2024-2025 Kadın Voleybol Takımı (Galatasaray Daikin)

bunu yazmış olmanız nedeni ile, maksatlı olmadığınızı görüyor ve bundan ötürü de size çok teşekkür ediyorum. Sadece nüans olarak eksik bilgi yada değerlendirme diyebilirim. Eğer farkındaysanız, yazımın başında, "sırf Alexia/Boskovic üzeriden okumaya kalkmak" diye özellikle belirttim. Diğer tüm oyuncuları geçerek, sadece Alexa Gray üzerinden bakarsak, o bile tek başına Eczacı'nın kazanmasında fark yarattı ve belki de sezonun, hatta hayatının en iyi maçlarından birisini oynadı. Fazla detaya girmeden, sizlerle istatistik kağıdını da aşağıda paylaşıyorum.

Alexia'ya gelince.... Alexia gibi, zekası ile oynayan, bunun yanısıra hem servis hem de bloklarda ve yine P.Ç olarak yer savunmasında bu kadar başarılı olan, az sayıda oyuncu var. Bu noktaya, onun katkıları ile de gelindi. Boskovic, tabii ki elit bir pasör çaprazı ve kıyaslandığı zaman, özellikle sistem dışı (OOS) hücumlarda, belki de Vargas gibi Egonu'nun da üzerinde performans gösteren bir oyuncudur ve genel anlamda farkı bu noktada yaratıyor. Bize karşı da bu performansla oynadı. Çok daha iyilerini de yapabildiği sayısız maçı da var... Ayrıca unutulmamalı ki, Alexia henüz 22 yaşında ve Galatasaraydaki başarılı ve tam zamanlı ilk yılından sonra, Vakıf'da 2 yıl yedek bekledikten sonra yeniden tam zamanlı oynamaya başladı. Fiziksel ve mental olarak, daha alacağı yol var. Dünkü maçta da kötü performans gösterdiği söylenemez.


Alexia sezon genelinde de kötü bir performans göstermedi. Tam tersi bence beklentilerin de üzerinde oynadı. Ama işte bir seviyenin üzerine çıkacaksak pasör çaprazın kritik yerlerde gözü kapalı topu atabileceğin bir isim olmalı. Maalesef Alexia böyle bir oyuncu değil. Olabileceğini de düşünmüyorum.
 
Bravo, Bravo, Bravo. Kaçak güreşmenin olmadığı bu söyleşiye bayıldım. Teşekkürler sayın Cibara. Umarım ki, artık bu sayfalarda trollük peşinde koşan kişlerin çeneleri kapanır. Tesisleşmeden transferlere, milli takımdan ilerike plan ve hedeflere kadar, herşey net bir şekilde konuşulup bilgilendirildi.

Tabii ki mutlu olunan transferler yanısıra, soru işaretleri ve hüzün olmayacak değil. Net olarak Lazovic'in ayrılacak olmasına üzüldüm. Konu sadece başarılı ve katkı veren oyuncu olmasından değil ama takım kimyasına uyumu, etrafına saçtığı pozitif enerji ve neredeyse camia ile olan bütünleşmesi, Galatasaray şarkılarını yürekten söylemesi gibi gönüllere girmeyi başaran (en azından benim) bir oyuncu olmasındandı. Sırası geldi eleştirdik ama takımla birlikte son ana kadar mücadele eden bir oyuncu idi. Keşeke kalması yönünde ikna edilebilseydi. Kendi tercihi'mi oldu yoksa yönetim'mi bıraktı bilemiyorum ama sayın Cibara'nın açıkladığı politika kapsamında, kendi tercihi olduğu anlaşılıyor. Tabii ki, gidecek olanın yerine gelecek Lukasik'in hakkını yemeyelim. Lukasik'e hayır demem demiştim. Bu nedenle mutlu oldum. Önemli olan, Lazovic'i aratmaması ki, Lazovic'in sevimli karakteri dışında, aratmayacağını düşünüyorum. Her ikisine de hayırlı olsun diyelim.

