2015-2016 Transfer Sezonu

Allah korusun Carole Sneijder ve Burak'a bir şey olmasın.

Muslera
Kevin Chedjou Semih Carole
Selçuk Rodriguez
Podolski Sneijder Yasin
Burak
 
Son gün melo'yu sat.Yerine kimse yok.Forvet yok.Adilik bu ya şerefsizlik tek kelimeyle.Galatasarayın parasını yemektir bu .başka bişey değil
 
Melo nun yerine denayer i oynatcak hamza buraya yazıyorum ki oynayabilir bence ayağı iyi, top sürebiliyor ve defansif açıdan o bölgede oynayabilecek her oyuncudan üstün
 
Yapılanlar,yapılmayanlar unutulmayacak. Ne yaptığından bihaber , kimin hangi işi yaptığı belli olmayan bu yönetim belki de Galatasaray'ın 1 yılını çöpe attı. Sadece yönetim değil , Hamzaoğlu'da bu geçen zaman zarfında iyi bir menajer olamayacağını kanıtladı benim gözümde. İyi bir antrenör Hamza Hoca ama iyi teknik direktör veya menajer değil bu seviyelerde. İstemeyi bilmek , sürekli istemek , daha iyisi için çalışmak , imkanları zorlamak , futbol aklını devreye sokarak para harcamadan da etkili takım çıkarabilmek vs vs. say say bitmez ama Hamzaoğlu bu yıl kendi kariyer yılı olduğunu unuttu sanırım,talihsiz...


Hamza Hoca'yı çok yazdık , oyuncu hakimiyetinden tutun Avrupa piyasasına kadar hakim olamadığı bir sürü alandan bahsettik artık yolumuza bakıp şimdi çözüm üretmemiz gerekecek. Hata yapabilir insan ama şu anda bile çırpınmak , şampiyonluğu alabilmek için çözümler sunup fikir jimnastiği yapabilmek gerekiyor. Burası Galatasaray ve her zaman hedefler bellidir. Kötü bir planlama ve kötü bir dönem geçirdi hoca ama artık eldekinden en iyisini çıkarmak onun görevi.


Bugüne gelecek olursak Melo olayı can yaktı. Şöyle ki yaz boyu hep fazladan tatil yapan,türlü şaklabanlıklar yapıp daha sonra twitter'da taraftarın gazını alan , insanları aptal yerine koyan Melo'nun yerine alternatifler belirleyip 33 yaşındaki adamdan bonservis ücreti alıp göndermek gerekiyor dedim. Ama son gün yapılacak şey değil şu , son gün ben gidiyorum de ve git. İnanılır gibi değil. Hadi Melo gitti, aylarca alternatif belirlemedin o da kabul , peki son gün neden 6 numara transferi yapılmaz bunu da anlamak güç. Sezonun genelini etkileyen bir durum oldu.Herşeye rağmen müthiş şeyler yaşattı , hafızalarda kalacak yaşattığı güzel anlar..


Telles hamlesini doğru buluyorum , Carole'ün cezalı veya sakat olduğu anlarda Balta-Olcan koyabiliriz. Telles kesinlikle overrated bir oyuncu dış basında. En az Sabri kadar eleştirilmeliydi ama pasaportu yüzünden görmezden gelindi. Hücum katkısı sürekli düştü , savunmada varlık gösteremedi. Bu yıl savunmada kıpırdandı ama standart üstü yaptığı bir şey göremedim ben hala. Eğer satılırsa 10milyon euro geliyor , dönerse tekrar başka kulübe satma imkanımız var. Ayrıca İtalya'da kendini geliştirebilme imkanı , İtalya Liginde oynamış olması 1 sezon seneye elimizde kalsa da performans olarak daha fazlasını almamız anlamına gelebilir.


