Güzel Aşk Yazıları Ve Şiirler Buraya...

Aşk, aşktan farklıdır...

Çok değişik bir şey söylemiyorum aslında, tabii ki bunu herkes bilir. Hangi aşk diğerine benzer ki? Her aşk, aşık farklı farklı yaşar bu duyguları...

Aşklar vardır ayrılıklar üzerine kurulmuş, aşklar vardır imkansızlıklar içinde, aşklar vardır yalancı düşlerden, gerçek düşlere ümit ile taşınan...

Aşk hayatın gülümseyen yüzüdür aşıklar için...
Aşıkların unutamayacağı en güzel kadın ya da erkektir aşk... Aşk tutkudur, hayal kurmaktır, yaşanan her anı güzel yaşamaktır.


Aşk filmi gibi yaşamaktır aşk. Film hiç bitsin istemezsiniz, bilinen son bilinse bile aşk hiç söylememektir... Aşk, çekingen olmaktır hayata karşı. Biraz utangaç, biraz kırılgan, biraz acı çekmektir...

Aşk prens ya da prenses olmaktır... Gerçeğinden daha güzel, hayale yaklaştıkça kaybolan hayat gibidir aşk...


Aşk, denizi bekleyen deniz feneridir. Gece gündüz doya doya tadına vara vara aşkı beklemektir.

Aşk, yeryüzünün hiç söylenmemiş sözlerini söylemektir. Aşk kimsenin anlatmadığı gibi anlatmaktır sevgiliyi. Aşk, kimsenin sevmediği gibi sevdiğine inanmaktır. Aşk, dünyada örneği olmayan mutluluğu yaşatmaktır.

Aşk, yaşanan aşkların toplamıdır. Yaşanan her aşktan güzel bir yanı alıp biriktirmektir.

Aşk, yeni bir başlangıç, yeni bir sonuçtur.

Aşk bazen, son noktadır. Yaklaştıkça uzaklaşılan, kavuşmaya çalıştıkça varamaz olunan bir son nokta...

Aşk, gözlerin içine aşkı çizmektir. Her göz açıp kapamada aşkı görmektir.

Aşk, aslında bir çok kişi için herşeydir...
 
Sen Aslinda Çok Eski Bir Seye Asiksin .
künyeme kazidim ölü dogmus sevinçlerimi
ölürsem beni seninle ararlar simdi

bak, incelirken zehirleniyorsun yavas yavas
beni yanasma ruhum boguyor geceleri

ölürsem beni seninle ararlar simdi

yüregim pasli bir sarniç
gözyaslarinin demi hala avuçlarimda

sesleniyorsun sevdalarin kilitlendigi manastirlardan
yasamak güçlü olmak degildir her zaman

künyeme kazidim ölü dogmus sevinçlerini
ölürsem beni seninle ararlar simdi .
Cezmi Ersöz
 
NAFTALIN
Eksik olan
bir yani vardi askimizin
bir filminde
üç bes figüran dövüp
ata binmemesi
gibi cüneyt arkin'in

Haberin olsun
vermedim eskiciye
yirtik ayakkabilarimi
nasil ayrilirim ki onlardan
kapinizin önünde
az mi çikarip
giymistim

Naftalinledim bende kalan yün kazagini
söylemis miydim size
naftalin
ki güvelere karsi kullandigi
kimyasal silahidir
anilarin
sunay akın
 
????
Sen bakmasini bildikçe görünür yanmisligim
Tatmasini bilirsen tartilir inanmisligim
Sen bilmezsen, bilmedikçe bilmeyeceksen
Uyandirir uyumuslugunu uyanmisligim
özdemir asaf
 
Kibrit Çakiyorsun Karanlikta
Kibrit çakiyorsun karanlikta
badem çiçeklerini görmek için
Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
sarniç gemisi gözlerin
Bir is açacaksin sen basimiza
yangin mi olur artik, bahar mi?
Can Yücel
 
ben isterimki yüzün kadar aydınlık olsun sabahlar
ve güzel olsun gözleri en az senin gözlerin kadar...
 
Uslanma hiç hep deli kal
Büyüme sakın çocuk kal
Es deli deli böyle kal
Son harmanında sevdanın
Tüken toz toz savrula kal
Suçüstu bulmalı ölüm
Ölürken de sevdalı kal ...
 
