• Sitemiz şuan güncelleme aşamasındadır, karşılaşabileceğiniz teknik sorunlar için şimdiden özür dileriz.

30 Ağustos Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Can Bulubay
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
  • Okuma süresi: 0:09
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
1 Eyl 2004
Mesajlar
1,330
Tepkime puanı
3
@Can Bulubay
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun...

her şeye rağmen...
inadına...

bayrak7nnre0.jpg


1927sscbyeresepsiyonmi0.jpg
 
30 Ağustos Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun...
 
bayragımız özgürlüğümüzle dalgalandıkça varız.. sonsuza kadar varızz..

turkey8cg.png
 
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sâkit yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda
İstiklâl uğrunda, namus yolunda.
Can veren Mehmed'in yattığı yetidir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan cüz'ü de geçerken ele
Mehmed'in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
BİR HARBİN SONUNDA BÜTÜN MİLLETİN
HÜRRİYET ZEVKİNİ TATTIĞI YERDİR..


Zafer Bayramımız kutlu olsun.. !!
 
Falih Rıfkı Atay´ın 30 Ağustos Zaferi hakkındaki düşüncelerinden bir bölüm;
Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı´nın pençesinden, vicdanımızı ve düşüncelerimizi Doğu´nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz.
 
o fotoğrafa bakıyorum ve şimdiki fotoğraflara.Atatürk döneminin devlet adamları ve eşleri ne kadar modernmiş.Ne kadar şık insanlar.Giyim konusunda çok büyük farklılıklar var bugünkü bakan eşleri ile kıyaslanmaz bile.Şimdiki fotoğraflarda kafalar bağlı yüzler görünmüyor. Çok farklı çok.


ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN!!!
 
o fotoğrafta en çok ATA mızın Karizması Dikkatimi çekti ;)


Kalbimizdesin
 
bu günleri görmemizi sağlayan Ata'mıza ve yoldaşlarına sonsuz teşekkürler...

Zafer Bayramı'mız Kutlu Olsun...
 
Hiç bir zafer gâye değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük olan gâyeyi elde etmek için gerekir en belli başlı vasıtadır. Gâye, fikirdir.

Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde değer ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer yaşayamaz. O, boş bir gayrettir.

Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir dünya doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.

Mustafa Kemal ATATÜRK
(Ankara, 16 Eylül 1921)
 
Açtığın yolda, gösterdiğin ülküde hiç durmadan yürüyeceğime and içerim.

Ne Mutlu Türk'üm Diyene!!!
 
Kısa ve öz
Ne mutlu TÜRKÜM diyene...
 
Ne mutlu bizeki ''Dünyada'' yaşadığı topraklar bizimki kadar değerli ve her bir karışı kanla alınmış başka yer YOK !!!
Ne Mutluki O Millet BİZİZ ...
 
Barış Yarar' Alıntı:
o fotoğrafa bakıyorum ve şimdiki fotoğraflara.Atatürk döneminin devlet adamları ve eşleri ne kadar modernmiş.Ne kadar şık insanlar.Giyim konusunda çok büyük farklılıklar var bugünkü bakan eşleri ile kıyaslanmaz bile.Şimdiki fotoğraflarda kafalar bağlı yüzler görünmüyor. Çok farklı çok.


ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN!!!
kafalarındaki örtü değil o kafanın içindeki fikirler baglıo beni..

biraz geniş düşünmek lazım..
 
margo' Alıntı:
kafalarındaki örtü değil o kafanın içindeki fikirler baglıo beni..

biraz geniş düşünmek lazım..

Esra zaten türban adı verilen örtü kafaların içindeki fikirlerin yansıması değil mi?
 
onuryavuz' Alıntı:
margo' Alıntı:
kafalarındaki örtü değil o kafanın içindeki fikirler baglıo beni..

biraz geniş düşünmek lazım..

Esra zaten türban adı verilen örtü kafaların içindeki fikirlerin yansıması değil mi?

hem de hiç hoş olmayan bir yansıma!!!!!!!!!
 
30 Ağustos Zafer Bayramı

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

GÜNÜN ANLAMI VE ÖNEMİ
Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu.
Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu.
TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi.
Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.
1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.
Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık
Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı.
Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.
 
30 Ağutos Zafer ayramı kutlu olsun .Ne Mutlu Türküm diyene...
 
Allah TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE,aynı topraklar üzerinde,en yükseklerde dalgalanan şanlı bayrağıyla,ve dili TÜRKÇE'yle ilelebet bağımsızlık ve nice 30 AĞUSTOSlar nasip etsin.
 
30 Ağustos Zafer Bayramı hepimize kutlu olsun.

Başta Atatürk olmak üzere, bu ülkenin kurulmasında emekleri olan bütün şehit ve gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyorum. Sizlere minnettarım.

Bu ülke kolay kurulmadı, yıkılmayacak!
 
30 Ağustos Zafer Bayramı

30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.Atatürk'ümüzün ve tüm şehitlerimizin ruhu şadolsun...
 
Geri
Üst