Her mac sonrasi bir günah keçisi secmekden vazgecmemiz gerekiyor . Dahada kötüsü birisi bir eleştiri yapiyor ardından aynı adama 10 kişi çullanıyor . Artik bu sürü psikolojisi kabak tadı verdi .
#61 Göksenin Köksal
- Konbuyu başlatan wotws
- Başlangıç tarihi
Günah keçisi seçmekle alakası yok da , üstteki yazılanların hepsi doğru.Kazandığımız maçlarda bile söylüyorum takımın açık ara en kötü oyuncusu.Hatta işin savunma kısmını çıkaralım , bir kısada olması gereken diğer 4-5 temel özelliği Göksenin üzerinde inceleyin , değil euroleague ligde bile en kötülerinden bu özelliklerde.Pas ? Şut ? Oyun zekası ? İçeri penetre ? Penetreyi geçtik top sürme yetisi ? Göksenin hala iyi oyuncudur diyen varsa lütfen bana 2 numara pozisyonunda oynayan bi oyuncu söylesin ki bu 5 özelliğin toplamı Göksenin'den daha geride olsun ? Var mı öyle birisi ? Düşünüyorum da yok arkadaş en sıradan oyuncular bile daha iyi top sürüp , pas atıyor.Top sürerken bu kadar zorlanan ve ne yapacağını şaşıran bir kısa oyuncu ismi söylesin birisi , varsa bizde bilelim.Yukarıda bi arkadaş ne kadar kötü şut attıgından bahsetmiş.Üstelik bu şutları hep bomboşken atıyor , çünkü biliyor şutunun çok kötü olduğunu.Yakın duruyor diye müthiş savunmacı muamelesi yapılıyordu , savunması da sadece guarda yakın durmaktan ibaret.Şu ligde her oyuncu patlama yapabilir , sadece Göksenin yapamaz.Çünkü 1 değil 2 değil 5 tane çok ciddi eksiği var.
Bu forumda Oktay hoca tanrı muamelesi görürken onu eleştirmiştim; Göksenine niye şans vermiyor diye. Süre verdiğinde ise en çok sevinenlerden olmuştum. Geçen 2 yılda anlaşıldı ki, Gökseninin kendini geliştirmeye pek niyeti yok.
Sene sonuna kadar da ilerleme gösteremezse artık kendisine yol verilmeli diye düşünüyorum. Zira 23 yaşında olacak ve hala basketbolun temel yetilerinin birçoğuna sahip değil.
Sene sonuna kadar da ilerleme gösteremezse artık kendisine yol verilmeli diye düşünüyorum. Zira 23 yaşında olacak ve hala basketbolun temel yetilerinin birçoğuna sahip değil.
göksenin'in oyunundaki en büyük eksiklik şut istikrarı maalesef. şut istikrarı diyorum ama göksenin'in istikrarlı şut atmaktan öte şut atmak için teşebbüste dahi bulunmaması büyük bir eksiklik. basketbolda şut atmak her ne kadar yeteneklere dayalı bir özellik olsa da çalışma ve tekrar çalışma sayesinde de en azından istikrarlı denilebilecek belli seviyelere kadar çekilebileceğine inananlardanım. acl (ön çapraz bağ) sakatlıklarıyla ilgili yapılan araştırmalarda bu sakatlıktan dönen oyuncuların patlayıcı güçlerinde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı biraz da zorunlu olarak şut konusunda kendilerini geliştirdikleri kanıtlanmıştı. göksenin konusunda ise patlayıcılık konusunda çok büyük kayıplar yaşamadığını gördüğümüz kadar, şutu konusunda da fazla bir ilerleme henüz görmüş değiliz. aldığı süreler veya verilen sorumluklar gereği elbette eline gelen topları seçici bir şekilde değerlendirmek istiyor ama bu onun şut atması gereken pozisyonlarda şutun en büyük düşmanı olan tereddüt etmesine yol açıp maalesef rotasyonun iyice diplerine düşmesine sebep oluyor. savunma basketbolda çok önemlidir ki göksenin bunun