Re: Aile Toplantısı 10.Hafta Konugu Murat İNAL
Topu attım kornere.
Topu attım kornere.
Aile Toplantısı 10.Hafta Konugu Murat İNAL(sayfa 3)
Re: Aile Toplantısı 10.Hafta Konugu Murat İNAL
Sonunda 8)
Sonunda 8)
Re: Aile Toplantısı 10.Hafta Konugu Murat İNAL
GSBASKET?in X?i Murat İnal?a merak edilenleri sorduk. O da sorulara verdiği samimi yanıtlarla zevkli bir çalışma yapmamıza yardımcı oldu. İşte Murat İnal röportajı?
-Gsbasket'in X'i Murat İnal'ı biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Kendinizi üç kelime anlatın desek, bu üç kelime ne olurdu?
Okyanus kenarında yaşlanmak istiyorum?
4 Ağustos 1982 İstanbul Şişli doğumludur. Öğrenim hayatında sırasıyla Beykent Koleji?nde, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi?nde, İstanbul Üniversitesi?nde ve şu anda Yüksek Lisans nedeniyle Bahçeşehir Üniversitesi?nde sürünmektedir. Öğrenci olmaktan nefret etmekte, ama aldığı giriş sınavı puanları nedeniyle okumak zorunda bırakılmaktadır. Hayatı sürekli değişmektedir. Kendisi bile takip edememektedir. Bir gün gece hayatında fotoğraf çekerken, bir gün geleneksel bir şirkette satış yaparken bulabilir kendisini. Bir hafta eve girmez, sonraki hafta evden çıkmaz. Bir zaman bir hafta boyunca kampta spor kusarken bir zaman 6 ay eline top değmez. Hayatı boyunca 7 tane farklı ameliyat geçirmiştir. Bunların 7 side sol taraftandır. 23 yaşına kadar araba kullanmayıp son bir senede 40.000 km yapmıştır. Her türlü hayvanı beslemiştir. İki tane köpeğin yeri ayrıdır. Biri bebekliğinden öldüğü güne kadar 13 yıl, diğeri ise şu anda 3 yıldır yanındadır. Hayatında hiç Galatasaray forması almamıştır. Okyanus kenarında yaşlanmak istemektedir. İçki olarak Bacardi sevmektedir, evinde kendi barını oluşturmuştur. Kulağına hoş gelen her tarz müziği dinlemektedir. Yemekten ve yemek yapmaktan keyif almaktadır. Şapka koleksiyonu vardır. Murat dışında bir ismi daha vardır.
- Murat İnal'ın Galatasaray'a duyduğu sevgi nasıl başladı?
Tabii ki Prekazi. Babam ciddi Beşiktaşlıdır. Hatta sağlığı izin verdiği dönemlerde kapalı kombinesi alır maçlara giderdi.(Babamla Kadıköy deplasmanı yapmışlığım bile var, şu Alpay?ın ağlarda Beşiktaşlılara hareket çektiği 2-0 lık maç) Ama işte dediğim gibi Prekazi ve 14 sene durumları sanırım. Unutmadığım bir dolabım var, üzerinde 87 yılının kadrosu olan. 95? e kadar kendimi bildiğim dönemlerde önce Çatalca sonra Muğla da oturduğum için maçlara gitme şansımız yoktu tabi. Daha sonra Beşiktaş?a taşındık. İlk düzenli maçlara gitmeye başlamam Rosenborg? a karşı olan Şampiyonlar Ligi maçıydı. Tek başıma gitmiştim etrafımda alakası olan yoktu galiba. Maça 5 saat kala yeni açığa girdiğimde yer bulmakta zorlanmış olmam bağlamıştı belki de tribünlere. Bir de hiç unutmayacağım ?3 tane attı hemen de ? rosenborg ? 5 saat kaldı? tezahüratı ? Maç başlayana kadar her saat başı tekrar eden bir tezahürat olmuştu o gün. Üniversite döneminden itibaren de geçen seneye kadar maç kaçırmadan, Türkiyenin her yerinde her branşta destek verdik kendi yolumuzla
Galatasaray?a.Çok şey geldi başıma Galatasaray yüzünden ama işte Gerçek Sevgi..
- Mesleğiniz nedir, işinizi severek mi yapıyorsunuz?
Ocak ayında pozisyon değiştirdim şirkette. Kategori Satış Yöneticisi olarak çalışıyorum şu anda. Çok fazla stres var üzerimde en büyük sorun bu. Bu şirketten önce fotoğrafçı olarak çalıştığım düşünülürse kariyer mi hayat mı tartışması yaşıyorum şu anda kafamda çok fazla. Önümüzdeki günler ne gösterir ben de bilmiyorum.
- Gsbasket ile tanışmanız nasıl gerçekleşti? İlk üyeliğinizden bu yana Gsbasket'in gelişimini bizlerle paylaşır mısınız?
Forumun kulüpten uzak durması gerekiyor?
Hayatımda her zaman basketbolun yeri olmuştur. Basketbola verdiğim zamanı okullara verseydim ? ? Gsbasket daha kurulmamışken tribün içinden bir ekibimiz vardı. Yeni açıkta pankart filan yapmıştık hatta ?Amatör şubeler? le alakalı. Daha sonra sitenin açıldığı ilk zamanlardan beri içindeyim. ultraslan.org ta yöneticilikte yapıyordum o zamanlar. Onursal OK?un da desteğiyle bugüne kadar çok sevdiğim bu siteye çok daha fazla emek ve zaman ayırmaya başladım. Sonrasında da bugün tek takip ettiğim forum olarak hayatımda yer almaya devam ediyor GSBasket.Sitenin ve forumun gelişimi biraz kendi kendine biraz şartlarla oluyor. Takım sahipsiz ve kendi yağında kavrulurken kuvvetli küçük bir yapımız vardı. Sonra sponsorlar, büyüme (?) ve internetin hayata etkisiyle forum genişledi. Genişleme konusunda en büyük sorun nicelik-nitelik farkı bence. Bir de forumun bence kulüpten uzak durması gerekiyor genel olarak.
Sitede yıllarını geçiri de bir yerlere gelen insanları görmek inanılmaz mutlu ediyor beni. Tabii bir de çiftimiz var artık ?
