Mustafa - Can Dündar

Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Anlaşılan filmle ilgili olarak tartışılmayacak tek konu varsa o da ; Müziklerdir.
Gerçekten Film müzikleri 10 üzerinden 10.
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

ama ona takan kesimlerde var,zeki alasya geçen gün tv de bunu sorguluyordu,neden goran bregovicle çalışılmış,müzeyyen senar hiç mi düşünülmemiş şeklinde..
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

düşüncelerimin çoğunu zaten yazmışken bu sefer konu değiştireyim bari...
bu filmi beğenenlerden şahsi ricamdır : 120 filmini de bir zahmet izleyin...
mümkünse orijinal olsun...
içiniz acıyabilir sonradan...
sonra teşekkürleri özelden kabul edebilirim =)
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Filmden çıktıktan sonra ve o akşama kadar düşündüğüm tek şey ,Vahidettin'in emriyle büyük harekatı başlattığıydı.. Bunca senedir bir çok yazı okudum, böyle düşünenlerle tartıştım ancak ben hala bunun gerçeği yansıtmadığını iddia ediyorum hatta iddiadan geçtim eminim..

Can Dündar'a büyük bir eleştirim buradan olacak.Bir çok olayda belgelerle açıklayan Can Dündar neden bu konuda sadece karakalem çalışması ile geçiştirdiği..

Birde aklıma gelen birşeyi yazacağım.. Atatürk konusunda ne kadar hassas olduğum çevrem tarafından az çok bilinir ancak bu belgesel-filmde büyük bölümünde ne duygulandım ne de yüreğim kabardı. Ben ki Atatürk ile ilgili bir yazı, şiir, film vs. izleyip okurken öyle duygulanırım ki bunu yazıya dökmem imkansız ama nedendir bilinmez bu filmde pek böyle bir şey olmadı. Topicte lafı geçen 120 filmini gözü yaşlı olarak izlemiş birisi olarak bu filmde bir kaç sahnede duygulandığımı söylemek isterim..

Ya bende bir duygusuzluk vardı ya da filmden kaynaklandı... :)

Film notum: 7.5-8/10
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Can Bulubay' Alıntı:
düşüncelerimin çoğunu zaten yazmışken bu sefer konu değiştireyim bari...
bu filmi beğenenlerden şahsi ricamdır : 120 filmini de bir zahmet izleyin...
mümkünse orijinal olsun...
içiniz acıyabilir sonradan...
sonra teşekkürleri özelden kabul edebilirim =)
hiç kaçarmı..120 yi gösterime girdiği gün izlemiştim ..beğenmemek elde değil.. bi kere başka bir şansı da kalmıyor insanın.. gerçekler..
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

120´yle Mustafa´yı kıyaslamak mı, aklımızdan dahi geçirmeyelim bence.

İtiraf etmek gerekirse o filmin korsanını alıp izledim ancak en kısa zamanda orjinalini alacağım sırf arşivimde orjinali bulunsun diye.
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Mustafa?ya gittim...


Sarhoş.

Kafayı bulunca ağlayan...

Hoyrat.

Soğuk.

Kalpsiz.

Çevresine eziyet eden...

İtiraz edeni asan...

Arkadaşlarını satan...

Goygoycuların dolduruşuna gelen...

Milletten bihaber.

Hatta milleti küçümseyen...

Alay eden.

Hesabını kitabını bilmeyen...

Batı hayranı.

Sefa düşkünü.

O balo senin...

Bu balo benim, gezen.

Zampara.

Cephede bile karı-kız düşünen...

Savaşmadığı için sıkılan...

Ordu varken, çete kurmaya kalkan...

Devrimleri intikam için yapan...

Dinsiz.

Kendi heykellerini diktiren...

Megaloman.

Bencil.

Günde 3 paket sigara içen.

Usul usul intihar eden...

Psikolojik bunalımda...

Yalnız.

Çaresiz.

Basiretsiz.

Zavallı bir adam.

*

Mustafa?daki Mustafa bu.

*

Anafartalar 1 saniye.

İşgal 2 saniye.