Taktik 4-2-3-1 olmalıydı. 4-2-3-1'e göre transfer yapıyoruz açıklamasını defalarca yapan hoca eldeki tüm kanatları gönderip yerine kanat aldıramadı neredeyse. Selçuk-Melo ikilisi ile bile tempo,mücadele,devamlılık , yaşlanma gibi sorunlar barındırıyorken şimdi Melo da gidince orta alan Jose-Selçuk ikilisine kaldı ki durum sıkıntılı. İlk etapta şunu bir görmemiz lazım :

Muslera

Sabri-Denayer-Chedjou-Carole
Selçuk-Jose
Kevin-Sneijder-Podolski
Burak

Sabri yerine Kevin , Kevin yerine Yasin de yazabilirsiniz. 4-2-3-1 Podolski ve Sneijder'in saha içinde verimli olması açısından son derece mühim. Sol kenar forvet olarak yıllarca fark yapmış bir Podolski ve serbest oynayıp orta alana kadar gelip pas odak noktalarını artıran bir Sneijder. Bu 4-2-3-1 dizilişi için eldeki kanat rotasyonu asla yeterli değil , bir sağ açık alınmalıydı ki aylarca yalvardım alınsın diye. Ve merkez ikili Selçuk-Jose ile oyuna dinamizm ve sertlik katmak çok zor. Selçuk-Jose ve Sneijder üçgenini kurup tempo yapıp oyunu dikine forse edebilmek inanın çok zor. Ama ilk önce denenmesi gereken olağan hadise bu şekilde.

Benim önerim eğer orta alanda ciddi mücadele , sertlik , hakimiyet, çabuk geçilme sorunları yaşarsak 4-3-1-2'ye dönmek. Kanat rotasyonu yetersizliği ve orta alan zaafiyetini örtmek adına ideal bir çözüm olması kuvvetle muhtemel fakat burada Sneijder tam verim sağlar mı , bu nokta sıkıntılı. Yani Sneijder sol içe gelip top alarak mutlu olan , ayağına topu isteyen ve sol merkezli olmak üzere saha görüşünü artıran bir oyuncu. 4-3-1-2 de Sneijder bahsettiğim her maçta yaptığı, geriye gelip topa değerek oyun konsantrasyonunu sağlayamayabilir . Çünkü orta alan 2 değil 3 oyuncu ile parselleniyor ve Sneijder'in oyun sahası artık biraz daha ilerisi. Yani Sneijder'i rakip defansif orta sahaların ve stoperlerin arasına itmek oluyor 4-3-1-2 ve bu da verim kaybına neden olabiliyor. Ancak 3 orta saha ve sahayı tümüyle kullanabilen Carole,Kevin gibi beklerle mücadele, orta alan ve top hakimiyeti biz de kalabilir. Yani ;

Muslera

Kevin,Denayer,Chedjou,Carole
Çolak-Selçuk-Jose
Sneijder
Burak-Podolski

Orta alan hakimiyeti sağlanır , tempo mücadele ve oyun kontrolü artar. Oyunu açmak sıkıntı olabilir ama bu konuda iyi 2 bekimiz olması bu sıkıntıya çare olabilir. Sıkıntı Sneijder'in veriminin düşmesi yoksa bence şu kadronun ilacı bu diziliş. Ama 4-2-3-1 denenmeli ve olması muhtemel sıkıntılar gerçekleşirse buna geçilmeli.


Artık çözüm üretme , kafa yorma zamanı Hamzaoğlu için. Çok kötü bir dönem geride bıraktık ama burası Galatasaraysa çıkış yolu bir şekilde bulunmalı , iddia sahibi olunmalı. Pes edilmemeli , ancak ciddi hasarlar sanırım bizleri bekleyecek idari ve teknik anlamda. PES ETMEK YOK , HER ZAMAN BİR ÇIKIŞ YOLU VARDIR . . .
 
Denayer almışlar gidip. Sanki o bölgede Semih Koray falan yok. Forvet yok Koca takımda.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Hocam stoper gerekliydi. Korayı saymamız doğru olmaz yeterli bir oyuncu değil. Semih ve Chedjouyla rekabete girecek biri gerekiyordu hem de Semih çok sakatlanıyor. Tabi ki forvet de alınmalıydı ama stoper önceliğim olurdu benim

SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Stoper tamam da genç bi oyuncu lazım değildi. Zaten semih Koray var senin tecrübeli stoper alman lazımdı. Ama bizimkiler sözde 'gençleşiyoruz' bahanesiyle ucuza oyuncu kapatma peşine düştüler.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Kesinlikle şu an takımın oynayabileceği en iyi sistem 4-3-1-2 melonun eksikliğini ve kanat yokluğunu ancak bu şekilde kotarabiliriz bana kalırsa. Bence sneijder gene sola yakın olmaya çalışacaktır sistemde. Denemede yarar görüyorum ben. Bu şekilde poldinin de verimliliği bir üste çıkar hem de burak biraz olsun rahatlar bence. Daha dinamik bir takım olabiliriz bu şekilde bu açıdan Denayer jose grosskreutz hamleleri işimize oldukça kolaylaştıracaktır. Topa sahip olma konusunda oldukça iyi olur bu sistem bana göre ve beklerin hücuma katkısı çok önemli burda sağda hocanın nasıl bir tercih yapacağı benim aklımı kurcalıyor. Bana kalırsa hoca sabriyi sağ bek kullanmaya devam edecek. Grossu orta sahaya monte edecek. Aslına bakarsan Dzemaili gitmemiş olsaydı bu sistemin en önemli adamı olabilirdi,bu sisteme en uygun oyuncu kadromuzda bana göre ama yapacak bişey yok. Savunmada ben denayer chedjou ikilisini bekliyorum. Denayer in oynaması chedjouyu çok rahatlacaktır oyun kurma konusunda tabi denayerin de çol yetenekli biri olduğunu unutmayalım. 4-3-1-2 nin bence birçok artısı var ama eksi hanesine yazacağımız arkadaşın dediği sneijder ve selçuk jose yanına koyacağımız direk bir oyuncunun olmaması bence. Umarım burak hiç sakatlanmaz sakatlanırsa sinana şans verilsin zaten orjini santrafor olmalı sinanın. Yedek kulübesindr oyunu değiştirecek bir yasin kalıyor böylece belki de biraz küçük maçlarda bilal . Bence de kesinlikle karamsar olmayalım çözümü bulabiliriz umarım hoca daha fazla fanteziye kaçmaz

SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Bu sene basketbolda olduğu gibi Türk oyunculardan çok ekstra bir katkı beklicez gibi umarım emre bilal jem çok iyi bir sezon gecirirler sneijder muslera chejdou burak selçuk podolskinin çok sağlıklı bir sezon gecirmelerini dilicez dua etcez haydi hayırlısı .
 
Zamanında Ünal Aysal dik durup şeref yoksunu Aziz ve tayfasını çıldırttığında bir bildiri yayınlamışlardı "sizi değiştireceğiz" diye.


Ve maalesef oldu. Galatasaray'ın içindeki hainlerin büyük katkılarıyla önce Ünal Aysal gitti. Duygun Yarsuvat denen antika geldi ve gelir gelmez şike hükümlülerini savunmaya başladı. "Cemaat kumpas yaptı" gibi komik argümanlarla aklamaya çalıştı bunları bir Galatasaray başkanı..


Sonra bu gitti sevindik ama daha beteri geldi Dursun Özbek denen palavracı. Taraftarla dalga geçmeyi seçti o da. Galatasaray ve aynı zamanda milli takım koçu Ergin Ataman'a utanmadan saldırdılar.. Onunla ilgili ya da şike operasyonu ile ilgili hiç ağzından birşey duydunuz mu? Duyamazsınız! Son durum bu işte.. Yazık..
 
Çok hareketli bir son günü geride bıraktık ve transfer sezonu kapandı. En azından devre arasına kadar neyin ne olduğu belli.
Son gün Denayer ve Kevin geldi. Melo, Telles ve Dezemaili gitti.

Dzemaili; gideceği belli bir oyuncuydu o yüzden şaşırtmadı. Bence şans verilmeliydi.
Telles; Kendisi ve bizim için güzel bir fırsat. Bizde çok olmayacaktı. Orada kendini ispatlar bşizde kazanırız kendiside.
Melo; Son yıllarda her efsanenin yaptığı gibi o da taraftarın kalbine bir hançer saplayarak gitti.

Denayer; Cedu ile mükemmel bir ikili oluşturacaklarını düşünüyorum. Çok doğru bir transfer. Eğer opsiyonunu alabilseydik yılın transferi olurdu.Çok yüksek bir potansiyel
Kevin; Jurgen Kloop'un Dortmund'u benim izlemeyi en çok sevdiğim takımlardan biriydi. O takımın önemli parçalarından birini aldık takıma. Bir çok yerde oynayabilir. Çok doğru bir transfer.

