Başkan Canaydın İTÜ'deydi
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, İTÜ Beden Eğitimi Bölümü 2004-05 bahar yarıyılı seminerleri kapsamında düzenlenen ''100. Yılında Galatasaray'' konulu oturumuna katılarak bir konuşma yaptı.
İTÜ öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen oturumda Başkan Canaydın, kulübün gündeminde bulunan çeşitli konular üzerinde durdu ve çeşitli konularda yöneltilen sorulara yanıt verdi.
Dünya Takımı Değil, Dünya Kulübü Olacağız !
100. yılda Galatasaray Kulübü Başkanı olmaktan mutlu olduğunu belirten Canaydın, yaptıkları çalışmalarla Galatasaray'ı Avrupa'nın en varlıklı ve güçlü bir duruma, dünya takımı değil, dünya kulübü olmaya götüreceklerini söyledi.
Başkan Özhan Canaydın, bunun için taraftarlardan destek isterken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu geçiş dönemleri biraz sabır gerektiriyor. Belli rakamlardaki borcun altından kalkarken, yatırımları yapmak zaman alıyor. Popülist bir yaklaşım yapmıyorum. Ticari hayatımda çok az hata var, lekeli şaibeli hiçbir şey yok, Galatasaray Kulübü'nü sıkıntıdan çıkartırken, hayalci olmayan reailist görüşlerle en büyük kulüp yapmaya çalışıyorum. Taraftarlarımızın bu süreci iyi görmesi lazım. Her çıkışın bir inişi vardır, önemli olan bu inişi kısa sürede atlatıp çıkışa geçmektir, Ajax ve Inter, bunlara örnektir. İnişi bitirip derhal çıkışa geçmek ise en büyük başarıdır, bizim de hedefimiz budur.''
Başkan Özhan Canaydın, konuşmasında Süper Lig'de devam etmekte olan şampiyonluk yarışında Galatasaray futbol takımının iddiasınını devam ettikti olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
'' Ligde sona 8 hafta kaldı ve şampiyonluğun en büyük adaylarından birisiyiz. Bizim 3 deplasmanımız kaldı, Akçaabat Sebatspor, Malatyaspor ve Fenerbahçe, rakibimizin ise 5 büyük deplasmanı ve kendi sahasında 3 derbi maçı var. Tatlı ama içimizden hırslı bir rekabet içinde bu finale doğru gidiyoruz. İnşallah 100. yılımızı, 100. yıl baskısı olmadan şampiyon olarak bitireceğiz. O güzel günleri ekim ayına kadar beraber yaşayacağız. Ekim'in ilk haftalarında 100 yaşında olacağız ve elimizde şampiyonluk kupamız bulunacak.'' Kalan 8 haftanın çok şeye gebe olduğunu da kaydeden Başkan Özhan Canaydın, ''Her hafta değişik sonuçlar çıkabilir. Her hafta değişen bu sonuçlara rağmen mutlaka şampiyonluğa gideceğiz. Desteğe, morale ve birleşmeye ihtiyacımız var'' dedi.
Başkan Özhan Canaydın, daha sonra oturuma katılan öğrencilerin sorularını yanıtladı. Bayan basketbol takımının ligden düşmesi hakkındaki soruları üzerine Başkan Canaydın, eski bir Galatasaraylı basketbolcu olarak bu duruma en çok kendisinin üzüldüğünü söyedi. Başkan Canaydın, Galatasaray için günde 16 saat durmadan çalıştığını vurgulayarak, bayan basketbol takımının düşme nedenlerini şöyle anlattı:
''Bu sırada birçok problemle karşılaşıyorum. İyi günde de kötü günde de yöneticilik yapmak var. Bayan takımının düşmesi büyük ses verdi, bu ses belki bize gittiğimiz doğru yolda, daha iyi gitmemiz gerektiğini gösterdi. UEFA kriterleri 1 sene ertelendi, bu kritilerlerde futboldan gelen gelir, futbola kullanabilir deniliyordu. Bunu uygulamak zorundaydık. Biz müessese takımlarıyla mücadele ediyoruz. Küme düşmenin yanısıra, 12., 8. veya 9. olmamız da bizi üzmeli. Basketbola ve voleybola 1996-2002 yılları arasında 36 milyon dolar harcadık. Bunun 24 milyon doları basketbola gitti. Bu dönemlerde de aldığımız neticeler bellidir. Kulübümüzün bugün 115 milyon dolar borcu var. Geçmişe dönüp baktığınızda, bunun ana 3 nedeni vardır. Bir tanesi basketbol ve voleybola harcananlar, diğeri futbolda yanlış yapılan 4 transfer ve kur/faiz giderleridir. Biz yabancı oyuncu getirerek müessese takımlarıyla mücadele edemeyiz. Onların bütçesi 7-8 kat daha büyük. 7. veya 8. olmak için bu paraları harcama lüksümüz yok. Buraya harcanan her parayla kulübümüz gittikçe batağa gitmekte.''