bir örneğini dün akşamki olympiakos maçında bize gayet güzel bir şekilde gösterdi ama en nihayetinde bu oyun, topu fileli bir delikten geçirme olduğu düşünülürse hücum anlamında da repertuarını geliştirmediği sürece maalesef beklediğimiz patlamayı yapması ya gecikecek ya da hiç gelmeyecektir. dün akşamki olympiakos maçında takımımızın attığı ilk üçlüğü ikinci yarının başında göksenin'in elinden bulmamız ve bu üçlüğü en ufak bir tereddüt etmeden göndermiş olması da güzel bir detaydı bana göre. savunma alanında yaptığı doğrular ona güven veriyor ve hücum alanında da daha özgüvenli olmasını sağlıyor. savunma ve istatistiklerden öte alanlardaki maharetlerini zaten biliyoruz ki hücum tarafında da delici özelliği olması bana göre takımımız adına büyük bir potansiyel konumunda. şut stili incelendiğinde elbette kusursuz bir yapıda diyemeyiz ancak her oyuncunun kendi şut karakteristiği olduğu ve giren şutun da günahı olmadığı düşünülürse göksenin'in yemeyip içmeden şut çalışması gerektiği ve bu şutları da tereddüt etmeden rakip potalara göndermesi gerektiğini rahatlıkla söyleyebiliriz diye düşünüyorum. rakibi ısıran ve en azından ceza şutları konusunda belirli bir istikrarı sağlayabilen göksenin'in gerek yakın gerekse uzak hedefler için büyük bir kazanç olacağına şüphe yok.
Burada gözardı edilen önemli bir konu var. Geçen sene başında çok faydalıydı ta ki, sakatlanana kadar. Göksenin çok ağır bir sakatlık geçirdi. Aylarca forma giyemedi ve bence yeni yeni ayakları sağlam basıyor. Kolay değil o yaşta, öyle bir sakatlıktan çıkıp özgüvenini geri kazanmak. Furkan ile birlikte takımın geleceğidir Göksenin. Yani üzerinde durulması, gelişmesi için teknik ekibinden, oyuncusuna, yönetime, taraftara kadar herkesin yardımcı olması lazım. Elbette bütün bu unsurlardan önce Göksenin kendisi için çabalayacak, gelişmek için çalışacak. Ben Göksenin'in çalışkan bir oyuncu olduğunu biliyorum. Burada bir sıkıntı yok. Dolayısıyla bu çalışkanlığını doğru antrenmanlar yaparak değerli hale getirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Şimdi burada herkesin mutabık olduğu Göksenin'in şut sorunu var. Bu biraz da doğuştan gelen bir yetenek tamam ama, Göksenin şut mekaniğini biraz daha stabil hale getirebilir. Zaten kimse ondan kendi şutunu yaratmasını, her maç defalarca kaldırıp üçlük atmasını beklemiyor. Boş kaldığında yüzdesini arttırsa yeterli. Göksenin'in diğer bir eleştiri konusu top elindeyken doğru kararları vermekte yaşadığı sıkıntı. Halbuki altyapıdayken çoğu maçta t-double yapmışlığı olan bir oyuncuydu. Oyun kurucu bile oynadığını hatırlıyorum. Yani burada şu konunun üzerine gitmesi lazım, topla çok oynamadan mümkün olduğunca seri paslarla oyunu açacak, ters eşleşme yakaladığında süratiyle dribling yapacak; bu tarzı benimseyerek özelliklerini keskinleştirmesi lazım.
Savunma konusunda ise sanırım koçun ona rakip guardlara baskı yapması için bir talimatı var. Yani yakın oynamasının sebebi biraz da bu. Ama, bunu dengelemeyi de bilmesi lazım. Biraz daha pas kanallarını kapatmayı hedef alarak oynamak, bu onu çok daha fazla top çalan ve fast break sayısı üreten bir oyuncu yapacaktır.
