna kadar zorlayıp mümkün mertebe boş dönmemeliyiz. Farkın 20+ olmaması da bir bakıma iyi oldu. Ne rehavete kapılınacak ne de 'deplasmanda bittik' denilecek bir fark. Takım mental açıdan hazır olacaktır.

Bir de nesine.com kızlarının kaşkol dağıtması işi çeyrek aralarında olmazsa iyi olur. Taraftarda konsantrasyonu dağıtıyor, çeyrek araları coşkulu tezahüratla geçmeli. Ayrıca gençlik marşında ne var pek anlamadım, bence özellikle ıslıklı kısmıyla ve özünde marş olmasıyla epey havaya sokan bir tezahürat.

Çok karışık oldu ve konu bütünlüğünden saptım kusura bakmayın, sadece aklımdan geçenleri hızlıca renkdaşlarımla paylaşmak istedim.

Son olarak O KUPA BURAYA GELECEK !
 
Bence 14 sayıyla tur ortada şu an.2.maçta inşallah ilk çeyrekten seri yemeyiz.Bir de lasme çok çabuk faul problemine giriyor.Kendisini sakınması gerek.Her maç Chuck Davis böyle katkı vermez.
 
Eurocup Yarı Final 1. maç | Galatasaray OB - Gran Canaria

Atmosfer cok güzeldi Ergin hocam güzeldi takımımızda kenetlendi macı 14 sayı gibi bir farkla kazandık kötü bir sonuc değil ama dahada fark olabilecek mactı herkesin bildiği gibi bagzı faktörler bu macı daha farklı kaznmamızı inanılmaz derecede etkiledi.
Hakemlere ne desek boş serefsizler macı vermek için bir canaria forması giymedikleri kaldı ama ispanyolların böyle bir ayrıcalıgı var zaten.
Schılb ömrü boyunca bu kadar potayı dövdüğü baska mac yoktur o da bu macı buldu ve rakip her attıgı topu neredeyse soktu.
Şunuda es gecmemek lagzım tam havaya girmişken fark 18 sayıydı mc collum boş bir 3 lük kacırdı bana göre macın dönüm noktasıydı ondan sonra sıkıntıya girdik zaten.
Deplasmandan acıkcası cok korkuyorum rakipten değil ama kendi takımımdan korkuyorum bu seneki dengesiz deplasman performansları gerceği söylemek gerekirse haftaya mac saatine kadar kafamı kemirecek nasip diyelim artık.
 
Maçtan önce 14 sayı farkla galip geleceğimizi söyleseler çok sevinirdim. Ama gelinen noktada çok daha farklı kazanıp, işi ilk maçtan bitirme fırsatını teptiğimizi düşününce üzülmüyor değilim. Buna karşın, turu geçme şansımızı büyük oranda arttırdık. Evet, deplasmanda geçmişte çok kötü performanslar sergiledik, ama bu maçların çoğu telafisi olan maçlardı. Telafisiz maçlarda (KSK, Bayern) çok daha etkili bir görüntü çizdik. İnşallah haftaya oynayacağımız maçta da istediğimiz oyunu oynayıp, turu geçeriz.


Maçın videosu:


[video=youtube;3jO-ZibAxSA]https://www.youtube.com/watch?v=3jO-ZibAxSA&feature=youtu.be[/video]
 
Schlib belkide bu sezonun en istekli maçını oynadi ama bir türlü hücum ritmini bulamadı kullandığı üçlükleride anlayışla karşılamak lazım oyunun içine girmeye çalıştı o ucluklerden biri girse schlib çosturcakti bugunde olmadı .Hiç konuşulmadı ama hiç hazetmedigim jerrels bile bugün oyunda kaldığı süreleri çok iyi kullandı 2 pozisyon dışında özellikle Oliverın karsisinda iyi durdu gereksiz bir adım geriye cekilerek attığı şutlarida birkere sadece süre dolarken atti gelişme var ondada.Bu green ide Giresun maçında oynatip moralini düzeltmek lazım .
 
Hani hakemide yeniceksin derler ya işte tamda öyle bir maçtı. Özellikle Chuck Davis'e pota altında yapılan faullerin çoğunu görmedi hakemler. Rakibe en ufak temasta ise faul çaldılar. Belliki bir yerlerden talimat almışlar. Eğer hakemler adaletli olsa ve bizimde en az 10 tane bomboş 3'lük atışımızdan 5 tanesi girse fark 30'un üzerindeydi. Herşeye rağmen 14 sayı farkla kazandık. Deplasmanda sanki maç sıfırdan başlıyormuş gibi maça çıkarsak finale çıkacağız İNŞALLAH.

