Milli Takımımızın da içinde bulunduğu A Grubu takımlarını yakından tanıyalım.
Angola:
Tarihinde ilk kez Olimpiyatlara katılacak Angola, 2011 Afrika Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşıp Londra biletini kapmıştı. Daha önce Afrika Şampiyonaları’nda 5 kez Bronz Madalya alan Angola’nın, 2011’deki şampiyonluğu ülkenin ilk kıta şampiyonluğu olmuştu.
Kadrosundaki oyuncuların tamımı Angola yerel liginde forma giyen takım için çok fazla bilgiye sahip değiliz. 2011 Afrika Şampiyonası’nda MVP seçilen 32 yaşındaki Nassecela Mauricio ve turnuvanın en iyi 5’ine seçilen Sonia Guadalupe mevcut kadroda da bulunuyorlar. İspanya 2. Ligi ve Portekiz Ligi de olsa Avrupa tecrübesine sahip olan Mauricio, takımın en önemli oyuncusu olarak öne çıkıyor.
Daha önceki 4 olimpiyatlarda yer alan Afrika takımları, bu olimpiyat organizasyonunda hiç galibiyet alamadı. Olimpiyat elemelerinde de gördüğümüz gibi diğer ülkelerle Afrika ülkeleri arasındaki makas çok açık. Olimpiyatlara ilk rakibimizin Angola olması, moralli başlamak adına bizim için bir şans olacak.
Çek Cumhuriyeti:
Çekoslovakya döneminde 1976, 1988, 1992 olimpiyatlarında yer alırken, Slovakya’nın ayrılmasında sonra da Çek Cumhuriyeti adıyla 2004 ve 2008 olimpiyatlarına Avrupa’yı temsilen ülkenin olimpiyatlarda madalya başarısı olmadı. Kendi evinde düzenlenen son Dünya Şampiyonası’nda 2. olan Çek Cumhuriyeti, uluslar arası turnuvalarda tek altınını 2005 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’de almıştı. Son Avrupa Şampiyonası’nda ise 4. olan Çekler, Olimpiyatlara elemelerden gelen takımlardan biri.
Son Dünya Şampiyonası’nın MVP’si Hana Horakova ve son Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nın en iyi 5’ine seçilen Eva Viteckova başta olmak üzere birçok tecrübeli oyuncuyu kadrosunda barındıran kadın basketbolunun Avrupa’daki lokomotiflerinden Çek Cumhuriyeti’nde, Katerina Elhotova da çıkış bekleyen genç yıldızların başında geliyor.
Gruptan 2. çıkmak hedefinde, en büyük rakibimiz Çek Cumhuriyeti olacak. Gerek savunma için özel yetiştirilmiş oyuncuları, gerek keskin şutörleri, gerekse de oyuna ağırlık koyabilen oyun kurucusuyla bir kulüp takımı gibi gözüküyorlar. Tabii bunda USK Prague ağırlıklı bir kadro olmalarının da önemi var. 2011 Avrupa Şampiyonası’nda bizim için Çek Cumhuriyeti maçı, dönüm maçı olmuştu. Kötü başladığımız turnuvada 2. grubun ilk maçında Çek Cumhuriyeti’ne karşı, belki de turnuvadaki en iyi oyunumuzu sergilesek de Elhotova’nın 3/3 ikilik, 3/3 üçlük, 4/4 serbest atışlık performansı karşısında maçı kurtaramasak da ilerisi için umut kazanmış ve finale kadar 4 maçlık bir galibiyet serisi yakalamıştık. Olimpiyat tarihimizde oynayacağımız 2. maç olacak Çek Cumhuriyeti sınavı da Londra 2012’de alacağımız dereceyi direk etkileyecek.