- Forumda yöneticilik yapmanın en zor yönü nedir? Forumdaki saygı seviyesini nasıl buluyorsunuz?Forumda bazen sizinle üyeler arasında gerginlikler yaşanıyor sizin olaylara bakış açınız hangi yönde?
Bence en büyük sorun insanlar birbirlerini kırmak için fırsat kolluyor. Geçtim kişisel çatışmaları, Galatasaray olgusuna bile ?haklıyım gördünüz mü? diyebilmek adına saldırabiliyorlar. Yıllar önce bir sloganımız vardı. ?Çabamızın adı Galatasaray? . Bugünlerde insanların kraldan çok kralcı davrandıklarına şahit oluyorum. Beni en çok geren, sinirlendiren durum bu son yıllarda. Ben çok şey yaşadım Galatasaray adına. Çok az insan biliyor bunları bir günde konuşmadım bunları. Bir ara bir genç arkadaş ?Klavye arkasından yazmak kolay, salonlara gelmek lazım? gibi bir şey yazmıştı bana. ? Şimdi nasıl cevap vereceksin ki buna. Zaten uzun zamandır kimseye cevap vermiyorum farkındaysanız. Mücadele edecek ve gereksiz insanlara-olaylara ayıracak o kadar bol vaktim yok açıkçası. Dere yatağında akar sonuçta. Yöneticiliğin zor kısmı anlaşıl-a-mamak ve mutlaka birilerinin karşısında olmak. Eskiden zor olan kısmı örnek olmaktı. Şimdi öyle bir dertte yok ? Forumda yeterince örnek insan var bence.
- Biraz basketbol konuşalım. Bayan basketbolu ile ilgili bir kişisiniz. Bayan basketboluna duyduğunuz ilgi nasıl başladı? Galatasaray bayan basketbol şubesindeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Galatasaray, belediye takımı değil, olmamalı?
Çok eskiden beri takip ediyordum aslında. Ama hiçbir zaman erkekler kadar ön planda değildi. Sonuçta basketbol kalitesi ve keyfi bir yere kadar Bayan Basketbolunun. Kendi başıma ya da 2-3 kişi gidiyorduk önceleri maçlara. Arada altyapı maçlarına da gitmeye çalışıyordum. Sanırım dönüm noktası bazı olaylara kızıp Galatasaray-Tekel maçı yerine (Boddicker?ın 20-20 yaptığını göremedik) Migros-Galatasaray Bayanlar maçına gitmemizdi. O günden sonra forum olarak ilgimiz arttı. Hatta bazı arkadaşlar tamamen Bayan Basketboluna kanalize oldular. ? Uzun zamandır beraber olan o takımla çok güzel günler geçirdik. Sonrasında bayanlarda gelişmeye ve büyümeye başladı. Ama sağlıksız büyümenin hiçbir zaman yanında olmadım. İsimler üzerinde görüşlerim bellidir zaten. Başarıdan önce Galatasaray gerekiyor bana. Sahada WNBA yıldızları tabii ki olsun ama onların yanında ben altyapıdan oyuncu da görmek istiyorum. Bu paranın kaynağı nerden geliyor? Canı sıkılınca parayı kestiğinde ne olacak ? Galatasaray bir belediye takımı değil, olmamalı.
- Bayan basketbolunda birçok genç ismi tanıyorsunuz. Şu an çok tanınmayan, ama gelecekte yıldız olabileceğini düşündüğünüz isimler var mı, varsa bu isimler kim?
Bir çok genç ismi tanımıyorum aslında. Ya da tanıdıklarım artık çok genç değil diyelim ? İlla isim vermem gerekiyorsa da ?Bahar ÇAĞLAR? derim. Bizim şubedekiler çok tanımıyor ne de olsa.İkinci ligte ?Özge Yavaş? var bu sene dikkati çeken. Ligimizde Damla Sezgin, Gülşah Gümüşay,Gizem Yavuz geliyor aklıma ilk anda.
- Eskiden takım yetkilileriyle irtibat halindeydiniz. Takım ile ilgili paylaşırdınız, ama şimdi bunu göremiyoruz. Mevcut takım yetkilileriyle bir irtibatınız var mı?
Vakitle alakalı. Eskiden altımızda araba yoktu ama Florya?ya idman izlemeye gidecek vaktimiz vardı. Bir de cidden farklı bir ortam vardı şubede. Şimdi biriyle konuşmak bile rahatsız ediyor çoğu kişiyi. Bilgi paylaşma konusu da sıkıntılı bence artık. Şube profesyonel bir yapıya geçmedikçe de bu sıkıntılar devam edecektir. Şimdi seçim var mesela. Seçime kadar neler olur daha bu şubede kimse bilemez.Bugüne gelirsek tabii ki var. Cem hocayla ayrıldıktan sonra çok uzun zaman konuştuk. Şimdi erkek takımında geminin başına geçti ama eskisi kadar konuşamıyoruz mesela. Vakit sorunu bu sefer kendisinde var doğal olarak. ? Umarım bu zor günler geçtikten sonra rahat bir sezon sonrası konuşması yapabiliriz kendisiyle.
- Bir başka ilgi duyduğunuz spor dalı da Amerikan futbolu. Bu spora ilginiz nasıl başladı, sizi cezbeden şeyler nedir bu spor dalında. Halen oynuyor musunuz? Ayrıca bu sporun yaygınlaşması için sizce neler yapılmalı?
