2011-2012 Sezonu Değerlendirmesi

Öncelikle takımın canı sağolsun. Gün gün mutluluklar yaşadık ama sezon fiyaskoydu. CumBaba'yı alarak başladık. Euroleague'de ilk senemiz olmasına rağmen iyi başarılar kazandık benim için kafi ama başarı kriteri EL'de F4 artık. Türkiye Kupasında iş kazasına uğradık. Ligde Shipp ile bitmişti zaten.

Hepsini geçip lige baktığımızda bizden iyi takım yoktu ama bizim kadromuzda şampiyonluğu hak eden bir kadro değildi özellikle de Shipp sonrası. Ne yazık ki olmadı yapacak bir şey yok.

Forumdaki eleştirilere gelince oyuncu iyiyse ve maç kazanılmışsa övgüler inanılmaz, kötü ve maç kaybedilmişse eleştiri dozajı inanılmaz arttı.

Kimseyi yazmaya gerek yok. Mesela sezon başından beri kalın 5 isterdim takıma. Bu sebepten bir çok maç kaybettik maç sonraları normalce yazarak kalın 5 lazım dedik. İkili tartışmalar çıktı, ertesi maç uzunlar şov yaptı nerde kalın 5ciler mesajları görüldü. Takımın sonucundan ziyade forum bu sene hayal kırıklığıydı benim için. Sonuçta çabamız ortak, ikili tartışmalar da olacak ama sayısı çok fazlaydı.

Her şeyi geçelim bu sene kötü bitti ama çok daha kötü bir sezon bizi bekliyor. Fener'in CEV tarafından ŞL'ye alınmaması, Ali Koç'un bize vermiyorlarsa GS'da gitmesin açıklaması, ondan önce Kutluay'ın hakemler GS'ı seviyor açıklamaları üstüne 4.çeyrek hakem yönetimi ve elenmemiz. Yetmemiş gibi EL şansımız devam ederken inanılmaz bir hakem faciası daha yaşandı ve Banvit hakemlerle kazandı. Banvit 5. maçı da kazanırsa ne olacak? GS, EL'de eleme şansını bile kaybedecek. Sanki birileri bizim basketbolda yükselişimizi istemiyor. Sezon zaten kötü bitti ve bunların üstüne bu çirkinlikler mide bulandırıyor. Seneye EL'ye katılacaksak bir kalın 5, iyi 4 numara, 1 şutör lazım. Üstüne 1 winner oyuncu lazım. Gelecek bizim. Tabi birileri tarafından engellenmezse.
 
Bir de şöyle bir soru işareti var benim kafamda: Acaba basketbol ürünlerinin geliri basketbol şubesine mi gidiyor? Ben misal herhangi bir GS Store'dan bir 'Son Topa Kadar' tişörtü aldım. Bu ürün bir şekilde barkodundan vs ayırt edilip geliri doğrudan basketbol şubesine mi gidiyor yoksa ortak bir havuza gidip fix paylarla şubelere mi bölüştürülüyor? Ya da başka bir yöntem?

Gelirler ortak. Sportif A.Ş. 'ye gelir olarak yazılıyor. Sonrasında dağılım nasıl yapılıyor dersen, ihtiyaca göre.
 
1 milyon tişört satmak, bir maçta 10 bin tişört satmak basketbol için çok hayali.

Arkadaşlar sıradan yabancı oyuncular getirirsen tabiki satılmaz.Getir bakalım Spanoulis'i yada Diamantidis'i veya Futbol'da Kaka'yı,Drogba'yı ozaman görelim satılıyormu satılmıyormu?Seyirciyi heveslendirecek ateşleyecek hamleler olmazsa bedavaya bile tişört satamazsın.Yıllardır bu hamleleri yapamadık kazandığımız başarıları ekonomiye çeviremediğimizden devamını getiremedik.
 
Arkadaşlar sıradan yabancı oyuncular getirirsen tabiki satılmaz.Getir bakalım Spanoulis'i yada Diamantidis'i veya Futbol'da Kaka'yı,Drogba'yı ozaman görelim satılıyormu satılmıyormu?Seyirciyi heveslendirecek ateşleyecek hamleler olmazsa bedavaya bile tişört satamazsın.Yıllardır bu hamleleri yapamadık kazandığımız başarıları ekonomiye çeviremediğimizden devamını getiremedik.