Amerika Birleşik Devletleri:
Basketbolun rakipsiz ülkesi ABD, boykot sebebiyle katılmadığı bir olimpiyatlar haricindeki diğer katılımlarında 6 altın, 1 gümüş, 1 de bronz madalya ile hiç eli boş dönmedi. Son 4 Olimpiyattan da altın madalya çıkaran Amerika Kadın Basketbol Takımı, ayrıca son Dünya Şampiyonu olarak Londra’daki yerini alıyor. Ayrıca olimpiyatlarda 33 maçlık galibiyet serileri olduğunu da hatırlatalım. Amerika, kıtalar arası turnuvalarda son mağlubiyetini 2006 Dünya Şampiyonası Yarı Finali’nde almış Rusya’ya karşı almış, turnuvanın şampiyonu da Rusya’yı mağlup eden Avustralya olmuştu.
12 kişilik kadrosu tamamen yıldızlardan oluşan ABD, 1996’dan beri süren hakimiyetini, Londra’da üst üste 5. altın madalya ile sürdürmek istiyor ve bu yolda onları engelleyebilecek bir takım da görünmüyor şimdilik. Kadroda bulunan oyuncuların %50’si takım koçu Geno Auriemma’nın 1985’ten beri çalıştırıcılığını yaptığı UConn’dan yetişmiş isimler. Takımın yıldızları Sue Bird ve Diana Taurasi, takım kaptanlarından Swin Cash, kadronun en genç iki ismi Tina Charles ve Maya Moore ve de Euroleague’nin son MVP’si Asjha Jones UConn’dan yetişen 6 isim. Diğer 6 isim ise WNBA’de son sezonun MVP’leri Tamika Catchings ve Seimone Augustus, şampiyon takımın guardı Lindsay Whalen, dünyanın en iyi pivotu olarak gösterilen Sylvia Fowles ile kadın basketbolunun en atletik oyuncuları Candace Parker ile Angel McCoughtry. Kadrodaki oyunculardan 6 ismin daha önceden TKBL tecrübesi olması ve bu sezon TKBL’de devam edecek Angel ile Sylvia’ya, Jones ile Whalen’ın da eklenmesi ile bu sayının 8’e çıkacak olması Amerika’nın popülaritesini bir kat daha arttırıyor Türkiye’de.
Olimpiyat öncesi son hazırlık maçında gördüğümüz üzere Amerika ile oynamak bile çok büyük bir heyecan. Sonucunun ne olacağı en önemsiz maçta, 3. günde karşı karşıya geleceğiz onlarla. Hazırlık maçındaki oyun olsun, gerisi önemli değil.
Çin:
1984 Olimpiyatları itibariyle, 2000 Olimpiyatları hariç tüm olimpiyatlarda yerini alan Çin, bu maceralarından biri gümüş, biri bronz iki madalya çıkarmayı başardı. Kendi evlerinde düzenlenen son olimpiyatlarda da sürpriz galibiyetler alıp madalya maçına çıkmaya hak kazansalar da Rusya’ya kaybedip bronz şansını kaçırmışlardı. Son 6 Asya Şampiyonası’nda 5 altın, 1 gümüş alan Çin, son Asya Şampiyonu olarak direk katılıyor olimpiyatlara.
Son Asya Şampiyonası’nın MVP’si Miao Lijie ve turnuvanın en iyi beşine seçilen Chen Nan ile birlikte Xiaoyun Song geçen olimpiyatlarda 4. olan kadroda yer alıp, Londra’ya gelen isimler. Asya basketbolun hakkında bilgimiz Ankara’daki olimpiyat elemelerinde güncellense de Çin, burada gördüğümüz Japonya ve Güney Kore’den farklı bir yapıda. Kadrolarında bulunan 2.06 Wei Wei başta olmak üzere, pota altı oyuncuları 1.95 civarında hep. Boy ortalamaları da takım halinde bizden daha yüksek.
