Turnuvanın açık ara en kolay fikstürüne sahip takımın ilk 8 bile yapamaması en basit tabirle fiyaskodur. Oynadığımız takımların çoğu ilk 20’ye bile giremedi. İlk 16’da karşılaştığımız 2 takım var sadece.
Uzun süredir kötü gidiyoruz. Hataları kabul edip onlardan ders almak bu kadar zor olmamalı. Kaan-Berkan ile dörtlü savunma çıkmak resmen akıl tutulmasıdır. Bu neyin inadı? Bu takım bu sezon en iyi oyununu üçlü savunma ile oynamışken hâlâ dörtlüde ısrar etmek nasıl bir mantık? Geç gelen oyuncu değişikliği yüzünden daha kaç kez gol yiyecek bu takım? Hiç mi farklı bir taktik/diziliş denenmez? Bir takımın hiç mi bir B planı olmaz? 11 kişi çıkıyor. Herkes kusursuz oynarsa kazanıyor, aksi takdirde kaybediyor.
Sağ bekte komik durumlara düşen Kaan’ı kesmiyorsan, 11 milyon euro ödenen Jelert’e şans vermiyorsan, aksayan Mertens’i, yürüyen Yunus’u dinlendirmeyi düşünmüyorsan, Nelsson’u silip yok sayıyorsan dönüp kulübeyi eleştiremezsin! Hatayı biraz da kendinde araman gerekiyor.
Bir sistem yok, organize bir atak yok. Herkes kafasına göre doğaçlama bir şeyler yapmaya çalışıyor. Geriye düştüğünde bir planın yok, öne geçtiğinde bir planın yok. Galatasaray hocası Avrupadaki hedef maçların hepsini kaybedemez. Kopenhag, Prag, Young Boys, Alkmaar, Malmö, Ajax… Rigas ve Kiev rezaletlerini yazmaya utanıyorum. Bunların hiçbirini kazanamayan takımın ligde kaç maçlık seri yakaladığı umrumuzda değil kimse kusura bakmasın.
Galatasaray’ın kuruluş amacı; Türk olmayan takımları yenmektir. Konyaspor’u, Bodrumspor’u yenip övünmek değil. Avrupada başarı olmazsa olmazımızdır.
Not: Bu vasıfsız yönetimin böyle pervasız davranmasının nedeni de malesef Okan hocadır. Zamanında rüzgar ve taraftar arkasındayken takımın menfaatini savunmak yerine koltuğunu korumak uğruna susup yönetimin tarafında yer aldığından dolayı, bu saatten sonra söz söyleme hakkı da bulamaz. Fırsat varken değiştirmediğin yönetim, işler kötü giderse ilk fırsatta seni değiştirir.