Ben yukardaki yazıları yazarken Sinem Barut'u almışız hoşgeldin Challenge Cup
Sinem'in kulüp kapısının önünden geçmemesi lazım normalde. Umarım sadece yedeğin yedeği olsun diye alınmıştır (!). İlk 6'da görürsek ciddi kalp spazmı yaşayabilirim.Ben, Jack'e burun kıvırırken Sinem Barut geldi Su Zent'in Sinem'den ne eksiği olabilir de gidip Sinem'i alıyorsunuz? Sinem yerine Su, Leys yerine İlkin'i oynatın daha iyi. Marifet Su / İlkin varken Leys / Sinem alıp "kadromuz genç, alt yapıdan bilmem kaç tane oyuncumuz A takımda" demek değil. Marifet Bu oyuncuların önünü Sinem gibi Leys gibi vasat oyuncularla kesmemek. Sinem nedir Allah aşkına? Sinirim bozuldu akşam akşam.
“Kulübümüzün tarihine yakışır bir ekip kuruyoruz”
Galatasaray Bayan Voleybol Takımı Başantrenörü Ataman Güneyligil ve Takım Menajeri Nihan Güneyligil, Galatasaray Televizyonu’nda yayınlanan Berna Sezer’in sunduğu Voleybol Arenası programının konuğu oldu.
Geçtiğimiz sezonun değerlendirildiği programda yapılan açıklamalar şu şekilde;
ATAMAN GÜNEYLİGİL:
“FINAL FOUR’DAKİ SONUÇ HAYAL KIRIKLIĞI”
“Sezonun hedef turnuvasıydı. İyi hazırlandığımızı düşünüyorum. Sakatlıklar yaşadık. Bütün oyuncuların tam olduğu 2 antrenman yapabildik. Final Four’daki sonuç buna bağlanabilecek bir sebep değil. Final Four’daki ilk günkü sonuç tam bir hayal kırıklığı. Transfer döneminde oyuncuların kafasının karışması önemli oldu.”
“SEDA VE NESLİHAN İÇİN ÜZGÜNÜM”
“Seda, Neslihan ve aynı şekilde Gözde için çok üzgünüm. Onlar Türk voleybolunun kayıpları. Bu oyuncular Türk voleybolunun tarihi. Neslihan Türkiye’de voleybolun sevilmesine çok fazla emek gösteren bir oyuncuydu. Türk voleybolu bu kadar büyüdüyse ve istihdam yarattıysa bu arkadaşlarımızın emeği var. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Yapmamız gereken onların kapasitesinde oyuncular yetiştirmek. Yeni yıldızlar, yeni sporcular ve yeni yüzler voleybolu onların bıraktığı seviyeden daha yukarıya taşımalılar.”
“VAZGEÇMEYEN BİR TAKIM KURACAĞIZ”
“Türkiye genelinde çok yetenekli oyuncular yetişiyor. Gelecek açısında bir sıkıntımız olacağını sanmıyorum. Galatasaray için 7-8 yıl önce altyapı sistemi planı yapmıştık. Önemli bir altyapı projesi yapıp, oradan oyuncuları A takıma almak için. Galatasaray Kulübü’nün mevcut borç alacak durumunda bunu ne Başkan ne de Yönetim Kurulu gerçekleştirebilir. Şimdi bir bütçemiz var, bu bütçeyi tek bir sporcuya veren takımlarla aynı hedef için savaşıyorsunuz. Kuvvetli bir sponsor desteği olmadan yapamıyorsunuz. 25 milyon liralara yakın bir takım kurmak ne kadar mantıklı olur? Altyapı oyuncularımızı A takıma alma planımız meyvelerini verdi. Erkek takımımız bu sene bu şekilde ilerledi. Gelecek sezon altyapı oyuncumuz Dilara Gedikoğlu A takımımızda yer alacak. Hırslı, istekli ve vazgeçmeyen bir takım kurup hedeflerimize ulaşacağız.”
“YANLIŞ ANLAŞILDIM”
“Vakıfbank maçından sonra yaptığım açıklamalar yanlış anlaşıldı. Şu konuda bir hata yaptığımızı düşünüyorum. Maç bitiminin hemen ardından maçın stresi, gerginliği ve siniri düşünmeden ve istemeden Galatasaray Televizyonu aracılığıyla ekranlara yansıyor. Sponsorluk gibi konulara değindim. Amacım yayın sayıları ve Vakıfbank’ın bu konuda kollandığıydı. TRT Spor’un Sultanlar Ligi’nin yayınlanmasında Vakıfbank’ın önemli bir desteği olduğunu öğrendim. Bu durumda söylediğim şey yanlış duruma düşmüş oluyor. Önemli bir reklam veren kurumu şikayet etmiş oluyorsunuz. Tekrardan bu gerçeklerin bilinmesini istedim. İkincisi hakemlerle ilgiliydi. Bu konuda sözlerimin arkasındayım. Bir fabrika düşünün bir kanadı kötü çalışıyor diye tüm fabrikanın gidişatı etkilenmez. Ben bu işe profesyonel olarak yaklaşmadıklarını, gerekli ilgi ve alakayı göstermediklerini düşünüyorum. Bu sene 350’ye yakın antrenman yapmışken, milyon euroluk bir takımı çalıştırırken kendilerinin ayda bir kere seminerle ne kadar yeterli bilmiyorum. Adalet dağıtıcısı hakemlerin çalışmalarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Gözlemci ve hakemler derneğinin tehditvari açıklamalarından dolayı kınıyorum. Federasyonumuz çok başarılı. Hem kulüp hem de milli takımda. Benim başında olduğu U23 Milli Takımı Dünya Şampiyonu oldu.”