Çin olimpiyatlarda iyi çıkışlar yapmış, madalyalar almış, tecrübe sahibi bir ülke. Onlarla oynayacağımız maçın 4. maç olması yine avantaj. Hazırlık maçlarında iyi performans gösteremeyen Çin eğer olimpiyatlarda yine sürprize hazırlanıyorsa onlarla ilk 2 maçtan birinde oynamak riskli olabilirdi. Rakibimizi tanımış olacağız oynayacağımız döneme kadar.
Hırvatistan:
Genç bir ülke olan Hırvatistan katıldığı 4 Avrupa Şampiyonası haricinde herhangi bir uluslar arası tecrübeye sahip değil. 2011 Avrupa Şampiyonası’nda iyi bir çıkış yakalayıp 5. olan Hırvatistan, olimpiyat elemelerindeki başarısıyla olimpiyat vizesi alan takımlardan biri oldu.
Son Avrupa Şampiyonası’nın yıldızlarından olan Sandra Mandır, yine takımın en önemli isimlerinden biri. İva Ciglar, Marija Vrsaljko, Ana Lelas da dikkat edilmesi gereken isimlerin başında geliyorlar. Onlara olimpiyat kapılarını açan asıl etken Avrupa Şampiyonası’nda marka ülkeler Beyaz Rusya ve Letonya’ya karşı alınan galibiyetler olmuştu. Tecrübeli oyuncuları barındıran kadroları bu olimpiyatlarda sürpriz arayacak.
Hazırlık maçında rahat geçtiğimiz Hırvatistan ile grubun son maçında karşılaşacağız. Onlar Çin ile 4. olup, olimpiyat maceralarını bir maç daha uzatmak isteyeceklerdir, hazırlık maçından beri farksız bir şekilde tekrar galibiyete ulaşmamız gerekiyor Hırvatlar karşısında.
Türkiye:
Bizim de Hırvatlar’dan farksız olarak uluslar arası turnuva tecrübemiz 4 Avrupa Şampiyonası’ndan ibaret. Son Avrupa Şampiyonası’nda zirve yapan kadın basketbolumuz, bayrağı daha da ileri taşımak için olimpiyatları bekliyor. Avrupa Şampiyonası’nda final oynadıktan sonra, olimpiyat elemelerinde de hız kesmeyen Milli Takımımız Londra biletini cebine koydu.
Nevriye ile Birsel sivrilse de paylaşımı, yardımlaşmayı harika yapan ekibimizin en büyük silahı takım oyunu. Avrupa’nın en iyi savunma takımlarından biri olan Türkiye, bu konuda son hazırlık maçından sonra Amerika Milli Takım koçu ve oyuncularından da büyük övgü aldı. Kimi zaman baş gösteren size sıkıntısını çok hareketli ve yürekli bir savunma ile kapatan Potanın Perileri’ne Amerika asıllı pivot Quanitra Hollingsworth de eklendi. 1.96’lık genç pivot, pota altında yaşanan ribaund sıkıntısını kapamak için elinden geleni yapacak olimpiyatlarda.
Londra’ya giderken, altın madalya hedefimiz yok. Hatta tarafsız otoritelerce madalya için de aday gösterilmesek de, burada madalya almamak için bir sebep yok. Oyunumuz zirve yapmışken, Türkiye’den bakınca bizden iyi olarak gözüken takımlar sadece Amerika, Rusya ve Avustralya. 2011’deki kadrosunun yarısı değişen Rusya ve önemli eksikleri olan Avustralya’dan alınabilecek bir sürpriz galibiyet madalyaya eşit olabilir Londra’da. Tabii grupta karşılaşacağımız Çek Cumhuriyeti ile eğer eşleşirsek Fransa ile Brezilya bize denk takımlar. Önce grupta 2. olmak, sonra da yarı final ve dolayısıyla madalya maçına çıkmak hiç de hayalcilik değil yani. Biz son bir sene de yaptıklarından sonra Potanın Perileri’nin yine mümkün olan en iyi dereceyle Türkiye’ye döneceğine inanıyoruz.