Beşiktaş Iverson ve Williams'ı getirdi. Başarı dersen bu sene o da var. Bu güne kadar 1 milyon basketbol ürünü satmış mıdır sence?

Spanoulis veya Diamantidis sadece para ile satın alınabilecek adamlar değil. Ya da en azından çok astronomik ücretler vermek gerekir.
 
Bırakın Allah aşkına, 5 TL'den 5bin kişi gitmiyor maçlara, siz 1 milyon t-shirt diyorsunuz. Sağlıklı ve uzun dönemli bir sponsor olmadan basketbol branşının kendine yetmesi ve bir adım öteye gitmesi çok zor. Aksi halda Terim yine başlar futboldan kazandığımızı başka branşlara dağıtıyoruz demeye. Ayrıca baskebola ilginin artması ve sponsor reklam vb. gelirlerin artması için de yayınların hakkını verecek bir açık kanalda olması şart.
 
Bu sene yaptığımız yatırımlar ile şampiyonluğu fazlasıyla hak ediyorduk ama olmadı. Spor işte yenmekte var yenilmekte. Söylenecek çok şey var ama üzüntüden fazla bir şey söylemek istemiyorum. Sadece bir şampiyonluk kaybetmedik, manevi olarakta çok şey kaybettik.

Sezonu genel olarak yorumlarsam bütün ekibi tebrik ederim. Son topa kadar ellerinden geleni yaptılar ama olmadı.

Demek ki yönetim daha çok yatırım yapacak. Taraftar daha çok ilgi gösterecek. Takım daha çok çalışacak. İşte o zaman başarı gelecek.
 
Sene sonu form durumu ve play-of larda uzun oyuncuları kullanmama ve her eline topu alanın 3 lük sallamayı marifet sanmaları şampiyonluktan etti. Shipp' in sakatlığı da iyice bel büktü.
EL durumu ne olursa olsun heyecanın yitirilmemesi ve iyi izlenim bırakılan avrupa basketbol kamuoyunda isimimizin unutulmaması için hem içeriye him de dışarıya mesaj niteliğinde bir oyuncu şart. Kenan Sipahi gibi bir yetenek 1. tur rakibimizdi. Yeteneği bire bir tecrübe ile görüldü. Şu play-off serilerindeki Ender'den aşağı kalır yanı var mıydı? Düşünmek lazım.
Başkanın TRT'de katıldığı programda şu an birinci önceliğimiz "erkek basket takımı ve şampiyonluğu" demişti. Başkanı da soğutmamak gerekir.

Basketbol ve voleybol forma sponsoru Errea ile olan sözleşme bitmiş ve galiba fanatik'te (yanlış hatırlamıyorsam) gördüğüm bir haberde Nike'ın ciddi şekilde ilgilendiği ve tüm kulüp için ortak bir seri hazırlamak istediği yazıyordu. Bazı renkdaşlar Nike CEO'sunun EL maç atmosferinden çok etkilendiği ve yatırım yapabileceklerine dair duyumları yazmışları. Nike EL'in 4 büyük sporsorundan (THY, Mondo, İntersport ve Nike) biri ve bize de bir getirisi olur belki. Bu gücü kullanmak gerek.

CEV bizi şampiyonlar ligine alınca Orkun Darnel "gelecek bizde, iddialı takım kuracağız" dedi. Nilüfer Belediyede Kübra Akman adında genç millî takımda oynayan bir oyuncu var. 18 yaşında, ortaoyuncu, kimle konuştuysam karakteri için hep övgü işittim. Kendisiyle de tanıştım ve çok kısa sürede olsa sohbet ettim. Galatasaray taraftarı olduğunu ama şampiyolar liginde oynamak istediği için Vakıf veya sezon içinde FB'den transfer taklifi aldığı için oralarda oynamak isterim dedi. Okulu ve takımın iddiası nedeniyle transfere izin vermedi ailesi ve kulübü. Benim duyumum yıllık 150.000 gibi bir teklif yapmış karşıyaka.Voleybol akımı ile irtibatı olan varsa bi çıtlatsınlar. Ayşen Denkel'in ayrılma dedikodusu çıktı; yerine Kübra çok ama çok iyi olur. Bu kız Lo Bianco ve Gioli ile 1-2 sene çalışsın yeter.
 
