Efes Cup 6'dan evvel oynanan tüm hazırlık maçlarında, Milli Takım aldığı başırısız sonuçlarla ve ortaya koyduğu kötü oyunla iyi sinyaller vermemişti. Fakat bir kesim ne hikmetse, yorgunlar, ağır antrenman yapıyorlar, hazırlık maçı vs. gibi bahaneler üreterek gerçeği bir türlü söyleme cesareti gösteremedi. Gerçek şu ki, takım ne savunmada ne de hücumda organize olamıyor ve çok ciddi bir oyun kurucu eksikliği var!
Maalesef, elimizde (!) Kerem Tunçeri gibi ULEB Cup şampiyonu takımın oyun kurucusu ve TBL'nin son sezonda tartışmasız en iyi performans gösteren oyun kurucusu Tutku Açık varken, kendi takımında oyuna giremeyen ve aynı sezonda üç takım değiştirip, hiç birinde dikiş tutturamayan, oyun kuramayan, oyun kurucular görev yapıyor.
Hadi diyelimki 28 yaşındaki Kerem Tunçeri'nin Milli Takım içinde birileriyle sorunu var ve yaşı bahane edilerek (34 yaşındaki İbrahim, 30 yaşındaki Kerem Gönlüm, yaşıtları Mehmet ve Hidayet kadroda) kadroya alınmıyor. Peki Tutku'nun ne kusuru vardı diye düşünüyoruz?! Acaba F. Ülker'in gelecekteki guardı Hakan Demirel'e yer açılmak maksadıyla mı kadrodan çıkartılmıştı?! Veyahut Tanyeviç'in sisteminde (!) hakiki oyun kurucular görev yapamaz mıydı?!
Açık konuşmak gerekirse, Yunanistan, Fransa, İspanya, Sırbistan gibi Avrupa'nın en iyi oyun kurucularını elinde barından -bir takım için oyun kurucunun ne kadar önemli olduğunu bilmeyen basketbolu biliyor mudur?!- ve en iyi organize olan takımlar karşısında madalya umudu taşımamız bugüne bakarak düşündüğümüzde mümkün değil
Düşünsenize, bugün NBA'de 17-18 sayı ortalamsıyla oynayan pivotunuz İspanya ya da Yunanistan milli takımında olsa neler yapardı? Veyahut yine NBA'de takımının en önemli oyuncularından biri olan oyuncunuz bu takımlarda olmuş olsaydı neler yapardı?
Bugün takım bir tane set hücumu yapamıyorsa; Mehmet Okur, Hidayet Türkoğlu, Serkan Erdoğan, Ersan İlyasova gibi skor potansiyeli yüksek oyuncuları ön plana çıkartacak bir tane hücum organizasyonu yoksa; en basitinden pick and roll bile uygulanamıyorsa; yerlere atlayarak mücadele etseniz de boş, bir yerde patlarsınız; çünkü karşınıza sizin kadar mücadele edecek ve sizde olmayan organize olabilme başarısını gösteren takımlar çıkacaktır!
Kimse Mehmet Okur ve Hidayet Türkoğlu'nu eleştirmemeli; çünkü birileri onların bu takımda ön plana çıkıp yıldızlaşmasını istemediği için onlara yönelik planlar yapmıyor!
NBA'de Utah Jazz formasıyla üçlük rekoru kıran Mehmet'e bir tane boş şut hazırlayamıyorsanız, pota altında topla buluşturamıyorsanız; Hidayet'i yarı sahadan top taşıması için oynatıyorsanız bu iş olmaz!
Takımda kimsenin rolü belli değil. Topu eline alan, bir sonraki hamlede ne yapacağını bilmiyor. oyuncular çok çabuk demorilize oluyor ve maç sıkıştığı anlarda şutlar çembere bile değmiyor!... Herkes eşit süre alsın diye, zırt-pırt oyuncu değiştirerek nereye varabilirsiniz? Daha değerli olanın, daha fazla süre alması gerekmez mi?!
Acaba bunun sorumlusu kim?!
Bu takımı organize etmekle sorumlu kişi kim?!
Türk basketbol tarihinin en yüksek potansiyele sahip jenerasyonu yakalanmışken, oyuncular böylesine kolayca heba ediliyorsa yazık değil mi?
Yazık, çok yazık!
Bu gidişat iyi değil... Turnuvanın başlamasına sadece 10 gün kalmış, ama hiçbir taş yerine oturmuş değil! Elenirse "TÜRKİYE" ismini taşıyan takım elenecek, üzüldüğüm nokta bu!
TÜRKİYE Milli Takımı kişisel çıkarların, kişisel sorumsuzlukların bedelini ödememeli!