Şimdi burada herkesin mutabık olduğu Göksenin'in şut sorunu var. Bu biraz da doğuştan gelen bir yetenek tamam ama, Göksenin şut mekaniğini biraz daha stabil hale getirebilir. Zaten kimse ondan kendi şutunu yaratmasını, her maç defalarca kaldırıp üçlük atmasını beklemiyor. Boş kaldığında yüzdesini arttırsa yeterli. Göksenin'in diğer bir eleştiri konusu top elindeyken doğru kararları vermekte yaşadığı sıkıntı. Halbuki altyapıdayken çoğu maçta t-double yapmışlığı olan bir oyuncuydu. Oyun kurucu bile oynadığını hatırlıyorum. Yani burada şu konunun üzerine gitmesi lazım, topla çok oynamadan mümkün olduğunca seri paslarla oyunu açacak, ters eşleşme yakaladığında süratiyle dribling yapacak; bu tarzı benimseyerek özelliklerini keskinleştirmesi lazım.
Savunma konusunda ise sanırım koçun ona rakip guardlara baskı yapması için bir talimatı var. Yani yakın oynamasının sebebi biraz da bu. Ama, bunu dengelemeyi de bilmesi lazım. Biraz daha pas kanallarını kapatmayı hedef alarak oynamak, bu onu çok daha fazla top çalan ve fast break sayısı üreten bir oyuncu yapacaktır.
Eski hızında olmamasını anlarım penetre ederken sakınmasını anlarım da felaket şut atmasını anlamam kabul de edemem . Şut atarken geriye doğru gitmesi yok mu beni benden alıyor. İlk defa eline top vermişler hadi at demişler gibi. Savunması eskisi kadar iyi değil ama onu sakatlığına bağlıyorum. Şut özürlü olmasını sakatlığına bağlayamazsınız.
Top elindeyken bir panik havası buda özgüven eksikliğinden dolayı diye düşünüyorum. Ceza şutlarını yüzdeli sokabilse herşey daha iyi olacak onun için.
Bruce Bowen'ı olsun takımın yeter.
Oynadığı basketi sakatlık öncesinde de sonrasında da ben beğenmiyorum,takımda olmaması gerektiğini düşünüyorum,genç oyuncuların üstünde durulmalı lafım yok tabii ki ama ceza şutu diyoruz orta mesafe yok-deneme dahi yok,3lük desen 3 maç 0 çekip 1 maç isteneni verir,potaya gitme hiç yok topu eline verildiğinde top sürmeden Arroyo-Ender'i bkliyor penetre tehdit yok,hızlı hücum bi istenilip yerine getirdiği, savunması orta şeker ancak takımda olması için çok meziyetleri yok bence benim düşüncelerim tabii ki,artık Sinan ve Göksenin arasında seçim yapılmalı,gir-çık-gir çık ikisindende verim alamıyoruz.
Ne güzel dünya yaa!! Sadece guard a baskı yap, arada hücum ribaundu kovala, boş kaldığında 1/3 1/4 şut at, Galatasaray'da oyna. Valla o mücadeleyi 2. ligden herhangi bir oyuncu bile verebilir, hiç kusura bakmasın.. Altyapıdan gelen oyuncuyu oynatma hastalığı futboldan sonra basketbolda Göksenin'de bizi yakaladı..
Takımda en son üçlük denemesi gereken adam! Mümkünse hiç denemesin. Rakipler de bunu bilerek boş bırakıyor zaten..
Bomboş kaldığı üçlüklerde 1/4 2/5 isabet bulması dışında hücumda hiçbir katkı vermiyor maalesef. Hücumda pas aldığında dripling yapmadan topu elinden çıkarmaya çalışıyor, dripling çalışması gerektiğini defalarca dile getirdim burda. İçeri penetre ettiğinde ise, hücum faul olursa şanslıyız. Çünkü genelde top kaybı yapıyor ve fastbreak yiyoruz.
Ligde şampiyonluk ve EL'de top 8 hedefleyen bir takımda sadece savunmasıyla süre alması imkansız. Kanımca, üzerine birşeyler ekleyemezse sene sonu gönderilecektir.