Basit yaşayacaksın...

Meselâ; susayınca su içecek kadar basit.
Dört çıkacak, ikiyi ikiyle çarptığında.

Tek düğmesi olacak elindeki cihazın;
tek bir düğme, tek bir cümle gibi;
sevince lafı dolandırmadan söylediğin
“seni seviyorum” gibi.

Basit bir öpücük yetecek sana;
basit sıcak bir öpücük.
Ve o öpücükle dolacak tüm günlerin, tüm düşlerin.
O öpücük için yapacaksın hayatının kavgasını,
o öpücük için yiyeceksin hayatının dayağını.

Kabak çekirdeği verecek sana
rakamların veremediği mutluluğu.

El yazısıyla yazılmış eğri büğrü bir mektup olacak
en değerli kâğıdın;
hep yanında taşıdığın, atmaya kıyamadığın.

İki harekette giyiniverecek,
iki harekette soyunuvereceksin.
Kısacık olacak uyanman
ve yola çıkman arasında geçen süre;
kısacık olacak, sıcacık kollara dolanman
ve yolculuklara çıkman arasında geçen süre.

Kendin bile anlayabileceksin yazdıklarını;
bakışların bile anlatabilecek kendini.

Beklentilerin de basit olacak.
Kaf Dağı’nın önünde bekleyecek mutluluklar.
Bir ıslıkta bulabileceksin en uzun dostluk romanını;
ya da bir damla gözyaşı yaşatacak sana
en ucuz aşk romanını.

Pankreasının sağlığına dua edeceksin kapatırken gözlerini.
Zafer işareti yapacaksın tuvaletten çıkarken.

Bir kaşarlı tost olacak aradığın
nasıl oturacağını bilemediğin sofrada;
parmakların olacak en kıymetli çatalın.
Yine, aynı parmaklar çözecek en karmaşık denklemleri.
İskender’in kılıcı duracak avukat rehberinin yanında.

Bir filarmoni orkestrası veremeyecek sana
kontrplak bir gitarda, doğru basılmış bir
“fa diyez”in mutluluğunu.

Makyajın ilk “a” sına kadar bilmen yetecek.
Temizlik kokacak en pahalı parfümün.

“Bilmiyorum” diyebileceksin bilmediğinde
ve çok normal olacak onu da bilmeyişin.
Tek dereden su getirmen yetecek,
bir “istemiyorum” diyebilmeye.

Ne durduğu farketmeyecek abanın altında.

Saatin, sadece saati gösterecek;
Telefonunu sadece telefon etmek için kullanacaksın.
Küçük bir not defteri olacak bilgini en hızlı sayan.

Basit yaşayacaksın, basit.
Sanki yaşamın bir gün sona erecekmiş gibi basit...


Yalçın ERGİR
 
Annem Öldü Mü?



Annem Öldü Mü?
Ne hız ellerini üzdün dünyadan
Balanı tek koyup nereye gittin?
Nasıl yok oluyormuş bir anda insan
Sanki bu dünyada hiç yok imişsin..

Güneş gurup etti... oda karardı...
Bir anda yok oldun sen hayal gibi.
Şimdi düşünürüm senden ne kaldı..
Gönlünde hatıran kara hal gibi...

Beni boya başa yetirdin anne
Bize borçlu bildik her zaman seni
Sen beni dünyaya getirdin anne
Bense yola saldım dünyadan seni...

Sen bana beşikte ninni çalmışsın
Bugün ninni çalsam sana ben de mi?
Senin şirin şirin ninnilerini
Sana gaytarayım cenazende mi?

'Uykun şirin olsun' diyerdin bana
'Uykun şirin olsun' deyim mi sana
Gerek ben basına dönüm dolanım,
Beni hayat için hep uyutanım,

Söyle ölümçün
Nasıl uyutayım seni ben bugün?