''Küme düştüğümüz maçta neden yanımızda değildiniz?'' sorusuna ise Başkan Özhan Canaydın, ''Ben bütün maneviyatımla Galatasaray'ın içindeyim. Galatasaray Kulübü Başkanı bazı maçlara gitmiyorsa Özhan Canaydın değil, o makam küfürlerle zedeleniyor diye gitmiyordur. O makam çok önemlidir, Özhan Canaydın'lar gelip geçer ama 100 senedir sapasağlam duran o makam çok önemlidir. Eğer başka takımın taraftarları bundan önceki maçlarda küfür ettilerse gelmem, makamı korumak için gelmem'' yanıtını verdi.
Özhan Canaydın, Galatasaray'ın borcunun hep yüksek gösterildiğini, ancak büyük bir diğer kulübün de 100 milyon dolar borcunun olduğunu kaydetti. Rakipleri olan bu kulübün mali kongresini yeni yaptığını kaydeden Canaydın, ''130 trilyon borçları var. Demek ki sadece bizim borcumuz yok'' dedi.
Özhan Canaydın, bir taraftarın ''İsmini vermeyeceğim bir kulüp Seyrantepe arsasını alacağını söyledi'' demesi üzerine de, ''Gülüyorum, kulüpler ne kadar rekabet etseler de birbirleriyle böyle bir duruma düşmezler, düşmemelidir'' ifadelerini kullandı. Canaydın, Aziz Yıldırım'ın, federasyon başkanı Dr.Levent Bıçakcı'nın davetine gelmemesinin kendisini bağlayacağını söyledi. Federasyonun böyle bir davette bulunduğunu belirten Canaydın, ''Biz davete uyduk. Gelip gelmeyeceğini kendi bilir'' dedi.
Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, İTÜ Beden Eğitimi Bölümü 2004-05 bahar yarıyılı seminerleri kapsamında düzenlenen ''100. Yılında Galatasaray'' konulu oturumuna katılarak bir konuşma yaptı.
İTÜ öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen oturumda Başkan Canaydın, kulübün gündeminde bulunan çeşitli konular üzerinde durdu ve çeşitli konularda yöneltilen sorulara yanıt verdi.
Dünya Takımı Değil, Dünya Kulübü Olacağız !
100. yılda Galatasaray Kulübü Başkanı olmaktan mutlu olduğunu belirten Canaydın, yaptıkları çalışmalarla Galatasaray'ı Avrupa'nın en varlıklı ve güçlü bir duruma, dünya takımı değil, dünya kulübü olmaya götüreceklerini söyledi.
Başkan Özhan Canaydın, bunun için taraftarlardan destek isterken, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu geçiş dönemleri biraz sabır gerektiriyor. Belli rakamlardaki borcun altından kalkarken, yatırımları yapmak zaman alıyor. Popülist bir yaklaşım yapmıyorum. Ticari hayatımda çok az hata var, lekeli şaibeli hiçbir şey yok, Galatasaray Kulübü'nü sıkıntıdan çıkartırken, hayalci olmayan reailist görüşlerle en büyük kulüp yapmaya çalışıyorum. Taraftarlarımızın bu süreci iyi görmesi lazım. Her çıkışın bir inişi vardır, önemli olan bu inişi kısa sürede atlatıp çıkışa geçmektir, Ajax ve Inter, bunlara örnektir. İnişi bitirip derhal çıkışa geçmek ise en büyük başarıdır, bizim de hedefimiz budur.''
