Malik Samory Hairston, 23 Şubat 1987, Detroit doğumlu oyuncu, basketbol kariyerine doğduğu yerde Renaissance High School’da başladıktan sonra, Oregon University devam etti. Kolej kariyerinde geçirdiği sakatlık onun gelişimini biraz yavaşlatsa da Oregon’da iyi bir kariyeri geride bırakan Hairston, 2008 NBA Draft’ında Phoenix Suns tarafından 48. sırada draft edilip, ardından San Antonio Spurs’ün yolunu tuttu. D-League takımlarından Austin Toros ile iyi performanslar gösteren oyuncu, 2008-2009’da 32 maçta 23.7 Sayı, 2009-2010’da ise 15 maçta 29.1 sayı ortalamaları yakaladı. Bu iki sezonda Spurs ile de toplamda 62 maça çıkan Hairston, ertesi yıl Avrupa’nın yolunu tutuyordu.
http://www.youtube.com/watch?v=izQcPoGqASY&feature=youtu.be
Avrupa’da ise ilk durak, bir basketbol ekolü olan Montepaschi Siena oluyor, PalaEstra’da iz bırakan isimler arasına adını yazdırıyordu. Skorer özellikleri ile ön plana çıkan ABD’li oyuncu, hemen hemen her biçimde sayıya ulaşabilen stili ile dikkat çekiyordu. Ligde 23 maça çıkan 10.3 Sayı 2.7 Ribaund ortalamalarını yakalayan Malik, şampiyonluğa ulaşan Pianigiani’nin Siena’sının değerli parçalarından biri oluyordu. Ancak özellikle Euroleague’de Play-Off’larda, Olympiacos’a karşı oynadığı maçlarla adını duyuran Hairston, serinin son maçında 25 Sayı 7 Ribaund 3 Asist ile oynarak seriye nokta koyan isim oluyordu. Ayrıca Olympiacos serisinde ikinci maçta da 19 Sayı 11 Ribaund ile oynayan Hairston, Euroleague’de bir Play-Off serisi içinde iki kez MVP ödülü kazanan ilk oyuncu oluyordu.
Ertesi sezon bütçe artıran ve hedefleri yükselten EA7 Armani Milano’ya transfer olan ABD’li oyuncu, ligde eski takımı Montepaschi Siena’nın ambargosunu kırmayı başaramasa da, Euroleague’de gösterdiği bireysel performanslar ile dikkatleri üzerine çekiyordu. Euroleague’de 12 maçta 13.9 sayı 3.1 Ribaund 1.5 Asist ortalamarını yakalayan Hairston, Euroleague kariyerindeki en yüksek skorunu da Fenerbahçe Ülker’e karşı TOP 16’da 27 sayı ile yakalıyordu. Milano’daki ikinci sezonunda da Euroleague’de 11.4 Sayı 2.2 Ribaund 1.8 Asist; İtalya’da ise 12.5 Sayı 3.0 Ribaund 1.9 Asist ortalamaları ile oynamıştı. Milano’nun en önemli silahı haline gelen Hairston’a gösterdiği performansın ardından CSKA, Barcelona ve Fenerbahçe Ülker gibi kulüpler talip olmuş olsa da transferi gerçekleşmemişti. Sezon başında ise hem koçu ile ilgili sıkıntıları olduğu söylenen, hem de kontratı nedeniyle kulübüyle arasında anlaşmazlıklar olan Hairston, forma giymiyordu.
“Swingman” olarak tabir edebileceğimiz Malik Hairston, şutör guard ve kısa forvet pozisyonunda oynayabiliyor. 198 cm boyunda olan oyuncu, gerek atletik özellikleri, gerekse de fiziksel olarak güçlü oluşu ile fark yaratıyor. Skorer özelliği ile ön plana çıkan Hairston, sayıya giden hemen hemen her yolu kullanabilen bir tarza sahip. Avrupa’da geçirdiği üç sezonda Euroleague’deki 3 sayı yüzdeleri sırasıyla %36.8; %48.0; %50.0 olan oyuncu, aynı zamanda fiziksel özelliklerini kullanarak sırtı dönük oyunlarla da skora ulaşabiliyor. Perde çıkışlarını iyi kulanabilen, kendi pozisyonunu hazırlayabilen, patlayıcılık özelliği ile potaya kadar gidebilen oldukça yönlü bir skorer olan Hairston, zaman zaman istikrar anlamında sorunlar yaşasa da, sorumluluk almayı ve top kullanmayı seven bir yapıya sahip.
Sakatlıkların ardından iyice daralan rotasyonumuzda, özellikle de Arroyo’ya düşen oyun yükünü hafifletmek adına Hairston’a büyük görevler düşüyor. Takımın ana skor opsiyonlarından birisi olmasını bekleyeceğimiz Hairston’ın performansı bizim adımıza sezonun geleceği adına önemli olacaktır. Malik Hairston’a hoş geldin der, Galatasaray kariyerinin başarılarla dolu geçmesini temenni ederiz. Tabi iki seneden beri oldukça fazla çektiğimiz sakatlıklardan da uzak olması en büyük dileğimiz.
Hoş geldin, Malik Hairston!