Spor hayatımda umarım hep yer alır bir şekilde. Amerikan futboluna ilgim lise yıllarından başlıyor. O zamanda birkaç maç seyretmeye çalışıyordum. Sonra bir şekilde Sultans idmanına çıktım. O zamanlar Türkiye?de Amerikan Futbolunda koruma yok. Bir de o sene Superbowlda bir cornerback kısmi felç geçirmişti. Açıkçası aile onayı alamadık rafa kaldırdık. Askerden sonra da profesyonel olarak oynamaya başladım. Her şeyinizi sahada vermezseniz bu sporda oyuncu olmanız gerçekten çok zor. Geçen sene itibariyle bıraktım ya da ara verdim. Şu an bende bilmiyorum. Bu sene başladığım Yüksek Lisans nedeniyle vakit bulma şansım olmuyor idmanlara. Bir de gün geçtikçe ciddileşiyor Türkiye?de bu spor. Cavaliers koçu Flowers bu işi profesyonel olarak yaptığı için iş çıkışı gidip 3-4 saat idman yapma lüksüm yok şu anda ne yazık ki. Başka bir takımda da oynamak istemiyorum açıkçası.Yaygınlaşması için medyanın ilgisi çekilmeli. Liselere girilmeli. Ve mutlaka hakemler geliştirilmeli. Müsabakalar zaten 3 saat civarında sürüyor. Bir de hakemlerin karar vermesini beklemek cidden kimsenin ilgisini çekmiyor.
- Geçtiğimiz sene Amerikan Futbol Ligi'nde Sultan's ile yapılan final maçında çıkan kavganın perde arkasını bizimle paylaşır mısınız?
Tamamen tribüncü geleneği kaynaklı bir neden ? Maçtan önce pankart asmış bizimkiler benchin arkasına. Sultans hatalarımız sonucu maçı son anlarda kazandı. Bizim koç tecrübeli olduğu için takımı sahanın uzak noktasına götürdü. Takımında sırtını çevirdi sevinen sultanslılara. Bir tek koç ve benim yüzüm dönüktü. (Çevirileri ben yapıyordum takıma) Bu sırada genç sultanslılardan bazıları ? bizim pankarta el sürme terbiyesizliğinde bulundular. Bir de takımdan Emre?nin eşi de oradaydı. Ona da fiziki müdahale olduğunu görünce kendimi yanlarında buldum ? Takımdan da 5-6 kişi gelmiş arkamdan işte. Koptu film bir anda. Polisler filan girdi hatta araya. İşin ilginç yanı olayda tek bir kişi ekipmansızdı. Tahmin edin kim ? İşin geyiği bir kenara neyse ki çok büyümeden bitti olay. Geliştirmeye çalıştığımız bir sporda olmaması gereken bir olaydı.
- Size herkes X diyor. Nedir bu X? R1card0 ve X'in anlamlarını bizimle paylaşır mısınız?
X in çok özel bir anlamı yok aslında. İlk ultraslan foruma girerken nickim uzun olmasın uğraşmayayım diye X yazdım. Kaldı öyle. Bir de üyelerin 3 harften kısa üye olamaması olayı vardı. İlgi çekip bir de X olması nedeniyle gizem yaratınca geldi bugünlere kadar. Tribünde X diye çağırır herkes beni. Rahmetli Alpaslan Abim (Ruhu Şad Olsun.) ikis derdi hatta. Çok defa hiç tanımadığım insanların X diye birinden konuştuğunu görüyordum o zamanlar. İlginçti.R1card0 ise Ftw yüzünden kalan bir ricardo lakabının modifiyesi aslında. 10 numara giydim ya da giymeye çalıştığım oynadığım takımlarda. Her zamanda 10 numarayı sevmişimdir. Ricardo da buna uygun olunca böyle bir şey doğdu. Şu an çoğu yerde bunu kullanıyorum.
- Murat İnal'ın bir günü nasıl geçiyor? Boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanır ve gittiği mekanlar nereleri?
Günü olabildiğince yaşamaya çalışıyorum. Az uyurum mesela. Ama bu son 6-7 aydır aynaya bile bakacak vakit bulamıyorum bazen. İş ve yüksek lisans sonucu ciddi sekteye uğradı sosyal hayatım.Ama vazgeçemedim şeyler internet ve filmler-diziler. İnternette sürekli takip ettiğim siteler azaldı son dönemlerde gerçi. Facebook, 2-3 blog, Popmundo, Buzzerbeater, alışveriş siteleri, gsbasket, daylife ve imdb kaldı elimizde .Bir de çok dizi seyrediyorum.
Vakit buldukça sinemaya gitmeyi seviyorum. Avatar sonrası neler değişecek merakla bekliyorum bu sektörde. Yakın zamanda evimde bir Mkv-dts düzeni kurma planım var. Ama bu 3 boyuttan sonra çöpe gitmesin diye korkuyorum ?
Dışarı eskisi kadar çıkmıyorum. En sevdiğim mekan şu an için Supperclub. Ama mesela dün arkadaşlarla Küçükyalıda ki Şenol Kolcuoğlu Kebapçısına gittik. Arkadaş muhabbetiyle geçen geceyi değişmem hiçbir şeye. Sürekli görüştüğüm arkadaşlar var. Bazıları evlendi ev oturmaları yapıyoruz artık ?Bir de nargilem var değişilmezim. Fotoğraf çekiyorum vakit buldukça. Geziyorum gezebildiğim kadar. Arada çıkıp gidiyorum..
- Hayatınızın en mutlu ve en üzücü anları nelerdir?
İkisini de henüz yaşamadım kesinlikle.
- Bir film deneyiminiz olduğunu öğrendik. Oyunculuk sizin için nasıl bir deneyim oldu? Filmde oynama serüveniniz nasıl gerçekleşti?
Oyunculuk demeyelim aslında. Ada: Zombilerin Düğünü diye bir proje olduğunu gördüm NTV? de . Gönüllü zombiler aradıklarını söylüyorlardı. Zombi filmlerine özel bir ilgim vardır. Bütün zombi filmlerini seyretmişimdir sanırım. Destek olmak adına gittim başvurdum. Geçen hafta galası oldu. Türkiye ve bütçesine göre güzel bir proje olmuş.Aslında 3 seneden fazla bir süre tiyatroyla uğraşmıştım lise yıllarında. Asıl oyunculuğun tadını o zaman almıştım.
- Yeniden basketbola dönmek istiyorum. Basketbolda sizi en çok etkileyen oyuncular kimler oldu? Sizin rüya takımınız kimlerden oluşuyor?
Pippen?ı çok severdim. Daha geçen sene ancak attığım ortai kiden beri giydiğim forması vardı. MJ i sevmeyen biriyim ? İnanılmaz saygım var ama sevmiyorum o efsane takımdaki diğer oyuncuların isminin önüne geçtiği için sanırım. Dr. J i canlı izlemek isterdim. Sabonis i canlı izleme şansını yakaladığım için kendimi şanslı sayıyorum.Ewing,Kemp,Kidd i de es geçmeyelim.