Sürpriz Anthi açıklaması ilgiç oldu. 3 yıl önce, Anthi'yi Galatasarayımızda sembol olma yolunda bir oyuncu olarak gördüğümü yazdığım zaman, bazı taraftarlardan yoğun bir tepki almıştım. Aynı sezonun sonunda, 5-8 playoff'larında herşeyi boşvermesi ve lakayıtlığı sonrasında alınan sonuçla birlikte, bu izlenimimin yanlış olduğunu kabul ederek yine burada yanlışlığı kabul ederek özür dilemiştim. Sonrasında THY'ye transfer oldu. Formanın ciddiyetini kavrayamayan bu oyuncuya yeniden teklif yapılmasını, doğrusu biraz yadırgadım. İyi ki olmamış.

Timmerman'ın kalması doğru karar... Naz'ın bize gelmesi de son derece isabetli olmuş. İrem Nur Özsoy geri dönüyor. Gidecek diğer oyuncular konusundaki karar da son derece doğru... Yani sezon ortasından, şu ana kadar ne şekilde yorumlamışsam, tamamına yakın kısmının gerçekleşmekte olduğunu görmek de beni mutlu etti.

Net olmayan birkaç konu kaldı. Bunlardan birisi, doğrulanmış Grobelna'nın vereceği katkıdır ki, yine anlaşıldığı kadarı ile, bu oyuncu transferi Barbolini'nin tercihi üzerine yapılmış. Oyuncu ile ilgili yanılmış olmamı, canı gönülden dilerim.

Yukarıda özetlenen resme bakıldığında, önceden de açıkladığım gerekçeler (aynı andaki olası sakatlık ve forumsuzluk durumu) hala en az 3 oyunculuk bir açığımız var.... Bunlardan 2 tanesi Smaçör, 1 tanesi de Orta oyuncudur. LYY transferi gerçekleşirse, tüm dünyada yılın transferi gibi, Osimhen transferi gibi flaş olur. Anlaşıldığı kadarı ile bu konuda gerçekten bastırılıyor. Olası LYY ve diğer transferleri bekleyip görelim. Sonrasında yine yorumlarım.

Son olarak, Milli takım konusundaki sessizliğin bozulup, gümbür gümbür yorum ve eleştiri de beni mutlu etti. Demek ki neler oluyormuş.... Kimler saman altından sular yürütüyormuş. Whatsapp mesajları rezilliği, gerçekten akıl almaz. Milli takım açıklaması, whatsapp mesajları ile duyuruluyorsa ve zamanlama 1-4/2-3 maçları sırasında oluyorsa, bunun kokusunun da önceden çıkmış ve dedikodu olarak da oyuncular arasında dolanıyor olması da mümkün ki, hatırlarsanız Eczacı ilk maçı sonrasında, takımın inanılmaz demotive olmasının ve düşüşünün altında mutlaka başka sebepler olabileceğini, ısrarla vurgulamıştım. Muhtemel nedenlerden birisinin bu olması da oldukça olası. Ayçin ve Güveli'ye yazık edilmesin. Gerçi İlkin'e, çok daha ağırları yaşatılmaya çalışıldı....

Geçen yıl İlkin'in sakatlığı sırasında yaşananlar, Tuğba/İlkin yapay çatışmasını yaşatanlar ve aradan Meliha'nın Milli'ye çağrılışını organize edenler, yine 3 yıl önce yapılan Vargas ile ilgili röportajın yeni gibi lanse edilerek, bir yıl öncesinde aynı milli takımda sarmaş dolaş olan İlkin/Vargas arasında gerginlik yaratma çabaları ve İlkin'in toplum nezdinde linç edilmesine, neredeyse ön ayak olma çabaları, gerçekten mide bulandırıcı hatta tiksindirici olmuş. Bunlara hala ne TVF ve ne de Pelin, düzgün ve net tek bir açıklama getirmemiş. Bu şartlarda, İlgili kulüp Maneger'i Pelin'in oralarda 1sn bile durmaması gerekir ve umarım Başkan ve başkan yardımcılarımız bu konuda her türlü girişimi de yapar, yada takipçisi olarak yapmaya devam eder.
 
Son düzenleme:

Üst