TÜRKİYE: 79 - Portekiz: 56

Artık maçları kendi konularından konuşmaya başlayabiliriz. Bugün turnuvadaki ilk maçımız Portekiz ile ve saat 17:45'te Ntvspor ekranlarında.

Başarılar Türkiye.

Gruplara ait konular ve incelemeler öğlen burada olacak. Her gruba ait konu açılacak, anketler oluşturulacak.
 
Şampiyonanın seyri hakkında bilgi verecek karşılaşmadır, umutla ve heyecanlar maç saatini bekliyoruz! Umarım Enes ve İzzet'e fazlaca süre verebileceğimiz rahat bir karşılaşma olur...
 
Çoğu kişinin aksine ilk maçı Portekizle oynamamız bana göre iyi bir durum değil. Şöyleki bu maçı 3. veya 4. maç olarak oynasaydık ilk 2-3 gün yorulan ilk 5 oyuncularımızı dinlendirebilirdik.

Maçı rahat kazanırız gibi duruyor. En önemlisi de Enes bol bol süre alıp ilk maçından iyi bir performans sergiler umarım. Özgüveninin yükselmesi hem onun için hem de bizim için çok önemli.
 
Kötü giden takım için ilk maçı zayıf takımla oynamak daima iyidir, özgüven kazanırız rahatça kazanırsak.

Sonrasında daha diri çıkıp tehlikeli rakip Britanya ile oynayacağız, ilk maçı Britanya ile yapsak elenme şansımız bile olurdu onlara kaybedip. Ama rakip yorgun gelecek biz diri oynayacağız onlara karşı, avantaj yani. Sonrasında Litvanya maçı oldu ki çok yorulduk 1 gün ara var sonrasında rakip zayıf Polonya, en son maç İspanya'ya karşı da diri çıkma şansımız var.
 
bu turnuvada bence en iyi 8. oluruz,onun altıda büyük başarı tabiiki,çünkü Dünya şampiyonasındaki gibi Lübnan,Fildişi,Porto Rico yok karşımızda ve 20 bin seyirci desteğinde yok arkanda.
 
İlk 4 dakikanın ardından oyunun kontrolünü ele alıp zaman ilerledikçe aradaki farkı açmayı başardık. Tabii ki bu maç bir ölçü olamaz ama kenardan gelen Enes ve Emir´in katkısı, turnuvanın ilerleyen maçları için umut verdi bana.

Bu arada sunucunun anlatım tarzı sadece bana mı itici geliyor merak ettim.. Ersan Miranda´yı markete gönderdi, Da Silva´yı manava gönderdi...
 
ntvspor işin cılkını iyice çıkardı. A Milli Futbol takımının maçlarında ne yapacaklar merak ediyorum? Ne de olsa orada da "uluslararası yayın kuralları" adlı yalan var.
 
maçta bir şey yoktu. ihsan bayülgen'in anlamsız konsantrasyon zırvaları vardı. bu maçta biraz oyun planı dışına çıkıp kafa rahatlatmayacaklarsa bu adamlar ne zaman kafayı dinleyecek.
 
Rahat kazandık, tebrik ederim takımımızı. Biraz ribaundlarda sıkıntı yaşadık ama olsun.

Enes´i beğendim bugün. Fundamental bilgisi oldukça iyi. Her an herşeyi yapabilecek kapasitede bir oyuncu olduğunu gösterdi.
 
Hazırlık maçları boyunca -Karadağ maçları hariç- kötü oyunun gösterilmesi, Şampiyona başlangıcı için elbette endişelendirici bir faktördü. Bu formsuzluğun ışığında, ilk maçın Portekiz olmasının bize avantaj getirdiği bir gerçek. Nihayetinde, sergilenen kötü oyunun getirdiği moral ve güven sorunu takımda mevcuttu. Bu iki olgunun maç sonunda kazanılması, oynanan oyun kalitesinin daha önünde bana kalırsa. Portekiz hem basketbol hem de ilerisi için kıstas alacağımız bir rakip olmadığından, psikolojik etmenlerin iyileşmesi beni daha çok sevindirdi. Bunun devamının da İngiltere ile gelmesi daha güzel, bir kademe daha sert bir basketbol göreceğiz karşımızda ama oldukça kötü gelinen bir Şampiyona'ya 2/2 ile girmek, her takımın isteyeceği bir şeydir muhakkak.

