Finansal problemler dolayısıyla oldukça sıkıntılı günler geçirdiğimiz yılın ardından başantrenörümüz Ergin Ataman ile sözleşme yenileyerek gelecek adına ilk temelleri atan ekibimiz transfer piyasasında oldukça kararlı davranarak iyi hamleler yaptı. Vladimir Micov ile 2 yıllık yeni sözleşme imzalayarak markete giriş yapan takımımızın gelenler gidenler tablosuna gelin hep beraber göz atalım.
| Gelenler | Gidenler |
|---|---|
| Blake Schilb (Paris Levallois) | Martynas Pocius (Zalgris Kaunas) |
| Stephane Lasme (Anadolu Efes) | Patric Young (Olympiakos) |
| Joey Dorsey (Houston Rockets) | Justin Carter (Pınar Karşıyaka) |
| Şafak Edge (Banvit) | Ender Arslan (Darüşşafaka Doğuş) |
| İzzet Türkyılmaz (Sibenik) | Kerem Gönlüm (Pınar Karşıyaka) |
| Göksenin Köksal | Kristijan Nikolov (Yeşil Giresun) |
| Şuacan Pişkin (?) | |
| Göktürk Ural (?) | |
| *Göksenin Köksal kiralık olarak gittiği Darüşşafaka Doğuş’tan geri gelerek kadromuza katılmıştır. | |
XXX – Şafak Edge
Sinan Güler – Göksenin Köksal
Blake Schilb – Vladimir Micov
XXX – İzzet Türkyılmaz – Ege Arar
Stephane Lasme – Joey Dorsey
Rotasyona bir yabancı guard, yabancı 4 numara ve uygun şartlar oluşursa yerli eklemesi yapmak isteyen Ergin Ataman’ın guard konusunda ilk tercihi geçtiğimiz yılı Barcelona’da geçiren Marcelinho Huertas. Avrupa’da P&R oyununu elit biçimde icra eden 2 atletik uzunun kadroda olduğunu düşünürsek hücum şablonunun ikili oyunlar üzerine şekilleneceğini söylemek yersiz olmaz. High pick’te ilk perdeyle başlayıp doğru alan paylaşımı ile devam edilerek pozisyonlar üretilir. Hal böyleyken hücum şablonunu oturtmak ve bunu üst düzey yapmak için Huertas transferi çok önemli.
Ana hücum şablonunun yanında Dorsey ve Lasme gibi uzunlara sayı opsiyonları yaratmak iç-dış dengesini sağlayacağı gibi bu iki atlet uzundan hücum katkısının sağlıklı biçimde gelmesi mental olguları ve savunma düzenini de bir üst seviyeye çıkaracak. Özellikle Abdi İpekçi’deki maçlarda bu iki oyuncudan katkı gelmesi takımı ve tribünleri havaya sokup savunma direncini kesinlikle artıracak. Yani hem ana hücum şablonunun inşası hem de Dorsey ve Lasme’nin skor gücü adına Marcelinho Huertas transferi gerçekleşirse mevcut şartlar içinde harika bir tercih olacak.
Diğer yandan Ergin Ataman takımlarında saha içi – saha dışı liderler çok önemlidir. Ergin Ataman saha içinde ince işçilik yapmak yerine planını önceden hazırlayan ve gerisini liderine teslim eden bir koç. Saha içinde, antremanda, sosyal hayatta, medyada herkesin kabul edeceği bir lider Ataman için çok önemlidir. İkili oyunlar üzerine inşa edilen sistem için de bu tip “lider” saha içi ve saha dışı bir çok pozitif yarar sağlar. Marcelinho Huertas, Ergin Ataman’ın lider ihtiyacını karşılayabilecek bir oyuncu gerek kariyeri gerek oyun stili bizi bu düşünceye itiyor. Transferinin bu yönünün çok önemli olduğunu ve Huertas gelirse Ataman takımı olacağımızı düşünüyorum.
4 numara tercihi ikili oyunları temel alan hücum felsefelerinde özellikle son yıllarda çok fazla önem kazandı. Caleb Green’den maksimum katkı almak için koşan bir takım oluşturmak ve ona törpülenmiş olmak kaydıyla bir takım serbestlikler vermek gerekiyordu. Daha düşük tempolarda oynayacağımızı düşünürsek ve kadroya Huertas gibi bir ekleme düşüncesi içerisindeyken Green’in istediği profilleri elde edeceğini sanmıyorum. Top kullanmayı seven oyuncuların sayısının artışı ve Huertas gibi bir pasör oyuncunun katılacağını varsayarsak P&P oyunlarını daha yüzdeli bitiren , guard’a göre konumlanıp yay gerisinde doğru pozisyon alan bir 4 numara tercihinin daha faydalı olması kuvvetle muhtemel. Transferler tamamlanıp kadro tamamıyla şekillendiğinde detaylı analiz yazısı ile bütünüyle değerlendirmeler yapıp 2015/2016 Galatasaray’ını yorumlamarız. Ancak şunu söyleyebilirim ki şu ana kadar yapılan hamleler bence çok olumlu ve gelecek adına umut verici.