“TÜM EKİBE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
“Birtakım zorluklara rağmen emeklerini sahaya yansıtmaya çalışan tüm ekibe teşekkür ediyorum. Bir sürü bahane sayılabilir ama sonuç tektir. Sonuç bu sene hedeflenen başarılarının yakalanamadığıdır. Bu sonuçtan dolayı taraftarlarımızdan, yönetim kurulumuzdan, bu takımın kurulmasında emek harcayan herkesten özür diliyorum. Ben başantrenör olduğumdan dolayı ekibime söylediğim işimizin sadece A takım olmadığı. Altyapılar da bana bağlı. A takım sezonu kapandı. Taç Spor’da sezon devam ediyor. Genç takımımızın bir turnuvası var yakın zamanda. Dünyanın en güzel şeyi bebek sahibi olmak. Onu ikinci plana attığımız hatta unuttuğumuz anlar yaşadık. Novara maçını 3-2 kaybetmek beni çok üzmüştü. Kosheleva’nın sakatlığı beni çok üzdü. O gün eve döndüğümde Nihan bana bizim bir bebeğimiz var biraz ona odaklan dedi.”
NİHAN GÜNEYLİGİL:
“OLMAYINCA OLMUYOR”
“Çok büyük emekler verdik. Bütün oyuncular, teknik ekip ve yöneticiler. Gerçekten hiç beklemediğimiz bir yenilgiyle kendimizi 3.-4.’lük maçında bulduk. Kendimizden çok emindik. Her şey hazırdı. Bir gece önceki antrenman çok güzeldi. Olmayınca olmuyor. Belki 50 defa Alba Blaj takımı ile maç yapsak 2 kez falan yenilirdik. 4’lü Final oynamak çok kolay iş değildir. Tecrübeyle sabit. Kupayı birkaç defa yakalamış bir sporcuyum. Duygular yeteneklerimizin önüne geçiyor. O ayarı yakaladığımızda final oyuncusu oluyorsunuz. Kırılma noktalarında biraz duygular ve heyecan yeteneklerin önüne geçti. Hepsini çok seviyorum, hiçbirini birbirinden ayırmıyorum. Çok istediklerini kendim kadar biliyorum. Çok istemek yetmiyormuş demek ki. Acı bir tecrübe oldu. Ben bütün ekiple gurur duyuyorum. Gücümün yettiği kadar da arkalarında duracağım.”
“HAYAT DEVAM EDİYOR”
“Transfer döneminin büyük bir sebep olduğundan eminim. Gerçek profesyoneller bu tarz şeyleri sahneye çıkarken kapının arkasında bırakırlar. Profesyonel olmaya adaysanız eğer bazen sahneye cebinizdeki ağırlıkla beraber çıkıyorsunuz bu da sizi yoruyor. Onlara ciddi bir ders olsun istiyorum. Hayat her zaman güllük gülistanlık değil. Yaşattıkları şeyin doğru olmadığını görsünler istiyorum. Seda ve Neslihan’ın kariyerlerinin son turnuvasıydı. Hepsi çok üzgündü. Kürsü göreceğiz, gümüş ya da altın alırız diye düşünüyordum. Onlar adına da üzgünüm ama hayat devam ediyor.”
“TRANSFERLERİ 10 GÜN İÇERİSİNDE AÇIKLAYACAĞIZ”
“Galatasaray formasına, armasına ve kulübümüzün tarihine yakışır bir ekip kurmak için düğmeye bastık. Artık sonuna geldik. Kağıt üzerinde takımı tamamladık. Bir hafta, 10 gün içerisinde ekipleri hızlı bir şekilde açıklamaya başlayacağız.”
“LEYS TAKIMA GERİ DÖNDÜ”
“Charlotte Leys, sporcu karakteri ve teknik anlamda yeterliliği konusunda Ataman hocamızdan hep tam not almıştı. Leys ile ben iki sene beraber oynadım. Geri dönüşü hayırlı uğurlu olsun. Her şey güzel olacak. Sabırla beklesinler. Birkaç gün içerisinde haberleri vereceğiz. Ayrılan arkadaşlarımız var onlara da önümüzdeki hafta teşekkür edeceğiz. Onların transferleri resmiyete kavuşsun. Ekibimiz biraz çehre değiştirecek. Giden arkadaşlarımın yolu açık olsun. Gelecek olanlara da şimdiden hoş geldiler diyorum.”
