Türkiye 61-73 Litvanya

1- Sistem dediğimizde insanlar ne gerek var diyor. Yahu her maç farklı bir şey oynuyoruz. Litvanya gruplarda farklı mı oynadı?
2- Ergin Ataman çözüm bulur demek zaten durumumuzu gösteriyor. Ergin Ataman daha maçın başında çözüm bulmalı çünkü sistemin yok.
3- Dış atıcımız yok. Böylece adamlar Ömer'i kilitlediler ve Lavronovic'in onu dışarı sürmesiyle pota altımız dağıldı.
4- Emir taktik olarak iki hatalı üçlük atıp girince kahraman oldu lakin Emir eline top verilecek adam değil. İyi oyuncu lakin kafası hep dağınık. Top kontrolünü de ona vermezsen maça hiç vermiyor kendini.
5- Atlet oyuncu ve kendine güvenli İbrahim Kutluay ve Harun Erdenay gibi eline topu aldı mı şutu sokacak cezayı kesecek adamlar lazım.
6- Bu sebepten tüm alt yapı sistemimizi değiştirmeliyiz. Her fasulye sırığı basketbolcu olacak diye bir şey yok.
7- Alt yapı milli takımları iyi işler yapıyor bu çocukları gerekirse cesaretlendirip avrupa'ya gitmelerini sağlamalıyız. İtalya ligi ve İspanya liginin orta sıralardaki takımlarına göndermeliyiz.
İyi hoşta bir kupa kazandılar diye kulübüne yıllık 500 bin dolar ücret çeken anne babalara ve çocuklarına bu nasıl anlatılır bilmiyorum.

ve Cedi gözünü seveyim NBA draftına katıl ve git.
 
İşte bu dediklerinin hepsi biraz da oyuncu kalitesiyle alakalı. Elindeki malzeme den ancak sistemsizlik ve kaos çıkıyorsa onun üstüne gitmelisin.
 
Arkadaşlar madem öyle, çeyrek final başarıdır her türlü. Yani burada biraz gariplik var, hem kadromuz yetersiz diyoruz hemde dünya kupasında yarıfinal yapalım diyoruz, yani hem takıma baskı yükleniyor büyük hedefler isteniyor ancak takımın kapasitesi yeterli değil. Mesela bu takımın kapasitesi açıkça turnuva öncesi belirlense ve gruptan çıkarsak başarıdır dense, belkide oyuncular üzerinde baskı da olmayacağı için daha rahat maçlar çıkarabilecektik. Örneğin dominik maçı, dominik ile çok rahat bir kafa ile oynadık ve rahat bir galibiyet aldık. Demek ki mental olarak sorunlarımız var, biz yani biz derken Türk basketbol medyası, olanında üzerindeymiş gibi bir kadromuz olduğunu zannediyoruz heralde. Özellikle Ersan İlyasova ve Enes Kanter bu takımda yokken, üstelik büyük bir guard sorunumuz varken ve 36'lık Kerem Tunçeri halen bu takımda uzun süreler alabiliyorsa bu işte bir terslik var. Medyanında eleştirilmesi gereken yerleri var, çok büyük hedefler ve misyonlar yükleyip, sınırlı olan takım üzerinde baskı yaratan bir basketbol medyamız var malesef. Öbür turnuvada hem bu şut, ve kısa pozisyonundaki oyunculara rotasyon birde Türk basketbol medyasında daha düzgün ve gerçekçi yorumlara ihtiyacımız olacak.

Basketbol medyasınıda geçtim, bizim eski koçlar bile bu işe alet oluyorya ona şaşırıyorum, Murat Didin gibi tecrübeli bir koç öyle yorumlar yapıyorki Avustralyayı rahat yeneceğiz sonrada Litvanyayıda geçip ABD ile kafa kafaya oynayacağız şeklinde, yani sen içinden geçenleri mi orada söylemeye çıktın yoksa gerçekçi teknik analizler yapmayamı çıktın ? O kadarını sokaktan geçen adamda söyler, hepimiz isteriz Avusturalyayı rahat yenelim , Litvanyayı rahat yenelim sonrada ABD ile kafa kafaya oynayalım, ama sen oraya gerçekleri anlatmak ve teknik analiz yapmak için çıkıyorsun, ama gel görelim ki yorumlar tam tersi ve gerçekçi değil.
 
Arkadaşlar madem öyle, çeyrek final başarıdır her türlü. Yani burada biraz gariplik var, hem kadromuz yetersiz diyoruz hemde dünya kupasında yarıfinal yapalım diyoruz, yani hem takıma baskı yükleniyor büyük hedefler isteniyor ancak takımın kapasitesi yeterli değil. Mesela bu takımın kapasitesi açıkça turnuva öncesi belirlense ve gruptan çıkarsak başarıdır dense, belkide oyuncular üzerinde baskı da olmayacağı için daha rahat maçlar çıkarabilecektik. Örneğin dominik maçı, dominik ile çok rahat bir kafa ile oynadık ve rahat bir galibiyet aldık. Demek ki mental olarak sorunlarımız var, biz yani biz derken Türk basketbol medyası, olanında üzerindeymiş gibi bir kadromuz olduğunu zannediyoruz heralde. Özellikle Ersan İlyasova ve Enes Kanter bu takımda yokken, üstelik büyük bir guard sorunumuz varken ve 36'lık Kerem Tunçeri halen bu takımda uzun süreler alabiliyorsa bu işte bir terslik var. Medyanında eleştirilmesi gereken yerleri var, çok büyük hedefler ve misyonlar yükleyip, sınırlı olan takım üzerinde baskı yaratan bir basketbol medyamız var malesef. Öbür turnuvada hem bu şut, ve kısa pozisyonundaki oyunculara rotasyon birde Türk basketbol medyasında daha düzgün ve gerçekçi yorumlara ihtiyacımız olacak.

Basketbol medyasınıda geçtim, bizim eski koçlar bile bu işe alet oluyorya ona şaşırıyorum, Murat Didin gibi tecrübeli bir koç öyle yorumlar yapıyorki Avustralyayı rahat yeneceğiz sonrada Litvanyayıda geçip ABD ile kafa kafaya oynayacağız şeklinde, yani sen içinden geçenleri mi orada söylemeye çıktın yoksa gerçekçi teknik analizler yapmayamı çıktın ? O kadarını sokaktan geçen adamda söyler, hepimiz isteriz Avusturalyayı rahat yenelim , Litvanyayı rahat yenelim sonrada ABD ile kafa kafaya oynayalım, ama sen oraya gerçekleri anlatmak ve teknik analiz yapmak için çıkıyorsun, ama gel görelim ki yorumlar tam tersi ve gerçekçi değil.
Bence Murat Didin'i çok büyütme.Dün Ender'in bacakları biraz daha kalın ve güçlü olsa bugün Barcelona'da oynar dedi.Sanki adamın en büyük zaafiyeti fiziksel yapısıymış gibi.Yani bıraktım milli takımı favori göstermek için finleri,ukraynalıları,dominiği,avustralya'yı küçük göstermeye çalışmasını ve galibiyeti normal sonuç olarak lanse etmesini.Adam lokal egoların üzerine de odun atıyor.Eski kafa basketbol koçlarıyla olmaz bu iş.
 

Üst