Transfer sezonuna gelenler oyuncular açısından baktığımızda %80-90 oranında çok doğru ve net transferler oldu.
Ama takım ihtiyacı olarak bakarsak aynı şeyi söylemek mümkün değil. Hala bariz şekilde bir hücum oyuncusu eksikliğimiz var. Melo'nun gidişi sonrası net bir defansif orta sahamız yok.

Bemin kadrom şu şekilde;
--------Muslera-------
Sabri/Cedu/Denayer/Carole
-----Selçuk/Jose/Kevin------
---------Sneijder----------
-------Burak/Podolski-------
 
Grosskreutz sağ bek oynatılacaksa sağ açık sağ açık oynarsa sağ bek eksiği var. Bunlara ek olarak ön libero ve forvet eksiği çok net. 3 transfer ihtiyacı giderilemedi maalesef.

SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Dert dönemi bitiyor. 10 aydır takımın başında ve yıllardır ligde ve milli takımlarda görev yapan biri eksiklerimizi göreceğiz açıklaması yapıyor ona gülüyorum. Fransa liginin ikinci devresi oldukça iyi bir performans sergilemiş Dany'i pazarlayamamış bir yönetim, JPK adlı kulübünün en fazla maç başı veririm garanti para yok dediği adama 650 bin avro bağlanıldığını gördük. Bilal'in hemen kesildiğini gördük. Melo krizinin yönetilemediğini gördük. Kimse demedi herife sözleşmen var gel buraya menajer ne halt yiyorsa yesin.
Yıldız yıldız diyorlar işte yıldız dediği adam sana trip atıyor. Yıldız alırsak Burak'ı ne yapacağız diyen adam var takımın başında. Defans görevini hep aksatan ve bir de yaptığı hataların örtülmesi için takım arkadaşlarına trip atan Sabri'yi öven adam var.
Biz geçen yıl özellikle Muslera'nın inanılmaz performansına ve iki rakibin saçma sapan hatalarına borçluyuz şampiyonluğu. Oktay Derelioğlu bu konuda çok haklı "3-1- 4-1 bitecek maçlar Muslera sayesinde 1-0 bitti".
Bakın bu sezon başı 3 maç hafif sarsıldı tüm defolar ortaya serildi.
Caner Gökhan modası çıktı diye herkes bek oyuncularından aynısını bekliyor. Şahsen ben defans oyuncusundan önce defans bekliyorum.

Aslında defansların skora katkısı gerçekten büyük avantaj. Fenerbahçenin son iki şampiyonluğunda defans oyuncularının ekstradan skora etkileri (Gökhan-Caner, Gökhan-Santos-Lugano)şampiyonluğu getirmişti ama bence de asıl önemli olan defansa katkı yapmaları. Yalnız şöyle de bir durum var, Galatasaray da Muslera gibi bir kaleci var, defans oyuncularının ileri çıktıkları andaki oluşabilecek defoların sonuca negatif yansımasını minimuma indirebilir. Tabi oyuna katkı sadece gol-asist den ibaret değil. Popescu, Zago-Ronaldo, hogh gibi daha ilk topla oyunu kurumak da büyük bir avantaj. Hepsi birde olsa süper olurdu tabiki (bunu yakalayan tek takım da uefa şampinu olan Galatasaraydır, Ergun-Popescu-Fatih ile). Ama en azından birisi olmalı bence.
 
En son 2010-11 sezonunda böyle yetersiz bir kadro ile sezona başlamıştık. Aykut Erçetin, Çağlar Birinci, Mustafa Sarp, Barış Özbek, Ayhan Akman, Servet Çetin gibi yerlilerin yanında Zapata, Pino, Misimovic, Cana, Culio, gibi yabancılar vardı. Arda, Kewell ve Neill dışında taraftarın içine sinen hiç bir oyuncu yoktu. Nitekim alınan kötü sonuçlar neticesinde önce Rijkaard, ardından göreve gelen Hagi istifa etmiş, sezonu Bülent Hoca ile 8. sırada bitirmiştik. Mayıs ayındaki kongrede de Adnan Polat gitmişti.

Bu seneki kadroda da bir kaç isim dışında kalanlar, pek çok taraftarın aklında soru işareti... Umarım sezon içi gidişat da 2010-11 senesi gibi olmaz.
 

Üst