Türk oyunculardan en çok Hüseyin Beşok?u severdim. Bir gün Galatasaray forması altında izleme şansı yakalayacağımı hiç düşünmemiştim.
Micheal Anderson (Ülkerli) ciddi hayranıydım kendisinin.
İki ismi ayrıca söylemek istiyorum.
Charles Barkley ve tabii ki Kevin Garnett.
-uA hakkındaki düşünceleriniz merak edilen konulardan biri. uA, 9. yaşını kutluyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
ultrAslan isim haklarını kulübe devrettiğinden beri farklı bir yolda ilerliyor bana göre. Bu süreci de ben değil zaman değerlendirsin. İlk gününden beri içinde olduğum bu oluşum hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum doğrusu.
- Bir iktisat mezunu olarak, bu bölümden mezun olacak kişilere önerileriniz neler olacaktır? Günümüzde bir gerçek var; üniversite mezunları eğitimin aldıkları meslekle değil başka bir işle meşgul oluyorlar. Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Kısa ve öz. Kendinizi geliştirmezseniz hiçbir işe yaramaz. İktisatla ilgili gördüğünüz her şeyi sadece görün. Kendinizi yapmak istediğiniz şeye göre geliştirmeye bakın. Yabancı dil, bilgisayar konusunda iyi değilseniz bugün başlayın. Bugün iktisat mezunu tamamen boş bir kavram. İktisat mezunun ilk girmesi gereken yerler Bankalar ve finans kurumları. Bunları istiyorsanız bu konularda geliştirin kendinizi. Gidin sertifika alın. İşin komik yanı bankada her üniversite mezunu çalışıyor artık. Sonuç olarak kendinizi geliştirin ve farklılaştırın.
- Türkiye'nin ekonomisinin son durumunu nasıl görüyorsunuz? Kriz bizi teğet mi geçti? Cari açık başta olmak üzere, bu sorunlar nasıl çözülecek? Türkiye'de neler değişmeli bu konuda?
Türkiye ekonimisini, Türkiye yönetirse sorunlar çözülür
Kim sorduysa bu soruyu alsın rakıyı gelsin konuşalım ? İkinci cümlede konu değişir zaten. Türkiye ekonomosini Türkiye yönetirse, Türkiye için yönetilirse çözülür ancak.
- Kitaplarla aranız nasıl, hangi tür kitapları okumayı seviyorsunuz?
Okuduğum tek ciddi kitap LOTR serisiydi. Metafizik ve matematik üzerine kitapları okumuştum bir dönemde. Pek kitap okumam açıkçası, bana göre değil.
- Dizi izlemekten hoşlandığınızı biliyoruz. Şu ana kadar izlediğiniz dizi sayısını hatırlıyor musunuz? Hangi dizi sizi daha çok etkiledi?
House MD, How i Met Your Mother, Big Bang Theory, Friday Night Lights, Breakind Bad, Weeds, Testees, Playmakers, Lost, Heroes ve birkaç tane daha. OZ u da anmadan geçmeyelim.Kısa serileride severim. Harpers Island, Lost Room, Dead Set vs.vs.Sayı olarak cidden bilmiyorum. Dizilerin sürüklemesini seviyorum. Karakterleri tanımayı ve benimsemeyi. House MD nin yeri sanırım biraz daha özel hepsinden. Zeka zeka zeka..
- Son olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Gsbasket üyelerine mesajınız ne olacaktır?
Elimizde ki güzelliğin farkına varalım. Bu forum, bu oluşum çok zor zamanlarla buraya geldi. Bugüne kadar çok insan geçti, uzantı değişti, serverlar çöktü ama gsbasket hep ayakta kaldı. Boşuna ?farklı? denmiyor bu foruma. Arda EZER in yıllardır söylediği bir hayali paylaşıyorum bende. ?Çocuğumda bu forumda yazacak bir gün? Çok ciddi gerçek dostlar edindim bu forumdan. Umarım hep beraber çok daha güzel günler göreceğiz bu forum çatısı altında.
Herkese teşekkürler.
NBA: Show Business
Aşk: Pandora Kutusu
Fotoğraf: Tutku
Haldun Üstünel: Ailesine yazık
GSbasket: İki sevgi kümesinin ortaklığı
GSBASKET?in X?i Murat İnal?a merak edilenleri sorduk. O da sorulara verdiği samimi yanıtlarla zevkli bir çalışma yapmamıza yardımcı oldu. İşte Murat İnal röportajı?
-Gsbasket'in X'i Murat İnal'ı biraz daha yakından tanıyabilir miyiz? Kendinizi üç kelime anlatın desek, bu üç kelime ne olurdu?
Okyanus kenarında yaşlanmak istiyorum?
4 Ağustos 1982 İstanbul Şişli doğumludur. Öğrenim hayatında sırasıyla Beykent Koleji?nde, Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi?nde, İstanbul Üniversitesi?nde ve şu anda Yüksek Lisans nedeniyle Bahçeşehir Üniversitesi?nde sürünmektedir. Öğrenci olmaktan nefret etmekte, ama aldığı giriş sınavı puanları nedeniyle okumak zorunda bırakılmaktadır. Hayatı sürekli değişmektedir. Kendisi bile takip edememektedir. Bir gün gece hayatında fotoğraf çekerken, bir gün geleneksel bir şirkette satış yaparken bulabilir kendisini. Bir hafta eve girmez, sonraki hafta evden çıkmaz. Bir zaman bir hafta boyunca kampta spor kusarken bir zaman 6 ay eline top değmez. Hayatı boyunca 7 tane farklı ameliyat geçirmiştir. Bunların 7 side sol taraftandır. 23 yaşına kadar araba kullanmayıp son bir senede 40.000 km yapmıştır. Her türlü hayvanı beslemiştir. İki tane köpeğin yeri ayrıdır. Biri bebekliğinden öldüğü güne kadar 13 yıl, diğeri ise şu anda 3 yıldır yanındadır. Hayatında hiç Galatasaray forması almamıştır. Okyanus kenarında yaşlanmak istemektedir. İçki olarak Bacardi sevmektedir, evinde kendi barını oluşturmuştur. Kulağına hoş gelen her tarz müziği dinlemektedir. Yemekten ve yemek yapmaktan keyif almaktadır. Şapka koleksiyonu vardır. Murat dışında bir ismi daha vardır.