CEV bizi şampiyonlar ligine alınca Orkun Darnel "gelecek bizde, iddialı takım kuracağız" dedi. Nilüfer Belediyede Kübra Akman adında genç millî takımda oynayan bir oyuncu var. 18 yaşında, ortaoyuncu, kimle konuştuysam karakteri için hep övgü işittim. Kendisiyle de tanıştım ve çok kısa sürede olsa sohbet ettim. Galatasaray taraftarı olduğunu ama şampiyolar liginde oynamak istediği için Vakıf veya sezon içinde FB'den transfer taklifi aldığı için oralarda oynamak isterim dedi. Okulu ve takımın iddiası nedeniyle transfere izin vermedi ailesi ve kulübü. Benim duyumum yıllık 150.000 gibi bir teklif yapmış karşıyaka.Voleybol akımı ile irtibatı olan varsa bi çıtlatsınlar. Ayşen Denkel'in ayrılma dedikodusu çıktı; yerine Kübra çok ama çok iyi olur. Bu kız Lo Bianco ve Gioli ile 1-2 sene çalışsın yeter.

Bunu forumun spor kulübü tarafında da yazsan iyi olur. Yalnız ben çok sıkı voleybol takip etmiyorum ama 18 yaşında bir oyuncu için 150.000 (TL,$,€) büyük bir para değil mi?
 
Konuyu kulüp kısmına taşıdım. Uyarı için teşşekürler. 150.000 TL ve yıllık ücret ile bonservis dâhil.Belki çok görünebilir ama son avrupa ve dünya şampiyonu genç millî takım oyuncusu ve o mevkide pek oyuncumuz yok.
 
Takımı bu sezon başarılı görmüyorum, organizasyon ve oyuncu seçiminde ciddi hatalar yapıldı. Bunlara dikkat edilmesi lazım.
 
Takımı bu sezon başarılı görmüyorum, organizasyon ve oyuncu seçiminde ciddi hatalar yapıldı. Bunlara dikkat edilmesi lazım.
Bence hataları biraz açıklasayınız iyi olur. Bu sene yapılan oyuncu transferlerinden Songalia dışında verim alınamayan sporcu yok. Transferde %100 başarı yoktur.

Onun dışında bu sene takıma giren Gordon, Lakoviç, Furkan, Göksenin oldukça iyiydi. Genel olarak genç bir takım oluşturduk. Yerli kalitesi iyi, Yugoslav oyuncuların takım uyumu iyi.

Bence yatırılan paraya göre çok başarılı bir sezon geçirdik. Ligi lider bitirdik, kupa ve playoffta yarıfinale kadar çıktık.Euroleague de harikalar yarattık. Gelecek sene taraftar, yönetim ve takım daha fazla çaba sarf ederse şampiyonluklar gelir.
 
Genel itibari ile iyi geçirdiğimiz bir sezonu, kötü noktaladık ve eğer sonuç odaklı bakarsak başarılı sayılabilecek bir sezon olmadı. Benim bu seneki beklentim şampiyonluktu, F.Ülker kötü bir sezon geçirirken, Efes beklentilerin altında kalmışken, Beşiktaş'ın bu çıkışına ve başarısına rağmen şampiyonluğu almalıydık. Ama iyi başlayan ve devam eden bir sezonda form düşüklüğünü hem takım hem koç bazında sezon sonunda yaşamamız, sezon boyunca verilen emeklerin karşılığını kupa olarak alamamamıza yol açtı. Ve şu durumda sezon sonucu itibariyle başarılı olmuş bir takımız demek beni zorlar. Ama sene boyunca ettiğimiz mücadele, ortaya koyduğumuz oyun, Euroleague macerası takdir edilmesi gerekir olaylardı. Ancak eğer kupa istiyorsak demek birşeyler daha katmalıyız, biraz daha üstüne çıkmalıyız, oyun tercihlerinde biraz daha dikkatli olmalıyız..