Sonsuz başarılar takımımıza.
Angola:
Tarihinde ilk kez Olimpiyatlara katılacak Angola, 2011 Afrika Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaşıp Londra biletini kapmıştı. Daha önce Afrika Şampiyonaları’nda 5 kez Bronz Madalya alan Angola’nın, 2011’deki şampiyonluğu ülkenin ilk kıta şampiyonluğu olmuştu.
Kadrosundaki oyuncuların tamımı Angola yerel liginde forma giyen takım için çok fazla bilgiye sahip değiliz. 2011 Afrika Şampiyonası’nda MVP seçilen 32 yaşındaki Nassecela Mauricio ve turnuvanın en iyi 5’ine seçilen Sonia Guadalupe mevcut kadroda da bulunuyorlar. İspanya 2. Ligi ve Portekiz Ligi de olsa Avrupa tecrübesine sahip olan Mauricio, takımın en önemli oyuncusu olarak öne çıkıyor.
Daha önceki 4 olimpiyatlarda yer alan Afrika takımları, bu olimpiyat organizasyonunda hiç galibiyet alamadı. Olimpiyat elemelerinde de gördüğümüz gibi diğer ülkelerle Afrika ülkeleri arasındaki makas çok açık. Olimpiyatlara ilk rakibimizin Angola olması, moralli başlamak adına bizim için bir şans olacak.
Çek Cumhuriyeti:
Çekoslovakya döneminde 1976, 1988, 1992 olimpiyatlarında yer alırken, Slovakya’nın ayrılmasında sonra da Çek Cumhuriyeti adıyla 2004 ve 2008 olimpiyatlarına Avrupa’yı temsilen ülkenin olimpiyatlarda madalya başarısı olmadı. Kendi evinde düzenlenen son Dünya Şampiyonası’nda 2. olan Çek Cumhuriyeti, uluslar arası turnuvalarda tek altınını 2005 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’de almıştı. Son Avrupa Şampiyonası’nda ise 4. olan Çekler, Olimpiyatlara elemelerden gelen takımlardan biri.
Son Dünya Şampiyonası’nın MVP’si Hana Horakova ve son Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nın en iyi 5’ine seçilen Eva Viteckova başta olmak üzere birçok tecrübeli oyuncuyu kadrosunda barındıran kadın basketbolunun Avrupa’daki lokomotiflerinden Çek Cumhuriyeti’nde, Katerina Elhotova da çıkış bekleyen genç yıldızların başında geliyor.
Gruptan 2. çıkmak hedefinde, en büyük rakibimiz Çek Cumhuriyeti olacak. Gerek savunma için özel yetiştirilmiş oyuncuları, gerek keskin şutörleri, gerekse de oyuna ağırlık koyabilen oyun kurucusuyla bir kulüp takımı gibi gözüküyorlar. Tabii bunda USK Prague ağırlıklı bir kadro olmalarının da önemi var. 2011 Avrupa Şampiyonası’nda bizim için Çek Cumhuriyeti maçı, dönüm maçı olmuştu. Kötü başladığımız turnuvada 2. grubun ilk maçında Çek Cumhuriyeti’ne karşı, belki de turnuvadaki en iyi oyunumuzu sergilesek de Elhotova’nın 3/3 ikilik, 3/3 üçlük, 4/4 serbest atışlık performansı karşısında maçı kurtaramasak da ilerisi için umut kazanmış ve finale kadar 4 maçlık bir galibiyet serisi yakalamıştık. Olimpiyat tarihimizde oynayacağımız 2. maç olacak Çek Cumhuriyeti sınavı da Londra 2012’de alacağımız dereceyi direk etkileyecek.