- Murat İnal'ın Galatasaray'a duyduğu sevgi nasıl başladı?
Tabii ki Prekazi. Babam ciddi Beşiktaşlıdır. Hatta sağlığı izin verdiği dönemlerde kapalı kombinesi alır maçlara giderdi.(Babamla Kadıköy deplasmanı yapmışlığım bile var, şu Alpay?ın ağlarda Beşiktaşlılara hareket çektiği 2-0 lık maç) Ama işte dediğim gibi Prekazi ve 14 sene durumları sanırım. Unutmadığım bir dolabım var, üzerinde 87 yılının kadrosu olan. 95? e kadar kendimi bildiğim dönemlerde önce Çatalca sonra Muğla da oturduğum için maçlara gitme şansımız yoktu tabi. Daha sonra Beşiktaş?a taşındık. İlk düzenli maçlara gitmeye başlamam Rosenborg? a karşı olan Şampiyonlar Ligi maçıydı. Tek başıma gitmiştim etrafımda alakası olan yoktu galiba. Maça 5 saat kala yeni açığa girdiğimde yer bulmakta zorlanmış olmam bağlamıştı belki de tribünlere. Bir de hiç unutmayacağım ?3 tane attı hemen de ? rosenborg ? 5 saat kaldı? tezahüratı ? Maç başlayana kadar her saat başı tekrar eden bir tezahürat olmuştu o gün. Üniversite döneminden itibaren de geçen seneye kadar maç kaçırmadan, Türkiyenin her yerinde her branşta destek verdik kendi yolumuzla
Galatasaray?a.Çok şey geldi başıma Galatasaray yüzünden ama işte Gerçek Sevgi..
- Mesleğiniz nedir, işinizi severek mi yapıyorsunuz?
Ocak ayında pozisyon değiştirdim şirkette. Kategori Satış Yöneticisi olarak çalışıyorum şu anda. Çok fazla stres var üzerimde en büyük sorun bu. Bu şirketten önce fotoğrafçı olarak çalıştığım düşünülürse kariyer mi hayat mı tartışması yaşıyorum şu anda kafamda çok fazla. Önümüzdeki günler ne gösterir ben de bilmiyorum.
- Gsbasket ile tanışmanız nasıl gerçekleşti? İlk üyeliğinizden bu yana Gsbasket'in gelişimini bizlerle paylaşır mısınız?
Forumun kulüpten uzak durması gerekiyor?
Hayatımda her zaman basketbolun yeri olmuştur. Basketbola verdiğim zamanı okullara verseydim ? ? Gsbasket daha kurulmamışken tribün içinden bir ekibimiz vardı. Yeni açıkta pankart filan yapmıştık hatta ?Amatör şubeler? le alakalı. Daha sonra sitenin açıldığı ilk zamanlardan beri içindeyim. ultraslan.org ta yöneticilikte yapıyordum o zamanlar. Onursal OK?un da desteğiyle bugüne kadar çok sevdiğim bu siteye çok daha fazla emek ve zaman ayırmaya başladım. Sonrasında da bugün tek takip ettiğim forum olarak hayatımda yer almaya devam ediyor GSBasket.Sitenin ve forumun gelişimi biraz kendi kendine biraz şartlarla oluyor. Takım sahipsiz ve kendi yağında kavrulurken kuvvetli küçük bir yapımız vardı. Sonra sponsorlar, büyüme (?) ve internetin hayata etkisiyle forum genişledi. Genişleme konusunda en büyük sorun nicelik-nitelik farkı bence. Bir de forumun bence kulüpten uzak durması gerekiyor genel olarak.
Sitede yıllarını geçiri de bir yerlere gelen insanları görmek inanılmaz mutlu ediyor beni. Tabii bir de çiftimiz var artık ?
- Forumda yöneticilik yapmanın en zor yönü nedir? Forumdaki saygı seviyesini nasıl buluyorsunuz?Forumda bazen sizinle üyeler arasında gerginlikler yaşanıyor sizin olaylara bakış açınız hangi yönde?
Bence en büyük sorun insanlar birbirlerini kırmak için fırsat kolluyor. Geçtim kişisel çatışmaları, Galatasaray olgusuna bile ?haklıyım gördünüz mü? diyebilmek adına saldırabiliyorlar. Yıllar önce bir sloganımız vardı. ?Çabamızın adı Galatasaray? . Bugünlerde insanların kraldan çok kralcı davrandıklarına şahit oluyorum. Beni en çok geren, sinirlendiren durum bu son yıllarda. Ben çok şey yaşadım Galatasaray adına. Çok az insan biliyor bunları bir günde konuşmadım bunları. Bir ara bir genç arkadaş ?Klavye arkasından yazmak kolay, salonlara gelmek lazım? gibi bir şey yazmıştı bana. ? Şimdi nasıl cevap vereceksin ki buna. Zaten uzun zamandır kimseye cevap vermiyorum farkındaysanız. Mücadele edecek ve gereksiz insanlara-olaylara ayıracak o kadar bol vaktim yok açıkçası. Dere yatağında akar sonuçta. Yöneticiliğin zor kısmı anlaşıl-a-mamak ve mutlaka birilerinin karşısında olmak. Eskiden zor olan kısmı örnek olmaktı. Şimdi öyle bir dertte yok ? Forumda yeterince örnek insan var bence.
- Biraz basketbol konuşalım. Bayan basketbolu ile ilgili bir kişisiniz. Bayan basketboluna duyduğunuz ilgi nasıl başladı? Galatasaray bayan basketbol şubesindeki son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Galatasaray, belediye takımı değil, olmamalı?