Ben yine de bu sene bize yaşattıkları heyecan adına takıma teşekkür ediyorum.
 
ülker takımı tarihinin ek kötü sezonun geçirdi, özellikle fenerbahçe ile birleştikten sonra en kötü sezonuydu.
efes de bir o kadar kötü idi finale kaldılar ama EL'de hiç bir başarı gösteremedi, ligde de kötüydü banvit ile eşleşmenin avantajını kullandılar.
banvit zaten ligi tamam 2. bitirdiler vs. ama zaten gelecekleri en iyi nokta yarı final. yarı finalde seri kazanmak öyle kolay bir iş değil.

durum böyleyken, ligi 1. bitirip yarı finalde elenmek çok kötü oldu. bir daha fbülker ve efes bu kadar kötü olmaz diye düşünüyorum. her iki takımda koçun ne kadar önemli olduğunu anladı bu sezon. bir daha böyle bir şans geleceğini düşünmüyorum. yani gelecek sezon şampiyon olacaksak ya da şampiyonluğa oynayacaksak bundan çok daha zor olacak. o yüzden artık bizim de bütçe arttırımı ve kadro kalitesini arttırmamız gerek. efes ve fbülkerin çok gerisindeyiz, bütçe olarak yaklaşmamız gerekiyor
 
Malesef beklentilerin üzerinde başlayıp oldukça altında bitirdiğimiz bir sezon oldu. Euroleague e kalmamız çok önemli bir olaydı, zira Cum. kupasını da alarak başladık sezona ama iki yıldır Efes in ve bu sezon Fülker in de çok kötü olduğu sezonu final bile oynayamadan kapamamız, yabancıların yine neredeyse komple değişecek gibi görünmesi; en verimsiz ve tutmayacağı baştan belli olan Lakovic in kontratı ve yaşı/zaafları sebebiyle elden çıkarılmasının zorluğu gibi çok ciddi sıkıntılar.

Ben olsam koçla değil 2+2; 4+4 imzalarım ama bu durum sorumluluğun Oktay Hoca da olduğu gerçeğini değiştirmez. Başta Lakovic olmak üzere bazı transferler yanlıştı. Herkesin aksine ben Songaila nın alınışını doğru buluyorum, zira ondan beklediklerimiz ve ihtiyaçlarımız birbirini tutuyordu, tek sorun onun beklentileri karşılayamamasıydı. Lakovic transferine ise söyleyecek söz bulamamıştım, hala da bulamıyorum, adam neden geldi, ne yapması için alındı, takım kimyasıyla ne gibi bir alakası vardır, ne görüldü belli değil.

Kupada 11 sayıdan maç vererek elendiğimiz Beşiktaş serisini maç vermeden geçebileceğimizi düşünmüştüm açıkçası, çünkü herkesin aksine dar rotasyonun onlar açısından dezavantaj yarattığını düşünmesem de çok ciddi bazı zaafları olduğu aşikar. Özellikle takım savunmasını sertleştirdiğimizde ve tempo bulduğumuzda vurup geçeceğimizi sanmıştım ama pek öyle olmadı. Dördüncü maçın son altı dakikasında tek yapabildiğimizin üçlük sallamak oluşu ve takımda tek gerçek oyun kurucu diyebileceğimiz Tutku nun bile fazla değerlendirilmeyişi, seri/sezon boyu Shumpert ın 4 numara oynatılması sebebiyle verilen hücum reboundlarının hesabının yanlış yerlerden sorulması gibi durumlar kafamda birçok soru işareti oluşturdu.

Bu sezon başarılıydık demek çok optimist bir bakış olur. Mesela Kupa, Eurochallenge ve Ligi alma şansı olan Beşiktaş başarılı denebilir ama Tutku-Ender-Cevher-Caner-Furkan-Göksenin gibi oyunculardan Serhat Çetin-Dudley-Mehmet Yağmur kadar yararlanamıyor, doğru beşi bir türlü bulamıyorsak problem olduğu kesin. Önümüzdeki yıl çok daha zorlu geçecektir ve bu sezonki fırsat kaçtı ne yazık ki.
 
