Bütçeler ve mali kriterler doğrultusunda transfer sezonunu geç açan Ergin Ataman ve ekibi guard pozisyonuna uygun ismi buldu. Geçen sezon Çin Ligi’nde 39.6 sayı, 7.4 ribaunt ve 5.5 asist gibi, istatistik çizelgesinin her alanında dominant bir performans sergileyen ErrickMcCollum ile anlaşma sağlandı. Transfer analizini, birkaç hazırlık maçı geçtikten sonra yapmanın daha doğru olduğunu düşünerek yazıma başlıyorum.
Geçen sezon, özellikle Arroyo’nun gidişinden sonra 1 numaradaki skorer oyuncu sıkıntısını çok fazla yaşayan Ergin Ataman, hem mali kriterlere uygun hem de onun istediği, çok yönlü guard boşluğunu McCollum ile doldurma kararı aldı. Amerikalı guardın analizine geçecek olursak, top tekniğinin üst seviye olduğunu söyleyebiliriz. Bunu hızı ile de birleştirince bir anda parkeye patlayan bir güç ortaya çıkabiliyor. Özellikle hücumda, yardımına gelen uzun oyuncunun perdesinden yararlanıp boyalı alanın çevresinden ya da köşelerden kendine, dribbling üzerinden çok kolay pozisyonlar yaratabiliyor. Atletik ve iyi sıçrama özelliğini de ön plana koyarak bu orta mesafeli şutlardan yüksek yüzde ile çıkmayı başarabiliyor. Yayın gerisinden de skor bulabilmesine rağmen, Arroyo’nun üç sayılık atış yüzdelerine sahip değil. Yani, orta mesafe atışları üçlük yüzdesine göre daha istikrarlı. Hızlı ve atletik yapısından bahsetmiştik. Bu anlamda potaya da çok kararlı ve düzgün bir şekilde katlar yapıp sayı bulma opsiyonunu çeşitlendirebiliyor. Temastan çok fazla kaçınmaz, ikili oyun ve birebirlerde de ayaklarını ve vücudunu dengeli bir şekilde kontrol edip el üstü basketler de kaydedebiliyor. Takıma gelmeden önce, çoğu basketbolseverin de söylediği gibi Amerikan stili bir basketbol karakterine sahip. Yani topu paylaşmaktan çok, çoğu pozisyonları kendi bitirmeyi tercih ediyor. Bu oyun karakterine rağmen geçen sezon Çin Ligi’nde maç başına 5.5 asist gibi yüksek bir ortalama ile oynadı. Bu anlamda Ergin Ataman’ın sezon başında ona vereceği görev sayesinde diğer oyuncularında rolü belli olacaktır. Ayrıca hücumda en çok verim verdiği sistem hızlı hücumlar. Galatasaray’ın da bu yıl çoğu zaman Caleb Greenli, Sinan Gülerli sistemde geçiş oyununu kullanacaklarını düşünürsek, ErrickMcCollum bu sistemin lider oyuncusu konumunda olacaktır.