Tası tarağı toplayıp kaçmak için, sığır sürüsünün çıkardığı toz bulutundan bile tırsan... Sığır sürüsüyle düşman ordusunu ayırt etmekten aciz biri... Başkomutanlık meydan muharebesi desen... Taktiğini falan başkasından araklamış zaten.

*

Hak edilmiş bence Oscar...

En azından Nobel.

Yılmaz Özdil
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Abartmanın da böylesi.Sanırım bu film hiç yapılmamalıydı.Can Dündar bu ülke insanlarının ne kadar değişken karakterde olduklarını anlayamamış.
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

cuk oturtmuş...
herkesin rahatlıkla görebileceği noktalar zaten bahsettikleri...
ayrıca Reha Muhtar'ın da bu konu hakkındaki yazısını mutlaka okumalı gözaçık bünyeler...
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Sponsor olmadığımız için pişman değilim

Filmi izlemediğini söyleyen Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv'den ilginç açıklamalar. Sefer Yüksel'in haberi


Türkiye?de, küresel krizin orta yerine düşüveren ?Mustafa? tartışması hız kesmeden devam ederken, Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, filmin sponsorluğundan çekildikleri için her hangi bir pişmanlık duymadıklarını söyledi. Turkcell'in 2008 yılı üçüncü çeyrek performansının açıklandığı toplantı sonrası soruları cevaplayan Genel Müdür Süreyya Ciliv, filmin bitmiş halini izlemediğini ifade etti. Bu konuda Turkcell?in çok net bir duruşu olduğunu belirten Ciliv, ?Turkcell olarak Atatürk?ün dünyaya yeterince tanıtılmadığını düşünüyoruz. Bu noktada Atatürk?ü yüceltecek, onun kahramanlıklarını ve liderliğini bütün dünyaya tanıtacak bir filme sponsor olmak istemiştik? diye konuştu.

Tartışmalar haklılığımız gösterdi


Filmin yönetmenine saygıları olduğunu kaydeden Ciliv, ?Mustafa? filmine, Atatürk?ü tartışılır kılabilir diye sponsor olmadıklarını belirtti. Ciliv, filmin ardından süren tartışmaların da kaygılarında ne kadar haklı olduklarını ortaya koyduğunu sözlerini ekledi.
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Ben filme ön yargı ile gittim ,Atatürk e bi hakaret bekledim sürekli ama ben öyle bariz bi hakeret görmedim,film çok etkileyici değil yani Atatürk ü gerektiği gibi yansıtamamış en azından benim beynimdeki Atatürk ü yansıtamamış perdeye ama yukarıda Allah var adam hakerette etmmeiş alttan alta giydirmemişde Atatürke belki ben görmedim ama benim fikrim bu
Birkaç lafta filme gitmeden göklere çıkarıp gidince bu ne yaa tu kaka diyenlere,beyler bu adam yani Can Dündar Sarı Zeybek gibi bi belgesel çekmiş adam kaç kişi sarı Zeybek i izleyipte ağlamadı ,ben anlamıyorum adam bu sefer evet bunu çekmiş ama bunun altında kötü niyet aramak bence kötü niyettir bu filmi oldu ki başkası çekse biraz sabıkalı biri, demek biz adamı asacaktık,olmaz bu kadar da bu yüzden bu ülkede Atatürk belgeseli çekilmiyor,kimse cesaret etmiyor çünkü o kadar eleştirmeye meraklı adam dolaşıyorki her ayrıntıyı ben olsam bende çekmem.zaten bu bağıran olmamış bu film diyenlerin ilk yapması gereken oturup bi Atatürk belgeseli çeksinlerde görelim. Can Dündar ı savunmak en son isteyeceğim şey ama adam 2 tane Atatürk belgeseli çekti ,başkaları ne yapıyor sadece eleştiriyorlar.

Ben filmi beğenmedim ama Can Dündarın bu kadar eleştirilmesine de karşıyım.
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Ben de Turkcell Genel Müdürü'nü eleştireyim o zaman. Madem Atatürk'ün dünyaya yeterince tanıtılmadığını düşünüyor, genel müdürlük yaptığı şirketin adına baksın öncelikle. Madem Atatürk'ün yolunda gidiyorlar, Atatürk'ün kazandırmış olduğu dile sadık kalsınlar.