İlginç bir sezon oldu aslında.yapılanmaya hedeflere ve eurolegue maçları ile yenilmez armada döneminden de daha iyi bir ivme yakaladığımız bir sezondu.en önemlisi avrupada tekrar itibar görme açısından son derece başarılı bir sezondu.
Ancak genel anlamda hedeflenen başarılar ile ters orantılı bir sezon oldu.Öncelikle en baştan başlarsak medical park gibi son derece yarını belirsiz ve güçsüz bir sponsorluk sağlandı ve bu açıdan el ' e kaldığımız maçtan sonra yapılan anlaşma sonrası takımda herhangi bir değişim olmadı herhangi bir ivme sağlatacak katkı gelmedi.O yüzden içi boş bir anlaşma olarak görüyorum.Koskoca Gs camiası medical parkın vereceği bir kaç millyon euro bütçeyi zaten şubeye aktarırdı.

Sonraki yanlışlar biraz teknik heyet yanlışları oldu.öyle yada böyle, bu takımda lakoviç var ise ona sıradan oyuncu muamelesi yapılmamalıydı.Evet genç yetenekli ve ümitliyiz ama lakoviç benchde göksenin ilk beş te olmamalıydı ve en önemlisi lako birçok maçta yapıldığı gibi benchde unutulmamalıydı.Bu noktada Lakoviç gibi bir silahtan katkı alınamadı tüm sezon.

Andriç ve Furkan kendilerine pozisyon hazırlandığın da ikili oyunlarla sayılar bulan uzunlar.Burada bir tercih hatası yapıldı.bir takımda hem furkan hemde andriç aynı anda fazladır heleki sırtı dönük oynayacak bir pivot almayıp furkan ve andriçle koca sezonu idare etmek intihardır ve nitekim bu bedel ligin erken bitimi ile ödendi.

ve tabiki yerli katkısı.Cevher,caner ender nerdeyse koca sezonda bir kaç maç dışın da katkı alınamadı.Tutku ise genel anlamda bir devamlılık sağlayamadı. yine yerli sayılacak shumpert yokları oynadı ve evren zaten hiç düşünülmedi.

Özetle rotasyon bazen iyi birşey değildir.Takımında 5-6 tane katkı sağlamayacak yerli olacağını 2 tane yerli olsun ama her maç vereceği katkı belli olsun.Futbol takımından örnek verirsek eğer play off oynayan 4 takımdan rotasyonu en kıt takım Galatasaray dı.ama ilk onbiri en güçlü takımda Galatasaraydı. Yedek kulubesinde aydın ve sabri dışında oyuna girecek tesir edebilecek oyuncu olmadan ligi şampiyon tamamladık. Eldeki oyunculardan max verim alındı

Basketbolda da böyle olmalı.Ligin sözde en geniş oyun kurucu rotasyonuna sahiptik (tutku,ender,gordon,lakoviç) ama o mevkiden en az katkıyı aldık.

Önümüzdeki sezon rotasyondan öte net oyuncular alınmalı.8 kişilik bir kadro olsun ama 8 tane oyuncunun da her maç ortalama vereceği katkı belli olsun.ancak bu şekilde başarı gelir. Bir domercant tarzı transferi ile 3 numarada 15 sayı ortalama yakalanır. bir kerem gönlüm transferi ile Cevher savoviç shumpert gibi ne katkı alınacağı meçhul bölge olmaktan çıkıp sayı ve ribaund konusunda belli bir istikrar sağlanan bölge haline getirebilir.

aslında çok iyi örnek rotasyon anlamında sadece bir kerem gönlüm yada tarzı bir transfer cevher shumpert savoviç gibi sözde geniş gibi gözüken ama sıfır katkı alınan bölgeye sadece tek başına bile daha net kesin katkıda bulunacaktır.

Herşeyden öte kadroda bu istikrar sağlanmalı.
 

Üst