Başkan Özhan Canaydın, konuşmasında Süper Lig'de devam etmekte olan şampiyonluk yarışında Galatasaray futbol takımının iddiasınını devam ettikti olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
'' Ligde sona 8 hafta kaldı ve şampiyonluğun en büyük adaylarından birisiyiz. Bizim 3 deplasmanımız kaldı, Akçaabat Sebatspor, Malatyaspor ve Fenerbahçe, rakibimizin ise 5 büyük deplasmanı ve kendi sahasında 3 derbi maçı var. Tatlı ama içimizden hırslı bir rekabet içinde bu finale doğru gidiyoruz. İnşallah 100. yılımızı, 100. yıl baskısı olmadan şampiyon olarak bitireceğiz. O güzel günleri ekim ayına kadar beraber yaşayacağız. Ekim'in ilk haftalarında 100 yaşında olacağız ve elimizde şampiyonluk kupamız bulunacak.'' Kalan 8 haftanın çok şeye gebe olduğunu da kaydeden Başkan Özhan Canaydın, ''Her hafta değişik sonuçlar çıkabilir. Her hafta değişen bu sonuçlara rağmen mutlaka şampiyonluğa gideceğiz. Desteğe, morale ve birleşmeye ihtiyacımız var'' dedi.
Başkan Özhan Canaydın, daha sonra oturuma katılan öğrencilerin sorularını yanıtladı. Bayan basketbol takımının ligden düşmesi hakkındaki soruları üzerine Başkan Canaydın, eski bir Galatasaraylı basketbolcu olarak bu duruma en çok kendisinin üzüldüğünü söyedi. Başkan Canaydın, Galatasaray için günde 16 saat durmadan çalıştığını vurgulayarak, bayan basketbol takımının düşme nedenlerini şöyle anlattı:
''Bu sırada birçok problemle karşılaşıyorum. İyi günde de kötü günde de yöneticilik yapmak var. Bayan takımının düşmesi büyük ses verdi, bu ses belki bize gittiğimiz doğru yolda, daha iyi gitmemiz gerektiğini gösterdi. UEFA kriterleri 1 sene ertelendi, bu kritilerlerde futboldan gelen gelir, futbola kullanabilir deniliyordu. Bunu uygulamak zorundaydık. Biz müessese takımlarıyla mücadele ediyoruz. Küme düşmenin yanısıra, 12., 8. veya 9. olmamız da bizi üzmeli. Basketbola ve voleybola 1996-2002 yılları arasında 36 milyon dolar harcadık. Bunun 24 milyon doları basketbola gitti. Bu dönemlerde de aldığımız neticeler bellidir. Kulübümüzün bugün 115 milyon dolar borcu var. Geçmişe dönüp baktığınızda, bunun ana 3 nedeni vardır. Bir tanesi basketbol ve voleybola harcananlar, diğeri futbolda yanlış yapılan 4 transfer ve kur/faiz giderleridir. Biz yabancı oyuncu getirerek müessese takımlarıyla mücadele edemeyiz. Onların bütçesi 7-8 kat daha büyük. 7. veya 8. olmak için bu paraları harcama lüksümüz yok. Buraya harcanan her parayla kulübümüz gittikçe batağa gitmekte.''
''Küme düştüğümüz maçta neden yanımızda değildiniz?'' sorusuna ise Başkan Özhan Canaydın, ''Ben bütün maneviyatımla Galatasaray'ın içindeyim. Galatasaray Kulübü Başkanı bazı maçlara gitmiyorsa Özhan Canaydın değil, o makam küfürlerle zedeleniyor diye gitmiyordur. O makam çok önemlidir, Özhan Canaydın'lar gelip geçer ama 100 senedir sapasağlam duran o makam çok önemlidir. Eğer başka takımın taraftarları bundan önceki maçlarda küfür ettilerse gelmem, makamı korumak için gelmem'' yanıtını verdi.
Özhan Canaydın, Galatasaray'ın borcunun hep yüksek gösterildiğini, ancak büyük bir diğer kulübün de 100 milyon dolar borcunun olduğunu kaydetti. Rakipleri olan bu kulübün mali kongresini yeni yaptığını kaydeden Canaydın, ''130 trilyon borçları var. Demek ki sadece bizim borcumuz yok'' dedi.
Özhan Canaydın, bir taraftarın ''İsmini vermeyeceğim bir kulüp Seyrantepe arsasını alacağını söyledi'' demesi üzerine de, ''Gülüyorum, kulüpler ne kadar rekabet etseler de birbirleriyle böyle bir duruma düşmezler, düşmemelidir'' ifadelerini kullandı. Canaydın, Aziz Yıldırım'ın, federasyon başkanı Dr.Levent Bıçakcı'nın davetine gelmemesinin kendisini bağlayacağını söyledi. Federasyonun böyle bir davette bulunduğunu belirten Canaydın, ''Biz davete uyduk. Gelip gelmeyeceğini kendi bilir'' dedi.
key 