Aynı zamanda Galatasaray’ın, trailer olarak da etkili olabilecek iki tane pivota sahip olması da McCollum’un oyun düzeninde onu tam anlamıyla tamamlayabilecek bir oyun taktiğinin olabileceğini söyleyebiliriz. Hızlı hücum kaynaklı sayılarının çoğunu aldığı ribauntlar sonrası yarısahayı çabuk geçerek buluyor. Ribaundlardaki istekli ve kararlı davranışları, sonunda ona etkili olduğu transition hücumu kaynaklı sayılara ulaştırıyor. Hücumda her alanda çok yönlü ve özel bir oyuncu. Ritmini bulduğu zaman hiçbir zaman topu tekrardan kullanmaktan kaçınmaz. Bu yüzden bazen çok zorlu atışlara yönelebiliyor. Bu da sınırlı rotasyona sahip Galatasaray’ın geri dönüşlerde sıkıntı çekmesine yol açabilir. Aynı anda hem topu getirme hem de 1 numaralı skor bulma opsiyonu görevini yürüttüğü zaman işler hücumda, Galatasaray adına olumlu işlemez. Çünkü özellikle baskıda olduğu dakikalarda oyun düzenlerinin dışına çıkabiliyor. Burada Sinan ve Şafak’ın ona yardım etmesi anlamında büyük görevleri olacaktır. Perde sonrası kendi şutlarını doğru anlarda bulduğunu söylemiştik ancak bu perdeleri ikili oyuna çok fazla dönüştürmüyor. Bu da Dorsey’in hücumda çok fazla aktif olmamasına sebebiyet verebilir. Yine burada da Ergin Ataman’ın ona çizeceği görevler dahilinde onun parkede vereceği cevap Galatasaray’ın sezon içersindeki iniş çıkış dakikalarının tutarlılığını belirleyecektir. Savunmada ise, fiziksel yapısının verdiği dezavantajla birebirlerde rakip takımlar için kolay lokma olabiliyor. Bu yüzden McCollum, birebirde rakip oyuncuyu savunduğu anlarda yardım savunması çoğu zaman gerekecektir. Doğru pozisyon aldığında ellerinin de hızlı reaksiyon vermesi devreye girdiğinde pas aralarını çok iyi bir şekilde süzüp, top çalma istatistiğini de geliştirebiliyor.
Galatasaray ve McCollum
McCollum’un şu sistemde takımın skor yükünü çekecek 1 numaralı isim olacağını çok net bir şekildeifade edebiliriz. Bu onun “takımda en fazla topu kullanan oyuncu ben olmalıyım” düşüncesini getirmemesi için takımdaki görevinin net bir şekilde belli olması gerekiyor. Çünkü bu takımda Çek Cumhuriyeti ile çok iyi bir yaz dönemi geçiren, hem skor hem de basketbol bilgisi anlamında üst seviye oyunculardan Schilb, Micov ve Green gibi de etkili set şutörleri var. Burada da yukarıda belirttiğim üzere oyunu kurma üzerine Sinan ve Şafak’ın ona doğru zamanlarda yardım edecek olması, Amerikalı guardın maç içerisinde aktif olarak kalabilmesine neden olacaktır. Hücumda alan paylaşımını doğru yapan Galatasaray’da, topsuz oyunun da en kritik isimlerin başında gelecektir. Bu şekilde hem kendisi perde sonrası boş şut bulabilir ya da takımın set şutörleri olan Schilb, Micov ve Green gibi isimlere düzgün pas akışı ile doğru yerde atış imkanı sağlayabilir. Dorsey ve Lasme ikilisinin McCollum ile uyumuna gelecek olursak, McCollum çok fazla pick&roll sonucu takımına asist yolu ile basket kazandıran bir oyuncu değil çünkü pick&roll sonrası doğru açıları ayarlayamadığı zamanlarda ikili sıkıştırma ile topu öldürebiliyor. Bu yüzden özellikle Dorsey’in ona perde ile getireceği yardımların çok net olması gerekir ki, McCollum’un önü açılsın bu sayede iyi bir şekilde devrilebilme özelliği olan Dorsey ile rahat bir şekilde ikili oyun oynayabilsinler.
Özellikle transfer döneminde GSbasket.org’ta da adı sıkça geçen McCollum’un 3 yıl önceki Jamont Gordon’ın (her ne kadar rolleri tam birbirine benzemese de) verdiği katkının benzerini verebileceğini düşünüyorum. İkisi de bazı parametreler bakımından birbirine benzeyen oyuncular. Yani, top ile oynamayı seven, pas oyunundan uzak oyuncular. Ancak bu söylediğim özellikler Jamont Gordon için Galatasaray’dan önceki dönemleri ile alakalı. Çünkü, Ergin Ataman’ın elinde Gordon’ın ne kadar etkili ve pas oyununa uyum sağlayan bir yapıya büründüğünü gördük. Aynı şeyleri McCollum için de söyleyebilirim ki bence potansiyel Gordon’dan çok daha yüksek seviyede bir oyuncu. Umarım takıma ve teknik ekibe alışması kısa zaman içerisinde olur ve biz de bu güzel takımı sezonun başından sonuna kadar sakatlıklardan, şanssızlıklardan uzak bir şekilde izleyebiliriz.