Tamam, ben de bu belgesele 10 puan vermiyorum. Eleştirdiğim yerler var; ama Can Dündar'ı neredeyse Atatürk düşmanı ilan etmelerini hayretle izliyorum.

Bu hafta içi, Can Dündar "Abbas Güçlü ile Genç Bakış"a katılmış. Programı izlemedim; ama ertesi günkü haberlerde özetini izledim. Bıkmadan, sabırla dinlemiş herkesi, yapılan tüm eleştirilere rağmen. Birisi de çıkıp Atatürk'ün hayatını araştıracağınıza tarihî kalıntılara yönelin gibi bir şeyler söyledi. Can Dündar'ın cevabını göstermediler; ama "Benim ne yapacağıma başkalarının karar vermesini istemem. İyisini yapacaksan, gel sen yap." lafı güzel bir cevap olurdu.

Dediğim gibi; bu belgesele 10 puan vermiyorum. Sarı Zeybek daha çok hoşuma gitmişti; ilk olmasından dolayı belki... Yalnız eleştirilerin de bir sınırı olmalı; çünkü çekilen belgesel "Atatürk ve Tarih", "Cumhuriyet", "Kurtuluş" vb. değil; "Mustafa".
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Eski bir Hint masalı şöyle sürer gider.
Bir zamanlar çok büyük bir ressam varmış.Eserleri herkes tarafından beğenilirmiş.Ülkenin kralı bile onu Onur madalyası ile ödüllendirmiş.Ona Hint'çe de renklerin ustası anlamına gelen "Ranga Charya"adı verilmiş.Ama hayranları ona kısaca "Ranga Guruji"derlermiş.
Ranga,yıllar içinde,alanındaki ustalığını kanıtlarcasına kendine özgü bir renk stili geliştirmiş.Çok çalışması,yorumu ve konuya kendini vermesi,kendinden sonra gelenlerin takip etmesi için örnek olmuş.
Bir sanat okulu açmış ve orada müritlerine sanatın inceliklerini öğretmeye başlamış.Belli bir müfredatı ve süresi yokmuş okulun.Öğrencinin,yeteneğinden ve bilgisinden kendisi tatmin olduktan sonra onu sanat dünyasına takdim etmesi okulun özelliğiydi.
Kendince bir "Öğrenci Değerlendirme "yöntemi geliştirmişti.Bu,onun çalışma yöntemi gibi,
dünyada eşi olmayan bir yöntemdi.
Okulunda bir öğrenci olan Rajeev çok aceleciydi.Allah vergisi bir yeteneğe sahipti ve Ranga'nın aradığı özellikler doğrultusunda;diğer öğrencilerden çok daha hızlı bir başarı gösteriyodu.
Ranga ondaki bu gelişmeden çok memnundu.Çok övgü ve teşvik almaktan dolayı Rajeev merakla Ranja Guruji'nin onu artık bir ressam olarak ilan edeceği ve hayatının bu şekilde devam etmeye başlayacağı günü bekliyordu.
Bir g,çok kibar bir şekilde Ranga Guruji'ye final uzmanlık sınavını ne zaman alacağını sordu.Ranga gülümsedi ve dedi ki: "Rajeev,sen benim gelecek vaad eden öğrencilerimden birisin.Çok kısa sürede sanatın inceliklerini öğrendin.Sanırım şimdi final sınavının zamanı geldi."
"Sınav konumun ne olduğunu söyler misiniz,Guruji?"Rajeev mutluluğunu ve heyecanını saklamakta zorlanıyordu.
Ranga "Rajeev,bir resim yapmanı istiyorum,bu senin en iyi resmin olmalı ve herkes hayran kalmalı.
Şimdi acele etme ve hayatının şaheserini yap."dedi.
Rajeev gece gündüz çalıştı;en güzel resmini yaptı ve Ranga Guruji'ye getirdi.
Ranga: "Şimdi bunu şehrin meydanında halkın beğenisine sun."dedi. "İnsanların senin eserini görmelerine izin ver.Resmin altına büyük ve koyu harflerle,bu resmin halkın değerlendirmesi için oraya konulduğunu ve resimdeki hataların izleyenler tarafından resmin üzerine bir X çizerek belirtilmesini yaz." Rajeev Ranga'nın dediklerini yaptı..Resmi şehrin en merkezi yerine koydu.Birkaç gün sonra Ranga gidip onu getirmesini söyledi.