Bu nasıl dünyadır anlayamam ben,
Cilvesi cürbecür, rengi cürbecür
Dün öz nefesiyle seni işiden
Bugün buza dönüp, tasa dönüptür

Bu nasıl dünyadır...
İnsanoğlunun
Hayali göktedir kendi yerdedir...
Sağken omuzunda hayatın yükü
Ölende ceseti çiyinlerdedir...
Bu nice dünyadır bu nice dünya
Ölüm hakikat hayatı rüya
Derdimin gamımın ortagı sendin
Niye yüz çevirdin ya niye benden? ...
'Derdin bana gelsin' hani diyerdin
Niye dert ekledin derdime ya sen

Annem, kimse seni darıltmamıstır,
Ben seni
Ben seni darıltan kadar.
Şimdi kime açsam derdimi bir bir
Kim benim derdime yanar sen kadar?
Evin her yerinde görülür yerin
Gözüm ahtarcıdır anne ey anne
'Ninem' 'hani' diyor küçük azerin
Ne cevap verem ana ey ana
Bilmem bilmem bilmem bu ölüm nedir
Hayat var iken
Nefesin ey anam hala evdedir
Kendin yer altinda taşa dönmüşsün

Bugün yedin oldu...
Annem yedi gün,
Bizimle beraber ağlar odalar
Sana
Yalniz sana
Sana demek için
Gönlümde ne kadar bilsen sözüm var...

Annem ısmarlandın anne topraga
Bu ölüm sineme çekti dağ benim
Sen benim arkamda benzerdin dağa
Sanki de arkamdan uçtu dağ benim...

Ömrü başa vurdun altmış yaşında
Altmışın üstünde durup yaşında
Artık senin için durudgu zaman
Benim çün dolaşır
Gün olur akşam...
Vakit geçer sen benden uzaklaşirsin
Ben sana günbegün yakınlaşırım...

Bahtiyar Vahapzade
 
Vicdan



İki yolun ayrımında ben durup
Gah o yandan, gah bu yandan korkarım
Devden değil, sinek kadar gücüyle
Ben kendini dev sayandan korkarım
Hakk evinde hak divanı kurulmuş
Her kazancın öz kiymeti sorulmuş
İddiası boynumuza yük ılmuş
Bağışlanan şeref şandan korkarım

Bu dünyadan umacağım mizandır
Korktuğum kes bu mizanı bozandır
Tok herifin kudurması, yamandır
Acandan yok, ben doyandan korkarım

Uyarsak biz nefs adlanan elçiye
Tükürürüz vicdan kesen ölçüye
Odur veren düz, kıymeti her şeye
Vicdanından korkmayandan korkarım
.

Bahtiyar Vahabzade
 
GÜLLER AĞLAMASIN

Güller ağlamaz ağlatır,

bazı güller ayrılık,

bazı güller sevgidir.

Gülün dikeni olur,

senin niçin yok.

Keşke dikenlerin olsaydı,

içtiğime zehir koyup,

gözlerimi oysaydın.

Güller ağlamasın istemem,

istemem bir gülü soldurmayı,

gülü dalından,

koparmak istemem.

Gülü severim ben,

koparanı,

hiç sevmem.

Gülü koparanın dalından,

boynu kopsun vücudundan.

Gülün dikeni saplansa da kalbime,

güller ağlamasın, istemem.

Gülün rengi kırmızı olsun,

başka rengi, istemem.

Açmamış bir tomurcuğu seçtim,

dikenleri yoktu henüz,

tomurcuğu koparmak,

belki daha kolaydı.

Uzandı ellerim,

ama birden vazgeçtim,

dedim o an kendime,

yanlış gülü seçtim

Benim ellerimde büyüyemezdi

Dalında, özgürce büyümeliydi O.

Hatamı anlayıp,

çekmek istedim ellerimi.

tam gidecekken

koparmak isteyenleri gördüm,

onlar koparacağına,

ben mi koparsaydım.

hayır, bunu da yapamazdım.

O’na zarar vermiştim bilmeden.

bana doğru eğilmişti artık,

gidemezdim,

belki yıllarca

beklemeden...

Kim bilir;

belki bir gün büyüyecekti,

koparabilecektim dalından ama,

benden önce başkası,

koparır mıydı,

bilemem…

Güller ağlamasın istemem,

koparmasın gülleri kimse,

zamanı gelmeden.

Güller aşık olmaz,

güle aşık olunur.

Güller kıskanmaz,,

kıskanılır.

Gül dalında güzeldir,

sen, benim yanımda...

Güller boynunu bükmesin,

güller bana küsmesin, istemem.

Gülün sevgisi benimle olsun,

Gül benimle olmasa da.

Güller ağlamasın,

onu koparanlar ağlasın.

