Işıl Alben

Bugün YDÜ maçında protokolde birileri konusuyordu sanırım onlardan. Fener çok istiyormuş ama biz bırakmıycaz dediler.
Bu senin takımın hiç bir yere gidemezsin kaptan.
 
Fener ile Yakın Doğu yarış içerisinde. Tahminim çok ciddi bir paraya Yakın Doğu'ya gidecek. Fenere gideceğine ihtimal vermiyorum.
 
Bana dayım Galatasaraylılığı Metin Oktay felsefesiyle öğretti. Fenerbahçe’ye giden Emre Belözoğlu gibi düşünemem. Sürünsem, hiçbir takımdan teklif almasam bile Fenerbahçe formasını giymem. "Sürünsem de Fener'e gitmem!" | STBL Haberleri


Bu sözleri yıllar önce söylemişti kaptan. hatta bir radyo programında sözlü bile tekrar ettiğini hatırlıyorum. Şimdi yaşının da getirdiği tecrübe ve olgunlukla belki böyle sözleri söylemez ama onun bu kulübü ne kadar çok sevdiğini de biliriz. Artık o da bu kulüp için ne anlama geldiğinin ve bir efsane olduğunun farkında. Artık nasıl bir tesadüfse o da futbolda Metin Oktay gibi yurt dışına da gidip daha sonra tekrar yuvasına döndü.Ve basketbolu bırakana kadar da armamızı ve formamızı gururla üzerinde taşımaya devam edecektir.
Kısacası Işıl'ın ne olursa olsun YDÜ'de dahil başka bir takıma gideceğini asla düşünmüyorum.
 
Işıl 32 yaşına geldi ve yapacağı son iyi kontrat olacaktır. Senelerdir hep daha fazlası teklif edilmesine karşın kaldı bizimle ama bu sefer kendini düşünmeli gidip geleceği için parasını kazanmalı. Bunun için hiç kızmam ona. Bu forma ile yapacaklarının fazlasını bile yaptı. Fenere gitmediği sürece ki asla gideceğini düşünmüyorum, her zaman bizim efsanemiz olarak kalacaktır.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Işıl için atık gerçekten üzülüyorum. Daha fazla para kazanıp çok daha iyi oyuncularla beraber oynama şansı varken burada kalıp işkence çekmeye razı oluyor. Üstelik maaşını da en geç alan kendisi hep. Bir de arada birkaç karaktersiz çıkıp laf edebiliyor bunlara rağmen. Onun bu kulübü düşündüğü kadar kulüp onu düşünmüyor ki, gitmezse salaklık yapar.
 
"Işıl, burada kendini heba etmesin; gitsin, daha iyi şartlarda hayatını yaşasıncılar" a, sadece ve sadece aklımın katıldığını beyan ederek; öznel olarak bu meseleye, genel olarak da tüm yaşama, değişik açıdan bakılmasını sağlayacak bir soru sormak istiyorum: Yaşam dediğimiz şey, salt bir akıllılık manzumesi midir? Eğer öyleyse, Rahmetli Metin Oktay'ımıza; "Bizi Sevenleri Üzmeyelim, Baba!" sözünü hangi güç, hangi dinamik söyletmiştir?!.. Saygılarımla...
 
Son düzenleme:
Metin Oktay'da taraftar tarafından yuhalanıp sadece üçlü çektirmeye yarıyor denilseydi hakkında giderdi. Işıl Alben'e edilmedik hakaret kalmadı.
 
Üç beş kendini bilmezin söylediği lakirdilar etkilemez ,taraftarın çok çok büyük kısmının kendisini ne kadar sevdiğini bilir Kaptan.
Yakın zaman önce Galatasaray beni istediği sürece buradayım demişti zaten.


SM-A500F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 
Metin Oktay'da taraftar tarafından yuhalanıp sadece üçlü çektirmeye yarıyor denilseydi hakkında giderdi. Işıl Alben'e edilmedik hakaret kalmadı.