Rajeev meydana giderken çok heyecanlıydı.Ancak oraya vardığında çok büyük bir hayal kırıklığına uğradı.Tüm resim baştan aşağı X işaretleriyle doluydu.Başarısızlığı böylece anlaşılmıştı.Büyük bir kalp kırıklığıyla
resmi Guru'ya gösterdi.
Ranga O'na asla umutsuzluğa kapılmamasını ve yeniden bir resim yapmasını tavsiye etti.
Rajeev yeni bir sanat şaheseri daha yaptı.Ranga daha önce söylediği şeyleri tekrarladı.Ancak en son satırda değişiklik yaparak.Bu kez Rajeev'e resmin yanına boya ve fırça da koymasını söyledi Resmin altına yazdığı mesajda izleyicilerin hataları bulması ve resmin yanında bulunan malzemeleri kullanarak düzeltmeleri istenmişti. Birkaç gün sonra Rajeev resmi almaya gittiğinde şaşırdı.Çünkü resmin üzerinde hiçbir işaret olmadığı gibi aynına konulmuş olan malzemelere de hiç dokunulmamıştı. Rajeev resmi Guru'suna sunarken çok mutlu olmuş ve kendine güven dolmuştu. Ranga yine gülümsedi,ve"Rajeev bugün öğrenmiş olduğun bu dersle birlikte artık senin eğitimin tamamlandı."dedi.
"Sevgili oğlum,eğer bu dalda mükemmellik ve yücelik istiyorsan sadece sanatta ustalaşmış olman yetmez. Ama insanların,eline fırsat verildiğinde hiçbir şey bilmedikleri bir konuda bile eleştirip,değerlendirme eğiliminde olduklarını da öğrenmen gerekir."
"Eğer dünyayı seni yargılayacak kişi olarak kabul edersen hep hayal kırıklığına uğrarsın.İnsanlar hiçbir bilgisi ve ciddiyeti olamadan yargılamalarda bulunur ve birbirlerine fikirlerini söylerler.Senin ilk resmini X lerle doldurdular.,çünkü onları engelleyecek hiçbir risk yoktu.Ve çogunun bu konuda hiçbir yeteneği ve bilgisi de yoktu.Ama onlara sunulan bu fırsatı memnuniyetle değerlendirdiler.Ama aynı insanlar,hataları bulup düzeltmeleri istendiğinde hiç biri bunu yapmadı.Çünkü bu kez onların bilgisi ve yeteneği risk altındaydı;bu konudaki eksikliklerini göstermekten çekindiler.Uzak durmayı tercih ettiler."
Ranga devam etti:"Böylece sevgili oğlum,senin çalışman,senin yeteneklerin,senin bilgin,senin sanat alanındaki çabaların,senin çok çalışmanın ve içten uğraşılarını değerli bir ürünüdür.Bunu dünyaya bedava sunma.O zaman çalışman ilk resminin uğradığı sonuca uğrar."
"Kendinin yargıcı ol ve değerini kendin belirle ama bunu adalet ve eşitlik ilkeleriyle yap.Ve böyle davrandığında seni temin ederim ki asla ne kendin ne de eserinle hayal kırıklığına uğrarsın."
bu konu başından beri bana bu hikayeyi anımsatıyor..
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

Esra alıntını okudum ama tüm eleştirenleri bilgisiz,cahil diye düşünmeni
yadırgadıgımı belirteyim.

Hikayedekiler gibi biz sadece Can Dündar'ın yaptıgı şeyi karalamıyoruz aynı zamanda hangi konularda yanlıs oldugunuda söylüyoruz.

Onur BALCI' Alıntı:
Tamam, ben de bu belgesele 10 puan vermiyorum. Eleştirdiğim yerler var; ama Can Dündar'ı neredeyse Atatürk düşmanı ilan etmelerini hayretle izliyorum.