Taraftarmız yine muhteşemdi, lakin bazen kendinden geçip Fenere küfür etmek için gelmiş bir taraftara dönmesine ise çok kızıyorum. Bize bu küfürün hiç ama hiç faydası yok tam tersine olumsuzlukları sahaya getiriyor. Artık küfür eden taraftar sıfatından çıkıp sadece maça konsantre olup her anını, her saniyesini izleyip takımımıza enerji veren taraftar sıfatına geçmeliyiz.. Ben bu kupayı almayı istiyorum ona buna küfür etmek değil sadece o kupayı , o zihniyetle salona gelmeliyiz. Oyuncularımızda bunu hissetmeliki ona göre bitmek bilmeyen enerjiyle sahada savaşsınlar.
 
Ben maçlarda olduğumda bir şey gözlemledim.Pota arkalarında üniversite grupları oluyor.O adamlar tezahürata başladığında nedense orta göbek tezahürata girmiyor.Mutlaka karşılıklı bir tribün oluşturulmalı.

Ortadaki grup kendisini Galatasaray'ın sahibi sandığı için Üniversiteli arkadaşlar tezahürata başlayınca onları bastıracak şekilde ve alakasız başka bir tezahürat başlatıyorlar. Tribün lideri dediklerin pota arkalarına giderse her maç kavga çıkar.
 
Kimse yazmadı galiba ama Sinanın süresi azaldıkça takım yukarıya doğru çıkıyor. Münih maçından sonra toparlar vs. dedik ama olmuyor. Dün faul problemine girmesinin tek suçlusu hakemler değildi bu arada. Sinanın problemi Schilb ve Green gibi üst seviye bunalımı değil neyse ki

SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Günaydın,

Dün maça için izin almışım saat 5 de yola çıkmışım varmıbenim gibi si derken Ayrılık Çeşmesinde kalabalığı görünce bir an önce salona girmekistedim. Maalesef biletlerin çoğu karaborsacıların elindeydi ve bilet arıyan daçoktu. Benim kuzenin son anda gelmemesiyle fazla bileti bir arkadaşa verdim.
Maç başlarken her taraf kıpkırmızı olucak dedk ama maalesef19,40 dan sonra girenlere tişört kalmamış. Bunun nedeni de çok belli; bazıtaraftarların birden fazla alması, maçta güvenliği sağlaması gerekenlerin poşetlerinitişörtle doldurması.
Maça başlayınca Omiç in saha da olmamasına şaşırdım açıkçası.Ama belli ki Lasme yi yormak ve faul problemine sokmak istediler. Bunudabaşardılar. Üstelik yanında bonus olarak Sinan nın da faul problemine girmesi defansanlamında sıkıntıya soktu bizi. Karşılık sayılarla geçen periyottan sonraikinci çeyreğin başıydı galiba Saha kenarında kocaman adamların kavga etmesidaha sonra pota arkasında kavga çıkması tribünlerin ahengini bozdu ve maalesefilk yarıyı istediğimiz gibi bitiremedik. Tabi burda Green de katkı alamayışımızönemliydi. Ben aslında burda hocanın Duşanı daha erken alıp devamlı faulyapmasını istiyordum ama duşan da girer girmez basket faul yaptırdı maalesef.

İkinci yarı Chuck ve Micov ile bulduğumuz sayılar bizi önefırlattı. Lasme nin de defansta kıpırdamasıyla farkı açmaya başladık. Burayakadar her şey güzeldi. Ancak 4. Çeyreğin başında Mccolum ve Schilib anlamsızzorlamaları ve boş şutları kaçırmaları farkın 10 sayı civarında dolaşmasını vetakımımızın düzenini bozmaya sağladı. Ama Allahtan Göksenin ve Chuckgünündeydi. Yoksa gerçekten maçı kazanmamız zordu.

14 sayılık fark belki de maç oynanmadan çoğumuzun kabuledeceği bir fark. Ancak dün maçı yerinde izleyen birisi olarak şu diyebilirim. Biz onları orda da yenebiliriz.

 
Açıkçası farkı çok beğenmedim. Dün çok daha farklı olabilirdi. Ancak bir yerden seviniyorum, Zaragoza maçı gibi kendimizi salmayacağız, maça çok daha konsantre çıkacağız. Bizi dünkü Canaria'nın farklı yenebileceğini düşünmüyorum açıkçası. Yeterki hakemler adil olsun ve biz maça tam konsantre ile çıkalım, orada da yenmek için çıkalım farkı korumak için değil...
 
Boyalı alan savunmaları çok kötü. İçeri pencere ettiğimiz ve içeri Davis e indirip sırtı dönük oynattığımız her pozisyonda onlara sıkıntı yarattık. İkinci maçta bıkmadan bunları denemeliyiz. Hem onların hızlarını keser hem de sayı buluruz

E5603 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Üst