Işıl'a hakaret edenler, genelde, basketbol yeteneğini yeterli bulmayanlardır. Yani, sadece sonuç ve skor odaklı olan pragmatist GS'liler... Oysa, bilmezler ki; sporcu sadece kondisyon, teknik ve fundamentalden ibaret olmayıp, mental yetenekleri ve kişiliğiyle hem kendini hem takım arkadaşlarını, hatta bütün camiayı etkileyip bir hedefe odaklanmayı ve odaklamayı bilen biridir. Bu ise; kişilik ister, zeka ister, fedakarlık ister, aşk ister...! İşte Metin Oktay, tüm bu özelliklere sahip bir kişiydi! Metin'i tanımadığınız, daha doğrusu yaşamadığınız çok belli... Emin olun gitmezdi Sayın Murat Bey, gitmezdi!..
 
Işıl'a hakaret edenler, genelde, basketbol yeteneğini yeterli bulmayanlardır. Yani, sadece sonuç ve skor odaklı olan pragmatist GS'liler... Oysa, bilmezler ki; sporcu sadece kondisyon, teknik ve fundamentalden ibaret olmayıp, mental yetenekleri ve kişiliğiyle hem kendini hem takım arkadaşlarını, hatta bütün camiayı etkileyip bir hedefe odaklanmayı ve odaklamayı bilen biridir. Bu ise; kişilik ister, zeka ister, fedakarlık ister, aşk ister...! İşte Metin Oktay, tüm bu özelliklere sahip bir kişiydi! Metin'i tanımadığınız, daha doğrusu yaşamadığınız çok belli... Emin olun gitmezdi Sayın Murat Bey, gitmezdi!..


Siz öyle zannedin. Fedakarlık bir angut sürüsü tarafından yuhalanmayı, küfür yemeyi gerektirmez. İnsanlar buradan hayatlarını idame ettirecek paraları kazanıyorlar. Doğrudur iyi paralar kazanıyorlar lakin bu küfür yemelerini, hakaret edilmelerini gerektirmiyor. Metin Oktay eğer bu lafları yeseydi emin olun yiyeceği laflar yüzünden kesin giderdi.
 
Siz öyle zannedin. Fedakarlık bir angut sürüsü tarafından yuhalanmayı, küfür yemeyi gerektirmez. İnsanlar buradan hayatlarını idame ettirecek paraları kazanıyorlar. Doğrudur iyi paralar kazanıyorlar lakin bu küfür yemelerini, hakaret edilmelerini gerektirmiyor. Metin Oktay eğer bu lafları yeseydi emin olun yiyeceği laflar yüzünden kesin giderdi.

Metin Oktay'ı tanımadığınız belli. O'na da dil uzatan oldu, Palermo'ya gittiğinde; ama O, hiç kafaya takmadan döndü geldi ve Galatasaray'da bir efsane olarak futbolunu tamamladı. O'na dil uzatanlara da, sadece utanç kaldı; tıpkı şimdi Işıl'a dil uzatanlara olacağı gibi... Endişelenmeyin Murat Bey, Işıl bu camianın göz bebeğidir...!!!
 
Benim gözlemlediğim, bildiğim, tanıdığım Işıl hiçbir yere gitmez. Işıl, bir Galatasaray efsanesi olarak kalacağı için de bazılarımızın düşündüğü şeyleri (şu daha iyi kontrat vs.) aklından dahi geçirmez.

Burada kimsenin Galatasaraylılığını masaya yatırmak doğru değil. Ama Metin Oktay kolay Metin Oktay olmamıştır herhalde. Işıl Alben de Galatasaray kadın basketbolunda aynı yere sahip olacaksa bazı kendine özgü özellikleriyle olacaktır. Benim gördüğüm kadarıyla Işıl Galatasaray kadın basketbolu için efsane olmayı kendine amaç edinmiş bir kişi, hatta karakter, idol bile denebilir. O nedenle kafasında kesinlikle bir soru işareti olduğuna inanmıyorum.