Bu hafta içi, Can Dündar "Abbas Güçlü ile Genç Bakış"a katılmış. Programı izlemedim; ama ertesi günkü haberlerde özetini izledim. Bıkmadan, sabırla dinlemiş herkesi, yapılan tüm eleştirilere rağmen

Sen bari savunma şu adamı Onur.

Abbas Güçlü ile programı bende izledim.Klasik bir özel üniversite öğrencileri
sorularıydı.Eğer Can Dündar kendine çok güveniyorsa ODTÜ,İTÜ ya da İÜ de yapsalardı bu programıda,hakettiği cevabı alabilseydi.

Mustafa belgeseli toptan yanlıstır kimse demiyor ama abartıldıgı gibi birşey yok ortada.Can Dündar yaptı diye birşeylerin bu denli abartılması ve tartısılması dogru değil.

Ayrıca nedir bu Can Dündar sevgisi anlayabilmiş değilim.Hayatında etliye sütlüye karısmayan,kim iktidardaysa onun dümen suyuna giden,zaman zaman eski bir solcu oldugunu hatırlayan açıklamalar yapan ama sonuc olarak somut hiçbirşey söylemeyen bir adamdır Can Dündar.

Hayat boyu kimseyi eleştirmeyen bu adam ne olduda şimdi Atatürkü övüyor gibi göstererek eleştirmeye çalışıyor.Aynısını Nazım'a Yılmaz Güney'e de yaptı.Bu denli önemli şahsiyetlerin belgeselleri böylemi olmalı ?
 
Re: "Mustafa" Belgeseli (29 Ekim 2008)

ben bilgisizlik ve cahillik kısmından değilde,hani yapılan birşeyi eleştirmek adına üzerimize olmadıgını ama iş birşeyler yapmaya geldiğinde genelde yapamadığımızı göstermek için koydum o alıntıyı.
 
Filme gittim ve filmin yarısında dışarı çıktım...

Tek söyleyeceğim; Atatürk, kızları ilk defa alkolle tanıştırmış, bununla beraber fotoğraflar gösteriliyor ama nedense fotoğrafta Atatürk yok ne kadar garip...

Bu filmden çıkaracağım tek şey; bu film tarikatçıların eline malzeme olur, bu film bundan başka öteye gidemez. Zaten filmin yayından kaldıralacağı spekülasyonları var ortada umarım kaldırılır!

Ülkemizin şanlı bir tarihi ve bunun yanında bu ülkeyi kusursuz diye tabir edilen insanlar vardır, böyle özelliğe sahip insanlarımız yönetmiş, bizim bugünlere gelmemize sağlamışken, biz hâlâ Atatürk'ün içkisindeyiz,kız sevdasındayız! Biz bu zihniyetle devam edelim!

Filme vereceğim not: 10 üzerinden 0 !
 
Filmi ilk çıktığı hafta izledim.Can Dündar o kadar güzel işlemiş ki ufak detayları Atatürk'ü hiç böyle bilmiyordum.Can arkadaşımızda yukarıda zaten anlatmış onun görüşlerine aynen katılıyorum.Bi de belgesel yaparken belli kaynaklardan yararlanmak gerekiyor.Filmin sonunda neden acaba Can dündar'ın hangi kaynaklardan yararlandığı gösterilmedi?
 
Filmi yeni izledim.Ve herhangi bir yorum yapmak istemiyorum.Güzel diyebilirim sadece.

Benim değineceğim nokta ise dünyada üç kuruşluk adamlara nice filmler , kitaplar yazıldı çizildi.Koskoca Atatürk'e bir tane adam akıllı belgesel.Bu açıdan Can Dündar'ı ayriyetten tebrik ediyorum.