İnşallah kendini geliştirir, kişiliği ve Galatasaraylılığı ile sevdiğim bir oyuncu aslında.
Ligde şampiyonluk ve EL'de top 8 hedefleyen bir takımda sadece savunmasıyla süre alması imkansız. Kanımca, üzerine birşeyler ekleyemezse sene sonu gönderilecektir.
İnşallah kendini geliştirir, kişiliği ve Galatasaraylılığı ile sevdiğim bir oyuncu aslında.
Abi böyle demeyelim işte , bunlar göz boyamalar.Takım hücum ederken Göksenin köşede öylece bekliyor.Atıyorum o esnada Cenk ya da Domercant top almak için koşuşturuyorsa ya da Arroyo topu içeriye indirmeye niyetlendiyse rakipten gelen yardım savunması sayesinde o sırada Göksenin bomboş kalıyor.Müsait pozisyon demiyorum bomboş antreman şutu pozisyonu diyorum.Dün adam 2/5 attı 4 tanesi bomboş üçlük ee 2 tanesi girdi diye marifet mi bu şimdi ? Zaten attığı 3lüklerin %90ı bu durumda atılan 3lükler yoksa üçlük yüzdesi %10 falan olurdu kendisi sadece boşken şut atıyor.Hiç ikilik şut denememesinden de bunu anlayabiliriz.
Bakın Göksenin şu anda ligde 75e aldı bu 75 dakikada 2lik isabeti 3/6.Ve bu 6 ikiliğin hiç birisi şut değil hepsi fastbreakte başkasından alarak pota altında bomboş bitirdiği toplar ya da potanın hemen altında bitirilen kolay pozisyonlar.75 dakika süre alan 2 numara oyuncusunun hücumdaki tek görevi köşede beklemek , 75 dakikada içerden tek bir şut bile atmamışsa sadece turnike atmışsa(ki bu turnikeler savunmaya karşı penetre ile atılmış değil tabiki) ise diğerleri ne yapsın ? Bomboş durumda kalıp kırk yılda bir üst üste 2 üçlük atmak marifetse bunu ligin en vasat kısaları da yapıyor.Trabzon'a yolladığımız Can bile kendi şutunu kendi yaratıp 3lük atıyor , penetre falan ediyor.Kaldı ki hücumda herşey kötü şut atmak değil pas dribling hiç bir şey yok şu ligde Göksenin'den daha vasat bir 2 numara yok bu konularda.Göksenin ve Sinan'ın kadroda olmadığı gün takımın en iyi oynayacağı gündür.
Herkes gider Mersin'e sen gidersin tersine. Hayal kırıklığından başka birşey değilsin Göksenin. Sen varken hücumda 1 kişi eksiğiz hep. Geliştirmeyeceksen de kendini fazla tutmayalım seni istediğin yere git !
Oktay Hoca Zamanında Melih ve Göksenin den Göksenin'i seçmiştik kalitesinden dolayı. Ayrıca altyapı yaş gruplarında pek izlemedim ama skorer bir oyuncu olduğunu söylendiğini hatırlıyorum. Şu an da ise dümdüz bir oyuncu oldu iyice. Savunma sadece. Yaşın 22 daha çalış biraz be genç kardeşim.
Göksenini eleştirmek için 3-4 maç daha sabretmek gerektiğini düşünüyorum.
Göksenin^günah keçisi olmuş. Hoş değil bence bu eleştiriler.
Hoca ne keçisi ne koyunu ?? Bu genç arkadaş iyileşeli ne kadar olduğu yaptığı ne var kaç maçtır? Sadece guard savunması. Hoş olmayan onun bu performansı. Sadece o değil Cenk, Sinan, yabancıların çoğu da iyi değil. Dün sahada Arroyo, Bonsu, Furkan, biraz da Macvan haricinde kimse yoktu. Banvit yenilgisini yahut takımın kötü gidişini Göksenin'e bağlamıyor kimse.