Ahmet Dedehayır: Sistem, devamlılık ve ciddiye almakla ilgili problemler var

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Galatasaray şubesindeki, özellikle kadın takımının durumunu basketboldan sorumlu eski yönetim kurulu üyemiz Ahmet Dedehayır'a sorduk.

Kadın takımında sorun nedir sizce?
Gerçekleri ortaya koymak lazım. Gelinen şu noktada görüyoruz ki sorun hoca ile ilgili olamaz. Zafer Kalaycıoğlu’ nun sayısız şampiyonlukları vardı onu gönderdin. Cehyun Yıldızoğlu kötü hoca değil, belki başka bir yardıma ihtiyacı vardı, ayrıca milli takım hocası, Mersin kaç maçtır kazanıyor görüyoruz, yine gitti. Şimdi Ekrem Memnun geldi onun da hocalığı zaten tartışılmaz. Her biri başarısız oluyorsa demek ki sorunu hocalarda aramamak gerekir. Kaldı ki Fenerbahçe bu dönemlerde Macar, Yunan hocalar ile şampiyonluk yaşadı. Şimdiki hocaları da çok kaliteli ve şampiyonluğun da en büyük favorileri. Bu sene önemli bir başarıya imza atıp Avrupa’da ikinci oldular. UMMC’ yi yenmek hemde kendi sahalarında neredeyse imkansız. Aynı turnuvada Galatasaray ne yazık ki çok kötü bir performans gösterdi.

Burada problem net bir şekilde artık hocayla ilgili değil. Sistem, devamlılık ve ciddiye almakla ilgili problemler var. Bugün Galatasaray yönetim kurulunda basketbol ile ilgili sorumlu bir yönetim kurulu üyesi yok. Voleybolda var. Bir dönem Hakan Üstünberk vardı ve gayet iyi götürüyordu bu işi. Erkek takımı gayet iyi gidiyordu ve kadın tarafı da biraz daha derli topluydu onun döneminde. Neden bıraktığını yada bıraktırıldığını hiç anlayamadım. Sezonun ortasında işlerinin yoğun olduğundan dolayı bıraktığını kesinlikle düşünmüyorum. Belli ki bir anlaşmazlık olmuş. Şubenin başında mutlak surette bir yönetici olması şart.

Neler yapılması lazım?

Galatasaray’ın burada bir karar vermesi lazım. Ya basketbol şubesini ciddiye alacak, yada ben sadece futbol kulübüyüm diyecek. Her kulvarda şampiyonluk hedefliyoruz deyip dünyanın parasını kötü ve sistemsiz bir şekilde sokağa atarak başarı gelmez. Sonuçta bu saçılan paralar dernek parası. Kimsenin şahsi parası değil. Biraz daha sorumlu davranmak gereği vardır diye düşünüyorum.

Ekrem Memnun’dan vazgeçilmemesi lazım. Kendisi çok değerli ve işini bilen bir hoca. Kadın basketbolunda tek bir rakibin var zaten o da Fenerbahçe. Senelerdir Türkiye Şampiyonluğu yok, alınan Türkiye Kupaları ve Cumhurbaşkanlığı Kupaları ile idare edilmeye çalışılıyor. Onlarla en başa baş oynadığımız dönem, Cem Akdağ zamanında onlardan ve şimdi ki kadromuzdan çok daha düşük bütçe ile oluşturulan takım zamanıdır. O seneden beri final serisinde tek bir deplasman galibiyetimiz bile yok. Euroleague organizasyonu ev sahipliğini alıyorsun ve tam bir hüsran yaşıyorsun. Taurasi, Tamika, Sylvia gibi Amerikalılar, Alba Torrens, Sancho Lytlle gibi MVP seçilmiş oyuncular geliyor ama yine bir şey değişmiyor. Bu oyuncuları idare edemezsen, mutlu olmalarını sağlayamazsan, huzursuz edersen iyi performanslar beklemek hayal olur. Türk oyuncu piyasası zaten çok dar. Tuğba Palazoğu gibi bir oyuncu var evet belki idare etmesi zor ama alıp onu oynatmayı becereceksin, iş burada bitiyor. Işıl Alben biyonik biri değil. Her maç 40 dakika oynatarak nasıl sürekli iyi oynamasını bekleyebilirsin?

O zaman burada yapacak iki şey var. Ya sistemini düzgün oturtup doğru adımlar atacaksın ya da ben bu işte yokum, bütçeyi kısıyorum diyeceksin. Finalde elenmişsin yada play-off’a katılamamışsın ne fark eder. En azından oraya harcadığın para ile bir futbolcu yada seni şampiyon yapacak iyi bir erkek basketbolcu alabilirsin. Şubenin paraları boşuna harcanıyor ve ortada bir sorumlu yok. Herkes futbola odaklanmış durumda ama buraya da biraz kafa yormak lazım.