Voleybol şubesi artık lağvedilmelidir. Ya arkadaş bu branşta Dünya şampiyonu olsak ne olmasak ne... olsak bize ne katkısı olur maddi manevi olarak? Her sene boşuna milyon dolarları çöpe döküyoruz. O parayla kadın basketbol takımını her sene şampiyon yapardık. Adam akıllı sponsor bulamıyorsanız, yatırım yapamıyorsunuz kapatın şu bilmem neyin şubelerini yeter her derbide, her kaçan kupada üzülmek zorunda mıyız? Zaten şubede loserlik var iflah olmaz artık kimi getirsek de. Bu şubeleri kapatacağım diyen başkana her türlü desteği veririm.
Lağvetmek en kolayı. O zaman bugün voleybolu yarın herşeyi kapatalım. Biz bir spor kulübüyüz. Elimizde çok iyi hatta dünyaca tanınan bir marka var. Buradan yola çıkıp iyi bir sponsora şubeyi tamamiyle devretmek en doğru yol. Voleybolda diğer sporlar gibi altyapı sorunu da yok. Yeterki biz yöneteceğiz hastalığından bir çıkalım.
Sadece futbola ve basketbola bir de su topuna (onda da kupa aldığımız için yoksa o da kapatılsın) yatırım yapıp diğerlerini kapatmak lazım. Futbolda falan bütçe olmadan da başarılı olabiliyorsun ama voleybolda bütçesiz başarılı olmak imkansız. Bizim de adam gibi sponsor bulacağımız yok. Geçen hafta Erol Bey ile görüştüm kimse sponsor olmak istemiyor ülkenin ekonomik şartlarından dolayı diyor. Zaten Ülker Doğuş falan yavaş yavaş çekiliyorlar spor dünyasından. Onlarda bulamayacak bundan sonra. Biz zaten hiç bulamamıştık bundan sonra imkansız.
Voleybolu lağvedip yeni branşlar kurmalıyız. Kadın futbol, futsal gibi. Sosyal sorumluluk için engelli sporlarına destek verilebilir. E-spora destek verilebilir. Yani yenilikçi olmamız lazım. Voleybolda başarılı olamıyoruz işte bundan sonra da iyice zorlaştı bankalar varken. Zorlamanın, her sene milyon dolarları çöpe yollamanın bize faydası ne?
Halkbank, Vakıfbank, Milli Piyango, THY vb. voleyboldaki aktörler hep devlet kurumu. Bunların adının yanına bir GS veya FB koymak bir talimata bakar. Voleybol Türkiye'de gerçekte Ankara'da oynanır. Diğer şehirlerde oynandığı rivayetleri olsa da. Yeterki istensin.
Bankaların GS veya Fb'ye sponsor olacağını düşünmüyorum zaten hali hazırda başarılılar kendi kendilerine yetiyorlar. Çünkü tek branşları var adamların bizim gibi 15-20 tane branşları yok. Böylece bütün parayı tek bir branşa ayı gibi yatırıyorlar. Yani 3 büyük takıma ihtiyaçları yok. Tek başlarına daha iyi reklam yapıyorlar. Vakıfbank'ın bir sezonluk bütçesi 25 milyon TL. Haliyle bu sezon onlara 6 maçta da yenilmemiz sürpriz değil. Önceki mesajda da yazdığım gibi onlarla başa baş mücadele ettirecek bir sponsor bulamıyorsak kapatalım. Her sene 4. olmayalım.
Yasin Bey, üzerinize alınmayın, size değil yönetime sözlerim. Gördüğüm kadarıyla her sporu takip eden birisiniz. Aynı yerden bakarak bir sorun çözülmez. Farklı açıdan bakılmalı. GS Yönetim Kurulunda ne zaman voleyboldan anlayan bir yönetici oldu ki sorun çözsünler.
Bunların dünyadan haberi yok. Ne güzel hayat. Futbolda Fatih Hoca var, basketbolu kapa, voleybolu kapa, beyler siz necisiniz? Fatih Hoca'nın muhasebecisimi? Bu kulübe lütfen iddiası olan, sporu seven ve bilen, özellikle ana branşlarda uzman insanlar yönetici olsun. Sıkıldım artık bu tiplerden. Bana ne çok iyi insanlarmış, şu liseyi bitirmişler, şurda yöneticilermiş. Kız vermiyoruz ki, iyi insan arayalım.
Yok üzerime alınmadım sadece şahsi fikrimi söyledim. Bence de o spordan anlayan kişiler yönetici olmalı. Okan Böke'ye bakıyorum adam ekonomist, daha önce bir voleybol geçmişi yok. Bu adam ne anlar voleyboldan? İşin ehillerine bırakılmalı, liseden mezun diye atama yapıyorlar branşlara. Ondan sonra niye başarısızız niye basketbol takımlarımız play-off'a giremiyor niye voleybol takımımız 4.lükten öteye gidemiyor diye çok karalar bağlarız. Bu düzen değişmeli, değişecek ama ne zaman.