Işıl Alben’e hakkını ver(e)meyen yönetici/idareciler yarın tarihten silindiklerinde, Işıl kendisini tarihe kazımış olacak. Ben de hakkını alamadığına inanıyorum ama biraz bahsettiğim gibi işin içinde paradan çok daha önemli şeyler var. Işıl kulübünden bazı yetkili isimler onu istemediklerinde ve sözleşme yenilemediklerinde bile gerekirse basketbol oynamayıp yine de adı geçen kulüplere gitmez. Yurtdışında oynar, oynayamazsa basketbol okuluna ağırlık verir, vermelidir ve gitmemelidir. Metin Oktay ruhuna sahip bir Galatasaraylı için başka bir formayla mücadele etmek kabul edilemez olmalıdır.
 
Işıl 3 sene önce takımdan giden Işıl da değil yalnız. Bence Birsel'in form düşüklüğü, Nevriye'nin emekliliğinden sonra en azından Olcay oyununu belli bir istikrara oturtana kadar ligin en değerli yerli oyuncusu. Avrupa'ya düşen Amerikalı yıldızları saymazsak bu kadar ribaunda katkı yapıp vasat pivottan bile maksimum katkıyı aldıran ve ceza şutunu ortalamanın üstünde atabilen point guard sayısı çok az. Savunması bence eskiye göre biraz daha düştü, yaşının da ilerlemesiyle savunma yapacağı dakikaları maç içinde çok seçmeye başladı ama buna rağmen halen fizik olarak eşleşebildiği her guard üzerinde saygıdeğer bir savunmacı olabiliyor. Ben açıkcası kendisini 2008'den beri izleyen biri olarak hiç böyle bir gelişim izleyebileceğine inanmıyordum ama hakikaten de Avrupa pasaportlu oyuncular içinde pozisyonunun en değerli 10 oyuncusundan birine evrildi. Fener'den Yakın Doğu'ya kadar her takımın hedefi haline gelmesini de anlıyorum. Gelgelelim Galatasaray'dan gitmesi durumunda Galatasaray'ın sadece arma, taraftar, hatta kimilerine göre amigo kaybetmeyeceğini hatırlatmak istedim. En basitinden geçen seneki takımdan ne Jefferson, ne de kaçıp giden Anderson Işıl'ın işlerini yapacak oyuncular değillerdi. Hatta Işıl olmasa onlar bu kadar piyasa yapabilirler miydi emin değilim. Bu sene de aynı durum Petronyte özelinde oldu. Işıl'ın gideceği yer bu saatten sonra önemli değil. Zaten bu kulübün en önemli figürlerinden biri olma noktasını çoktan aştı. Kazanılan 2 Avrupa Kupası'nda başrolde olması bile adını altın harflerle tarihe yazdırması için yeterli. Böyle değerlerine dahi sahip çıkamayan, 1.5 milyon dolarlık takımın maaşlarını ödemekten aciz Galatasaray yönetimlerine de 30 yaşından sonra, kariyerinin zirvesinde katlanmak mecburiyetinde değil. Çoklarının aksine bugüne kadar takımın kaptanı olarak derleyip toplayan isimlerin başında olduğu ve son ana kadar emeğini, yeteneğini esirgemediği için bile takdiri hak ediyor.
 
Işıl gerek aldığı 3 Avrupa Kupası, gerek de sergilediği duruş ile çoktan Galatasaray basketbolunun efsanesi olmuştur. Galatasaray spor kulübünde milyon eurolar alan onca gereksiz sporcu varken, her transfer döneminde sen bizim evladımızsın diye indirim isteme yüzsüzlüğü yapanlar tarafından yönetilen bir yerde kalmayıp gitmesini de kimse yadırgayamaz artık. Sizin evladınız ise 3 tane Avrupa kupası getirmiş ve sembol olmuş oyuncunuza maddi manevi hak ettiği karşılığı verin. Burada bile bunun tartışmasını yapanlar oldu gerçekten acı verici. Türkiye'de yerli statüsünde oynayan oyuncular içinde en fazla kazanması gereken oyuncu kendisidir.
 
Kaptandan harika bir aktivite.

 
Moderatör tarafında düzenlendi:

Üst