Müge Erdem bazı konularda kimsenin yapamayacağı işleri yapıyor. Mesela deplasmanlarımızı kulübe yük olmadan hallediyordu. Ama O'nun ve Özge Alev’in yapabileceği işler kısıtlı. Senin bugün telefonu kaldırdığında bütün Avrupa’da en üst düzey yöneticiler, hakemler, oyuncular ile konuşabilecek ve daha önce görev yapmış bir yöneticin varken dışlıyorsan bu şubeden o zaman ona yakın birini bulmak zorundasın bu takımın başına ki bu işi yapabilecek biri Türkiye sınırları dahilinde yok. O zaman Dünya'dan birini bulup getireceksin madem ki kendi kulüp üyeni ve evladını istemiyorsun. Senelerce Galatasaray bu inatı futbolda yaptı Fatih Terim’i getirmeyerek. Şimdi de bu konuda yapılıyor. Terim geldikten sonra neler olduğunu hep beraber görüyoruz.

Biz 2009’ da Eurocup’ı aldık. O zaman hedefimiz yavaş yavaş büyüyüp bir yerlere gelmekti. Ama o günden bugüne bir adım mesafe kat edemedik. Üstelik o zaman harcanan paralar şu anda katlanmış durumda. Para artıyor başarı düşüyor. Ciddi bir dengesizlik var. İnatla ben bu işte Fenerbahçe’yi geçeceğim diyorsan çok ciddi bir şekilde ve hiçbir hata yapma lüksün olmadığını bilerek hareket etmen sistemini ona göre kurman lazım. Karşıda tankı topuyla bir ordu var ve sen onlara karşı makineli tüfeğinle savaşmaya çalışıyorsun. Her geçen dün daha kötüye gidiyor durum.

Şube idaresi hakkında düşünceleriniz?

Basketbol şubesinin idaresinde bulunan kişilerin idari anlamda tecrübeleri nedir sormak istiyorum? Tuttuğunu koparan, winner biri yok şu anda şube idaresinin başında. Yeri geldiğinde hatalarından dolayı oyunculara ceza kesiyorsunuz. Peki sene başından bu yana yaşanan İlkan Karaman, Nevriye Yılmaz, Lindsay Whalen gibi olaylar var. İlkan’ı elinden kaçırıyorsun, sağlık durumu belli olmayan ve Euroleague’de şampiyonluk hedefleyen Fenerbahçe’nin gözden çıkardığı Nevriye’ye dünyanın parasını veriyorsun, takımın en önemli oyuncusunu üç kuruş para için kaçıyorsun ve arkasından camiamıza hiç yakışmayacak açıklamalar yapıyorsun. Whalen Galatasaray’a yakışmıyormuş. Ne yaptı da yakışmıyor? Arkadaşlarıyla kavgamı etmiş? Antrenörün üstünemi yürümüş? Maç mı satmış? Hakkı olan parasını istediği içinmi yakışmıyor? Takımların otel bulamaması, gittiği yerden dönememesi, özellikle yurt dışı deplasmanlarda yaşadığı sorunlar. Bunların hepsi tam bir idari beceriksizliktir, büyük bir fiyaskodur. Bunların hesabını kim verecek? Ortada hakikaten çok ciddi yanlış işler silsilesi var. Işıl’ı Bahar’ı bir şekilde ikna edersin ki bunuda yapacak adam lazım, ama yabancı oyuncuya maaşını vermezsen performans alamazsın. Futbolda Drogba ve Sniejder’in parasını verme bakalım oynayacakmı? Maçlara bakıyorum herkesin suratı asık, mutsuz, inançsız. Böyle bir ortamda başarı bekleyemezsin. Kimyayı ve takım ruhunu oluşturamadıktan sonra ne yapsan boş.

Erkek takımı ile ilgili düşünceleriniz?

Erkek takımında Ergin Ataman büyük bir şans. Büyük şanssızlıklar yaşamasına rağmen takım bence şampiyonluğu en büyük adaylarından, çok ümitliyim. Oraya da birileri çomak sokmaz ise güzel işler yapacaktır.

Tekrar yönetimde olmayı düşünüyormusunuz?

Bir daha kesinlikle Galatasaray’da yönetici olarak görev almayı düşünmüyorum. Ama Galatasaray ile ilgili fikirlerimizi, doğruları ve yanlışları söylemeye devam etmek en büyük vazifemiz. Ancak bu şekilde kulübün daha iyiye ve ileriye gitmesi mümkün olabilir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Üst