Çok eskiden beri takip ediyordum aslında. Ama hiçbir zaman erkekler kadar ön planda değildi. Sonuçta basketbol kalitesi ve keyfi bir yere kadar Bayan Basketbolunun. Kendi başıma ya da 2-3 kişi gidiyorduk önceleri maçlara. Arada altyapı maçlarına da gitmeye çalışıyordum. Sanırım dönüm noktası bazı olaylara kızıp Galatasaray-Tekel maçı yerine (Boddicker?ın 20-20 yaptığını göremedik) Migros-Galatasaray Bayanlar maçına gitmemizdi. O günden sonra forum olarak ilgimiz arttı. Hatta bazı arkadaşlar tamamen Bayan Basketboluna kanalize oldular. ? Uzun zamandır beraber olan o takımla çok güzel günler geçirdik. Sonrasında bayanlarda gelişmeye ve büyümeye başladı. Ama sağlıksız büyümenin hiçbir zaman yanında olmadım. İsimler üzerinde görüşlerim bellidir zaten. Başarıdan önce Galatasaray gerekiyor bana. Sahada WNBA yıldızları tabii ki olsun ama onların yanında ben altyapıdan oyuncu da görmek istiyorum. Bu paranın kaynağı nerden geliyor? Canı sıkılınca parayı kestiğinde ne olacak ? Galatasaray bir belediye takımı değil, olmamalı.
- Bayan basketbolunda birçok genç ismi tanıyorsunuz. Şu an çok tanınmayan, ama gelecekte yıldız olabileceğini düşündüğünüz isimler var mı, varsa bu isimler kim?
Bir çok genç ismi tanımıyorum aslında. Ya da tanıdıklarım artık çok genç değil diyelim ? İlla isim vermem gerekiyorsa da ?Bahar ÇAĞLAR? derim. Bizim şubedekiler çok tanımıyor ne de olsa.İkinci ligte ?Özge Yavaş? var bu sene dikkati çeken. Ligimizde Damla Sezgin, Gülşah Gümüşay,Gizem Yavuz geliyor aklıma ilk anda.
- Eskiden takım yetkilileriyle irtibat halindeydiniz. Takım ile ilgili paylaşırdınız, ama şimdi bunu göremiyoruz. Mevcut takım yetkilileriyle bir irtibatınız var mı?
Vakitle alakalı. Eskiden altımızda araba yoktu ama Florya?ya idman izlemeye gidecek vaktimiz vardı. Bir de cidden farklı bir ortam vardı şubede. Şimdi biriyle konuşmak bile rahatsız ediyor çoğu kişiyi. Bilgi paylaşma konusu da sıkıntılı bence artık. Şube profesyonel bir yapıya geçmedikçe de bu sıkıntılar devam edecektir. Şimdi seçim var mesela. Seçime kadar neler olur daha bu şubede kimse bilemez.Bugüne gelirsek tabii ki var. Cem hocayla ayrıldıktan sonra çok uzun zaman konuştuk. Şimdi erkek takımında geminin başına geçti ama eskisi kadar konuşamıyoruz mesela. Vakit sorunu bu sefer kendisinde var doğal olarak. ? Umarım bu zor günler geçtikten sonra rahat bir sezon sonrası konuşması yapabiliriz kendisiyle.
- Bir başka ilgi duyduğunuz spor dalı da Amerikan futbolu. Bu spora ilginiz nasıl başladı, sizi cezbeden şeyler nedir bu spor dalında. Halen oynuyor musunuz? Ayrıca bu sporun yaygınlaşması için sizce neler yapılmalı?
Spor hayatımda umarım hep yer alır bir şekilde. Amerikan futboluna ilgim lise yıllarından başlıyor. O zamanda birkaç maç seyretmeye çalışıyordum. Sonra bir şekilde Sultans idmanına çıktım. O zamanlar Türkiye?de Amerikan Futbolunda koruma yok. Bir de o sene Superbowlda bir cornerback kısmi felç geçirmişti. Açıkçası aile onayı alamadık rafa kaldırdık. Askerden sonra da profesyonel olarak oynamaya başladım. Her şeyinizi sahada vermezseniz bu sporda oyuncu olmanız gerçekten çok zor. Geçen sene itibariyle bıraktım ya da ara verdim. Şu an bende bilmiyorum. Bu sene başladığım Yüksek Lisans nedeniyle vakit bulma şansım olmuyor idmanlara. Bir de gün geçtikçe ciddileşiyor Türkiye?de bu spor. Cavaliers koçu Flowers bu işi profesyonel olarak yaptığı için iş çıkışı gidip 3-4 saat idman yapma lüksüm yok şu anda ne yazık ki. Başka bir takımda da oynamak istemiyorum açıkçası.Yaygınlaşması için medyanın ilgisi çekilmeli. Liselere girilmeli. Ve mutlaka hakemler geliştirilmeli. Müsabakalar zaten 3 saat civarında sürüyor. Bir de hakemlerin karar vermesini beklemek cidden kimsenin ilgisini çekmiyor.
- Geçtiğimiz sene Amerikan Futbol Ligi'nde Sultan's ile yapılan final maçında çıkan kavganın perde arkasını bizimle paylaşır mısınız?
Tamamen tribüncü geleneği kaynaklı bir neden ? Maçtan önce pankart asmış bizimkiler benchin arkasına. Sultans hatalarımız sonucu maçı son anlarda kazandı. Bizim koç tecrübeli olduğu için takımı sahanın uzak noktasına götürdü. Takımında sırtını çevirdi sevinen sultanslılara. Bir tek koç ve benim yüzüm dönüktü. (Çevirileri ben yapıyordum takıma) Bu sırada genç sultanslılardan bazıları ? bizim pankarta el sürme terbiyesizliğinde bulundular. Bir de takımdan Emre?nin eşi de oradaydı. Ona da fiziki müdahale olduğunu görünce kendimi yanlarında buldum ? Takımdan da 5-6 kişi gelmiş arkamdan işte. Koptu film bir anda. Polisler filan girdi hatta araya. İşin ilginç yanı olayda tek bir kişi ekipmansızdı. Tahmin edin kim ? İşin geyiği bir kenara neyse ki çok büyümeden bitti olay. Geliştirmeye çalıştığımız bir sporda olmaması gereken bir olaydı.
- Size herkes X diyor. Nedir bu X? R1card0 ve X'in anlamlarını bizimle paylaşır mısınız?