10/9 veriyorum filme.Daha iyilerinin yapılasını umut ederek.
 
bu filme sinemaya gitmemiştim çünkü can dündar sevdiğim isimler arasında yok.

dün akşam aslında bilmemkaçıncı defa "schindler's list" i izlemeyi düşünüyordum.. filme başladım da..sonra reklam arasında "mustafa"yı gördüm.. izlememiş olmanın getirdiği merakla başladım ve yarısında uyuya kalana kadar da izledim..

ama fikrim değişmedi.. sinema yapımcıların, yönetmenlerin fikirlerini empoze etmek için kullandıkları bir araç olduğu gibi seyirci de bundan kendi fikirleri doğrultusunda yararlanmak istiyor..

iki filme paralel bakarsak ; spielberg bir yahudi..Nazilerden yahudilerin çektiklerini çok güzel anlatmıştı bu filmde. sinema anlamında bir başyapıt. 6-7 oscarı var.. ama sonuçta bir yahudi gözüyle anlatılmış.. spielberg bir kez daha insanların gözüne nazi soykırımını sokmak istemişti ve sokmuştu.. yahudiler hüzünle ve gururla izlediler.. antisemitikler de yalanlayarak..

mustafa da öyle.. türkiye'nin en büyük sorunu atatürk'ü ne yapacağını, nereye koyacağını bilememek..böyle büyük bir adam çıkmış bağrından ama toplumun çok önünden gittiği için bir kavram kargaşası yaşanmış.. burada yorumları okuyorum mesela.. vay efendim atatürk'ü padişah göndermiş demişler, yalanmış.. çünkü yediremeyiz gururumuza.. bizim gözümüzde padişah haindir.. vay efendim, gökten indirildiği sanılan kitaplar demiş.. neden atatürk'ü dinden, imandan, osmanlıdan soyutlamak istiyoruz bilmiyorum.. şu geçmişimizi bir kabullensek ne güzel olacak.. O da bir osmanlı imparatorluğu vatandaşı olarak doğdu.. Osmanlı okullarında okudu.. Kurtarmaya çalıştığı, vatan bellediği topraklar, doğduğu Selanik, aşık olduğu İstanbul Osmanlı toprağıydı..Artık böyle bir özgürlük, bağımsızlık hareketine girişilmesi gerekiyordu ve O bu yüce görevi yerine getirdi..

O, hiç bir zaman bunları inkar etmedi..Ama kraldan çok kralcı olmak böyle bir şey.. Atatürk'ü böyle kutuplara çekmenin , insan formundan çıkarıp farklı bir havaya sokmanın, toplumdan uzaklaştırmanın en çok O na zararı var. Padişah kimki Atatürk'e yardım edecek değil mi.. Ya da imam kim ki Atatürk ile arkadaş olacak.. Neden olmasın ?..Neden Atatürk ün çok özel de olsa bir insan olmasını kabul etmiyoruz.. İnsan yahu.. İçki de içebilir, kadınlara da ilgi duyar..Bunlar neden Atatürk ü aşağılamak olarak algılanıyor.. Mustafa Kemal, anasının elini öpmüş yola çıkmış.. Utanmasak Atatürk el öpmez diye de yazacağız sağda solda..

İzlediğim kadarıyla Can Dündar bu resmi ideolojiye karşı çıkmış.. Sanki Atatürk özel üretilmiş bir robot.. Hiç bir insani yanı olmasın , hiç hata yapmasın, padişahla görüşmesin, imamla yan yana oturmasın, aman Kuran a da bir dokundurmuş olsun..Şimdi anlıyorum şu ülkenin gördüğü en büyük çıkarcı yazar* Turgut Özakman'ın neden ayaklandığını.. Can Dündar kısaca "Atatürk insan " demiş.. Bu da resmi ideolojiye ters kaçar.. Yazının başa dönecek olursak herkes filmden kendi işine gelen anlamları çıkarmaya devam eder..

Dipnot. Turgut Özakman'ın "Şu Çılgın Türkler " romanını ben de gözlerim dolarak okudum..Ama sonrdan gördümki kapağına kadar aynı olmak kaydıyla bir de "Diriliş " diye kitap yazdı.. Sırf Şu Çılgın Türkler çok sattı diye.. Kapağına kadar aynıydı.. Tamamen ticari kaygılarla insanların vatan sevgisini, Atatürk sevgisini sömüren bir adamdır gözümde..
 

Üst