Parkede sergilenen performanstan yola çıkarsak, ilk 4 dakikada sergilediğimiz temposuz ve yaratıcılıktan uzak oyun ilerisi için başımızı ağrıtacak önemli bir sinyaldi. Bu durumdan Hidayet'in isabetli dış şutları ile kurtulmamız ise aynı paralellikte pozitifti. Hidayet'in gidişatın farkında olup sorumluluğu arttırması hazırlık turnuvalarında görmediğimiz bir reaksiyondu. Burası maçta attığımız ilk adımdı, devamını ise kenardan gelen Enes getirdi. Girdiği ilk andan itibaren dominant görüntüsü maçı kolay hale getiren faktördü. Bu görüntüsü bizim için oldukça umut verici keza hücumda böylesine etkili bir Enes takımın gücünü iki katına çıkarıyor. Enes'in bu etkili dakikalarında, Emir'in oyun görüşünü de atlamamak gerek. Ondan beklenilen de tam olarak bu. Oyun aklını gösterdiği her maç takıma katkısı daha da fazla olacaktır, bunun net örneklerini bugün gördük. İkinci yarıya, Ender & Emir & Enes ile başlaması Orhun Ene'nin iyi bir hamlesiydi. Enerjinin hiç eksik olmaması, farkı bir anda 20lere çekerek maçın antrenman temposuna dönmesini sağladı. Bunun devamını konuşmaya gerek yok, as oyuncularımızın dinlemesinin getirdiği avantajın dışında.

+'lar; Hidayet'in ilk başta öne çıkması ve liderlik vasfını yerine getirmesi, Ömer Aşık'ın savunmada olağanüstü işlerin altına imza atması ( özellikle yapılan penetreleri potadan uzak tutması, blokları. ) , Enes & Emir ikilisinin kenardan getirdiği katkı ve rollerinin iyice belirgin hale gelmesi, savunmada bir bölüm hariç gösterilen direnç ve elbette takımın tekrardan kazandığı moral ve güven duyguları.

-'ler; Maçın başındaki temposuz ve yaratıcılıktan uzak oyun, ikinci periyot farkı açtığımız dönemde savunma anlayışımızın gevşemesi, ki bu ilerisi için kötü bir sinyal, Ömer Aşık'ın olmadığı dakikalarda savunma sertliğinin bir anda düşmesi, verilen 16 hücum ribaundu.

Güzel başlangıç, olabilecek en iyi senaryo. Takımın kötü anıları aklından silmesi için Portekiz ile Şampiyona'ya başladığımız için gerçekten şanslıyız. Bugün psikolojik etmenler dışında her şeyi unutmalıyız, sonuçta karşımızda hiç bir basketbol doğrusunu taşımayan bir takım vardı, hızlıca unutup konsantrasyonu sağlamamız lazım. Takımımıza tebrikler, devamının da gelmesini diliyoruz.
 
Öncelikle maçı izleyemediğimi ve sadece skor takibi yaptığımı belirteyim.

Enes'in performansı çok sevindirici. Onun özgüveninin yüksek olması çok önemli ve bundan daha iyi bir başlangıç yapamazdı sanırım. Hidayet iyi oynamış yine istatistiklere ve herkesin yorumuna göre, bu da iyi haber. Ersan'ın hala toparlayamamış olması ise olumsuz yanımız gibi gözüküyor.
 
Hidayet,kerem,Ömer çekirdeği yavaş yavaş yerini Ömer aşık,preldzic,Enes üçlüsüne bırakıyor. Önümüzdeki 10-15 sene takımın iskeletini bu oyuncular oluşturacaktır. Bizim ülke olarak en büyük dezavantajımız kısa oyuncu yetiştirememek gibi gözüküyor. Ilerde kadroda olur diye düşünebileceğimiz sadece doğuş var ama onunda ne yapabileceğini kestiremiyoruz.
 
Beklenen bir sonuçtu zaten. Enes'in iyi performansı yüzleri güldürdü açıkçası rakip kolay olsa da. Umarım devamını da getirir turnuvanın ilerleyen dönemlerinde de.. Yalnız bir nokta daha var, Ersan böyle oynamaya devam ederse işimiz oldukça zorlaşır. İnşallah kendine gelir, kendisine ihtiyacımız var..
 
İlk 4 dakikanın ardından oyunun kontrolünü ele alıp zaman ilerledikçe aradaki farkı açmayı başardık. Tabii ki bu maç bir ölçü olamaz ama kenardan gelen Enes ve Emir´in katkısı, turnuvanın ilerleyen maçları için umut verdi bana.

Bu arada sunucunun anlatım tarzı sadece bana mı itici geliyor merak ettim.. Ersan Miranda´yı markete gönderdi, Da Silva´yı manava gönderdi...


Basketbolun icinde bu tabirler vardır Onur cum. Ben de zamanında çok adamı bakkala, markete, manava göndermişimdir ehehe :)

Hatta henüz duymadık ama önümüzdeki maclarda topla yürüme yapan yani steps yapan adamlara AL EVİNE GÖTÜR derlerse şaşırma :)
 
Başkan, zamanında çok gönderdim ama artık bizden geçti mi diyorsun? : )

Abartı sayıda tekrar edilmesi ve tek taraflı olması gözüme battı. Dünkü maçta hatalı yürümenin ardından "al topu evine götür" deseydi, film kopardı herhalde bende. : )
 
Valla ben de seviyorum, bu basketbol dilini yani bir steps sonrası ''Cumhuriyet Bayramı yürüyüşüne katılmaya gidiyor'' falan güzel olurdu :D

Ama benim asıl taktığım İhsan Bayülken denen zat nasıl bu kadar laubali şekilde Milli Takım Antrenörüne ''Orhun'' falan diyebiliyor..
 

Üst