X in çok özel bir anlamı yok aslında. İlk ultraslan foruma girerken nickim uzun olmasın uğraşmayayım diye X yazdım. Kaldı öyle. Bir de üyelerin 3 harften kısa üye olamaması olayı vardı. İlgi çekip bir de X olması nedeniyle gizem yaratınca geldi bugünlere kadar. Tribünde X diye çağırır herkes beni. Rahmetli Alpaslan Abim (Ruhu Şad Olsun.) ikis derdi hatta. Çok defa hiç tanımadığım insanların X diye birinden konuştuğunu görüyordum o zamanlar. İlginçti.R1card0 ise Ftw yüzünden kalan bir ricardo lakabının modifiyesi aslında. 10 numara giydim ya da giymeye çalıştığım oynadığım takımlarda. Her zamanda 10 numarayı sevmişimdir. Ricardo da buna uygun olunca böyle bir şey doğdu. Şu an çoğu yerde bunu kullanıyorum.
- Murat İnal'ın bir günü nasıl geçiyor? Boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanır ve gittiği mekanlar nereleri?
Günü olabildiğince yaşamaya çalışıyorum. Az uyurum mesela. Ama bu son 6-7 aydır aynaya bile bakacak vakit bulamıyorum bazen. İş ve yüksek lisans sonucu ciddi sekteye uğradı sosyal hayatım.Ama vazgeçemedim şeyler internet ve filmler-diziler. İnternette sürekli takip ettiğim siteler azaldı son dönemlerde gerçi. Facebook, 2-3 blog, Popmundo, Buzzerbeater, alışveriş siteleri, gsbasket, daylife ve imdb kaldı elimizde .Bir de çok dizi seyrediyorum.
Vakit buldukça sinemaya gitmeyi seviyorum. Avatar sonrası neler değişecek merakla bekliyorum bu sektörde. Yakın zamanda evimde bir Mkv-dts düzeni kurma planım var. Ama bu 3 boyuttan sonra çöpe gitmesin diye korkuyorum ?
Dışarı eskisi kadar çıkmıyorum. En sevdiğim mekan şu an için Supperclub. Ama mesela dün arkadaşlarla Küçükyalıda ki Şenol Kolcuoğlu Kebapçısına gittik. Arkadaş muhabbetiyle geçen geceyi değişmem hiçbir şeye. Sürekli görüştüğüm arkadaşlar var. Bazıları evlendi ev oturmaları yapıyoruz artık ?Bir de nargilem var değişilmezim. Fotoğraf çekiyorum vakit buldukça. Geziyorum gezebildiğim kadar. Arada çıkıp gidiyorum..
- Hayatınızın en mutlu ve en üzücü anları nelerdir?
İkisini de henüz yaşamadım kesinlikle.
- Bir film deneyiminiz olduğunu öğrendik. Oyunculuk sizin için nasıl bir deneyim oldu? Filmde oynama serüveniniz nasıl gerçekleşti?
Oyunculuk demeyelim aslında. Ada: Zombilerin Düğünü diye bir proje olduğunu gördüm NTV? de . Gönüllü zombiler aradıklarını söylüyorlardı. Zombi filmlerine özel bir ilgim vardır. Bütün zombi filmlerini seyretmişimdir sanırım. Destek olmak adına gittim başvurdum. Geçen hafta galası oldu. Türkiye ve bütçesine göre güzel bir proje olmuş.Aslında 3 seneden fazla bir süre tiyatroyla uğraşmıştım lise yıllarında. Asıl oyunculuğun tadını o zaman almıştım.
- Yeniden basketbola dönmek istiyorum. Basketbolda sizi en çok etkileyen oyuncular kimler oldu? Sizin rüya takımınız kimlerden oluşuyor?
Pippen?ı çok severdim. Daha geçen sene ancak attığım ortai kiden beri giydiğim forması vardı. MJ i sevmeyen biriyim ? İnanılmaz saygım var ama sevmiyorum o efsane takımdaki diğer oyuncuların isminin önüne geçtiği için sanırım. Dr. J i canlı izlemek isterdim. Sabonis i canlı izleme şansını yakaladığım için kendimi şanslı sayıyorum.Ewing,Kemp,Kidd i de es geçmeyelim.
Türk oyunculardan en çok Hüseyin Beşok?u severdim. Bir gün Galatasaray forması altında izleme şansı yakalayacağımı hiç düşünmemiştim.
Micheal Anderson (Ülkerli) ciddi hayranıydım kendisinin.
İki ismi ayrıca söylemek istiyorum.
Charles Barkley ve tabii ki Kevin Garnett.
-uA hakkındaki düşünceleriniz merak edilen konulardan biri. uA, 9. yaşını kutluyor. Siz bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
ultrAslan isim haklarını kulübe devrettiğinden beri farklı bir yolda ilerliyor bana göre. Bu süreci de ben değil zaman değerlendirsin. İlk gününden beri içinde olduğum bu oluşum hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum doğrusu.
- Bir iktisat mezunu olarak, bu bölümden mezun olacak kişilere önerileriniz neler olacaktır? Günümüzde bir gerçek var; üniversite mezunları eğitimin aldıkları meslekle değil başka bir işle meşgul oluyorlar. Sizin bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Kısa ve öz. Kendinizi geliştirmezseniz hiçbir işe yaramaz. İktisatla ilgili gördüğünüz her şeyi sadece görün. Kendinizi yapmak istediğiniz şeye göre geliştirmeye bakın. Yabancı dil, bilgisayar konusunda iyi değilseniz bugün başlayın. Bugün iktisat mezunu tamamen boş bir kavram. İktisat mezunun ilk girmesi gereken yerler Bankalar ve finans kurumları. Bunları istiyorsanız bu konularda geliştirin kendinizi. Gidin sertifika alın. İşin komik yanı bankada her üniversite mezunu çalışıyor artık. Sonuç olarak kendinizi geliştirin ve farklılaştırın.
- Türkiye'nin ekonomisinin son durumunu nasıl görüyorsunuz? Kriz bizi teğet mi geçti? Cari açık başta olmak üzere, bu sorunlar nasıl çözülecek? Türkiye'de neler değişmeli bu konuda?
