Bizim grubun ilk 3'ü belli gibi. Polonya'nın Gortat'ın, İngiltere'nin Ben Gordon'un yokluğunda bir sürpriz çıkarması çok zor gözüküyor. Ancak çaprazdan gelen takımları düşündüğümüzde mutlaka ilk 2'de olmalıyız ve üst gruba galibiyet taşımalıyız diye düşünüyorum. Biraz açalım:
İspanya müthiş geniş kadrosuyla hem grubun hem turnavının en önemli favorisi. Hiçbir pozisyonda sıkıntıları yok ve hepsinden önemlisi her pozisyonda en az 2 tane katkı yapacak isim var. 1 numarada Calderon-Rubio, 2 numarada Navarro-Rafa Martinez, 3 numara San Emeterio-Rudy Fernandez, 4 numarada Pau Gasol-Felipe Reyes, 5 numarada Marc Gasol ve Ibaka. Gerçekten kusursuza yakın bir kadro. Tarihin en özel kadrolarından bile olabilir.Litvanya ise kadro kalitesi olarak bir adım gerimizde kalsa da saha ve seyirci avantajıyla bu farkı kapatabilecek potansiyelde. Ayrıca bizim şanssızlığımız tarihimizin en iyi pota altı rotasyonlarından birine sahip olduğumuz turnuvada, gruptaki en büyük rakiplerimize bu konuda avantaj sağlamayacak olmamız, en azından kağıt üzerinde.
Çapraz eşleşeceğimiz B grubuna bakarsak en az bizim kadar zorlu bir grup. Fransa uzun zaman sonra ilk defa tam kadroya yakın geliyor turnuvaya. Liderleri Parker, NBA kökenli müthiş savunmacılar Noah, Pietrus ve Batum, enerjik Turiaf, delici Beaubois, skorer De Colo ve iyi bir sezon Gelabale ile son zamanların en iyi kadrolarından birine sahipler. Sırbistan zaten 2 senedir gümbür gümbür gelen bir kadro. Bizimde yakından tanıdığımız bir ekip. Onlar da çok geniş bir kadroya sahipler ve kadrolarındaki 12 kişiden de katkı almayı başarabiliyorlar. Bunun dışında Almanya Nowitzki ve Kaman'ın katılımı ve Pleiss'ın da varlığıyla o grubun en iyi pota altlarından birine sahip. Özellikle hücumda hepsi birbirinden farklı silahlara sahipler ve hepsinden önemlisi şampiyonluk moraliyle gelecek bir Nowitzki'ye sahipler. Nowitzki'nin yokluğunda da müthiş savunmacı ve sert bir takım olduklarını gördük zaten İzmir'de. Nowitzki'si olan bir takım her an her takımı yenebilir. Onun dışında savunmada sıkıntı yaşamaları olası olsa da İtalya Bargnani, Bellinelli ve Gallinari ile müthiş bir vurucu güce sahip. İyi bir hücum sisteminde her takıma 75-80 sayı atabilirler. Turnuvada fazla ileri gidebileceklerini sanmıyorum ama günlük performanslarla yukarıdaki üçlüyü zorlayabilirler.
Diyeceğim odur ki, B grubunda üstteki 4 takımda son zamanlardaki en iyi kadrolarına sahipler. Ama bir sıralama yapmak gerekirse Sırbistan-Fransa-Almanya şeklinde olabilir. Bizim grupta ise İspanya-Türkiye-Litvanya tarzı bir sıralama olabilir. İlk gruptan çıktığımızda da ikinci grupta B grubundan gelen 3 harika takımla maçlar oynayacağız. Formda olduğumuz takdirde müthiş maçlar izleyeceğimize eminim, turnuvanın en iyi 6 takımı daha yarı finallere gelmeden birbirleriyle oynamış olacak, Türk olarak çok memnun edici olmasa da bir basketbolsever olarak ağzım sulanıyor açıkçası.
Diğer taraf ise çok daha cacık. Yunanistan son zamanlarının en kötü kadrosuyla finale kadar gidebilir ordan. C grubunda Yunanistan'ın ardından Hırvatistan ve Karadağ gelir tahminen. D grubunda ise Rusya Slovenya birincilik Ukranya ve Belçika üçüncülük için kapışır. Ama fikstürün azizliği inanılmaz olmuş bu turnuvada. A ve B grupları çapraz eşleşmeden sonra müthiş maçlara sahne olacakken, diğer tarafta muhtemelen 2 takım pek de hak etmediği şekilde yarı final oynayacak gibi. Daha normal bir kurada C ve D grubundan gelen takımların yarı finale çıkması en azından kağıt üzerinde fazla mümkün gözükmüyordu.
Daha detaylı analizleri hazırlık turnuvaları bittikten sonra yaparız.