Amerika Birleşik Devletleri:
Basketbolun rakipsiz ülkesi ABD, boykot sebebiyle katılmadığı bir olimpiyatlar haricindeki diğer katılımlarında 6 altın, 1 gümüş, 1 de bronz madalya ile hiç eli boş dönmedi. Son 4 Olimpiyattan da altın madalya çıkaran Amerika Kadın Basketbol Takımı, ayrıca son Dünya Şampiyonu olarak Londra’daki yerini alıyor. Ayrıca olimpiyatlarda 33 maçlık galibiyet serileri olduğunu da hatırlatalım. Amerika, kıtalar arası turnuvalarda son mağlubiyetini 2006 Dünya Şampiyonası Yarı Finali’nde almış Rusya’ya karşı almış, turnuvanın şampiyonu da Rusya’yı mağlup eden Avustralya olmuştu.
12 kişilik kadrosu tamamen yıldızlardan oluşan ABD, 1996’dan beri süren hakimiyetini, Londra’da üst üste 5. altın madalya ile sürdürmek istiyor ve bu yolda onları engelleyebilecek bir takım da görünmüyor şimdilik. Kadroda bulunan oyuncuların %50’si takım koçu Geno Auriemma’nın 1985’ten beri çalıştırıcılığını yaptığı UConn’dan yetişmiş isimler. Takımın yıldızları Sue Bird ve Diana Taurasi, takım kaptanlarından Swin Cash, kadronun en genç iki ismi Tina Charles ve Maya Moore ve de Euroleague’nin son MVP’si Asjha Jones UConn’dan yetişen 6 isim. Diğer 6 isim ise WNBA’de son sezonun MVP’leri Tamika Catchings ve Seimone Augustus, şampiyon takımın guardı Lindsay Whalen, dünyanın en iyi pivotu olarak gösterilen Sylvia Fowles ile kadın basketbolunun en atletik oyuncuları Candace Parker ile Angel McCoughtry. Kadrodaki oyunculardan 6 ismin daha önceden TKBL tecrübesi olması ve bu sezon TKBL’de devam edecek Angel ile Sylvia’ya, Jones ile Whalen’ın da eklenmesi ile bu sayının 8’e çıkacak olması Amerika’nın popülaritesini bir kat daha arttırıyor Türkiye’de.
Olimpiyat öncesi son hazırlık maçında gördüğümüz üzere Amerika ile oynamak bile çok büyük bir heyecan. Sonucunun ne olacağı en önemsiz maçta, 3. günde karşı karşıya geleceğiz onlarla. Hazırlık maçındaki oyun olsun, gerisi önemli değil.
Çin:
1984 Olimpiyatları itibariyle, 2000 Olimpiyatları hariç tüm olimpiyatlarda yerini alan Çin, bu maceralarından biri gümüş, biri bronz iki madalya çıkarmayı başardı. Kendi evlerinde düzenlenen son olimpiyatlarda da sürpriz galibiyetler alıp madalya maçına çıkmaya hak kazansalar da Rusya’ya kaybedip bronz şansını kaçırmışlardı. Son 6 Asya Şampiyonası’nda 5 altın, 1 gümüş alan Çin, son Asya Şampiyonu olarak direk katılıyor olimpiyatlara.
Son Asya Şampiyonası’nın MVP’si Miao Lijie ve turnuvanın en iyi beşine seçilen Chen Nan ile birlikte Xiaoyun Song geçen olimpiyatlarda 4. olan kadroda yer alıp, Londra’ya gelen isimler. Asya basketbolun hakkında bilgimiz Ankara’daki olimpiyat elemelerinde güncellense de Çin, burada gördüğümüz Japonya ve Güney Kore’den farklı bir yapıda. Kadrolarında bulunan 2.06 Wei Wei başta olmak üzere, pota altı oyuncuları 1.95 civarında hep. Boy ortalamaları da takım halinde bizden daha yüksek.