Gülü düşünenler değil,

düşünmeyenler ağlasın.

Beni kimse anlamasa da,

Güller anlasın,

yeter…


efe
 
SENSİZLİK

Bir şey anlatmak istiyorum sana

tek bir kelime kullanmadan

ve cümle kurmadan



Öyle anlatmalıyım ki gözlerine

dağların kendini anlattığı gibi

ve sessiz denizlerin...



Öyle anlatmalıyım ki sana

anlatamamalı kimse

benim gibi...


efe
 
hisset ßeni Teninde ...

dayan yuregim sensizlige...

haykırırım sana...

aşkına kana kana...

isyanım SANAYaNLızlıga..!!
 
Seni düşünüyorum, güneşin ışıkları denizden aksedince
Seni düşünüyorum, ayın pırıltıları kaynaklara vurunca.
Seni düşünüyorum, uzak bir yol üstünde tozlar havalanırken,
Karanlık bir gecede, dar bir tahta köprüde bir yolcu ürperirken.
Seni düşünüyorum, boğuk uğultularla orda yükselirken dalgalar.
Kulak kesilmek için koruluktayım, sık sık her şeyin sustuğu anlar.
Uzakta olsan bile ben senin yanındayım, sen de yakınımdasın.
Güneş batıyor, biraz sonra, beni ışıtacak yıldızlar
Ne olurdu burda
Yanımda olsaydın

goethe...
 
bilmiyorum kaç dilde ama seni sewiyorum sözünün her dilde versyonu:)


ALMANCA - Ich liebe dich
ARAPÇA - Ana Ba-heb-bak
ARNAVUTÇA - Te dashuroj
BİRMANCA - Chit pa de
BULGARCA - Jbichim te
CAVACA - Kulo tresno
ÇEKCE - Miluju te
DANİMARKACA - Jeg elsker dig
ENDONEZYACA - Saya cinta kamu
ESTONYACA - Mina armastan sind
FARSCA - Asheghetam
FİLİPİNCE - Iniibig Kita
FİNCE - Mina rakastan sinua
FRANSIZCA - Je t'aime
GALCE - Rwy'n dy garu di
GRÖNLANDCA - Asavakit
HAWAİİCE - Aloha I'a Au Oe
HIRVATÇA - LJUBim te
HİNTÇE - Mai Tumhe Pyar Karta Hoon
HOLLANDACA - Ik hou van jou
İBRANİCE - Ani ohev otach
İNGİLİZCE - I love you
İRANCA - Mahn doostaht doh-rahm
İRLANDACA - Taim i'ngra leat
İSPANYOLCA - Te amo
İSVEÇÇE - Jag alskardig
İTALYANCA - Ti amo
İZLANDACA - Eg elska thig
JAPONCA - Ore wa omae ga suki da
KAMBOÇÇA - Bon sro lanh oon
KATALANCA - T'estim molt
KORECE - Tangshin-i cho-a-yo
KORSİKACA - Ti tengu cara
KÜRTÇE - Ez te hezdikhem
LAOCA - Khoi huk chau
LATİNCE - Vos amo
LETONCA - Es milu tevi
LİTVANYACA - Tave Myliu
LÜBNANCA - Bahibak
MACARCA - Szeretlek
MAKEDONCA - Sakam Te
MALAYCA - Saya sayangkan mu
MALEZCE - Saya cinta kamu
MAYACA - Canda munani
NORVEÇÇE - Jeg elsker deg
PAKİSTANCA - Mujhe Tumse Muhabbat Hai
PERSCE - Tora dost daram
POLONYACA - Ja cie kocham
PORTEKİZCE - Amo-te
ROMENCE - Te Ador
RUSCA - Ya vas liubliu
SIRPÇA - Ljubim te
SLOVAKCA - Lubim ta
SLOVENCE - Ljubim te
SRİLANKACA - Mama Oyata Arderyi
SURİYECE - Bhebbek
TAHİTİCE - Ua Here Vau Ia Oe
TAYLANDCA - Phom Rak Khun
TUNUSCA - Ha eh bak
UKRAYNACA - Ja tebe koKHAju
VİETNAMCA - Toi yeu em
YUGOSLAVCA - Ya te volim
YUNANCA - S'ayapo
ZULUCA - Mena Tanda Wena
:kizlar
 

Üst