Türkiye ekonimisini, Türkiye yönetirse sorunlar çözülür
Kim sorduysa bu soruyu alsın rakıyı gelsin konuşalım ? İkinci cümlede konu değişir zaten. Türkiye ekonomosini Türkiye yönetirse, Türkiye için yönetilirse çözülür ancak.
- Kitaplarla aranız nasıl, hangi tür kitapları okumayı seviyorsunuz?
Okuduğum tek ciddi kitap LOTR serisiydi. Metafizik ve matematik üzerine kitapları okumuştum bir dönemde. Pek kitap okumam açıkçası, bana göre değil.
- Dizi izlemekten hoşlandığınızı biliyoruz. Şu ana kadar izlediğiniz dizi sayısını hatırlıyor musunuz? Hangi dizi sizi daha çok etkiledi?
House MD, How i Met Your Mother, Big Bang Theory, Friday Night Lights, Breakind Bad, Weeds, Testees, Playmakers, Lost, Heroes ve birkaç tane daha. OZ u da anmadan geçmeyelim.Kısa serileride severim. Harpers Island, Lost Room, Dead Set vs.vs.Sayı olarak cidden bilmiyorum. Dizilerin sürüklemesini seviyorum. Karakterleri tanımayı ve benimsemeyi. House MD nin yeri sanırım biraz daha özel hepsinden. Zeka zeka zeka..
- Son olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Gsbasket üyelerine mesajınız ne olacaktır?
Elimizde ki güzelliğin farkına varalım. Bu forum, bu oluşum çok zor zamanlarla buraya geldi. Bugüne kadar çok insan geçti, uzantı değişti, serverlar çöktü ama gsbasket hep ayakta kaldı. Boşuna ?farklı? denmiyor bu foruma. Arda EZER in yıllardır söylediği bir hayali paylaşıyorum bende. ?Çocuğumda bu forumda yazacak bir gün? Çok ciddi gerçek dostlar edindim bu forumdan. Umarım hep beraber çok daha güzel günler göreceğiz bu forum çatısı altında.
Herkese teşekkürler.
NBA: Show Business
Aşk: Pandora Kutusu
Fotoğraf: Tutku
Haldun Üstünel: Ailesine yazık
GSbasket: İki sevgi kümesinin ortaklığı
Röportaj uzun uğraşlar sonucu yayınlanmıştır 
Bazı resimler facebooktan (ç)alınmıştır.
Yöneticimiz kızmaz inşallah zevkli bir röportaj oldu iyi okumalar. 8)
Bazı resimler facebooktan (ç)alınmıştır.
Yöneticimiz kızmaz inşallah zevkli bir röportaj oldu iyi okumalar. 8)
Çok beğendim roportajı.Cevaplar gerçekten çok içten ve Murat İnal kokuyor : )
Elinize sağlık. . .
Trabzon Deplasmanından fotoğraf göremedik abi
Elinize sağlık. . .
Trabzon Deplasmanından fotoğraf göremedik abi
Çok güzel bir röportaj olmuş da Galatasaray forması niye almadın abi?
O aklıma takıldı
O aklıma takıldı
Herkesin emeğine sağlık, forumda en çok merak edilen isimlerden biriydi şüphesiz..
Hazırlayanlarında, Murat'ında eline sağlık. Gökova resmini gördüm içim depreşti bir gitmek lazım gene diye
Çok güzel bir röportaj olmuş.Ellerinize sağlık .
Çok güzel olmuş, herkesin eline sağlık. Birde Murat Abi'nin fotolarını görünce dehşete düştüm önce çünkü ben kendisini şu resimdeki(viewtopic.php?f=5&t=5162) gibi zannediyordum ama resmin altındaki diğer yazıları iyi okumamışım demekki Zaten düşünüyordum eğer Murat Abi böyle çelimsiz ise nasıl Amerikan Futboluna başlamış diye :ehue
Zaten düşünüyordum eğer Murat Abi böyle çelimsiz ise nasıl Amerikan Futboluna başlamış diye :ehueEren Aydın' Alıntı:Çok güzel olmuş, herkesin eline sağlık. Birde Murat Abi'nin fotolarını görünce dehşete düştüm önce çünkü ben kendisini şu resimdeki(http://www.gsbasket.org/forum/viewtopic.php?f=5&t=5162) gibi zannediyordum ama resmin altındaki diğer yazıları iyi okumamışım demekki
Murat abi arada böyle şeyler yapıyor.
ikis = )
okuması ve birşeyler kapmaya çalışmak pek hoştu, teşekkür ederiz..
celimsiz. :ehue
Emeği geçenlere teşekkürler, yine oldukça keyifli ve içten bir söyleşi olmuş. Fotoğraflar içerisinde tanıdık bir yüz görmekte ayrıca ilginç geldi bana. İktisat konusundaki görüşlerine de aynen katılıyorum sayın Murat İnal'ın..
İktisat konusundaki görüşlerine de aynen katılıyorum sayın Murat İnal'ın..Son fotoğrafın olacağını bilsem, hikayesini anlatmasını isterdim. Yanılmıyorsam, küme düştüğümüz sene karda gittikleri Burhaniye deplasmanı.
Okuması çok keyifliydi.
Okuması çok keyifliydi.
Kendisi döner'in üstüne ketcap mayonez sıkıp yiyen nadir insanlardan. Sene 2002 idi yemek yemege gittigimizde bunu yapmıstı. Sok olmustum. :shock: :ehue
Fotoğraflar da röportaj da güzel olmuş.
Emeği geçenlerin ellerine sağlık.
Emeği geçenlerin ellerine sağlık.
Bu fotoğraftaki kim yaEren Aydın' Alıntı:Çok güzel olmuş, herkesin eline sağlık. Birde Murat Abi'nin fotolarını görünce dehşete düştüm önce çünkü ben kendisini şu resimdeki(viewtopic.php?f=5&t=5162) gibi zannediyordum ama resmin altındaki diğer yazıları iyi okumamışım demekki
Muğla ve çevresinde yaşamak güzeldir.
Güzel bir röportaj olmuş yine. Emeği geçenlere teşekkürler...
Güzel bir röportaj olmuş yine. Emeği geçenlere teşekkürler...