Çin olimpiyatlarda iyi çıkışlar yapmış, madalyalar almış, tecrübe sahibi bir ülke. Onlarla oynayacağımız maçın 4. maç olması yine avantaj. Hazırlık maçlarında iyi performans gösteremeyen Çin eğer olimpiyatlarda yine sürprize hazırlanıyorsa onlarla ilk 2 maçtan birinde oynamak riskli olabilirdi. Rakibimizi tanımış olacağız oynayacağımız döneme kadar.
Hırvatistan:
Genç bir ülke olan Hırvatistan katıldığı 4 Avrupa Şampiyonası haricinde herhangi bir uluslar arası tecrübeye sahip değil. 2011 Avrupa Şampiyonası’nda iyi bir çıkış yakalayıp 5. olan Hırvatistan, olimpiyat elemelerindeki başarısıyla olimpiyat vizesi alan takımlardan biri oldu.
Son Avrupa Şampiyonası’nın yıldızlarından olan Sandra Mandır, yine takımın en önemli isimlerinden biri. İva Ciglar, Marija Vrsaljko, Ana Lelas da dikkat edilmesi gereken isimlerin başında geliyorlar. Onlara olimpiyat kapılarını açan asıl etken Avrupa Şampiyonası’nda marka ülkeler Beyaz Rusya ve Letonya’ya karşı alınan galibiyetler olmuştu. Tecrübeli oyuncuları barındıran kadroları bu olimpiyatlarda sürpriz arayacak.
Hazırlık maçında rahat geçtiğimiz Hırvatistan ile grubun son maçında karşılaşacağız. Onlar Çin ile 4. olup, olimpiyat maceralarını bir maç daha uzatmak isteyeceklerdir, hazırlık maçından beri farksız bir şekilde tekrar galibiyete ulaşmamız gerekiyor Hırvatlar karşısında.
Türkiye:
Bizim de Hırvatlar’dan farksız olarak uluslar arası turnuva tecrübemiz 4 Avrupa Şampiyonası’ndan ibaret. Son Avrupa Şampiyonası’nda zirve yapan kadın basketbolumuz, bayrağı daha da ileri taşımak için olimpiyatları bekliyor. Avrupa Şampiyonası’nda final oynadıktan sonra, olimpiyat elemelerinde de hız kesmeyen Milli Takımımız Londra biletini cebine koydu.
Nevriye ile Birsel sivrilse de paylaşımı, yardımlaşmayı harika yapan ekibimizin en büyük silahı takım oyunu. Avrupa’nın en iyi savunma takımlarından biri olan Türkiye, bu konuda son hazırlık maçından sonra Amerika Milli Takım koçu ve oyuncularından da büyük övgü aldı. Kimi zaman baş gösteren size sıkıntısını çok hareketli ve yürekli bir savunma ile kapatan Potanın Perileri’ne Amerika asıllı pivot Quanitra Hollingsworth de eklendi. 1.96’lık genç pivot, pota altında yaşanan ribaund sıkıntısını kapamak için elinden geleni yapacak olimpiyatlarda.
Londra’ya giderken, altın madalya hedefimiz yok. Hatta tarafsız otoritelerce madalya için de aday gösterilmesek de, burada madalya almamak için bir sebep yok. Oyunumuz zirve yapmışken, Türkiye’den bakınca bizden iyi olarak gözüken takımlar sadece Amerika, Rusya ve Avustralya. 2011’deki kadrosunun yarısı değişen Rusya ve önemli eksikleri olan Avustralya’dan alınabilecek bir sürpriz galibiyet madalyaya eşit olabilir Londra’da. Tabii grupta karşılaşacağımız Çek Cumhuriyeti ile eğer eşleşirsek Fransa ile Brezilya bize denk takımlar. Önce grupta 2. olmak, sonra da yarı final ve dolayısıyla madalya maçına çıkmak hiç de hayalcilik değil yani. Biz son bir sene de yaptıklarından sonra Potanın Perileri’nin yine mümkün olan en iyi dereceyle Türkiye’ye döneceğine inanıyoruz.
Sonsuz başarılar takımımıza.
